Umarım Vergi İdaresi, beyanname sisteminde vergiye uyumlu mükellef uygulamasına ilişkin hesaplamalarda, sadece kesinleşen tarhiyat tutarını dikkate alır. Eğer vergi ziyaı cezası ve gecikme faizini de dikkate alırsa birçok ihtilaf çıkacağını peşinen söyleyebiliriz

Değerli okurlar, Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 121. maddesi vergiye uyumlu mükelleflere ödül mahiyetinde bir “vergi indirimi” içeriyor. Bu maddede belirtilen kriterleri sağlayan mükellefler, hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinden yüzde 5 indirim alıyor, kalan yüzde 95’lik kısmı ödüyorlar. Geçici vergilerde bu indirim uygulanmıyor. İndirimin tutarı belli bir haddi aşamıyor. Bu had her yıl yeniden değerleme oranıyla değişiyor. 2024 yılı için geçerli tutar 6 milyon 900 bin TL.

Bu düzenleme yürürlüğe girdiği 2018 yılından beri belki de en çok ihtilafa yol açan düzenleme olma özelliğini taşıyor. Düzenlemedeki bazı yoruma açık hususların varlığı ve elbette Maliye İdaresi’nin bu hususları mükellef aleyhine yorumlaması bu durumu yaratıyor. Zaman içerisinde maddede yapılan bazı değişikliklerle tereddütlü bazı konular ortadan kaldırılsa da her defasında yeni sorunlar ortaya çıkıyor.

Bunlardan en sonuncusu, mükellefe yapılan tarhiyatların belli bir tutarı geçmemesi halinde vergiye uyumlu olma şartının ihlal edilmediğine ilişkin düzenlemeyle ilgili.

Maddenin ikinci bendinde yer alan ilgili hüküm şöyle:

“(1) numaralı bentte belirtilen süre içerisinde kesinleşmiş olması koşuluyla vergi beyannamelerindeki vergi türleri itibarıyla ikmalen, re'sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması (Kesinleşen tarhiyatların, indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl için geçerli olan, birinci fıkradaki indirim tutar sınırının yüzde 1'ini aşmaması durumunda bu şart ihlal edilmiş sayılmaz.),”

Bu düzenleme uyarınca indirimden yararlanabilmek için diğer koşulların[1] yanı sıra indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıl içerisinde kesinleşmiş olması kaydıyla yıllık gelir vergisi, kurumlar vergisi, geçici vergi, stopaj, katma değer vergisi, özel tüketim vergisine ilişkin ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması gerekiyor.

Bu şart 7338 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önce “1) numaralı bentte belirtilen süre içerisinde haklarında beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen, re'sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması (Yapılan tarhiyatların kesinleşmiş yargı kararlarıyla veya 213 sayılı Vergi Usul Kanununun uzlaşma ya da düzeltme hükümlerine göre tamamen ortadan kaldırılmış olması durumunda bu şart ihlal edilmiş sayılmaz.),” şeklinde idi. Bu düzenleme mükellefe yapılan tarhiyat henüz kesinleşmemiş olsa dahi indirimden yararlanmaya engel oluyor, yapılan tarhiyat haksız olduğu için yargıda sonradan düşürülse bile mükellefin indirimden yararlanmasına engel olduğu için haksızlığa yol açıyordu.

Neyse ki 7338 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle belirtilen süre içinde kesinleşmiş tarhiyat olmaması şartı getirilerek bu haksızlığa son verildi. Söz konusu Kanunla getirilen bir güzel düzenleme de kesinleşen tarhiyatın indirimden yararlanılacak yılın maksimum indirim tutarının yüzde 1’ini aşmamasının indirimden yararlanmaya engel olmaması. Böylece kesinleşse bile küçük vergi tarhiyatlarının indirimden yararlanmaya engel olmaması sağlandı.

Ancak bu defa da kesinleşen tarhiyatın verginin yanı sıra vergi ziyaı cezası ve gecikme faizini de içerip içermediği konusunda bana göre saçma bir tartışma çıktı. Maliye yetkilileri şifahen kesinleşen tarhiyatın vergi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi toplamından oluşacağını söylüyorlar.

Elbette ki idarenin bu yorumu da mükellef aleyhine. Çünkü kesinleşen vergi yüzde1’in altında olsa bile vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi de dahil edildiğinde yüzde 1’lik sınır aşılıyorsa indirimden yararlanılamıyor.

Kanunda geçen tabir “kesinleşen tarhiyat” olup, vergi kanunlarında tarhiyat sadece vergi için kullanılır. Vergi ziyaı cezası tarh edilmez “kesilir.” Gecikme faizi tarh edilmez “uygulanır.”

Zaten kanun koyucunun hedefinin vergi kaybının belli bir tutarı aşmaması halinde indirimin uygulanmasını sağlamak olduğu anlaşılıyor. Bu değerlendirmede vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinin dikkate alınmaması gerektiği çok açık.

Umarım Vergi İdaresi, beyanname sisteminde vergiye uyumlu mükellef uygulamasına ilişkin hesaplamalarda, sadece yukarıda belirtildiği gibi kesinleşen tarhiyat tutarını (yani vergi aslını) dikkate alır. Eğer vergi ziyaı cezası ve gecikme faizini de dikkate alırsa birçok ihtilaf çıkacağını peşinen söyleyebiliriz. 

Haluk Erdem

This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

https://t24.com.tr/yazarlar/haluk-erdem/vergiye-uyumlu-mukellef-indiriminde-mukellefe-yapilan-tarhiyatlarin-etkisi,47841


[1] - İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş (Kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler bu şartın ihlali sayılmaz.) olması,

- İndirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla, (1) numaralı bent kapsamındaki vergi beyannameleri üzerine tahakkuk eden vergilerin ödenmiş olması (Ödemenin, ilgili mevzuatı gereği istenilen bilgi ve belgelerin tam ve eksiksiz olarak ibraz edilmiş olması koşuluyla, vergi kanunları gereği doğan iade alacaklarından mahsuben yapılmış olması ve indirimden yararlanıldıktan sonra söz konusu iade alacağı tutarının mahsuben ödemesi talep edilen vergi borcu tutarının altına düşmesi hâlinde, eksik ödenmiş duruma gelen vergilerin mahsuben ödenmek istenilen tutarın %10'unu aşmaması kaydıyla, eksik ödenmiş vergiler dolayısıyla veya vergi kanunları gereğince, tecil edilerek belirlenen şartların gerçekleşmesine bağlı olarak terkin edilecek vergilerin, şartların sağlanamaması hâlinde kanunlarında belirlenen tecil süresinin sonunu takip eden onbeşinci günün bitimine kadar ödenmesi şartıyla, bu şart ihlal edilmiş sayılmaz.), ayrıca, vergi aslı (vergi cezaları ile fer'i alacaklar dâhil) 1.000 Türk lirasının üzerinde vadesi geçmiş borcunun bulunmaması,

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • KDV İade Süreci İnfografik Sercan BAKAÇVergi MüfettişThis email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it. https://www.alomaliye.com/2024/12/31/kdv-iade-sureci-infografik/
  • SGK Genelgesi 2024/17 (Yemek Bedeli) T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü Sayı…
  • 2025 Yılında Vergi Uygulamalarında Had Ve Tutarlar Belirlendi 30/12/2024 tarihli ve 32768 (2. Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan…
Top