2577 sayılı İYUK md. 5 hükmünde her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılması ilkesi benimsenmiştir. Aralarında maddi veya hukuki açıdan bağlılık ya da neden – sonuç ilişkisi bulunan birden çok işleme karşı ise tek dilekçe ile dava açılabilmektedir. Özellikle, usul ekonomisi yönünden açılan davanın mümkün olduğunca ucuz ve pratik açılabilmesinde hukuki yarar görülmektedir.[1] Birden fazla davacının müşterek dilekçe ile dava açabilmesi için ise; 2577 sayılı İYUK ’nun 4001 sayılı yasanın md. 3 hükmüyle değişik md. 5 hükmünün 2. fıkrasında, kimi koşulların bulunması halinde birden fazla kişinin ortak dilekçe ile dava açabilmelerine olanak verilmiştir. Fıkrada ön görülen koşullar davacıların hak veya çıkarlarında iştirak bulunması koşuluyla, davaya yol açan maddi olay veya hukuki nedenlerin aynı olması gibi durumlarda birden çok idari işlemin müşterek dilekçe ile idari davaya konu etmeleri mümkündür.[2]
Son yıllarda kamu borcunun takibi ile ilgili konularda amme borçlu mükelleflerin muhtelif bankalarda ki mevduatlarına e-haciz yürütülmektedir. Amme borçlusunun birden çok banka şubelerinde bulunan mevduatlarına haciz konulması halinde bu işlemin hukuka aykırılığı iddiası ile dava açılması halinde her banka şubesi için ayrı ayrı dava açılması gerektiği yönünde görüşler ileri sürülmektedir. Bir başka görüşe göre ise, amme borçlu mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesinin tekliği dikkate alınarak mükellefin muhtelif banka şubelerinde ki hesaplarına uygulanan e-haciz için tek dava dilekçesi ile e-hacizin iptalinin dava konusu edilebileceği ileri sürülmektedir. Burada önemli olan amme borçlusu mükellefin banka hesaplarına uygulanan e-haciz işleminin hukuka uygun olup, olmadığının tartışılması gerekir.[3] Daha sonra, 2577 sayılı İYUK md. 5 hükmüne göre tek dilekçe ile açılabilecek davalardan olup, olmadığı dikkate alındığında tek dava dilekçesi ile e-hacizin iptali için ilgili vergi dairesi başkanlığı hasım gösterilerek dava açma imkânı mümkündür. Çünkü burada işlemi uygulayan idare alacaklı vergi dairesi başkanlığıdır. Borçlu ise; vergi yükümlüsüdür. Davaya konu edilecek işlemin tek bir ödeme emrinden neşetlendiği dikkate alındığında bu işleme karşı birden çok banka şubesi nezdinde e-haciz uygulansa da davanın tek açılması usul ekonomisi yönünden anlamlıdır. Birçok yerel mahkemeler bu gibi işlemlerin tek dava dilekçesi ile açılması gerektiği yönünde karar vermektedirler. Diğer taraftan bazı mahkemeler ise her şube bazında ayrı ayrı davaların açılması gerektiği yönünde de kararlar verdikleri görülmektedir.[4] Nazlı Gaye Alpaslan
-------------------------
[1]Bkz. CANDAN Turgut, “Kanuni Temsilcinin Vergi ve Diğer Kamu Alacaklarından Sorumluluğu”, Maliye Hukuk Yayınları, 3. Baskı, Ankara 2006, s. 180
[2] Bkz. CANDAN Turgut, “Vergi Suçları ve Cezaları”, Maliye Hukuk Yayınları, 3. Baskı, Ankara 2010, s. 562
[3]Bkz. GİB İzmir VDB Özelgesi, 17.09.2013 gün ve 4388 sayılı yazı,
[4]Bkz. İzmir 3. Vergi Mahkemesi, 02.07.2014 gün ve E: 2014/612 – K:2014/1120 sayılı kararı