Evet, tam da düşündünüz gibi, konu, 2024, 2025 ve 2026 hesap dönemlerinde yapılacak enflasyon düzeltmesinin reel sektöre getireceği ilave vergi yükü ile ilgili!
Kısa bir süre öncesine kadar reel sektör dahil kamuoyunun büyük bir kısmı enflasyon düzeltmesinin uygulanmasını isterken, Gazetemizde 25 Ekim 2023 tarihinde yayınlanan “2023’e Evet, 2024 ve 2025’e Hayır” başlıklı köşe yazımız sonrasında durum ciddi şekilde değişti! Çünkü, bu yıllarda yapılacak enflasyon düzeltmesi vergi etkisi yaratıyor ve reel sektöre ilave bir vergi yükü getiriyordu ancak kimse bunun farkında değildi! Yazımız sonrası kamuoyunda ciddi bir farkındalık oluştu.
Reel sektör ilave vergi yükünün farkına vardı!
Yazımız sonrasında bu konuda Ticaret ve Sanayi Odaları başta olmak üzere reel sektörden ciddi geri dönüşler oldu. Hemen hepsi “enflasyon düzeltmesinin vergi etkisi yaratacağını ve reel sektöre ilave bir vergi yükü getireceğini bilmediklerini, yazımız sonrasında bunun farkına vardıklarını, enflasyon düzeltmesi nedeniyle 2024, 2025 ve 2026 hesap dönemlerinde ilave bir vergi ödemek istemediklerini” ifade ettiler.
Enflasyon düzeltmesinden beklenen tam olarak ne?
Reel sektörün enflasyon düzeltmesinden beklentisi; mali tabloların uzun yıllar süren yüksek enflasyonun etkisinden arındırılması ve vergileme üzerindeki enflasyondan kaynaklanan olumsuzlukların giderilmesi, fiktif karlar üzerinden vergi ödenmemesi!
Peki, yasal düzenleme nasıl?
Enflasyon düzeltmesiyle ilgili Vergi Usul Kanunu’nda iki düzenleme bulunuyor: Birincisi, mükerrer 298/A, ikincisi ise geçici 33. Madde!
Geçici 33. Madde 2023 hesap döneminde yapılacak enflasyon düzeltmesiyle ilgili. Bu maddeye göre, 2023 hesap dönemi bilançoları, herhangi bir şarta bağlı olmaksızın enflasyon düzeltmesine tabi tutulacak. Yapılan düzeltmeden kaynaklanan kâr/zarar farkı geçmiş yıllar kâr/zararı hesabında gösterilecek, bu şekilde tespit edilen geçmiş yıl kârı vergiye tabi tutulmayacak, geçmiş yıl zararı ise zarar olarak kabul edilmeyecek (VUK. Mad. Geçici 33). Yani, bu düzeltme 2023 yılı mali kar veya zararını ve dolayısıyla vergi matrahlarını etkilemeyecek. 2023 enflasyon düzeltmesi zorunlu olup, mükelleflerin seçimlik hakkı bulunmuyor.
Mükerrer 298/A maddesi ise, 2024 ve sonrası yıllarda yapılacak enflasyon düzeltmesiyle ilgili. Enflasyon düzeltmesi, 2024 ve izleyen yıllarda vergisel sonuç yaratacak! 2023 yılında yapılacak düzeltmenin aksine bu yılların gelir ve kurumlar vergisi matrahlarını etkileyecek. Diğer bir ifadeyle, 2024, 2025 ve 2026 hesap dönemlerinde yapılacak enflasyon düzeltmeleri vergili olacak!
Maliye’de vergi etkisini teyit etti!
Hazine ve Maliye Bakanlığı da, bilançolarda bu yıl sonunda devreye girmesi planlanan enflasyon muhasebesi sonucu oluşan kâr ya da zararın 2024 ve sonrasında vergi matrahını etkileyeceğini belirterek, bu dönemde enflasyon düzeltmesinin sektörler ve şirketlerde vergi matrahını artırıcı veya azaltıcı etkisi olabileceğini ifade etti.
Kaç mükellefi enflasyon düzeltmesi yapacak?
Ekim 2023 ayı itibariyle faal gelir vergisi mükellef sayısı (GMSİ ve basit usul hariç) 2 milyon 470 bin, faal kurumlar vergisi mükellef sayısı ise 1 milyon 135 bin! Gelir vergisi mükelleflerinden en az 800 bininin, kurumlar vergisi mükelleflerinden ise en az 1 milyonunun enflasyon düzeltmesi yapması bekleniyor.
Düzeltme ne zaman yapılacak?
Kamuoyunda 2023 yılı enflasyon düzeltmesinin bu yıl sonunda yapılacağı gibi bir düşünce var. Bu kesinlikle yanlış, 2023 hesap dönemi bilançoları 1 Ocak – 30 Nisan 2024 tarihleri arasında enflasyon düzeltmesine tabi tutulacak!
Kime nasıl bir sonuç doğuracak?
Enflasyon düzeltmesi;
1) Özkaynağı güçlü, parasal olmayan aktif varlığı daha düşük kalan işletmeler açısından gider yönlü - zarar artırıcı,
2) Parasal olmayan aktif varlıkları güçlü, finansmanını borçlanma ile yapan, özkaynağı düşük işletmeler (borçlu ve öz sermayesi zayıf) açısından ise, gelir yönlü - kar artırıcı
bir etkiye neden oluyor. Diğer bir bakış açısıyla, öz kaynağını ağırlıklı olarak;
- Parasal kıymetlerde tutan mükelleflerde ilave gider yazma (kar azaltıcı/zarar artırıcı),
- Parasal olmayan kıymetlerde tutan mükelleflerde ise ilave gelir yazma (kar artırıcı/zarar azaltıcı)
durumu ortaya çıkıyor.
Yani, 2024 hesap dönemi ilk geçici vergi döneminden itibaren, düzeltme farkları vergi hesabında dikkate alınacağından, enflasyon düzeltmesi; özkaynağı güçlü, parasal olmayan aktif varlığı daha düşük olan işletmelerde zarar artırıcı sonuç doğuracak, vergi matrahları fark kadar azalacak. Buna karşılık parasal olmayan aktif varlıkları güçlü, finansmanını borçlanma ile yapan, özkaynağı düşük işletmelerde ise, enflasyon düzeltmesi kar artırıcı sonuç doğuracak, vergi matrahlarını artıracak ve ilave vergi hesaplamaları gerekecek.
Sektörlerin durumu nasıl?
Türkiye Bilançosuna göre, bankacılık ve finans sektörü dışındaki şirketler yani reel sektör, genel olarak borçlu ve öz kaynak yönünden zayıf bir durumda. Yani, 2024, 2025 ve 2026 hesap dönemlerinde enflasyon düzeltmesi, öz sermayesi güçlü bankacılık ve finans sektöründe gider (zarar) yönlü ; borçlu ve öz sermayesi zayıf finans dışı reel sektör şirketlerinde ise gelir (kar) yönlü bir etki yaratacak. Yani, bankacılık ve finans sektöründe vergi matrahları fark kadar azalacak, reel sektörde ise kara ilave sonuç doğuracak, matrahlarını artıracak ve ilave vergi hesaplamaları gerekecek.
Reel sektörün daha fazla vergi ödemesine neden olacak!
Öz kaynakları düşük, yatırımlarını yeni borçla finanse eden reel sektör 2024, 2025 ve 2026 yıllarında enflasyon düzeltmesi nedeniyle oluşan farklar üzerinden ilave vergi ödemek zorunda kalacaklar! Yani, enflasyon düzeltmesi, reel sektöre 2024, 2025 ve 2026 yıllarında ilave bir vergi maliyeti getirecek. Buna karşılık, öz sermayesi güçlü olan bankacılık ve finans sektörü ise 2024, 2025 ve 2026 yıllarında enflasyon düzeltmesinin yaratacağı gider etkisi nedeniyle daha az vergi ödeyecek!
Enflasyon düzeltmesini yeniden değerlendirmekte fayda var!
Reel sektörün, ilave bir vergi maliyeti getirecek olması nedeniyle enflasyon düzeltmesine bakışı biraz değişti. Hiç kimse enflasyon düzeltmesi nedeniyle henüz satılmayan stokların ve diğer kıymetlerin enflasyon düzeltme farkları üzerinden peşin vergi ödemek istemiyor.
Ancak, 2023 hesap dönemi bilançosundaki düzeltilmiş değerlerin 2024 hesap dönemi 1. geçici vergi döneminin sonuna kadar (31 Mart 2024) elden çıkarılmamış olması durumunda, üç aylık enflasyon düzeltme farkları, üzerinden vergi hesaplanması gereken ilave bir matrah oluşturacak. Örneğin, gayrimenkuller, iştirak hisseleri gibi hızlı satışa konu edilemeyen kalemler.
2024 hesap dönemi ilk geçici vergi döneminden itibaren, farklar vergi hesabında dikkate alınacağı için, özkaynağı güçlü parasal olmayan aktif varlığı daha düşük kalan işletmeler açısından zarar artırıcı sonuç doğuracak, dolayısıyla vergi matrahları fark kadar azalacak.
Parasal olmayan aktif varlıkları güçlü, ancak borçla finansman yapan, özkaynağı ise düşük firmalar açısından üç aylık enflasyon düzeltmesi kara ilave edilecek sonuç doğuracak, matrahlarını artıracak ve ilave vergiye neden olacak. Türkiye Bilançosuna göre, Şirketlerin yüzde 98’i bu kapsamda!
Sonuç olarak; daha işin başındayken, yaratacağı (+) ve (-) durumlar gözönünde tutularak, bu konuda reel sektör ve STK’ların görüşleri de alınarak enflasyon düzeltmesinin yeniden değerlendirilmesinde fayda var…
https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/reel-sektorde-2024-2025-ve-2026-tartismasi/717172