Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun 5'inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, kurumların yurt dışından elde ettikleri iştirak kazançları belli koşullar altında kurumlar vergisinden istisna edilerek vergi dışı bırakılmıştır. Madde metninde belirlenen şartlardan birisi iştirak kazancının, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesinin gerekliliğidir. Kanun ve tebliğ düzenlemelerinde elde edilen iştirak kazançlarının elde edildiği dönemde kurum kazancına dahil edilmesinin zorunlu olduğu, bu kazançların kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresinin sonuna kadar Türkiye’ye transfer edilmeyen kısmı ile daha sonraki yıllarda Türkiye’ye transfer edilen kısmının istisnaya konu edilemeyeceği açıkça vurgulanmıştır.
Öte yandan, tebliğ düzenlemesinde "İştirak kazancının, dağıtıldığı dönemde elde edilmiş sayılacağı, transfer tarihinde ortaya çıkan olumlu veya olumsuz kur farklarının istisna tutarının tespitinde dikkate alınmayacağı" hususuna ilişkin açıklamaya yer verilmiştir. Buradan şunu anlamak mümkün diye düşünüyorum. Yurt dışı iştirak tarafından dağıtılan bir kazanç yoksa elde edilmiş bir kar payından söz etmek söz konusu olamaz. Yurt dışı iştirakin genel kurulda kar dağıtım kararı alması tek başına elde etme için yeterli değildir. Kar dağıtımı elde edildikten sonra transfer işlemi gerçekleştiği takdirde elde edildiği tarih ile transfer tarihi arasında ortaya çıkan kur farkı gelirleri istisna kapsamında değerlendirilemeyecektir.