Danıştay 3. Dairesi

Tarih    : 14.12.2017

Esas No : 2016/9331

Karar No : 2017/9258

GVK Md. 40

İHRACAT BEDELİNİN BİNDE BEŞİNİ AŞMAMAK KAYDIYLA GÖTÜRÜ GİDER KAYDI 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinin 1. fıkrasının 1. bendi kapsamında götürü gider indiriminden yararlanmak için belgesi temin edilemeyen bir harcamanın olduğunun veya bu harcamanın muhasebe kayıtlarına intikal ettirildiğinin ispat edilmesinin gerekmediği hk.

İstemin Özeti: Davacı adına, ihracat faaliyetleri kapsamında yurt dışında belgesiz hiçbir harcaması bulunmadığı halde götürü gider olarak hesaplanan tutarın kurum kazancından indirim konusu yapıldığı ve aktifleştirilmesi gereken araştırma ve geliştirme harcamalarının doğrudan gider kaydedilerek kurum kazancının eksik beyan edildiğinden bahisle 2009 yılı için ikmalen salınan kurumlar vergisi ile tekerrür hükümlerinin uygulanması suretiyle artırılarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezasına karşı açılan davayı; davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu ekinde yer alan tutanakta, inceleme elemanı tarafından ihracat faaliyetleri kapsamında yurt dışında yapmış oldukları belgesiz veya belgesi temin edilemeyen herhangi bir giderlerinin bulunup bulunmadığının sorulması üzerine davacı şirket yetkililerince, şirketin ihracat faaliyetleri kapsamında yurt dışında belgesiz ya da belgesi temin edilmeyen bir harcamasının bulunmadığı hususunun ikrar ve beyan edilmesi sebebiyle kurum kazancından hasılatın binde beşi oranında götürü gider indiriminden faydalanılmasının mümkün olmadığı, davacı tarafından, araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) projelerinin tamamlanması beklenmeden, yapıldığı yılda kurum kazancının tespitinde doğrudan gider olarak dikkate alınan harcamaların aktifleştirilerek amortisman yoluyla itfa edilmesi gerektiğinden, bu şekilde yapılan hesaplama sonucu ilgili dönemde kurum kazancından düşülmesi gereken tutardan hareketle bulunan matrah farkının hukuka uygun olduğu, davacı adına, 2006 yılının Ocak ila Mart dönemleri için kesilen ve dava açılmayarak kesinleşen vergi ziyaı cezasından dolayı tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle artırılan kısmında hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle reddeden Vergi Mahkemesinin kararının; tarhiyatın götürü giderden kaynaklanan matrah farkına isabet eden kısmı yönünden davanın reddi yolundaki hüküm fıkrasına yöneltilen temyiz istemini reddeden, Ar-Ge faaliyetlerinin başarısızlıkla sonuçlanması nedeniyle 2009 yılında tamamlanarak herhangi bir iktisadi kıymetin veya gayri maddi hakkın oluşmadığı L38 projesi nedeniyle katlanılan giderlerin doğrudan gider yazılabileceğinden, tarhiyatın söz konusu projeden kaynaklanan kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasını ise bozan Danıştay Üçüncü Dairesi’nin 23.12.2015 gün ve E.2014/802, K.2015/10061 sayılı kararının; davacı tarafından, Danıştay’ın yerleşik içtihadıyla ihracat hasılatı tartışmasız olan mükellefin bu hasılatının binde beşine isabet eden götürü gider indiriminden faydalandırılması gerektiği, Kanun’un belgeli veya belgesiz ayırımı yapmadığı, davalı idare tarafından ise L38 projesi kapsamında yapılan harcamaların yeni bir model ve teknoloji geliştirmeye dönük Ar-Ge harcamaları olduğu ve aktifleştirilmesi gerektiği ileri sürülerek düzeltilmesi istenmiştir.

Karar: Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 55. maddesinin 4. fıkrasına göre yargılamanın yenilenmesi ve kararın düzeltilmesi istemlerinde duruşma yapılması, görevli daire veya mahkemenin kararına bağlı bulunduğundan, davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen sebepler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinin 1.  fıkrasının (c) bendi hükmüne uygun bulunduğundan, davacının kararın düzeltilmesi istemi kabul edilerek ve Danıştay Üçüncü Dairesi’nin 23.12.2015 tarih ve E. 2014/802, K. 2015/10061 sayılı Kararı’nın; tarhiyatın götürü gider indiriminden kaynaklanan matrah farkına isabet eden kısmı yönünden davanın reddi yolundaki hüküm fıkrasına yöneltilen temyiz isteminin reddine ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına karar verildikten sonra davacının temyiz istemi yeniden incelenerek işin gereği görüşülüp düşünüldü:

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “İndirilecek Giderler” başlıklı 40. maddesinin birinci fıkrasının 1. bendinde safi kazancın tespit edilmesi için indirilecek giderler arasında ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler ifadesinden sonra parantez içi hüküm olarak (ihracat, yurt dışında inşaat, onarım, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan mükelleflerin, bu bentte yazılı giderlere ilaveten bu faaliyetlerden döviz olarak elde ettikleri hasılatın binde beşini aşmamak şartıyla yurt dışındaki bu işlerle ilgili giderlerine karşılık olmak üzere götürü olarak hesapladıkları giderleri de indirebilirler.) hükmüne yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, şirket yetkililerinin yurt dışında belgesiz yapılan veya belgesi temin edilemeyen harcamalarının mevcut olmadığının belirtilmesinden hareketle şirketin ihracat faaliyetleri kapsamında yurt dışında belgesiz ya da belgesi temin edilmeyen bir harcamasının bulunmadığı beyanı sebebiyle kurum kazancından hasılatın binde beşi oranında götürü gider indiriminden faydalanmasının mümkün olmadığı sonucuna varılarak davacının beyan ettiği götürü gider indiriminin kurum kazancına eklenmesi suretiyle matrah farkının bulunduğu anlaşılmaktadır.

Yukarıda kuralına yer verilen Kanun hükmü; ihracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan mükelleflere, “genel giderlerine ilaveten” ilgili faaliyetlerinden döviz olarak elde ettikleri hasılatın binde beşini aşmamak üzere yurt dışındaki faaliyetleriyle ilgili giderlerine karşılık olmak üzere götürü gider hesaplayabilme hakkını tanıdığı gibi söz konusu indirimleri herhangi bir ispat şartına bağlamamış ve bu giderlerin yasal kayıtlara kaydedilme zorunluluğunu da aramamıştır.

Bu nedenle, götürü gider indiriminden yararlanmak için belgesi temin edilemeyen bir harcamanın olduğunun veya bu harcamanın muhasebe kayıtlarına intikal ettirildiğinin ispatına gerek bulunmadığından, tarhiyatın sözü edilen kısmı yönünden davayı yazılı gerekçe ile reddeden Mahkeme kararının değinilen hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.

Açıklanan nedenlerle, davacı temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesinin kararının, tarhiyatın, götürü gider indiriminden matrah farkına isabet eden kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, davalı idarenin, tarhiyatın Ar-Ge harcamalarından kaynaklanan hüküm fıkrasına karşı ileri sürdüğü nedenler ise 2577 sayılı Kanun’un 54. maddesinde yazılı sebeplerden hiç birine girmediğinden karar düzeltme isteminin reddine, oybirliğiyle karar verildi.

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • Rahmetle, Minnetle, Özlemle Anıyoruz ... Rahmetle, Minnetle, Özlemle Anıyoruz, Arıyoruz ...
  • YAPILMAKTA OLAN YATIRIMLAR HESABI ENFLASYON FARKLARINI 549 ÖZEL FONLAR HESABINDA İŞ BAZINDA TAKİP ETMEYİ UNUTMAYIN! Bilindiği üzere, 7529 sayılı yasa ile yapılan düzenleme ile yapılmakta…
  • İDARİ PARA CEZASINDA LEHTE OLAN HÜKÜM DURUMU (5510 SY.KANUN) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 7. maddesinin 2. fıkrasına göre;…
Top