I- GİRİŞ
Kanunen yasak olmayan her türlü ekonomik faaliyet için kurulabilen anonim şirketlerin sayısı içinde bulunduğumuz tarih itibariyle(1) 140.000 civarındadır(2). Sermayesi paylara bölünmüş bu şirketlerde ortakların payların devretmesi mümkün olup paylar nama ve hamiline yazılı olabileceği gibi bunların senede bağlanması yönünde bir zorunluluk da bulunmamaktadır. Uygulamada çıplak pay olarak tabir edilen senede bağlanmamış bu payların devri de mümkündür. Senede bağlı payların devir usulü ise payın bağlı olduğu senedin niteliğine göre değişmektedir. Anonim şirketlerde pay devri 6102 sayılı Kanun’un 489-501 maddeleri arasında düzenlenmiş olup, bu çalışmamızda halka açık olmayan anonim şirketlerde pay devri ele alınmıştır.
II- ANONİM ŞİRKETLERDE PAY TÜRLERİ VE BUNLARIN DEVRİ
A- PAYIN SENEDE BAĞLI OLUP OLMAMASI YÖNÜNDEN TÜRLERİ
Esas itibariyle anonim şirketlerde pay senetlerini değişik şekillerde sınıflandırmak mümkündür. Bu sınıflandırmada payın temsil ettiği haklar yahut ortaklığın ispatı yahut da devir şekli kıstas alınabilir. Konumuzun payın el değiştirmesi olması nedeniyle bu çalışmamızda payını devretmek isteyen şirket ortağının söz konusu payı ne şekilde elinde tuttuğu esas alınmıştır.
Bilindiği üzere anonim şirketlerde pay senedi bastırılması zorunluluğu bulunmamakta; ancak pay senedi bastırılacaksa bunların nama veya hamiline yazılı olması şartı aranmakta; ayrıca bedeli tamamen ödenmemiş paylar için hamiline yazılı pay senedi çıkarılamamaktadır (TTK Md.484/1,2). Dolayısıyla, şirket ortaklarının iktisap ettikleri pay herhangi bir senede bağlanmamış çıplak pay şeklinde olabileceği gibi, ortağın elinde nama veya hamiline yazılı ortaklık pay senedi de olabilir. Nitekim anonim şirketlerde tutulması zorunlu olan pay defterinde nama yazılı pay sahiplerinin yanında senede bağlı olmayan paylarla ilgili bilgiler de yer almaktadır (TTK Md.499/1, 64/3).
B- PAYLARIN DEVRİ
1- Çıplak Payların Devri
Belirttiğimiz üzere senede bağlanmış olup olmaması payın iradi olarak devri açısından önem taşımamaktadır. Anonim şirket paylarının iradi olmayan sebeplerle el değiştirmesi de mümkün olup; İcra İflas Kanunu’nda senede bağlanmış ve bağlanmamış payların cebri icra yoluyla haczi açıkça düzenlenmiştir (İİK Md.94/1).
Ancak, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda senede bağlanmamış payların devri açıkça yasaklanmamış olmakla birlikte bu devrin ne şekilde yapılacağına ilişkin bir düzenlemeye de yer verilmemiştir. Bu durum daha çok öğretideki kararlarla şekillenmiştir. Yargıtay tarafından bu konuyla ilgili olarak verilen kararlarda benimsendiği üzere(3) pay devrine ilişkin işlem bir hakkın veya borcun el değiştirmesi niteliğinde olduğundan dolayı, anonim şirketteki payını devreden ile payı devralan arasında alacağın temlikine(4) ilişkin hükümlerin uygulanması gerekecektir. Alacağın devrinin geçerli olabilmesi için de taraflar arasındaki devir sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması icap etmektedir (TBK Md.183/1).
Benzer şekilde, devre konu payın bedeli şirkete tam olarak ödenmemiş yahut kısmen ödenmiş ise devralacak kişi devir edenin borcunu üstleneceğinden, işlemi borcun nakli(5) olarak değerlendirmek gerekmektedir. Ancak, borcun payı alana geçişinin geçerli olabilmesi için, borcun üstlenilmesine ilişkin olarak payı devreden ile devralan arasında bir iç sözleşmenin yapılması yeterli olmayıp, akabinde alacaklı ile borçlu üstlenen arasında tanzim edilecek bir dış üstlenme sözleşmesi yapılması gerekmektedir (TBK Md.195/1, 196/1). Dolayısıyla, bedeli tam olarak ödenmemiş payların devri ancak şirketin onayı ile geçerlilik kazanacak; şirket payı devralanın ödeme yeterliliği şüpheli ise ve istediği teminat verilmemişse onay vermeyi reddedebilecektir (TTK Md.491/1,2).
Ancak, borcun üstlenilmesi ile ilgili olarak Türk Borçlar Kanunu’nda herhangi bir şekil şartı öngörülmemiştir. Öğretide ise çıplak payın devri nama yazılı paylar gibi değerlendirilmiştir. Zira Yargıtay tarafından verilen kararlarda, “payın sadece kendisine bağlanan borçların değil aynı zamanda hakların da kaynağını teşkil ettiği, alacak haklarının devrinin alacağın devri hükümlerine tabi kılındığı düşünüldüğünde, taahhüt edilen payın karşılığını ödeme borcunun yanında ortaklık haklarını da içeren bedeli tam ödenmemiş payın devri işleminin de yazılı şekilde yapılmasının zorunlu olduğu, dolayısıyla bedeli tam olarak ödenmemiş çıplak payın devrinin yazılı bir devir beyanı ile birlikte anonim ortaklığın onayının alınması ile gerçekleşmesi gerektiği, bu ortaklıklarda şirket esas sözleşmesinde farklı bir düzenleme bulunmuyorsa ortaklık adına devir işlemine onay vermeye yönetim kurulunun yetkili olduğu” belirtilmiştir(6).
Diğer taraftan, şirketle ilişkilerde sadece pay defterinde kayıtlı bulunan kimseler pay sahibi sayılacağından çıplak pay devrinin şirket pay defterine işlenmesi gerekmektedir (TTK Md. 499/1,4).
2- Nama Yazılı Payların Devri
Nama yazılı pay senetleri senedin cirosu ve zilyetliğin geçirilmesi ile devrolmaktadır. Şirket esas sözleşmesinde aksine düzenleme yoksa bedeli tamamen ödenmiş nama yazılı paylar herhangi bir sınırlandırmaya bağlı olmaksızın devredilebilir. Ancak esas sözleşme ile nama yazılı payların şirketin onayıyla devredilebileceği düzenlenmiş ise bedeli tamamen ödenmiş olsa dahi nama yazılı payların devrinde şirket onayı aranacaktır. Bununla birlikte bedeli tamamen ödenmemiş nama yazılı paylarda şirket onayı için esas sözleşmede hüküm bulunmasına ihtiyaç yoktur. Bedeli kısmen yahut tamamen ödenmemiş nama yazılı payların devri ancak şirket onayı ile geçerlilik kazanacaktır. Bununla birlikte, şirket bu onayı ancak belirli sebeplerle vermekten kaçınabilecektir (TTK Md. 490,492).
Buna göre yukarıda da belirttiğimiz üzere payı devralanın ödeme yeterliliğinin şüpheli olması yahut istenen teminatı verememesi gibi nedenlerle şirket onay vermeyi reddedebilecektir. Bu düzenleme ile şirketin ödeme gücü yetersiz kişilerle karşı karşıya kalmaması; buna karşın, şirketin de kendisine tanınan reddetme yetkisini keyfi olarak kullanmasını önlemek amaçlanmıştır. Ancak devir, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri veya cebri icra yoluyla gerçekleşmişse, payların bedellerinin tümü ödenmemiş bile olsa şirketin onayına gerek yoktur (TTK Md. 491/1). Ayrıca, Nama yazılı payın devrinin şirket pay defterine işlenmesi gerekmektedir (TTK Md. 499/1,4).
Bununla birlikte, bedeli tamamen ödenmiş olsun veya olmasın nama yazılı pay senetlerinin devri esas sözleşmeyle şirketin onayına tabi kılınabilecektir. Ancak şirket tasfiye haline girdiği takdirde devredilebilirliğe ilişkin sınırlamalar düşecektir (TTK Md.492).
3- Hamiline Yazılı Payların Devri
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre senedin metninden veya şeklinden hamili kim ise o kişinin hak sahibi sayılacağı anlaşılan her kıymetli evrak hamiline yazılı senet sayılır (TTK Md.658/1). Hamiline yazılı pay senetleri de senedin metninden veya şeklinden hamili kim ise o kişinin pay sahibi sayılacağı anlaşılan senetlerdir.
Tanımından da anlaşılacağı üzere devri en kolay olan paylar hamiline yazılı senede bağlı paylardır (TTK Md.489/1). Zira hamiline yazılı pay senetleri zilyetliğin devri ile birlikte geçerlilik kazanmakta ve bu senetleri elinde bulunduran kimse şirkette pay sahibi olmaktadır. Dolayısıyla bu devrin şirkete bildirilmesine ve pay defterine işlenmesine de ihtiyaç bulunmamaktadır (TTK Md.499/1). Bedeli tamamen ödenmemiş paylar için hamiline yazılı pay senedi çıkarılamayacağından bu pay senetlerinin devri için şirket onayını gerektiren bir işlem de söz konusu değildir.
III- SONUÇ
Anonim şirketlerde şirket sermayesi paylara ayrılmıştır. Ortaklık payları nama yazılı veya hamiline yazılı bir senede bağlanmış olabileceği gibi senetsiz olarak da temsil edilebilir. Payın senede bağlı olup olmaması, devir üzerinde bir sonuç doğurmamakta; gerek çıplak pay olarak tabir edilen senetsiz paylar ve gerekse nama ve hamiline yazılı pay senetleri devredilebilmektedir. Hamiline yazılı pay senetlerinin devri, teslim suretiyle gerçekleşirken çıplak payların ve nama yazılı payların devri için bazı şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Özellikle nama yazılı payların devrine ilişkin olarak Yasa’da bazı sınırlandırmalar öngörülmüştür. Buna göre bedeli tamamen ödenmemiş nama yazılı payların devri ancak şirket onayıyla geçerli hale gelebilmekte; ayrıca şirket esas sözleşmesine hüküm konmak suretiyle bedeli tamamen ödenmiş nama yazılı payların devrinin de şirket onayına tabi kılınabilmesi mümkün olabilmektedir. Özdem SATICI TOPRAK* Yaklaşım / Şubat 2020 / Sayı: 326