15.06.2012 tarihli R.G.’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6322 sayılı Yasa ile KVK’nın 10.maddesine eklenen (ğ) bendi ile, 15.06.2012 tarihinden itibaren uygulanmak üzere;
Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye’de verilen ve münhasıran yurtdışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile - ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50’sinin beyan edilen kurum kazancından indirilebileceği hüküm altına alınmıştır. Keza, Gelir Vergisi Kanununun 89. maddesinin (1) no’lu fıkrasına (13) no’lu bent olarak eklenen aynı hükümle, gelir vergisi mükellefi olanlar için de bu indirim imkanı tanınmıştır. Bakanlar Kurulu %50’lik oranı, hizmet alanları itibarıyla sıfıra kadar indirmeye veya %100’e kadar artırmaya yetkilidir. Ancak Bakanlar Kurulu henüz farklı bir oran belirlemesi yapmamıştır. Öte yandan, bu bent hükmünün uygulanmasına ve denetimine ilişkin usul ve esasları belirlemeye ilgili bakanlıkların görüşünü almak suretiyle Maliye Bakanlığı yetkilidir. Maliye Bakanlığı bu yetkisine dayanarak konuyla ilgili esas ve usulleri yeni çıkacak olan (7) seri no’lu Kurumlar Vergisi Tebliğinde açıklamış ve ilgililerin görüşlerine sunmuştur. (İlgili Genel Tebliği 31.12.2012 gün ve 28514 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır.) Anılan tebliğde yer alan usul ve esaslara göre uygulama şöyle olacaktır.
1- İndirimden yararlanma koşulları nelerdir?
a- İlgili kurumun ana sözleşmesinde yazılı asıl faaliyet konusu ile sunulan hizmetin aynı olması zorunludur.
b- Hizmetin, Türkiye’den münhasıran yurtdışı mukimi kişi veya kurum için yapılmış olması gerekir.
c- Faturanın (veya serbest meslek makbuzunun) yurtdışı mukimi kişi ve/veya kurum adına düzenlenmesi zorunludur.
d- Kazançların muhasebe kayıtlarında ayrıca gösterilmesi zorunludur.
e- 6322 sayılı GVK’nun 89.maddesinin birinci fıkrasına eklenen (13) no’lu bent hükmünde de aynı uygulama Gelir vergisi mükellefleri için getirilmiş bulunmaktadır.
f- İndirim kapsamındaki hizmetler:
- Mimarlık,
- Mühendislik,
- Tasarım,
- Yazılım,
- Tıbbi raporlama,
- Muhasebe kaydı tutma,
- Çağrı merkezi,
- Veri koruma hizmetleri,
- İlgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak sunulan eğitim ve sağlık hizmetleri
Sonuç ve Özet:
Gerekçesinde açıklandığı üzere; “hizmet ihracı” yoluyla ülke ekonomisinin uluslararası rekabetçiliğinin artırılması, yeni ihracat alanlarının oluşturulması, istihdam imkanlarının yaratılması ve nitelikli işgücünün Türkiye’de istihdamının artırılarak sürdürülmesinin desteklenmesi amacıyla, yüksek katma değer yaratma potansiyeli olan hizmetler için yeni bir teşvik unsuru ihdas edilmiştir. Yurt dışında yerleşiklere yüksek katma değerli hizmet veren gerçek veya tüzel işletmelere vergisel açıdan teşvikler getirilmiştir. Nazlı Gaye Alpaslan Güven
Yurt dışındaki firmanın Türkiye’deki firmalara ürününü satması için piyasa araştırması, müşteri bulma gibi verilen hizmetler karşılığında Yurt dışındaki firma tarafından Türkiye’deki firmaya ödenen komisyonların KDV karşısındaki durumu nedir?
3065 sayılı KDV Kanunumuzun;
1/1 inci maddesinde, Türkiye de ticari, sınaî, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin vergiye tabi olduğu,
4/1 inci maddesinde, hizmetin teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,
6/b maddesinde, hizmet ifalarında işlemin Türkiye‘de yapılmasının, hizmetin Türkiye‘de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği,
11/1-a maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin KDV den istisna olduğu,
12/2 inci maddesinde, bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için, hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiği, hüküm altına alınmıştır.
Aynı konu ile ilgili yayınlanan 26-30-113 No.lu tebliğlerde ayrıntılı örneklerle açıklanmıştır.
26 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin:
K – Hizmet İhracatı bölümünde konu şu şekilde açıklanarak örneklenmiştir:
Bilindiği üzere, daha önce yayımlanan 17 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin (A) bölümünde, hizmet ihracatı istisnasının esasları açıklanmış ve bu arada mümessillik, müşavirlik, mühendislik, gözetmenlik gibi hizmetlerin hizmet ihracına konu olabileceği belirtilmişti.
Ancak, Bakanlığımıza yansıyan olaylardan, söz konusu hizmet ihracatında istisna uygulaması ile ilgili olarak bazı tereddütlerin doğduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle 1 Ocak 1988 tarihinden geçerli olmak üzere uygulamaya aşağıdaki şekilde yön verilmiştir. Hizmet ihracatında katma değer vergisi istisnası uygulanabilmesi için aşağıdaki dört şartın birlikte gerçekleşmiş olması zorunludur denilerek sağlanan faydaların hizmet ihracatı olabilmesi 4 şarta bağlanmıştır.
Bunlar:
1. Hizmet Türkiye’de yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olmalıdır:
Yurt dışındaki müşteriden kasıt, hizmet sunulan kişinin ikametgâhı, iş yeri, kanuni ve iş merkezinin yurt dışında bulunması veya yurt içinde bulunan bir firmanın, yurt dışında kendi adına müstakil olarak faaliyet gösteren şube, acente, temsilci ve bürosunun olması gerekmektedir.
2. Fatura veya benzeri nitelikteki belge yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmelidir:
Yapılan hizmet ile ilgili olarak düzenlenecek fatura veya benzeri belgenin, yukarıda özellikleri açıklanan yurt dışındaki bir müşteri adına olması zorunludur.
3. Hizmet bedeli, döviz olarak Türkiye’ye getirilmelidir:
Yurt dışındaki müşteri için yapılan hizmete ait bedelin, Türkiye’ye döviz olarak getirilmesi zorunludur. İstisnadan yararlanacak olanın döviz alım bordrosu veya dövizin Türkiye’ye getirildiğini tevsik eden, kambiyo mevzuatına göre geçerli diğer bir belge ile bunu tevsik etmesi gerekmektedir.
4. Hizmetten yurt dışında yararlanılmalıdır:
İstisnanın uygulanabilmesi için, hizmetten, yurt dışında yararlanılmış olması gerekir. Diğer bir anlatımla, yurt dışındaki müşteri için verilen hizmetin bu müşterilerin, Türkiye’deki faaliyetleri ile ilgisinin olmaması gerekmektedir.
Örnek 5:
Türkiye’de yerleşik olan ve aracılık (tavassut) faaliyetinde bulunan (A) Şirketi, Japonya’da yerleşik bir firmanın mallarına Türkiye’de müşteri bulmaktadır.
Bu şirket aracılık (tavassut) faaliyetine ilişkin olarak, faturayı yabancı firma adına düzenlemiş ve hizmet bedelinin Türkiye’ye döviz olarak gönderildiğini döviz alım bordrosu ile tevsik etmiştir. Ancak, adı geçen şirketin yaptığı hizmetten Türkiye’de yararlanıldığından, bu hizmetin ihracat istisnası kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.
Tebliğde yer alan örnekler incelendiğinde, genellikle yurt dışına ihraç edilen mallarla ilgili olarak yurt dışındaki alıcılar için yapılan hizmetlerin istisna kapsamında mütalaa edildiği, Türkiye’ye ithal edilen mallara ilişkin olarak yurt dışındaki satıcılara yapılan hizmetlerin ise vergiye tabi tutulduğu görülmektedir.
Konu ile ilgili Gelir idaresinin B.07.0.GEL.0.54-5411 sayılı özelgesin de
Hizmetten yurt dışında yararlanılması, diğer bir ifadeyle, verilen hizmetin yurt dışındaki müşterinin Türkiye’deki faaliyetleriyle bir ilgisinin bulunmaması olarak açıklanmıştır.
Bu açıklamalar çerçevesinde ithalat ve ihracat komisyonlarının KDV uygulamaları karşısındaki durumu aşağıdaki şekilde belirlenecektir:
1) Türkiye’deki firmaların yurt dışına ihraç edecekleri mallar için yabancı firmalardan alınan aracılık hizmetleri yazınızda da belirtildiği üzere, ihraç konusu mal yurt dışında tüketileceğinden 30 Seri No.lu KDV Genel Tebliği uyarınca hizmet ihracı kapsamında değerlendirilecektir.
2) Yurt dışındaki firmaların Türkiye’ye ihraç edecekleri (Türkiye’ye ithal edilecek) mallar için Türkiye’deki firmaların yurt dışındaki müşterilere verecekleri aracılık hizmetlerinden, yabancı firma Türkiye’de tüketilecek mallar dolayısıyla Türkiye’de faydalanacağından hizmet ihracı kapsamında değerlendirilmeyecektir demektedir.
Yine Gelir İdaresinin B.07.1.GİB.4.06.17.01-KDV-4:2010-14011-12-717 sayılı özelgesin de verdiğiniz hizmetlerden yurt dışında yerleşik firmaların Türkiye’de gerçekleşecek teslim ve hizmetleri için faydalanılması verdiğiniz temsilcilik ve danışmanlık hizmetlerinin hizmet ihracı kapsamında değerlendirilmesi ve yüklendiğiniz katma değer vergilerinin iadesi mümkün bulunmayacağı belirtilerek bu gelirler için alınan faturalardan dolayı da KDV iadesi de talep edilemeyeceği beyan edilmiştir.
Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu 26 nolu tebliğin konuyla ilgili (K) bölümü ile 30 sayılı tebliğin (A) bölümlerinde yer alan ve hizmet ihracı istisnasından yararlanma koşullarını belirleyen düzenlemelerin 3065 sayılı Kanunun 11 ve 12. maddelerine aykırı olmadığı yolunda kararlar vermiştir. Danıştayın, Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun ve Vergi idaresinin konuya ilişkin tutum ve kararları dikkate alındığında mükelleflerin konuya ilişkin işlemlerde yukarıdaki esaslar çerçevesinde hareket etmelerinde fayda bulunmaktadır. Nevzat Erdağ
http://www.nevzaterdag.com/hizmet-ihracati-hangi-halde-kdv-ye-tabi/