Meclis’te kabul edilen İş Mahkemeleri Kanunu’yla birlikte çalışma hayatında köklü bir değişim yaşanacak. Artık dava açmadan önce arabulucuya gitmek şart. Peki yeni sistemin işçi ve işverene avantajları neler?
Geçtiğimiz hafta Meclis’te kabul edilen İş Mahkemeleri Kanunu’yla beraber çalışma hayatında önemli değişiklikler oldu. İşçi ve işveren sorunlarının çözümüne yönelik ‘arabuluculuk’ kavramı hayatımıza resmen girdi. Bugünkü yazımda işçiler açısından nelerin değiştiğini, bugünden sonra işverenlerin neler yapması gerektiğini belirteceğim...
DEĞİŞİKLİKTEN ÖNCE NASILDI?
Eski sistemde kıdem, ihbar, kötü niyet tazminatında zamanaşımı 10 yıldı. İşçiler işverenlere doğrudan alacak ya da işe iade davası açabiliyordu. İşverenler işçilerine doğrudan cezai şart, eğitim gideri avansın iadesi konularında dava açabiliyordu. İşe iade davasında işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti aylık ücret üzerinden belirleniyordu. İş sözleşmesi sonlanan işçi, işvereni bireysel alacağı nedeniyle şikayet ederek işyerinde teftiş yapılmasını sağlayabiliyordu.
ŞİMDİ NELER DEĞİŞTİ?
Şimdi Meclis’te kabul edilen İş Mahkemeleri Kanunu’yla beraber kıdem, ihbar, kötü niyet gibi tazminatlarda zamanaşımı 5 yıla indi. İşçiler, işverenlere doğrudan alacak ya da işe iade davası açamayacak. Bu alacaklar için önce arabulucuya başvurmak zorundalar. İşverenler de bu konularda dava açmadan önce arabulucuya başvurmak zorundalar. İşe iade davasında boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı rakamsal olarak belirlenecek. İşe başlatma tarihi net bir şekilde mahkeme kararında ifade edilecek. İş sözleşmesi sonlanmış işçi işvereni bireysel alacağı için şikayet edemeyecek ve bu şikayet nedeniyle teftiş yapılamayacak.
Elinizi çabuk tutun
İşçiler eskiden 10 yıl öncesi için kıdem tazminatı davası açabiliyorlardı, şimdi açamayacaklar. Bu nedenle dava sayısında azalma yaşanması bekleniyor. Diğer yandan bugün bu tip davalar uzun sürdüğü için işçiler arabuluculuk sürecinde alacaklarının bir miktar altındaki parada bile işverenle anlaşabilecek.
Yeni davaya gerek yok
İşçiler işe iade davasını kazansalar bile hem boşta geçen süre ücretinin hem de işe başlatılmamaları halinde ellerine geçecek tazminatın ne kadar olması gerektiğini bilemiyordu. İşverenin daha düşük bir miktar ödemesi halinde yeniden dava açmak zorunda kalıyorlardı. Düzenlemeyle davaya gerek kalmadı ve rakamı da net bir şekilde bilebilme imkanı da doğdu.
İşverenin geçmiş endişesi azaldı
İşverenler geçmişin endişesini uzun süre hissetmeyecek, 5 yıllık geriye dönük alacaklardan sorumlu olacak. İşveren arabuluculuk sürecinde işçiyi ikna edebilecek ve yalnızca işçiye ödenen rakam ve arabuluculuk ücretini ödemek durumunda kalacak. Dava masrafları, vekalet ücreti gibi giderlerle karşılaşmayacak. Ayrıca işçisiyle anlaşabilirse haksız olduğu bir durumda dava açılmış olsaydı uğrayabileceği çok daha büyük bir zarara uğramamış olacak. Bunun yanında işverenler artık uzlaşmayla iş sözleşmesi feshine ve ikaleye daha çok başvurabilecektir.
Çalışanı mağdur etmeyecek
İşverenler işe iade sonrası yanlış bir hesap yapmaları halinde tekrar dava masraflarıyla karşılaşıyorlardı. Yeni düzenlemeyle bu husus dava sonucunda netleşeceği için mahkemede hesap konusunda kesin karar verilecek ve işverenler de kendi hataları nedeniyle hem işçiyi mağdur etmeyecek, hem de ilave dava masrafıyla karşılaşmayacak. İşverenlerin eski işçileri nedeniyle uykuları kaçmayacak. Bu işçilerin alacakları nedeniyle teftiş söz konusu olmayacak. Okan Güray Bülbül