Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 2. fıkrasında “Bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamı, mükellefin vergiye tâbi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki fark sonraki dönemlere devrolunur ve iade edilmez.” hükmü yer almaktadır.
Fıkranın devamında ise 28. madde uyarınca Cumhurbaşkanı tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup indirilemeyen ve tutarı Cumhurbaşkanınca tespit edilecek sınırı aşan verginin, bu mükelleflerin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin % 51'i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmeler ile organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsuben ödeneceği belirtilmektedir.
Ancak mahsuben iade edilmeyen verginin, Maliye Bakanlığınca belirlenen sektörler, mal ve hizmet grupları ve dönemler itibarıyla yılı içinde nakden iade edilebileceği, yılı içinde mahsuben iade edilemeyen vergi izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mükellefin yukarıda sayılan borçlarına mahsuben iade edilebileceği ifade edilmektedir.
KDV Genel Uygulama Tebliği’nde indirimli orana tabi işlemlerde iade uygulamasının usul ve esaslarına yer verilmiştir.
Söz konusu Tebliğ’in “Yılı İçinde İade Edilemeyen Vergilerin İadesi” başlıklı bölümünde; indirimli orana tabi işlemlerden doğan KDV iade alacağının yılı içinde iade edilemeyen kısmının, izleyen yıl içinde mükellefin isteğine bağlı olarak, nakden veya mahsuben iade edilebileceği belirtilmiştir. Tebliğ’de iade talebinin, en erken izleyen yılın ocak dönemine ait olup şubat ayı içinde verilecek, en geç kasım dönemine ait olup aralık ayı içinde verilecek KDV beyannamesi ile yapılması gerektiği, süresinde iade hakkını kullanmayan mükelleflerin, daha sonra düzeltme beyannameleri vermek suretiyle iade talebinde bulunmalarının mümkün olmadığı ifade edilmiştir.
Buna göre, 2018 takvim yılında gerçekleşen indirimli orana tabi işlemler nedeniyle doğan KDV iadelerinin talep edilebilmesi için son başvuru tarihi, 2019/Kasım dönemi KDV beyannamesinin verilme süresinin son günü olan 26 Aralık 2019 Perşembe günü olmaktadır. İade talebi 2019/Kasım dönemi KDV beyannamesi ile yapılacaktır. En geç bu tarihe kadar iade talebinde bulunmayan mükellefler bu haklarını kaybedeceklerdir. Diğer iade türlerinden farklı olarak indirimli orana tabi işlemler nedeniyle doğan iade talebinin belirtilen süre içerisinde yapılmaması halinde, daha sonra düzeltme beyannamesi ile iade talebinde bulunulması mümkün değildir.
KDV Genel Uygulama Tebliği’nde yer alan düzenlemeye göre, süresinde (2019/Ocak-Kasım arası) ve usulüne uygun olarak iade talebinde bulunan mükelleflerin, sonraki yıllarda (2018 yılı için 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren) düzeltme beyannamesi vererek iade tutarını artırmaları imkânı da bulunmamaktadır.
İzleyen yıl içerisinde talep edilen iade tutarının aynı yıl içerisinde düzeltme beyannamesi ile artırılması mümkündür. Ancak bu durumda artırılan kısmın iadesi münhasıran vergi inceleme raporuna göre yerine getirilecektir.
Bu nedenlerle, iade tutarının tam ve doğru olarak hesaplanıp beyan edilmesi önem arz etmektedir. Fazla beyan edilen iade tutarını azaltıcı yönde düzeltme beyannamesi verilmesine herhangi bir engel bulunmamaktadır. E&Y