Kaçak İşçinin Geriye Doğru Sigortalı Sayılmasından Kaynaklı Bazı SGK İPC’leri Mahkemece İptal Edilmektedir

I- GİRİŞ

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 102. maddesinde “Kurumca verilecek idari para cezaları” düzenlenmiştir. 102. madde gereği SGK tarafından verilen idarî para cezaları (İPC) ilgiliye tebliğ ile tahakkuk etmektedir. İdari para cezaları, tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde SGK’ya veya SGK’nın ilgili hesaplarına yatırılmakta veya aynı süre içinde SGK’ya itiraz edilebilmektedir. İtiraz takibi durdurmaktadır. SGK tarafından itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idari para cezası kesinleşmektedir.

İdarî para cezalarının, SGK’ya itiraz edilmeden veya yargı yoluna başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde peşin ödenmesi halinde, bunun dörtte üçü tahsil edilmektedir. Peşin ödeme, idari para cezasına karşı yargı yoluna başvurma hakkını etkilememektedir. Mahkemeye başvurulması idari para cezasının takip ve tahsilini durdurmaz. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde ödenmeyen idari para cezaları, 89. madde hükmü gereğince hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilmektedir. 5510 sayılı Kanun’a göre verilen idarî para cezaları on yıllık zamanaşımına tabi olup zamanaşımı süresi fiilin işlendiği tarihten itibaren başlamaktadır.

SGK idari para cezalarıyla ilgili üstteki ön bilgileri verdikten sonra, esas itibariyle makale konumuz olan, SGK müfettişleri veya denetmenleri tarafından, kaçak çalıştırılan işçinin yerel denetim tarihinden itibaren geriye doğru bir yıllık sürede sigortalı sayılmasından kaynaklı bazı SGK idari para cezalarının idare mahkemeleri tarafından hangi durumlarda iptal edildiğini açıklamaya çalışacağız.  

II- KAÇAK İŞÇİNİN GERİYE DOĞRU SİGORTALI SAYILMASINA ESAS MEVZUAT

12.05.2010 tarih ve 27579 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin (SSİY) “Hizmetlerin Tespiti” başlıklı 26. maddesinde; “MADDE 26– (1) Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca, işyeri kayıtlarının incelenmesi sonucunda yapılan tespitlerden çalıştığı belirlendiği hâlde, hizmetleri Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiğisaptanan sigortalıların geriye yönelik hizmetleri dikkate alınır. (2) Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarının işyerinde yaptıkları durum tespiti sırasında, sigortalı, işyerinde çalışan diğer sigortalılar, işyeri mahallinde bulunanlar veya işveren beyanına dayanılarak yaptıkları ve tespit tarihinden önceki bir yıllık süreye ilişkin hizmetler de sigortalılıkta dikkate alınır. (Ek cümle:RG-17.04.2012-28267) Bir yıllık süreyi aşan sigortalı çalışmalar ise her zaman düzenlenebilir nitelikte olmayan kanunen geçerli kayıt ve belgeler ile kanıtlanmak şartıyla dikkate alınabilir. (3) Kamu idarelerinin denetim elemanlarınca yapılan denetimler sonucu belirlenen ve Kuruma bildirilen sigortalı çalışmalar üzerine, ilgili mevzuat uyarınca gerekli işlemler yapılır.” ifadeleri bulunmaktadır.

Üstte yer alan ifadelere göre, SGK müfettişleri veya denetmenleri, işyerlerinde yaptıkları fiili denetim/yerel denetim sırasında, işyerinde çalışırken gördükleri işçiyi, fiili denetim veya fiili tespit tarihinden geriye doğru bir yıllık sürede, 4/1-a (SSK) kapsamında sigortalı sayma hak ve yetkisine sahip bulunmaktadırlar.

Ancak, üstte verdiğimiz yönetmelik metninden anlaşılacağı üzere, yerel denetim tarihinden geriye doğru işçinin bir yıllık sürede sigortalı sayılabilmesinin bazı şartları bulunmaktadır.

Bu şartlar; (1) işçinin geriye doğru bir yıllık sürede ilgili işyerinde çalıştığını beyan etmesi, (2) işyerinde çalışan diğer sigortalıların söz konusu işçinin geriye doğru bir yıllık sürede çalıştığına yönelik beyan vermeleri, (3) işçinin çalıştığı işyerine komşu işyerleri sahip veya çalışanlarının (çevre soruşturması/çevre araştırması) işçinin geriye doğru bir yıllık sürede denetim yapılan işyerinde çalıştığını beyan ve ikrar etmeleri, (4) işverenin bu yöndeki beyanlarıdır.

Üstteki şartlara rağmen, bazı durumlarda, SGK müfettişleri veya denetmenleri, yönetmeliğe göre üstte olması gereken dört şarttan hepsini veya çoğunluğunu yerine getirmeden sadece işçi beyanıyla, yerel denetim tarihinden geriye doğru bir yıllık sürede kaçak işçiyi sigortalı saymaktadır.

Bu durum ise, işvereni büyük bir İPC borç külfeti ile karşı karşıya bırakmaktadır. Çünkü, 5510 sayılı Kanunun 102 inci maddesi gereği verilen İPC’ler brüt asgari ücret üzerinden tahakkuk ettirilmektedir. Örneğin; kaçak çalışan bir işçinin geriye doğru bir yıllık sürede sigortalı sayılması durumunda (işe giriş bildirgesinin zamanında verilmemesinden brüt asgari ücretin iki katı tutarında, aylık prim hizmet belgesinin zamanında verilmemesinden iki brüt asgari ücret tutarında) yaklaşık 70 bin TL idari para cezası borcu tahakkuk etmektedir.

III- KAÇAK İŞÇİ İÇİN VERİLEN BAZI İPC’LER MAHKEMELERCE İPTAL EDİLMEKTEDİR

Danıştay 15. Dairesinin 2012/12154 E. 2017/6166 K. sayılı ilamında özetle; “Dava; davacıya ait işyerinde yapılan denetim sonucu, çalışan işçinin işe giriş bildirgesi ve 2009/8, 9, 10, 11 ile 2009/12 aylarına ait ek aylık prim hizmet belgelerinin verilmediğinden bahisle; 5510 sayılı Yasa'nın 102. maddesi uyarınca idari para cezası verilmesine ilişkin işleme karşı yapılan itirazın reddine dair Komisyon Kararının tebliğine ilişkin 19.10.2010 günlü, 341 sayılı Gaziosmanpaşa Sosyal Güvenlik Merkezi işleminin iptali istemiyle açılmıştır. İstanbul 6. İdare Mahkemesince; dava konusu iş yerine ilişkin olarak yapılan denetim neticesinde söz konusu işyerinde çalışanların beyanları doğrultusunda hazırlanan işyeri durum tespit tutanağında, çalışan Engin Güney'in söz konusu işyerinde 01.04.2008 tarihinden itibaren fiilen ve kesintisiz olarak çalıştığını beyan etmesine karşın söz konusu çalışanın kurum kayıtlarından 10.11.2007 tarihi itibariyle sigortalı olduğunun anlaşılması ve usulsüz olarak işyerinden 31.07.2009 tarihi itibariyle çıkışının yapılarak 23.01.2010 tarihi itibariyle işyerine tekrar sigortalı girişinin yapıldığının söz konusu incelemeler neticesinde tespit edilmesi karşısında belirtilen tespitlere dayalı olarak davacının işe giriş bildirgesinin süresinde verilmemesi ve 2009/8, 9, 10, 11 ile 2009/12, 2010/1, 2 aylarına ait ek aylık prim hizmet belgelerinin süresinde verilmediğinden bahisle idari para cezası verilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafından mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. Dava dosyasında, davacıya ait işyerinde yapılan yerel denetim sonucu düzenlenen raporda; 18.02.2010 tarihli yerel denetim tutanağında işçi Engin Güney'in çalışmaya başladığı tarihlerin yalnızca kendi beyanına dayanılarak tespit edildiği, aynı şahsın davalı idareye verdiği 03.09.2010 tarihli dilekçede; 31.07.2009 tarihinde işyerinden ayrıldığı, 2009/8,9,11,12 aylarında davacı yanında çalışmadığına dair beyanının dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca davacı tarafından kendi beyanı doğrultusunda 22.01.2010 tarihinde işe giriş bildirgesinin de idareye verildiği anlaşılmaktadır. Davalı idarece Engin Güney'in, söz konusu işyerinde idari para cezasına konu olan 2009/8, 9, 10, 11, 12, döneminde çalıştığına ilişkin somut herhangi bir bilgi veya belgenin dosyaya sunulmadığı bu konuda başkaca bir bilgi ve belge bulunmadığı görülmektedir. Kişi hakkında ceza yaptırımı uygulanabilmesi için fiilin, somut bilgi ve belge ile aksine ihtimal verilmeyecek şekilde ispatlanarak sübuta erdirilmesi ve bunun üzerine ceza yaptırımı uygulanması gerektiğinden, davacı işyerinde çalışan işçinin çalışma durumu ve çalıştırılma tarihleri tam olarak tespit edilmeksizin salt işçi beyanı esas alınarak tesis edilen işlemde hukuka uyarlık, buna dayalı olarak verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.” ifadeleri yer almaktadır.

Üstte verilen örnek yargı kararından anlaşılacağı üzere, SSİY’nin 26. maddesine istinaden, kaçak işçi salt işçi beyanıyla geriye doğru bir yıllık sürede sigortalı sayılmışsa veya kaçak işçinin geriye doğru bir yıllık süredeki çalışması somut bilgi ve belge ile aksini ihtimal vermeyecek şekilde kanıtlanmamışsa, buna isitnaden verilen İPC’ler idare mahkemeleri tarafından iptal edilmektedir.

IV- SONUÇ

SSİY’nin 26. maddesine göre, SGK müfettiş veya denetmenleri fiili denetim yaptıkları işyerinde çalışan kaçak işçileri en fazla geriye doğru bir yıllık sürede sigortalı sayma yetkisine sahip bulunmaktadır. Bunun sonucu olarak ise, işverene yüklü miktarda İPC borcu çıkarılmaktadır.

Konuyla ilgili örnek yargı kararları incelendiğinde, kaçak çalışan bir işçinin geriye doğru 1 yıllık sürede sigortalı sayılabilmesi için sadece işçi beyanının yeterli olmadığı, bunun yanında bu çalışma durumunun diğer işyeri çalışanları, komşu çevre işyerleri çalışan ve sahipleri ve işverenin beyanı da alınmak suretiyle aksi ispat edilemeyecek şekilde ortaya konulması gerekmektedir. Aksi, takdirde bu nedenle SGK tarafından verilen İPC’ler idare mahkemeleri tarafından iptal edilmektedir.  Derda AKCAN*  E-Yaklaşım / Ocak 2021 / Sayı: 337

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • 32.000,00 TL Asgari Tarifeye Gelir Vergisi Stopaj / KDV Dâhil Midir? KDV Kanununa Göre belli bir tarifeye göre fiyatı tespit edilen…
  • Satılan Hizmet Maliyeti (622 Hesap) Ne Değildir? Öncelikle şurdan başlayalım:622- Satılan Hizmet Maliyeti Hesabı ile 740- Hizmet…
  • Vergi Suçlarında Kamu Davası Açılması İçin Mütalaa Şartı - Vergi Mahkemesi / Asliye Ceza Mahkeme Kararlarının Karşılıklı Bağlayıcılığı Sahte Belge Düzenleme / Kullanma Fiillerinin İşlendiğini Tespit Eden Vergi…
Top