I- GİRİŞ
Çalışanı koruma borcunun işverene verilmiş bir sorumluluk olduğu karşısında, işverenlerin işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini almakla yükümlü oldukları kuşkusuzdur. İş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınmaması nedeniyle meydana gelen kazalar halen ülkemiz için bir sorun olmaya devam etmektedir. İş kazaları nedeniyle can ve mal kayıpları yaşanmasının yanı sıra gözetim borcuna aykırı hareket eden işveren veya işveren vekilleri adli ve idari soruşturmalar kapsamında hapis cezası alabilmekte, maddi ve manevi tazminat ile idari para cezası ödemek durumunda kalabilmektedirler.
Bu çalışmada işletmelerde mesleki eğitim gereği bulunan çırak veya stajyerlerin iş kazasına uğraması durumunda işverenlerin sorumluluğu meri mevzuat ışında değerlendirilmeye çalışılacaktır.
II- ÇIRAK VE STAJYERLİK KAVRAMLARI
Çırak ve stajyer kavramları, 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nda tanımlanmaktadır. Amacı çırak, kalfa ve ustaların eğitimi ile okullarda, yükseköğretim kurumlarında ve işletmelerde yapılacak mesleki eğitime ilişkin esasları düzenlemek olan Mesleki Eğitim Kanunu; Yükseköğretim Kurulu ve Mesleki Eğitim Kurulu’nun belirleyeceği mesleklerde, kamu ve özel sektöre ait kurum, kuruluş ve iş yerleri ile mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarındaki eğitim ve öğretimi kapsamaktadır. Mezkur Kanun’da çırak; çıraklık sözleşmesi esaslarına göre bir meslek alanında mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve iş alışkanlıklarını iş içerisinde geliştirilen kişi olarak tanımlanmaktayken, staj ise; Yükseköğretim Kurulu’nca, yükseköğretim kurumlarında verilmekte olan her düzeydeki alana özgü olarak belirlenen teorik ve uygulamalı dersler dışında, öğrencilerin öğretim programlarıyla kazandırılması öngörülen mesleki bilgi, beceri, tutum ve davranışlarını geliştirmeleri, sektörü tanımaları, iş hayatına uyumları, gerçek üretim ve hizmet ortamında yetişmeleri amacıyla işletme de yaptıkları mesleki çalışma olarak ifade edilmektedir. 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nda belirtilen çırak ve stajyerlerden başka bu tanımlarda yer almayan işletmelerde meslekî eğitim gören öğrencilerde bulunmaktadır. İşletmelerde Mesleki Eğitim; mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumları öğrencilerinin beceri eğitimlerini işletmelerde, teorik eğitimlerini ise mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarında veya işletme veya kurumlarca tesis edilen eğitim birimlerinde yaptıkları eğitim uygulamaları olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla işletmelerde mesleki eğitim gören öğrencilerde Mesleki Eğitim Kanunu kapsamında yer almaktadır.
III- İŞ KAZASI İLE ÇIRAK VE STAJYERLERİN SİGORTALILIĞI
İş kazası 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. maddesinde tanımlanmıştır(1). Buna göre;
· Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
· İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle, sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
· Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
· Emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
· Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hale getiren olay iş kazası olarak kabul edilmektedir.
Görüldüğü gibi yukarıdaki düzenleme bir tanımlama içermemekte, sadece hangi hallerde gerçekleşen kazaların iş kazası sayılabileceğini belirlemekte ve genel kaza kavramından farklı niteliktedir. Borçlar hukuku kapsamında tanımlanan dar anlamda kaza, vücut bütünlüğünü bozan, dışarıdan gelen ve ani nitelikli istenilmeyen bir olayı ifade ederken, sosyal güvenlik hukuku anlamında iş kazası için işçinin vücuduna zarar veren olayın Yasa’da belirtilen haller içinde gerçekleşmiş olması yeterlidir(2).
İş kazası tanımı 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda da yer almaktadır. Kanun’a göre iş kazası; işyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olay olarak tanımlanmaktadır.
Aday çırak, çırak öğrenci ve stajyerlerin sigortalılığı, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 5/b-e maddesi ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 9/3-b maddesinde yer almaktadır. Kanun’un 5/b-e maddesi; “3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler hakkında iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık sigortası; mesleki ve teknik ortaöğretim ile yükseköğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrenciler, mesleki ve teknik ortaöğretim sırasında tamamlayıcı eğitim ya da alan eğitimi gören öğrenciler, kamu kurum ve kuruluşları tarafından desteklenen projelerde görevli bursiyerler ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 46. maddesine tabi olarak kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerden aylık prime esas kazanç tutarı, 82. maddeye göre belirlenen günlük prime esas kazanç alt sınırının otuz katından fazla olmayanlar hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası uygulanır. Bu bentte sayılanlar, 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar” şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere çırak, stajyerler ve işletmelerde mesleki eğitim alan öğrenciler, sigortalı sayıldıklarından, işyerlerinde uğradıkları kazalarda 5510 sayılı Kanun’un 13. maddesi kapsamında iş kazası olarak sayılacaktır.
IV- ÇIRAK VE STAJYERLERİN UĞRADIKLARI İŞ KAZASINDA İŞVERENİN SORUMLULUĞU
İşverenin iş kazası açısından sorumluluğunun temel yasal dayanaklarını 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 4. maddesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 417. maddesi oluşturmaktadır. Buna göre işveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak; çalışanlar da iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdür. İşverenin yukarıdaki hükümler dâhil, Kanun’a ve sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle çalışanın ölümü, vücut bütünlüğünün zedelenmesine bağlı zararların tazmini, sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerine tabidir.
Çırak ve stajyerlerin işyerlerinde uğradıkları iş kazalarında işverenin sorumluluğuna gidebilmek için bu kişilerin İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında olup olmadıklarının ortaya konulması gereklidir. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrası “Bu Kanun kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” şeklinde düzenlenmiş olduğundan, işverenin iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili sorumluluğu, çırak ve stajyer gibi Mesleki Eğitim Kanunu kapsamında yer alan öğrenciler içinde geçerlidir. Benzer şekilde 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler ile mesleki ve teknik ortaöğretim ile yükseköğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrenciler hakkında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası uygulandığından, bu kişilerin işyerlerinde uğrayacakları iş kazaları da 5510 sayılı Kanun’un 13. maddesi kapsamında iş kazası sayılacağı gibi bu kişiler, aynı Kanun’un 16. maddesi gereği iş kazasından sağlanan haklardan da yararlanacaktır. İşverenin kazanın oluşumunda etkili olan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini almaması, Kanun’da ve sözleşmelerde yer alan yükümlülükleri yerine getirmemesi hallerinde çırak ve stajyer gibi Mesleki Eğitim Kanunu kapsamında yer alan öğrencilerin geçirdikleri iş kazalarında işverenler sorumlu olacaklardır.
V- SONUÇ
Mesleki bilgi, beceri, tutum ve davranışlarını geliştirmeleri amacıyla işletmelerde bulunan çırak ve stajyerlerin sağlık ve güvenliklerinin sağlanması, diğer çalışanlarda olduğu gibi işverenlerin sorumluluğundadır. Mesleki risklerin önlenmesi amacıyla önlem alma yükümlülüğü bulunan işverenlerin bu kapsamdaki sorumluluğu, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında yer alan çırak ve stajyerler için de geçerlidir. Bu çerçevede; sağlık ve güvenlikle ilgili olumsuz etkileri en aza indirecek şekilde işyerinin tasarımı, iş ekipmanları, çalışma şekli ve üretim metotlarının seçimi gibi hususlara özen gösterilmesi, teknik gelişmelere uyum sağlanması, tehlikeli olanların, tehlikesiz veya daha az tehlikeli olanlarla değiştirilmesi, toplu korunma önlemlerine, kişisel korunma önlemlerine göre öncelik verilmesi ve uygun talimatların verilmesi gibi önlemleri almaması nedeniyle çırak ve stajyerlerin uğradıkları iş kazasında işverenlerin sorumlu olacağı değerlendirilmektedir. Abdurrahman AKMAN* Yaklaşım / Aralık 2018 / Sayı: 312
* Dr., İş Müfettişi
(1) 5510 sayılı Genel Sağlık ve Sosyal Sigortalar Kanunu
(2) Levent AKIN - H. Serdar ŞARDAN, “Çimento Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği”, ÇEİS Yayını, İstanbul 2011, s.48