Yeni Gelir İdaresi Özelgeleri (2021/5)

1. Gelir Vergisi Kanunu

Serbest meslek erbabının kullandığı akıllı saate ilişkin harcama gider yazılabilir mi?

(10.06.2021 tarih ve 24577 sayılı özelge)

Mesleki faaliyetin ifasında kullanıldığı belirtilen akıllı saatin, münhasıran faaliyetin yürütülmesine mahsus olmaması, söz konusu eşyanın iş dışında özel hayatta da kullanılmaya elverişli olması nedenleriyle, anılan eşya ile mesleki kazancın elde edilmesi veya idamesi arasında doğrudan bir bağ olduğundan söz edilemez.

Bu itibarla, mesleki faaliyetin ifasında kullanıldığı belirtilen akıllı saate ait harcamalar, Gelir Vergisi Kanunu’nun 68. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, anılan harcamaların serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.

Arabuluculuk müessesine başvurulması sonucunda ödenen tazminatlar gelir vergisinden müstesna tutulabilir mi?

(07.06.2021 tarih ve 9209 sayılı özelge)

İş sözleşmesi feshedilen ve işe iade davası açabilmek için arabulucuya başvuran personel ile Bankanın, arabulucu nezdinde anlaşması sonucu, söz konusu personele ödenecek sekiz aylık ücretini geçmeyen işe başlatmama tazminatının, Gelir Vergisi Kanunu’nun 25. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında gelir vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır.

Ancak, iş sözleşmesi feshedilmeden önce çıkış koşullarında mutabık kalınması için ihtiyari arabuluculuk müessesine başvurulması halinde ödenecek ek tazminatların; İş Kanunu’nun 21. maddesine göre ödenen işe başlatmama tazminatı olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından, Gelir Vergisi Kanunu’nun 25. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında istisna edilmesi mümkün bulunmamakta olup, bu kapsamda ödenen ek tazminatların Gelir Vergisi Kanunu’nun 25. maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.

İş kazası geçiren işçiye yapılan para yardımı gelir vergisi stopajına tabi midir?

(03.06.2021 tarih ve 434540 sayılı özelge)

İş kazası geçiren işçiye,

  • İş göremezlik ödeneği ile işçinin aldığı ücret arasındaki fark kadar ödenen yardımın, Gelir Vergisi Kanunu’nun 25. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında,
  • 5510 sayılı Kanun kapsamında ödenen iş göremezlik ödeneğinin, Gelir Vergisi Kanunu’nun 25. maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında,

gelir vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, iş kazası geçiren işçiye yapılan ödemenin Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi gereğince ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkündür.

İşveren olarak iş kazası geçiren işçiye, 5510 sayılı Kanun’un 16. maddesi uyarınca ilgili kurum tarafından ödenen iş göremezlik ödeneğinin işçinin almış olduğu ücretten daha az alması nedeniyle, yardım amaçlı yapılan para ödemesi için Vergi Usul Kanunu’nun 238. maddesi gereğince ücret bordrosu düzenlenmesi icap etmektedir.

Personele yapılan evlenme yardımı gelir vergisine ve damga vergisine tabi midir?

(15.01.2021 tarih ve 36696 sayılı özelge)

Hizmet erbabına yapılan evlenme yardımı ödemesinin, ücretlinin iki aylık brüt ücretine tekabül eden tutarı aşmayacak şekilde gelir vergisinden istisnası edilmesi, varsa aşan kısmın ise vergiye tabi tutulması gerekmektedir.

Evlenme yardımı ödemelerine ilişkin düzenlenen kağıtlar Damga Vergisi Kanunu’na ekli (2) sayılı tablonun IV/34 fıkrası kapsamına girmediğinden, söz konusu ödemelere ilişkin düzenlenen kağıtların Kanun’a ekli (1) sayılı tablonun IV/1-b fıkrasına göre damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

Mesleki faaliyetin yürütülebilmesi için zorunlu olan eğitimlere ve organizasyonlara katılım için ödenen ücretler gider olarak dikkate alınabilir mi?

(14.04.2021 tarih ve 341666 sayılı özelge)

Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği Sürekli Mesleki Geliştirme Eğitimi Yönetmeliği ile Bağımsız Denetim Yönetmeliği uyarınca, meslek mensuplarının alanlarında faaliyetlerini yürütebilmeleri için almaları gereken zorunlu eğitimler ve mesleki alanlardaki katılmaları gereken zorunlu sempozyum ve kongreler gibi organizasyonlar bulunmaktadır.

Gelir Vergisi Kanunu’nun 68. maddesine göre giderlerin, serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak indirilebilmesi için kazancın elde edilmesi ve idamesi ile açık ve doğrudan bir bağının bulunması, yapılan işin mahiyetine uygun olması ve iş hacmi ile mütenasip olması gerekmektedir.

Buna göre, anılan Yönetmelikler uyarınca mesleki faaliyetinizin yürütülmesi için zorunlu olan eğitimler ve mesleki sempozyum ve kongreler gibi organizasyonlara katılım için yapılan ödemelerin, Gelir Vergisi Kanunu’nun 68. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendine göre serbest meslek kazancınızın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

Diğer taraftan, bilirkişilik faaliyeti öncesinde alınan eğitimler ile konkordato komiserliği listesine kaydolabilmek için alınan komiserlik eğitimleri için yapılan ödemelerin ise söz konusu faaliyetlerden elde edilen gelirlerin ücret hükümlerine göre vergilendirilmesi nedeniyle, mesleki kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir.

Sözleşme kapsamında satılan ilaçlar için uygulanan ilave ıskontolar gider olarak dikkate alınabilir mi?

(24.06.2021 tarih ve 10510 sayılı özelge)

Yurt dışından ithal edilerek SGK’ya fatura edilen kutu adetleri esas alınarak kurum alacağı olarak hesaplanan ve SGK tarafından düzenlenen “Borç Bildirim Belgesine” istinaden SGK’ya ödenen ıskonto tutarının, içerisinde yer alan KDV tutarı hariç olmak üzere, kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

Vergi Usul Kanunu’nun ilgili hükümleri çerçevesinde, belge düzenleme yükümlülüğü bulunmayan (kurumlar vergisi veya katma değer vergisi mükellefiyeti bulunmayan) kamu kurumlarınca gerçekleştirilen işlemlere (mal teslimi ve hizmet ifaları ile diğer muamelelere) ilişkin muhatap mükelleflerin kayıtlarının tevsikinde, söz konusu kurumlarca düzenlenen ve tabi oldukları ilgili mevzuat dahilinde düzenlemiş oldukları belgelerin kullanılması mümkündür.

Dolayısıyla, somut durumda, SGK tarafından düzenlenen “Borç Bildirim Belgesi”nin kayıtların tevsikinde, adı geçen Kurumun tabi olduğu ilgili mevzuat dahilinde düzenlenmiş bir belge olmasına bağlı olarak, tevsik edici belge olarak kabul edilmesi mümkün olup, bu belgelerin Vergi Usul Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre muhafaza ve yetkili makam ve memurların talebi üzerine ibraz edilmesi gerekmektedir.

2. Katma Değer Vergisi Kanunu

Serbest meslek erbabı, katıldığı eğitim ve organizasyonlar nedeniyle yüklendiği KDV’yi indirim konusu yapabilir mi?

(14.04.2021 tarih ve 341666 sayılı özelge)

Gelir Vergisi Kanunu’na göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilen ve ilgili mevzuatı uyarınca mesleki faaliyetin yürütülmesi için zorunlu olan eğitimler, mesleki sempozyum ve kongreler gibi organizasyonlara katılım için yapılan ödemelere ilişkin KDV tutarlarını genel esaslar çerçevesinde indirim konusu yapmanız mümkün bulunmaktadır.

Diğer taraftan, bilirkişilik faaliyeti öncesinde alınan eğitimler ile konkordato komiserliği listesine kaydolabilmek için alınan komiserlik eğitimleri için yapılan ödemelerin, serbest meslek kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu’na göre indirimi kabul edilmeyen gider olarak kabul edilmesi nedeniyle, söz konusu giderleriniz dolayısıyla yüklenilen KDV’nin Kanun’un 30/d maddesi uyarınca indirim konusu yapılması mümkün değildir.

Şirket tarafından satılan ürünlerin taşıma işinde KDV tevkifatı yapılması gerekir mi?

(02.06.2021 tarih ve 52846 sayılı özelge)

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Şirketinize ait tesis ve ocaklarda kum, çakıl, taş vb. üretimi yapılarak mamul haline getirilen malzemelerin, “K” türü yetki belgeli kendi araçlarınızla alıcılara teslim edildiği ve bahsi geçen ürünlerin taşıma bedeli için alıcılara düzenlenen faturalarda malzeme ve nakliye bedelinin ayrı olarak gösterildiği belirtilerek, düzenlenen faturalarda söz konusu nakliye hizmetine katma değer vergisi (KDV) tevkifatı uygulanıp uygulanmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

Üretilen malzemelerin (kum, çakıl, taş vb.) alıcılara teslimine yönelik olarak Şirkete ait araçlarla ayrıca sunularak fatura edilen ve KDV dahil bedeli 1.000 TL’yi aşan yük taşıma işlerinin, KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.1/a ve b) bölümünde sayılanlara verilmesi halinde Tebliğin (I/C-2.1.3.2.11.) bölümü kapsamında (2/10) oranında KDV tevkifatına tabi tutulması gerekmektedir.

Serbest meslek erbabının kullandığı akıllı saat alımı nedeniyle yüklenilen KDV indirim konusu yapılabilir mi?

(10.06.2021 tarih ve 24577 sayılı özelge)

Mesleki faaliyetin yürütülmesi için gerekli olan giderler dışında kalan, işle ilgili bulunmayan veya işletme sahibinin özel tüketimine yönelik harcamalar niteliğinde bulunan ve sair kanunen kabul edilmeyen giderlere ilişkin belgelerde gösterilen KDV tüketici durumunda bulunan işletme veya işletme sahibi üzerinde kalacaktır.

Mesleki faaliyetin ifasında kullanıldığı belirtilen akıllı saate ait harcamaların serbest meslek kazancının tespitinde indirimi kabul edilmediğinden, söz konusu kıymete ait KDV’nin hesaplanan KDV’den indirim konusu yapılması mümkün değildir.

Sözleşme kapsamında satılan ilaçlar için hesaplanan ıskonto tutarı içinde yer alan KDV tutarı ayrıştırılarak indirim konusu yapılabilir mi?

(24.06.2021 tarih ve 10510 sayılı özelge)

Yurt dışından ithal edilerek SGK’ya fatura edilen kutu adetleri esas alınarak kurum alacağı olarak hesaplanan ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından düzenlenen “Borç Bildirim Belgesi” ile Şirketinize tebliğ edilen ıskonto tutarı nedeniyle, teslimi yapılan ilacın matrahında değişiklik meydana geleceğinden, “Alternatif Geri Ödeme Sözleşmesi” gereğince hesaplanan söz konusu ıskonto tutarının içerisinde yer alan KDV’nin iç yüzde yöntemiyle ayrıştırılarak 3065 sayılı Kanunun 35 inci maddesinde belirtilen şekilde düzeltilmesi mümkün bulunmaktadır.

Geçici ithalat kapsamında ithal edilen gemi için ödenen KDV indirim konusu yapılabilir mi?

(20.06.2021 tarih ve 479889 sayılı özelge)

İlgide kayıtlı özelge talep formunun incelenmesinden, gemi acenteliği faaliyeti kapsamında, … Köprü Projesinde sorumlu şirket … Adi Ortaklığı adına proje kapsamında çalışmak üzere gelen yabancı bayraklı gemilerin mevcut kanun ve sair hükümler çerçevesinde ifa edilmesi gereken gümrük, liman, … Genel Müdürlüğü vb. işlemlerinin vekaleten tarafınızca yapıldığı, söz konusu deniz araçlarının gümrük işlemleri neticesinde doğan vergi ödemelerinin … Adi Ortaklığı adına … Gümrük Müdürlüğüne Şirketinizce yatırıldığı ve yapılan ödemenin yüklenici Şirket adına düzenlenen Borç Dekontu ile kapatıldığı, bu kapsamda yüklenici Şirket adına tarafınızca yapılan ödemelere ait katma değer vergisinin (KDV) indirim konusu yapılıp yapılamayacağı ile ilgili görüş istenildiği anlaşılmaktadır.

Geçici ithalat kapsamında ithal edilen deniz araçlarına ilişkin olarak düzenlenen gümrük beyannamesi nedeniyle tahakkuk eden KDV’nin, gümrük beyannamesinde alıcı olarak kayıtlı görünen Şirket tarafından genel esaslar çerçevesinde indirime konu edilmesi mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, müşteri hesabına yapılan vergi ve harç ödemelerine ilişkin belgelerin Şirketiniz adına düzenlenmiş olması halinde, bu ödemelerin Şirketiniz tarafından müşterileri adına yapılan bir ödeme olarak değil müşteriye sunulan hizmetin oluşturulmasına yönelik ödemeler olarak değerlendirilmesi ve bu ödemelerin müşteriye yansıtılmasında KDV hesaplanması gerekmektedir.

Bu çerçevede, tarafınızca ifa edilen hizmete ilişkin olarak ödenen vergi ve harçlara ilişkin belgeler Şirketiniz adına düzenlendiğinden, söz konusu vergi ve harçlara ait ödemelerin yüklenici Şirkete yansıtılmasında KDV hesaplanması gerekmekte olup, bahse konu KDV’nin anılan Şirket tarafından genel esaslar çerçevesinde indirime konu edilebileceği tabiidir.

Teşvik belgesi kapsamında yer alan malların finansal kiralama yoluyla yurt dışındaki firmadan alınması katma değer vergisine tabi midir?

(01.07.2021 tarih ve 74112 sayılı özelge)

Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında yer alan malların gerekli şartları sağlamış olması kaydıyla Belge kapsamında ithali, KDV Kanunu’nun 13/d ve 16/1-a maddelerine göre KDV’den istisnadır. Ancak söz konusu malların yurt dışından kiralanmasında, bu istisna hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.

Diğer taraftan, yurt dışından yapılacak kiralamalarda, kiralanacak malların Gümrük Kanunu’nun 128 ila 134. maddeleri kapsamında geçici ithalat rejimine tabi tutulması ve malların Türkiye’de kaldığı her ay için kati ithalatında alınması gereken gümrük vergilerinin %3’ünün tahsil edilmesi gerekmekle birlikte, söz konusu malların kati ithali KDV’den istisna olduğundan, malların Türkiye’de kaldığı süre için gümrükte KDV alınmasına gerek bulunmamaktadır.

Satışı yapılan ürünün nakliyesi yük taşımacılığı hizmeti kapsamında tevkifata tabi midir?

(14.04.2021 tarih ve 146184 sayılı özelge)

Üretim ve satışı yapılan kömürün nakliyesi hizmetinin, kömür satışından ayrı bir iş olarak sunulması ve her bir işlem bedelinin KDV dahil 1.000 TL’yi 2.000 TL aşması halinde, verilen hizmete ilişkin KDV’nin (2/10) oranında tevkifata tabi tutulması gerekmektedir.

Kurye taşımacılığı hizmeti KDV tevkifatına tabi midir?

(16.04.2021 tarih ve 346122 sayılı özelge)

Sahip olunan motosikletle KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.1/a ve b) bölümünde sayılanlara verilen ve KDV dahil bedeli 1.000 TL’yi aşan kurye taşımacılığı hizmeti (2/10) oranında tevkifata tabidir.

Serbest bölgeye verilen taşımacılık hizmetinde KDV istisnası

(21.06.2021 tarih ve 83640 sayılı özelge)

Yurtiçinden serbest bölgeye, serbest bölgeden bir limana veya bir gümrük çıkış kapısına ya da bir başka serbest bölgeye yapılan ihraç amaçlı yük taşımacılığı işleri, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4-ı maddesi kapsamında KDV den istisna olup, bu taşıma işleri için KDV tevkifatı uygulanması mümkün değildir.

İhraç amaçlı olmayan yük taşıma işleri (yük taşıma işinin serbest bölgeden yurtiçine yapılması da bu kapsamda değerlendirilmektedir.) Kanun’un 17/4-ı maddesindeki istisna kapsamına girmediğinden genel hükümlere göre KDV ye tabi olacaktır. Tebliğin (I/C-2.1.3.1/a ve b) bölümünde sayılanlara verilen bu taşıma işleri için (2/10) oranında KDV tevkifatı uygulanması gerekmektedir. Ancak, söz konusu taşıma işlerinin serbest bölgede faaliyet gösteren ve gerçek usulde KDV mükellefiyeti bulunmayanlara verilmesi halinde, alıcının Tebliğin (I/C-2.1.3.1/b) bölümünde sayılanlar arasında yer almaması kaydıyla, hesaplanan KDV tevkifata tabi tutulmayacaktır.

3. Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu

Kuru mülkiyetin rücu şartıyla ivazsız intikali veraset ve intikal vergisine tabi midir?

(14.04.2021 tarih ve 7356 sayılı özelge)

Rücu şartı ile yapılan bağışlamalarda kendisine mal bağışlanan kişinin, kendisine mal bağışlayandan evvel vefatı halinde bağışlayana rücu eden (geri dönen) mallar veraset ve intikal vergisinden istisna olmakla birlikte, rücu şartı ile yapılan bağış nedeniyle intikal eden mallar veraset ve intikal vergisine tabi bulunduğundan, dedenin rücu şartı ile torununa bağışladığı taşınmaz kuru mülkiyetinin Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi çerçevesinde veraset ve intikal vergisinden istisna tutulması mümkün bulunmamaktadır.

Öte yandan, sağlar arasında ivazsız bir tarzda gerçekleşen intikaller hariç olmak üzere kuru mülkiyet halinde intikal eden mallar (kuru mülkiyet halinde kaldığı müddetçe) veraset ve intikal vergisinden müstesna tutulmuş olup, dedenin sahip olduğu taşınmazın kuru mülkiyetini torununa bağışlaması sağlar arasında gerçekleşen ivazsız bir intikal olduğundan, söz konusu bağışlama işlemi nedeniyle kuru mülkiyet halinde intikal eden taşınmazın, Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi çerçevesinde de veraset ve intikal vergisinden istisna tutulması mümkün değildir.

4. Emlak Vergisi Kanunu

Fiilen tek mesken olarak kullanılan taşınmaz tapuda iki ayrı mesken olarak kayıtlıysa, değerli konut vergisi uygulaması nasıl olur?

(28.03.2021 tarih ve 271358 sayılı özelge)

Türkiye sınırları içinde bulunan ve bina vergi değeri Emlak Vergisi Kanunu’nun 42. maddesinde yer alan tutarı aşan mesken nitelikli taşınmazlar değerli konut vergisinin konusunu teşkil etmekte olup, Türkiye sınırları içinde mesken nitelikli tek taşınmazı olanlar ile birden fazla mesken nitelikli taşınmazı bulunanların, değerli konut vergisi konusuna giren en düşük değerli mesken nitelikli tek taşınmazı (intifa hakkına sahip olunması hâli dâhil) için değerli konut vergisi muafiyeti uygulanacaktır.

“Mesken nitelikli taşınmaz” kavramı mesken niteliğini haiz binalar ile birden fazla bağımsız bölümden oluşan binalarda her bir bağımsız bölümü ifade etmekte olup taşınmazın tapu kayıtlarında iki ayrı mesken niteliğini haiz bina olduğu anlaşıldığından, bunlardan en düşük değerli mesken nitelikli taşınmaz için değerli konut vergisi muafiyetinin uygulanması, diğer mesken nitelikli taşınmazın ise beyan edilerek tahakkuk eden verginin ödenmesi gerekmektedir.

Tapu kayıtlarında mesken olarak gözüken taşınmaz fiilen işyeri olarak kullanılıyorsa değerli konut vergisi uygulaması nasıl yapılır?

(28.03.2021 tarih ve 271359 sayılı özelge)

Türkiye sınırları içinde bulunan ve bina vergi değeri Emlak Vergisi Kanunu’nun 42. maddesinde yer alan tutarı aşan mesken nitelikli taşınmazlar değerli konut vergisinin konusunu teşkil etmekte olup değerli konut vergisi uygulamasında binaların mesken niteliğini haiz olup olmadığı hususunun değerlendirilmesinde taşınmazın kayıtlardaki niteliğinin yanında fiilen kullanım durumuna da bakılmaktadır.

Bu itibarla, tapu kayıtlarında mesken niteliğini haiz binaların, fiilen işyeri şeklinde kullanılması ve buna ilişkin olarak da ilgili idareden işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınarak faaliyette bulunulması, söz konusu binalara ilişkin emlak vergisi ve çevre temizlik vergisi gibi bildirimlerin işyeri olarak verilmiş olması durumunda, bu binalar değerli konut vergisi uygulaması bakımından işyeri olarak değerlendirilecek olup değerli konut vergisinin konusuna girmeyecektir.

Mesken olarak kullanılan taşınmaz yanında işyeri olarak kullanılan hisseli iki taşınmazın da bulunduğu durumda değerli konut vergisi uygulaması nasıl yapılır?

(28.03.2021 tarih ve 271360 sayılı özelge)

Türkiye sınırları içinde bulunan ve bina vergi değeri Emlak Vergisi Kanunu’nun 42. maddesinde yer alan tutarı aşan mesken nitelikli taşınmazlar değerli konut vergisinin konusunu teşkil etmekte olup değerli konut vergisi uygulamasında binaların mesken niteliğini haiz olup olmadığı hususunun değerlendirilmesinde taşınmazın kayıtlardaki niteliğinin yanında fiilen kullanım durumuna da bakılmaktadır.

Kayıtlarda mesken niteliğini haiz binaların, fiilen işyeri şeklinde kullanılması ve buna ilişkin olarak da ilgili idareden işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınarak faaliyette bulunulması, söz konusu binalara ilişkin emlak vergisi ve çevre temizlik vergisi gibi bildirimlerin işyeri olarak verilmiş olması durumunda, bu binalar değerli konut vergisi uygulaması bakımından işyeri olarak değerlendirilecek olup değerli konut vergisinin konusuna girmeyecektir.

Hisseli olarak maliki bulunulan taşınmazların emlak vergisi bildirimlerinin ilgili belediyeye mesken olarak verildiği dikkate alındığında, hisseli olarak maliki bulunulan söz konusu taşınmazlar da değerli konut vergisinin konusuna girecek olup hisseli ve tam mülkiyet kapsamında maliki bulunulan değerli konut vergisinin konusuna giren tüm taşınmazlardan en düşük bina vergi değerine sahip olan mesken nitelikli tek taşınmaz için değerli konut vergisi muafiyeti uygulanması, diğer taşınmazların ise beyan edilerek tahakkuk edecek verginin ödenmesi gerekmektedir.

Free Shop işletmeleri çevre temizlik vergisi ödemekle yükümlü müdür?

(17.12.2020 tarih ve 63217 sayılı özelge)

Çevre temizlik vergisinin, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetinden yararlanan konut, iş yeri ve diğer şekillerde kullanılan binalardan alınması gerekmektedir.

Bu itibarla, Belediye Gelirleri Kanunu’nun mükerrer 44. maddesinde, vergiye tabi olmayan binalar arasında sivil hava ulaşımına açık havaalanları ile sınır kapılarında yer alan duty free (free shop) işletmelerince kullanılan binalara yer verilmediğinden, belediye sınırları veya mücavir alanlarda yer almaları ve bu alanlarda belediyelerce 30 seri no.lu Genel Tebliğde belirtilen çevre temizlik hizmetinin verilmesi durumunda, söz konusu işletmelerden mükellefiyet tesis edilmek suretiyle çevre temizlik vergisinin aranılması gerekmektedir.

5. Belediye Gelirleri Kanunu (İlan ve Reklam Vergisi)

Binanın dış yüzeyinde yer alan inşaat firması ismi nedeniyle ilan ve reklam vergisi mükellefiyeti doğar mı?

(14.06.2021 tarih ve 194895 sayılı özelge)

İnşaat firmalarının isim, unvan, telefon ve adreslerinin binaların dış yüzeylerine tuğla, seramik, dekoratif süslemeler, beton üzerine kabartmalar, fayans vb. kullanılarak yazılması ilan ve reklam vergisine tabidir.

Binlerce Özelgeyi aşağıdaki Linklerde Bulabilirsiniz

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • VERGİ SUÇLARINDA KAMU DAVASI AÇILMASI İÇİN MÜTALAA ŞARTI - VERGİ MAHKEMESİ / ASLİYE CEZA MAHKEME KARARLARININ KARŞILIKLI BAĞLAYICILIĞI Sahte Belge Düzenleme / Kullanma Fiillerinin İşlendiğini Tespit Eden Vergi…
  • ÇOCUK VE GENÇ İŞÇİLER RESMİ TATİLLERDE ÇALIŞTIRILABİLİR Mİ? İşçinin resmi, genel ve bayram tatillerinde çalışma yapabilmesi için işverenin…
  • VAKIFLAR VE VERGİLENDİRİLMESİ 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 102. Maddesi gereğince; resmî senetle…
Top