1. Kurumlar Vergisi Kanunu

Kalkınma ajansından alınan hibe tutarı ne zaman gelir kaydedilir? Bu tutara ait faizin ajans hesaplarına aktarılmasında nasıl işlem yapılır?

(20.10.2017 tarih ve 125707 sayılı özelge)

Kalkınma Ajansı’ndan alınan hibelerin şirketin banka hesabına aktarıldığı dönemin geliri kabul edilerek kurum kazancına dahil edilmesi ve söz konusu hibe tutarının “602- Diğer Gelirler” hesabında muhasebeleştirilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, Kalkınma Ajansı ile yapılan Destek Sözleşmesine göre adı geçen Ajans tarafından verilen hibelerin yatırıldığı hesaba tahakkuk eden faiz gelirleri ile bunun üzerindeki her türlü hak Ajans’a ait olduğundan bu faiz gelirlerinin kurum kazancıyla ilişkilendirilmemesi gerekmektedir. Söz konusu faiz tutarlarının şirkete yapılacak nihai ödemeden mahsup edilen kısmının kurum kazancının tespitinde gelir olarak dikkate alınması gerekir.

Şirketin aktifinde kayıtlı taşınmazın ifraz işlemi yapıldıktan sonra satışından elde edilen kazanç kurumlar vergisi istisnasından yararlanabilir mi?

(05.10.2017 tarih ve 335325 sayılı özelge)

1954 yılında kurulmuş olan çimento fabrikasına ait arazinin bulunduğu bölgenin sanayi imarının, Şirketin talebi olmaksızın, re’sen Belediye Meclisi tarafından konut ve ticari imara dönüştürülerek ifraza tabi tutulmuş olması halinde, çimento fabrikasının üzerinde kurulu olduğu taşınmazın ifraz işlemine tabi tutulması sonucu ortaya çıkan yeni parsellerin satışı, taşınmaz ticaretiyle uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulunan değerlerin satışı kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, taşınmaz ticaretiyle uğraşıldığını gösterecek başka faaliyetlerin olmaması ve diğer şartların da sağlanması kaydıyla bu satıştan kaynaklanan kazanç için KVK’nın 5/1-e maddesindeki istisnadan yararlanılması mümkün bulunmaktadır.

2. Gelir Vergisi Kanunu

Mahkeme kararı gereği ödenen ve kusursuz sorumluluktan kaynaklanan manevi tazminat ticari kazancın tespitinde gider kabul edilir mi?

(03.11.2016 tarih ve 72031 sayılı özelge)

Ödenen tazminatın gider yazılabilmesi için işle ilgili olması ve sözleşmeye, ilama veya kanun emrine göre yapılması şarttır. İşle ilgili olmayan veya işle ilgili olsa dahi teşebbüs sahibinin şahsi kusuru nedeniyle ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar ise gider olarak yazılamayacaktır. Bununla birlikte, teşebbüs sahibinin, Borçlar Kanunu’nun “İstihdam Edenin Kusursuz Sorumluluğu” hükümleri çerçevesinde katlandığı tazminat yükümlülüğünün, teşebbüs sahibinin suçundan doğan tazminat olarak kabul edilmesi söz konusu değildir.

Buna göre, sahip olunan aracın sürücüsünün yapmış olduğu ölümlü kaza nedeniyle açılan tazminat davasında Asliye Hukuk Mahkemesince verilen karar çerçevesinde ödenen manevi tazminat ve varsa tazminata ilişkin yasal faizlerin teşebbüs sahibinin suçundan doğan tazminat olarak değerlendirilmesi söz konusu olmadığından, mahkeme kararı gereği ödenen tutarların Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinin (3) numaralı bendi kapsamında ilgili dönem ticari kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

Bankanın ihraç etmeyi planladığı iki farklı borçlanma aracının vadesinden önce geri alınması halinde yatırımcı adına oluşabilecek zararlar diğer gelirlerden mahsup edilebilir mi?

(09.11.2016 tarih ve 20706 sayılı özelge)

İhraç edilmesi planlanan borçlanma araçlarının yatırımcı talebi üzerine Banka tarafından bir daha satışa sunulmamak üzere geri alındığı durumlarda, söz konusu borçlanma araçlarının Bankaya iade fiyatı ile ilk alım fiyatı arasında oluşan kazanç erken itfa sonucu elde edilen menkul sermaye iradı (faiz) niteliği taşıdığından, söz konusu borçlanma araçlarının geri alımı nedeniyle piyasa şartlarına göre yatırımcı adına oluşabilecek zararların da menkul kıymet alım-satım zararı olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Dolayısıyla, söz konusu borçlanma araçlarının geri alımı nedeniyle piyasa şartlarına göre gerçek kişi yatırımcı adına oluşabilecek zararların Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67. maddesi kapsamında sabit getirili menkul kıymet alım-satım zararı olarak mahsuba konu edilmesi söz konusu olmayıp, anılan Kanun’un 88. maddesine göre gerçek kişi yatırımcı adına oluşabilecek zararların gider fazlalığından kaynaklananlar hariç zarar mahsubuna konu edilmesi de mümkün bulunmamaktadır.

Kira kayıp bedeli beyan edilmesi gereken bir gelir midir?

(27.07.2017 tarih ve 399531 sayılı özelge)

Belediye tarafından yapılan ihalede satın alınan taşınmazların geç teslim edilmesi nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan dava sonucunda lehe hükmolunan ve kiralama işlemine dayanmayan kira kaybı tutarının Gelir Vergisi Kanunu’nun 75. maddesinde yer alan genel tanım kapsamında, söz konusu tutara bağlı olarak tahsil edilen yasal faizin de anılan maddenin (6) numaralı bendi (alacak faizi) kapsamında menkul sermaye iradı olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

Dolayısıyla, mahkeme kararına istinaden alınan tazminat ve yasal faiz ödemelerinin tamamının, Gelir Vergisi Kanunu’nun 85. ve 86. maddeleri uyarınca, tevkifat ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul sermaye iratları için öngörülen beyan haddini aşması halinde, ödemenin yapıldığı yıla ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.

Gelecek yılı da kapsayan kasko-poliçe ödemeleri hangi dönemin gideri olarak dikkate alınır?

(07.12.2016 tarih ve 239534 sayılı özelge)

Nakliyecilik faaliyetinde kullanılan araç ile ilgili cari hesap döneminde ödenmiş bulunan ve gelecek vergilendirme dönemlerini ilgilendiren sigorta tutarlarının cari hesap dönemine ait kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamakta olup, gelecek hesap dönemini de kapsayacak şekilde peşin olarak yapılmış olan kasko ve zorunlu trafik sigortası harcamalarının cari yıla ait olan bölümünün işletme hesabı defterinin giderler kısmına kaydedilmesi, bu harcamalardan sonraki yıla ait olan bölümlerin ise gelecek yılda işletme hesabı defterine gider olarak kaydedilmesi gerekmektedir.

Yabancı para cinsinden işlem gören yatırım fonu katılma belgelerinin fona iadesinde tevkifat matrahı nedir?

(04.01.2017 tarih ve 2754 sayılı özelge)

Yabancı para cinsinden işlem gören yatırım fonu katılma belgelerinin bir gerçek kişi tarafından fona iadesi ya da üçüncü kişilere satışından elde edilen gelirlerde tevkifat matrahının tespitinde kur farkının dikkate alınmaması gerekmektedir.

Dolayısıyla, tevkifat matrahının hesabında yabancı para cinsinden işlem gören katılma belgelerinin alış ve satış bedeli olarak işlem tarihindeki Türk Lirası karşılıklarının dikkate alınmaması, döviz olarak elde edilen kazancın (satış bedeli-alış bedeli) satış tarihindeki Türk Lirası karşılığı olan tutar üzerinden tevkifat yapılması gerekmektedir.

Yatırım fonu katılma belgelerinin dövize, altına veya başka bir değere endeksli olarak işlem görmesi halinde ise bu katılma belgelerinin alım-satımına ilişkin işlemlerde tevkifat matrahının tespitinde alış ve satış bedeli olarak işlem tarihindeki Türk Lirası karşılıkları başka bir deyişle kur farkı dikkate alınacaktır.

Hisse senetlerinin elden çıkartılmasında iktisap tarihi olarak ortaklık payının iktisap tarihi mi yoksa hisse senedi bastırma tarihi mi dikkate alınır?

(28.02.2017 tarih ve 63676 sayılı özelge)

1986 yılında kurulmuş olan Şirkette ortaklık payları 31.08.2016 tarihinde hisse senedi çıkarılmak suretiyle hisse senedine bağlanmış olduğundan, sahip olunan hisse senetlerinin iktisap tarihi olarak şirket hisse senetleri üzerinde tasarruf hakkına sahip olunduğu 31.08.2016 tarihinin esas alınması gerekmektedir.

Dolayısıyla, 31.08.2016 tarihinde iktisap edilen söz konusu hisse senetlerinin iki yıldan fazla süre elde tutulduktan sonra elden çıkarılmasından kazanç doğması durumunda, bu kazançlar değer artışı kazancı olarak dikkate alınmayacak ve vergiye tabi tutulmayacaktır. Sahibi olunan hisse senetlerinin iki yıldan daha az bir süre elde tutularak satılması durumunda ise elde edilecek kazancın değer artışı kazancı olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

Mülkiyeti mükellefin babasına ait işyerinin bedelsiz olarak kullanması durumunda gelir vergisi stopajı yükümlülüğü doğar mı?

(07.03.2017 tarih ve 10 sayılı özelge)

Mülkiyeti mükellefin babasına ait olan işyeri için nakden veya hesaben kira ödemesinde bulunulmaması ve defter kayıtlarında bedelsiz olarak tahsis edilen işyerine ait kira ile ilgili herhangi bir gidere yer verilmemiş olması kaydıyla, gelir vergisi tevkifatı yapılmaz, başkaca tevkifata tabi ödemede bulunulmaması halinde muhtasar beyanname verilmez.

Ancak, söz konusu işyeri için Gelir Vergisi Kanunu’nun 73. maddesi hükmüne göre emsal kira bedelinin hesaplanması ve emsal kira bedelinin Kanun’un 86. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (d) alt bendi hükmü uyarıncabelirlenen sınırı aşması durumunda, mülk sahibi tarafından yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.

Geçici ilmühaberlerin iktisap tarihi nedir?

(21.04.2017 tarih ve 110961 sayılı özelge)

Şirket yönetim kurulu tarafından alınan karar doğrultusunda 28.04.2015 tarihinde çıkarılan ancak 28.01.2016 tarihinde karar defterine işlenen geçici ilmühaberlerin ilk iktisap tarihi olarak, tevsik yükümlülüğü Şirkete ait olmak üzere, geçici ilmühaberlerin çıkarıldığı tarihin esas alınması gerekmekte olup söz konusu geçici ilmühaberlerin iktisap tarihinden itibaren iki yıldan fazla süreyle elde tutulduktan sonra satılması durumunda Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendine göre değer artışı kazancı oluşmayacaktır.

Şirket ortaklık paylarının satışında vergileme durumu nedir?

(17.05.2017 tarih ve 22798 sayılı özelge)

Sahip olunan anonim şirket hisselerin satış işleminin, hisse senedi bastırılmamış veya hisse senedi yerine geçen geçici ilmühaberle temsil edilmeyen anonim şirkete ait ortaklık hissesinin satılması şeklinde gerçekleşmesi halinde, satıştan doğan kazanç Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80. maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı fıkrası kapsamında herhangi bir süre ile sınırlı olmaksızın, değer artışı kazancı olarak gelir vergisine tabi tutulacaktır.

Öte yandan, sahip olunan paylara ilişkin olarak hisse senedi bastırılmış olması durumunda söz konusu ortaklık pay senetlerinin satışından doğan kazancın Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından doğan kazanç olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, sahibi olunan payların iktisap tarihinden itibaren 2 yıldan fazla süre ile elde tutulduktan sonra satılması durumunda satıştan doğan kazanç vergilendirilmeyecektir.

Yurt dışında ödenen kredi faizi Türkiye’de elde edilen kira gelirinden indirilebilir mi?

(09.06.2017 tarih ve 162467 sayılı özelge)

Gelir Vergisi Kanunu’nun 74. maddesinde, gerçek gider yönteminin tercih edilmesi halinde, gayrimenkul sermaye iradının safi tutarının tespitinde hangi harcamaların gider olarak dikkate alınacağı düzenlenmiş olup, söz konusu maddede, yurt dışından kullanılan krediye ilişkin ödenen faiz tutarlarının indirim olarak dikkate alınacağı hususunda herhangi bir hükme yer verilmemiştir.

Buna göre, bir takvim yılı içerisinde elde edilen konut kira gelirinin, ilgili yıl için belirlenen istisna tutarını aşması halinde beyan edilmesi gerekmekte olup, ayrıca Gelir Vergisi Kanunu’nun 74. maddesi çerçevesinde, yurt dışından kullanılan krediye ilişkin ödenen faiz tutarlarının, Türkiye’de elde edilen kira gelirinden indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.

Anonim şirket paylarının hisse senedine dönüştükten sonra satışında iktisap tarihi nedir?

(21.06.2017 tarih ve 181606 sayılı özelge)

05.03.2012 tarihinde hisseleri satın alma yoluyla iktisap edilen anonim şirketteki ortaklık payı 05.02.2016 tarihinde hisse senedi çıkarılmak suretiyle hisse senedine bağlanmış olduğundan, hisse senetlerinin iktisap tarihi olarak 05.02.2016 tarihinin esas alınması gerekmektedir.

Dolayısıyla, 05.02.2016 tarihinde iktisap edilen hisse senetlerinin iki yıldan fazla süre elde tutulduktan sonra elden çıkarılmasından kazanç doğması durumunda, bu kazançlar değer artışı kazancı olarak dikkate alınmayacak ve vergiye tabi tutulmayacaktır. Sahibi olunan hisse senetlerinin iki yıldan daha az bir süre elde tutularak satılması durumunda ise elde edilecek kazancın değer artışı kazancı olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

3. Katma Değer Vergisi Kanunu

Tapuda bina olarak kayıtlı kullanılamaz durumda olan taşınmazın tesliminde katma değer vergisi oranı nedir?

(15.08.2017 tarih ve 19 sayılı özelge)

İlgide kayıtlı özelge talep formu ekinde yer alan bilgilerden, katma değer vergisi oranı sorulan binanın yetmiş yaşlarında olduğu, söz konusu yapının kullanım ömrünü tamamladığı ve keşif günü itibariyle de kullanılmadığı anlaşılmaktadır.

İşlem tarihi itibariyle geçerli fiili durumu dikkate alındığında bu tarih itibariyle kullanılamaz halde olan taşınmazın tapuda “kerpiç ev ve arsası” olarak kayıtlı bulunsa dahi, arsa olarak kabul edilmesi ve genel oranda (%18) KDV’ye tabi tutulması gerekmektedir.

4. Damga Vergisi Kanunu

İmalatçı şirketin tedarikçi ile yaptığı sözleşme damga vergisinden istisna mıdır?

(27.07.2017 tarih ve 35855 sayılı özelge)

Damga Vergisi Kanunu’na ekli (2) sayılı tablonun “V- Ticari ve Medeni İşlerle İlgili Kağıtlar” başlıklı bölümünün 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla eklenen (44) numaralı fıkrasında, Yatırımlarda Devlet yardımları hakkında kararlarla belirlenen yüksek ve orta yüksek teknolojili sanayi sınıfında yer alan ürünlerin imalatına ilişkin olarak imalatçılar ile tedarikçileri arasında mal ve hizmet alımı nedeniyle düzenlenen kâğıtların damga vergisinden müstesna olduğu belirtilmiştir.

Bu düzenlemeyle, imalatçılar ile tedarikçiler arasında mal ve hizmet alımı nedeniyle düzenlenen kağıtlara istisna tanındığından tedarikçi firmayla imzalanan … Tedariki Alt Yüklenicilik Sözleşmesinin damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

Faaliyeti geçici olarak durdurulan portföy yönetim şirketinin finansal faaliyet harcı ödemesi gerekir mi?

(01.11.2017 tarih ve 415980 sayılı özelge)

Sermaye Piyasası Kurulu tarafından verilen yetki belgelerine ait yıllık harçların alınmaması, söz konusu yetki belgelerinin ilgili kurum tarafından iptal edilmesi ile mümkündür.

Sermaye Piyasası Kurulu tarafından faaliyet izninizin geçici olarak durdurulduğu ancak iptal edilmediği durumda, söz konusu yetki belgesinin Harçlar Kanunu’na bağlı (8) sayılı tarifenin XI/3 üncü maddesine göre harca tabi tutulması gerekmektedir.

Üzerine bina inşa edilen gayrimenkulün organize sanayi bölgesi tarafından şirkete devrinde ne kadar harç ödenmir?

(03.11.2017 tarih ve 136993 sayılı özelge)

Şirket tarafından üzerine bina inşa edilen gayrimenkulün organize sanayi bölgesi tarafından şirketi devrinde, söz konusu parselin (bina dahil) emlak vergisi değeri toplamı üzerinden Harçlar Kanunu’na bağlı (4) sayılı tarifenin I/20-a fıkrası uyarınca şirketten harç aranılması gerekmektedir.

Yukarıda özetlenen özelgeler ile diğer çok sayıda özelgenin tam metnine www.gelirler.gov.tr internet adresinin mevzuat bölümünden ulaşabilirsiniz.

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • Asgari Kurumlar Vergisinin Detayları Netleşiyor İlk Defa Faaliyete Başlayan 3 Yıl Muaf Temmuzda yasal altyapısı…
  • Yabancıların Türkiye'de Şirket Kurması Kolaylaştırılıyor Yabancı girişimcilerin Türkiye'ye erken aşama şirket kurmasını kolaylaştıracak vize programı…
  • Miras Paylaşımı Ve Tapu İşlemlerinde Önemli Değişiklik Yapıldı! Ülkemizde milyonlarca vatandaşımızı yakından ilgilendiren miras hukukunda önemli bir değişiklik…
Top