Katma Değer Vergisi, yapılan mal ve hizmet teslimlerinde, mal ve hizmeti teslim edenin ödediği ancak teslim alana yüklenen bir harcama vergisidir.
Bazı icra dosyalarında KDV dahil alacağı için icra takibi ile faiz talebinde bulunan, alacaklının talep ettiği faiz tutarı için de ayrıca KDV talebinde de bulunduğu görülmektedir.
Örnek:
KDV dahil 12.000,00 TL alacağı bulunan bir alacaklı tarafından takip talebinde bulunularak, 01.01.2024 ile 01.04.2024 tarihleri arası için %9 Adi Kanuni Faizi talep edilmiş olsun;
Buna göre; 269,26 TL faiz tutarı hesaplanacak olmasına rağmen, 269,26 TL için de %20 genel KDV oranı üzerinden 53,85 TL KDV talebinde bulunulmaktadır.
Oysa, söz konusu alacak zaten KDV alacağını da kapsadığından yani KDV için de faiz talebinde bulunulduğundan tahakkuk edecek faiz için tekrar KDV talebinde bulunulması doğru değildir.
Çünkü alacaklının alacağı için icra dairesinde talep ettiği faiz bir hizmet içermemektedir.
Zira, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 24. Maddesinde,
a. Teslim alanın gösterdiği yere kadar satıcı tarafından yapılan taşıma, yükleme ve boşaltma giderleri,
b. Ambalaj giderleri, sigorta, komisyon ve benzeri gider karşılıkları ile vergi, resim, harç, pay, fon karşılığı gibi unsurlar,
c. Vade farkı, fiyat farkı, kur farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin matraha dahil olan unsurlar olarak belirtilmiştir.
Bu durumda faize Katma Değer Vergisi tahakkuk etmesi için bir hizmet yapılması gerektiğinden ve böyle bir durum da söz konusu olmadığından icra takiplerinde tahakkuk eden faize KDV tahakkuk etmesi doğru olmayacaktır.
(Hazırlayan: Hüseyin Yörükoğlu, SMMM)