Ülkemizde hizmet akdine dayalı olarak bir işveren yanında çalışan ücretliler sigortalılık açısından SSK (4/a) sigortalısı sayılıyorlar. Bir işyeri açarak veya şirket ortağı olarak bağımsız biçimde çalışanlar ise Bağ-Kur (4/b) sigortalısı sayılıyorlar. Kimi zaman bu iki sigortalılık hali aynı kişide gerçekleşebiliyor ki, bu durumda sigortada teklik ilkesi doğrultusunda biri geçerli sayılıyor.

İşte bu SSK ve Bağ-Kur sürelerinin çakışması halinde hangi sigortalılığın geçerli olacak uygulamasında 01.03.2011 tarihine kadar “Önce başlayanın kesintiye uğrayıncaya kadar geçerli olması” kuralı uygulanıyordu.

01.03.2011 tarihinden itibaren ise SSK/Bağ-Kur (4/a - 4/b) çakışması halinde SSK sigortalılığını geçerli olacağı uygulaması başlatılmıştı.

Ülkemizde kanunların sık değişmesi ve vatandaşın da her bir değişikliğe hemen vakıf olduğunun kabul edilmesi ve aslında hiç de öyle olmaması nedenleri ile özellikle emeklilik aşamasında sigortalılık çakışmalarından mütevellit hak kayıpları yaşanıyor.

Ortağı Olduğu Şirketten SSK’lı Bildirilenler

SSK/Bağ-Kur sigortalılık çakışmalarında SSK sigortalılığı geçerli dedik ama sorunun bir de öbür boyutu var. Zira bir de geçerli sayılan ama aslında öyle olmayan SSK sigortalılıkları da var. Bunların başını da ortağı olduğu şirketten SSK’lı olarak bildirilenler oluşturuyor.

Bu noktada da 01.10..2008 tarihinde 5510 sayılı Yasa ile yürürlüğe giren bir kural ile bu yasak getirilmiş ancak 01.10.2008 öncesinden beri ortağı olduğu şirketten bildirilenlerin durumlarında değişiklik olduğu sürece bu haklarının devam edeceği, değişiklik halinde yeni yasağa bunların da tabi olacağı kanunlaşmıştı.

Geçerlilik Durumda Değişikliğe Kadar

Bu kapsamda çok sayıda vatandaş ortağı olduğu şirketten sigortalı olarak bildirilse de 01.10.2008’den sonraki bir tarihte (Taşınma, bir şirketten diğerine aralıksız geçme v.b.) durumlar nedeniyle bu vasfını yitiriyor ve yitirdiğini bilmeden bu sigortalılığına devam ediyor.  

Çoğu zaman da bu sorunlu durum emeklilik başvurusu yapıncaya kadar devam ediyor. Emeklilik başvurusundan 3-5 ay sonra da tabiri caizse kaynar kazan başına dökülüveriyor. Zira SSK Bağ-Kur’a üstün sayılsa bile geçerli olmadığı için kişi aslında uzun yıllardır Bağ-Kurlu olduğunun farkına son anda varıyor.

6645 sayılı ve 7143 sayılı Yasalarla primi ödenmemiş Bağ-Kur sigortalılıkları silinse bile böylesi durumlarda primi ödenmiş ve yersiz durumdaki SSK sigortalılığı primleri Bağ-Kur borçlarına sayılıyor ve Bağ-Kur süreleri böyle sigortalılar için silinmiyor, emekliliğe engel bir durum ortaya çıkıyor.  Zira daha zor olan Bağ-Kur emeklilik şartları bu defa oluşmamış oluyor.

Çakışan süreler içerisinde geçersiz olan sigortalılık statüsünde ödenen primlerin geçerli olan sigortalılık statüsüne aktarılmasında işverenlerden iptal nitelikte prim belgesi (aylık sigorta primleri bildirgesi, üç aylık/dört aylık sigorta primleri bordrosu veya aylık prim ve hizmet belgesi) düzenlenmesi istenilmiyor.

Çakışan Süredeki Primlerin Değerlendirilmesi

Çakışan süreler içinde (4/a) kapsamında ödenmiş primlerin (4/b) kapsamındaki prim borçlarına aktarılması esnasında 5510 sayılı Kanunun (4/a) kapsamındaki sigortalı hizmetlerinin iptali ve ödenen primlerin (4/b) kapsamındaki prim borçlarına aktarılması sırasında;

  • Sadece sigortalı hissesine isabet eden uzun vadeli sigorta kolları, genel sağlık sigortası primi ile işsizlik sigortası priminin aktarımı yapılması,
  • Sigortalı hissesinin çakışan dönemdeki (4/b) kapsamındaki prim borcunu karşılamaması halinde;

1- İşveren hissesinin de aktarılabileceğine dair işverenin yazılı muvafakati ile birlikte imza sirküsünün (işyeri dosyasında mevcut olup olmadığına bakılmaksızın) ibraz edilmesi,

2- İşverenin Kurumumuza gerek kendisine ait işyerlerinden, gerekse ortağı, üst düzey yöneticisi, alt işvereni ve işveren vekili olduğu işyerlerinden kaynaklanan herhangi bir borcunun bulunmaması

kaydıyla işveren hissesine isabet eden paraların sigortalının 4/b kapsamındaki prim borçlarına aktarımı yapılması gerekiyor.

İşverenin muvafakatinin olmasına rağmen SGK’ya borcunun bulunması halinde ise işveren hissesine isabet eden paraların öncelikli işverenin kendi borcuna mahsup edilmesi, artan bir tutarın kalması halinde, bu tutarın sigortalının 4/b kapsamındaki prim borcuna aktarılması gerekiyor.

  • Çakışan dönemde (4/a) kapsamında ödenen primlerin sigortalı hissesinin aynı döneme karşılık (4/b) kapsamındaki prim borcundan fazla olması halinde yeteri kadar sigortalı hissesinin ilgili dönem borcuna aktarılması icap ediyor. Şevket Tezel

https://alitezel.com.tr/index.php?sid=yazi&id=9195

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • 1 TL için 532.000 TL Fazla Vergi Ödeme Riski Sosyal içerik üreticilerinden ile Appstore, Google Play üzerinden gelir elde…
  • BORSAYA AÇILAN ŞİRKETLER AÇISINDAN EMİSYON PRİMLİ PAYLARA YÖNELİK ÖRNEK UYGULAMA EMİSYON PRİMİ TİCARİ KARA DÂHİL DEĞİLDİR. ÖZKAYNAKLAR ARASINDA 520 PAY…
  • Yatırım Teşvik Belge Kapsamında KDV İstisnası Yatırım Teşvik Belgesi Sahibi Mükellefe Belge Kapsamındaki:· Makine Ve Teçhizat İthal…
Top