Limited Şirketlerde Ortaklıktan Çıkma Hakkı

I- GİRİŞ

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda(1) (TTK) limited şirket ortaklarına bazı haklar tanınmıştır. Anılan Kanunda düzenlenen ve vazgeçilmez nitelikte olan bu haklardan birisi de “ortaklıktan çıkma hakkı”dır. Ortaklıktan çıkma, ortağın şirketten zorla çıkarılması değil, kendi özgür iradesi (isteği) ile şirketten ayrılmasıdır. Çıkma hakkını kullanarak limited şirketten ayrılan ortağın bütün hak ve sorumlulukları sona erdiği gibi şirketle de ilişkisi kesilir.

Ortaklıktan çıkma, ortaklık sıfatının payın devri veya intikali yoluyla bir başkasına geçmediği hallerde ortaya çıkabilir. Devredilebilir bir nitelik gösteren payın, hukuki işlemle devredilmesi asıl, çıkma yoluna başvurulması ise istisnadır(2). Şirket ortakları tek yanlı iradeleriyle limited şirketten çıkamamaktadır. TTK’nın 638. maddesi kapsamında limited şirket ortaklarının şirketten çıkması, “şirket sözleşmesinde öngörülmesi halinde çıkma” ve “haklı sebeplerin varlığı halinde mahkeme kararı ile çıkma” olmak üzere iki şekilde olmaktadır. Bunların dışında, birleşmede seçimlik hak olarak ortaklıktan çıkma da mümkündür. İşte bu çalışmada, limited şirketlerde ortaklıktan çıkma hakkı tüm yönleriyle ele alınmış ve değerlendirilmiştir.

II- ŞİRKET SÖZLEŞMESİNDE ÖNGÖRÜLMESİ HALİNDE ORTAKLIKTAN ÇIKMA

TTK’nın 638/1. maddesinde, Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Anılan madde uyarınca, şirket sözleşmesinde ortakların şirketten çıkmasına müsaade eden hükümler yer alabilir. Böyle bir düzenleme, şirket sözleşmesine kuruluşta konulabileceği gibi sonradan sözleşmede değişiklik yapılarak da eklenebilir. Çıkma hakkının tanınması halinde şirket sözleşmesi hükmü tüm ortaklar açısından bağlayıcıdır. Bu arada, çıkma hakkı, herhangi bir sebebe ve koşula bağlı olmaksızın ve tek taraflı irade beyanıyla (koşulsuz olarak) tanınabilir veya bu hakkın kullanımı şirket sözleşmesinde gösterilecek bazı sebeplerin gerçekleşmesi şartına bağlanabilir.

Çıkma hakkının sebebe bağlı olarak gerçekleşmesi durumu şirket sözleşmesinde iki şekilde düzenlenebilir. Bunlardan birincisi, sözleşmede sadece ortaklıktan çıkma sebeplerinin gösterilmesidir. Bu halde, sözleşmede belirtilen şartların gerçekleşmesine bağlı olarak ortak, tek taraflı irade beyanıyla ortaklıktan çıkabilir. Ortağın şirketten çıkması için sadece sözleşmedeki şartların gerçekleşmesi yeterlidir. Bu durumda şirket organlarının bir karar almasına gerek yoktur. İkincisi ise şirket sözleşmesinde gösterilen şartların varlığı halinde ortağın çıkma talebinde bulunabilmesi, ancak bu talebin kabulünün genel kurulun onayına bağlı olmasıdır. Çıkma isteğinin genel kurul tarafından reddedilmesi halinde ise ortak, bir sonraki bölümde açıklandığı üzere, haklı sebeplerin varlığına dayanarak ortaklıktan çıkma davası açabilir.

Öte yandan, şirket sözleşmesinde çıkma hakkına ilişkin bazı süreler öngörülebilir. Örneğin; çıkma hakkının belirli bir ihbar süresine uyularak kullanılması (belli bir süre öncesinde yapılması) veya çıkma hakkının bir sonraki faaliyet döneminde sonuç doğurması ya da çıkma hakkının belli bir süre kullanılamaması gibi şirket sözleşmesine sınırlandırıcı hükümlerin konulması mümkündür.

Şirket sözleşmesinde öngörülen çıkma hakkının kullanılması, ilgili ortağın şirkete yönelteceği ve şirkete ulaşması gereken tek taraflı bir irade beyanı ile olur. Ancak TTK’da, şirketten çıkma bildiriminin ne şekilde yapılacağı düzenlenmemiştir. Bununla birlikte, ispat bakımından bildirimin yazılı şekilde yapılması ilgili ortağın menfaatine olur.

III- HAKLI SEBEPLERİN VARLIĞI HALİNDE MAHKEME KARARIYLA ORTAKLIKTAN ÇIKMA

TTK, şirket sözleşmesinde şirketten çıkma hususu düzenlenmiş olsun ya da olmasın her limited şirket ortağına haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açma hakkı tanımıştır(3) (md. 638/2). Haklı sebeplere dayalı olarak çıkma, genel nitelikte kanuni bir haktır. Şirket sözleşmesinde bu yönde bir düzenlemenin bulunmasına gerek yoktur. Bu kapsamda söz konusu hak, mutlak ve vazgeçilmez nitelikte ve ayrıca bozucu yenilik doğuran bir haktır; sözleşmeyle bu hakkın kullanımı sınırlandırılamaz, kısmen veya tamamen ortadan kaldırılamaz. Ancak ortakların bu hakkı dava yolu ile kullanması zorunludur.

Söz konusu hüküm kapsamında, ortağın limited şirketten çıkabilmesinin iki şartı “haklı sebeplerin varlığı” ve “dava açma”dır. Ortaklıktan çıkma davası, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde açılır. Davada husumet, şirket tüzel kişiliğine yöneltilir ve davacı ortak, iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. Çıkma ise mahkemenin kararı ile gerçekleşir. Karar kesinleşinceye kadar ortaklıktan doğan hak ve borçlar devam eder. Bu bağlamda ortak, genel kurula katılabilir, oy kullanabilir ve kâra iştirak edebilir. Talebin mahkeme tarafından kabulü halinde artık şirket organlarının ve diğer ortakların rıza ve onayına gerek olmaksızın kararın kesinleştiği tarih itibariyle ortak şirketten çıkmış olur.

Haklı sebebin var olup olmadığı her somut olayın özelliğine göre mahkemece takdir edilir. Haklı sebep öğretide; “hukuki ilişkinin sürdürülmesini çekilmez hale getiren ve bozucu yenilik doğuran bir bildirim veya dava ile hukuki ilişkiyi sona erdirmek veya değiştirmek yetkisinin kullanılmasını adil gösteren hukuki olgu” şeklinde tanımlanmakta ve hiç kimseden, devamı kendisi için artık çekilmez hale gelmiş bir sözleşmeyle bağlı kalmasının beklenemeyeceği ifade edilmektedir(4).

Diğer taraftan, TTK’da “haklı sebep” kavramı açıklanmamış ve örneklendirilmemiştir. Ancak anılan Kanun’un kollektif şirketlere ilişkin 219. ve 245. maddelerinde nelerin hakları sebep olabileceği örnek olarak açıklanmıştır. Söz konusu hükümlerin, limited şirketlere de kıyasen uygulanabileceği öğretide kabul edilmektedir. Bu kapsamda; görevin yerine getirilmesinde basiretsizlik, ağır ihmal veya yönetimde iktidarsızlık, bir ortağın şirketin yönetim işlerinde veya hesaplarının çıkarılmasında şirkete ihanet etmiş olması, bir ortağın kendisine düşen asli görevleri ve borçları yerine getirmemesi, bir ortağın kişisel menfaatleri uğruna şirketin ticaret unvanını veya mallarını kötüye kullanması, bir ortağın uğradığı sürekli bir hastalık veya diğer bir sebepten dolayı üstüne aldığı şirketin işlerini yapmak için gerekli olan yeteneği ve ehliyetini kaybetmesi gibi haller ortaklıktan çıkmada haklı sebep olarak kabul edilebilir. Fakat haklı sebep olarak kabul edilecek durumlar, bu sayılanlarla sınırlı değildir. Haklı sebep iddiasında kıstas alınacak temel unsur, haklı sebebin ortak açısından çekilmez hale gelip gelmediğidir. Bunun tespitinde haklı sebebin ortaklık ilişkisinden veya bu ilişki dışından doğması veya bu sebebin kusura dayalı olması önemli değildir. Öte yandan, çıkma hakkı kapsamında haklı sebep olarak kabul edilecek haller şirket sözleşmesinde de gösterilebilir.

Mahkemenin verdiği çıkma kararı kurucu niteliktedir. Çıkmanın tam olarak gerçekleşmesi ise mahkemenin bu yöndeki kararının kesinleşmesine bağlıdır. Kesinleşen çıkmanın üçüncü kişiler nezdinde hüküm ifade edebilmesi için hem mahkeme kararına hem de sözleşmeye dayalı olarak ortaklıktan çıkma olgusunun, müdürler tarafından ticaret siciline tescil ve ilan ettirilmesi şarttır. Son olarak belirtelim ki, mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir (TTK md. 638/2). İstemde bulunmaya ise tedbirin niteliğine göre ortak veya şirket yetkilidir.

IV- BİRLEŞMEDE SEÇİMLİK HAK OLARAK ORTAKLIKTAN ÇIKMA

TTK’da ticaret şirketleri için öngörülen birleşme işlemi kapsamında ortaklıktan çıkma hakkı tanınmıştır. Buna göre anılan Kanun’un 141/1. maddesinde, “Birleşmeye katılan şirketler, birleşme sözleşmesinde, ortaklara, devralan şirkette, pay ve ortaklık haklarının iktisabı ile iktisap olunacak şirket paylarının gerçek değerine denk gelen bir ayrılma akçesi arasında seçim yapma hakkı tanıyabilirler.” hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda ortaklara iki seçimlik hak tanınmaktadır. Söz konusu seçimlik haklar, “pay ve ortaklık haklarının iktisabı” ile “ayrılma akçesi ödenmek suretiyle ortaklıktan çıkma”dır. Söz konusu düzenleme, birleşmeye muhalif olan ve bu işleme katılmak istemeyen ortağa, kendi rızası ile devredilen şirketten ayrılma (çıkma) hakkı vermektedir. Bu sayede, birleşmeye karşı olan, birleşmeyi kendi menfaatine aykırı gören devrolunan şirketin ortakları zorla devralan şirkette kalmamış olmaktadır.

Ancak ortaklıktan çıkma hakkı, seçimlik bir hak olarak birleşme sözleşmesinde ayrılma akçesinin düzenlenmiş olması halinde vardır. Birleşme sözleşmesinde seçimlik bir hak olarak ayrılma akçesine yer vermek ise şirketin takdirindedir. Birleşme sözleşmesinde ayrılma akçesine ilişkin bir hükmün olmaması halinde ortaklar hiçbir şekilde çıkma hakkını kullanamaz.

V- AYRILMA AKÇESİ

Limited şirketten çıkan her ortak, esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini isteme hakkına sahiptir (TTK md. 641/1). Ortak, bu haktan yoksun bırakılamayacağı gibi kendisi de feragat edemez. Ayrılma akçesinin hesaplanması ve ödenmesine ilişkin kurallara TTK’da yer verilmekle birlikte, ortaklıktan çıkmanın şirket sözleşmesinde düzenlendiği hallerde ayrılma akçesi şirket sözleşmesinde farklı bir şekilde öngörülebilir. Ancak, sözleşmede yapılan düzenleme, genel hukuk ilkelerine, hakkaniyet ölçülerine ve eşitlik ilkesine aykırı ve keyfi olamaz. Kanunda, ayrılma akçesinin ödenmesinde “esas sermaye payının gerçek değerine uyması” şartı öngörülmüştür. Payların gerçek değeri ise “yaşayan şirket değeri”ne göre belirlenir. Yaşayan şirket değerini ortaya koymak için özel bir bilançonun hazırlanması ve ayrılma akçesinin buna göre hesaplanması gerekir.

Ayrılma akçesi, öncelikle şirketin kullanılabilir bir özkaynağa sahip olması şartına bağlı olarak çıkan ortağın esas sermaye payı şirket tarafından iktisap edilerek ortağa ödenir. Bunun yanında çıkan ortağın payı bir üçüncü kişi veya bir başka ortak tarafından da devralınabilir. Son yöntem ise esas sermayenin azaltılması olup, ayrılma akçesi sermaye azaltımına gidilerek de ödenebilir. Çıkan ortağın ayrılma akçesinin ödenmeyen kısmı ise şirkete karşı, bütün alacaklılardan sonra gelen bir alacak oluşturur. Bu husus yıllık raporda kullanılabilir özkaynak tutarının tespiti ile muaccel hale gelir.

VI- SONUÇ

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre limited şirketlerde ortaklara üç şekilde ortaklıktan çıkma hakkı tanınmıştır. Bu çerçevede;

  • Şirket sözleşmesi ile ortaklara şirketten çıkma hakkının tanınması ve bu hakkın kullanılmasının belirli şartlara bağlanması mümkündür. Ortaklıktan çıkma, herhangi bir sebebe ve koşula bağlı olmaksızın ve tek taraflı irade beyanıyla tanınabileceği gibi anılan hakkın kullanımı şirket sözleşmesinde gösterilecek bazı sebeplerin gerçekleşmesi şartına da bağlanabilir.
  • Her limited şirket ortağı, şirket sözleşmesinde bir hüküm bulunmasa dahi, haklı sebeplerin varlığı halinde şirketten çıkmasına karar verilmesi için şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde dava açma hakkına sahiptir. Bu durumda çıkma, mahkemenin kararı ile gerçekleşir. Haklı sebebin var olup olmadığı ve niteliği her somut olayın özelliğine göre mahkemece takdir edilir.
  • Ticaret şirketleri bakımından yapı değişikliği türü olan birleşme kapsamında, birleşmeye katılan şirketler, birleşme sözleşmesinde, birleşmeye muhalif olan ve bu işleme katılmak istemeyen limited şirket ortağına, kendi rızası ile devredilen şirketten çıkma hakkı tanıyabilir.

Yukarıda belirtilen durumlarda şirketten çıkan ortak, esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini istem hakkına sahip olur.

Mustafa YAVUZ*

Yaklaşım / Temmuz 2021 / Sayı: 343

*           Gümrük ve Ticaret Uzmanı

(1)         6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 14.02.2011 tarihli ve 27846 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(2)         Fatih BİLGİLİ ve Ertan DEMİRKAPI, Şirketler Hukuku, Dora Yayınları, Bursa 2013, s.764.

(3)         Bu hükümden ayrı olarak, TTK’nın 595/5. maddesinde, şirket sözleşmesi payın devrini yasaklaması veya genel kurulun onay vermeyi reddetmesi halinde ortağın haklı sebeple şirketten çıkma hakkının saklı olduğu ifade edilmiştir.

(4)         Ersin ÇAMOĞLU, Kollektif Ortaklıklarda Haklı Sebep Kavramı ve Ortağın Haklı Sebeple Çıkarılması, İÜHF Yayını, İstanbul 1976, s.25.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • 1 TL için 532.000 TL Fazla Vergi Ödeme Riski Sosyal içerik üreticilerinden ile Appstore, Google Play üzerinden gelir elde…
  • BORSAYA AÇILAN ŞİRKETLER AÇISINDAN EMİSYON PRİMLİ PAYLARA YÖNELİK ÖRNEK UYGULAMA EMİSYON PRİMİ TİCARİ KARA DÂHİL DEĞİLDİR. ÖZKAYNAKLAR ARASINDA 520 PAY…
  • Yatırım Teşvik Belge Kapsamında KDV İstisnası Yatırım Teşvik Belgesi Sahibi Mükellefe Belge Kapsamındaki:· Makine Ve Teçhizat İthal…
Top