Seçimden sonra maalesef bizi çok zor günler bekliyor!
Yaşanan deprem felaketleri nedeniyle görüşülmesi ertelenen Yapılandırma Kanun Teklifi bu hafta Salı ve Çarşamba günleri Meclis Genel Kurulu'nda görüşülecek. Paketin en çok ilgi çeken düzenlemelerinin başında matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler geliyor.
Kurumlar vergisi yönünden geçmiş dört yıl (2018, 2019, 2020 ve 2021) matrah artırımı kapsamında. 2018-2020 yılları zaten önceki düzenlemenin de kapsamı içindeydi. Önceki düzenlemeden bu üç yıl için yararlanmış olanlar bakımından yeni kanunun bir etkisi olmayacak, çünkü bu mükellefler sadece 2021 yılı için artırımdan yararlanabilecekler.
Bu nedenle yeni kanunun daha etkili olabilmesi için kapsama 2022 yılının alınmasını talep edenler büyük bir çoğunluk oluşturuyor.
23 Ocak 2023 tarihli yazımda bu talepleri değerlendirmiş ve henüz beyannamesi verilmemiş bir dönemin kapsama alınmasının zor olduğunu, ancak iş dünyasından gelen taleplerin siyasette karşılık bulması durumunda, bütçe aleyhine sonuç vermemesi (gelecekteki vergi tahsilatını azaltmaması) için bazı uyarılarda bulunmuştum.
Bu tartışmalar henüz ülkemizde deprem felaketi yaşanmadan önce yapılmaya başlanmıştı. Depremden önce bile kaynaklarımız çok yetersizdi ve seçimden sonra geçmişte alınan olağanüstü nitelikteki ek vergilere ihtiyaç duyulacağı dillendirilmeye başlamıştı. Deprem kaynak ihtiyacını çok ciddi ölçüde artırmış bulunuyor.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Türkiye Direktörü Arvid Tuerkner’in, depremin maliyetinin 34 milyar dolar civarında olabileceği, ancak yeniden inşa maliyetinin 100 milyar doları bulabileceği yönündeki açıklamaları basına yansıdı.
Seçimden sonra maalesef bizi çok zor günler bekliyor!
2022 yılının matrah artırımı kapsamına alınması konusu bu kaynak ihtiyacı çerçevesinde değerlendirilebilir. Bazı önlemlerle Hazineyi de koruyarak özel sektörün katkıda bulunması sağlanabilir. Başka bir ifadeyle özel sektörden zorunlu olağanüstü vergiler almaktansa matrah artırımı gibi gönüllü ödemelerle daha fazla bir kaynak yaratmak mümkün olabilir.
Bu önlemler neler olabilir?
* 2022 yılı üçüncü (son) dönem geçici vergi matrahının yüzde 35’i oranında artırılarak bulunan tutar çıpa olarak kullanılabilir. Geçici vergi matrahına yönelik teklif kanunlaştıktan sonra yapılacak düzeltme talepleri kabul edilmeyerek, bunu azaltmanın önüne geçilebilir. Matrah artırımından yararlanacakların 2022 yılı matrahlarının bu tutardan az olamayacağı hükme bağlanabilir.
* Önceki yıl matrahının TÜFE artış veya yeniden değerleme oranında artırılarak bulunan tutara da çıpa olarak itibar edilebilir.
* 2022 yılı için matrah artıran mükelleflerin 2022 yılına ilişkin zararlarının yüzde 100’ünü izleyen dönemlerde indiremeyecekleri öngörülebilir.
* Matrah artırımına esas alınacak asgari tutarlar 2022 yılı için daha yüksek belirlenebilir.
Böylece Hazine de zarara uğratılmadan 2022 yılı matrah artırımı kapsamına alınabilir.
Yazımı sonlandırmadan, 2022 yılına ilişkin 2022 yılı sonuna kadar verilmiş KDV ve muhtasar beyannamelerinin neden vergi artırımı kapsamına alınmadığını anlamadığımı da belirtmek isterim. Kaynak ihtiyacı ortada iken matrah artırımı düzenlemesi gündemde yokken beyannamesi verilmiş dönemlerin de kapsama alınması isabetli olacaktır. Bu dönemler yapılandırma kanununun genel kapsamı içinde yer alıyor zaten...