Vergi incelemesi 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 134. Maddesinde; “incelemeden maksat; ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak” olarak açıklanmıştır. Madde metninden anlaşılacağı üzere vergi incelemesinin temel amacı; mükellef tarafından yerine getirilen veya getirilmesi gereken vergisel yükümlülüklerin araştırılarak gerçek durumun ortaya konulmasıdır.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın inceleme, denetim, teftiş ve soruşturma yapmakla görevli birimi Vergi Denetim Kurulu, vergi incelemeleri görevinin yerine getirirken incelemeye alınacak mükelleflerin seçimi ile başlayıp inceleme sürecinin noktalanmasına kadar geçen süreçte kanun, yönetmelik ve diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde çeşitli çalışmalar yürütmektedir.

Bu yazıda gerçek/tüzel kişi mükelleflerin (aktif vergi mükellefiyeti bulunmayan gerçek kişiler potansiyel vergi mükellefi statüsündedir) vergi incelemesine muhtemel sevk nedenleri ve inceleme ile ilgili diğer hususlar hakkında kısa bilgilere yer verilecektir.

Vergi incelemesine sevk nedenleri

  1. Risk analiz sistemi aracığıyla incelemeye sevk

Kamu gelirlerinde düzenlilik ve sürekliliğin sağlanması, kayıp ve kaçağın azaltılması vergisel risklerin en aza indirilmesi için çalışmalar yapılması Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde bulunan Risk Analizi Genel Müdürlüğü tarafından yerine getirilmektedir.

Vergi incelemelerinde risk analizine ilişkin genel kriterler açıklanmamış olsa da incelemelerde karşılaşılan vergi kayıp/kaçağına işaret eden çeşitli işlemler riskli mükellef kategorisinde bulunulduğunu göstermektedir.

Riskli mükellef olmanızı ve vergi incelemesine sevk edilmenize neden olabilecek muhtemel risk kriterlerinin açıklandığı bilgilere buradan erişebilirsiniz.

  1. İhbar nedeniyle incelemeye sevk

Her ne kadar mükelleflerin gerçekleştirmiş oldukları mali işlemlerini belge, defter ve beyanları ile tevsik etme zorunluluğu bulunsa da fiili durumun bunları yansıtmadığı zamanlar olabilmektedir.

Mükelleflerin defter kayıtları ve beyanlarına yansıtmadığı işlemler diğer kurum/kuruluşlarda da (banka, noter, gümrük, sgk, online satış platformları vb.) kayıt altına alınmıyorsa, bu durum ancak işleme taraf olanların (gerçekleştiren veya şahit olan) ifade ve beyanları ile ortaya çıkarılabilmektedir.  Bu nedenle vergi incelemelerinde ihbar müessesi önemli bir fonksiyonu icra etmektedir.

Vergi kayıp ve kaçağına ilişkin ihbar da bulunacaklar açısından hangi işlemlerin nasıl vergi idaresine bildirileceğinin yer aldığı bilgilere buradan erişebilirsiniz.

  1. Sahte belge düzenleme/kullanma nedeniyle incelemeye sevk

Sahte belge diğer adıyla naylon fatura işlemleri vergi indirim mekanizmasının (katma değer vergisi ve diğer vergi indirimleri) olduğu tüm vergi sistemlerinin en önemli sorunlarının birisidir. Vergisel yükümlülüklerini tam ve zamanında yerine getiren mükellefler olduğu gibi gerçek olmayan belgeler ile alış/satış işlemleri yapılması neticesinde vergi kayıp/kaçağına kasıtlı olarak sebebiyet veren mükelleflerde bulunmaktadır.

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın yürüttüğü vergide dijital dönüşüm (e-belge, e-defter, e-beyan, e-bildirim) çalışmaları neticesinde sahte belge işlemlerinde büyük ölçüde azalma meydana gelmiştir. Her geçen gün etkinlikleri artan dijital uygulamaların daha fazla mükellef tabanını ve işlem türünü kapsadığı zamanlarda sahte belge nedeniyle kayıp kaçaklar en aza inebilecektir.

Ayrıca şu husus bilinmelidir ki, sahte belge ticareti vergisel sistem ne kadar kayıt altında olursa olsun sonlanma ihtimali bulunmamaktadır. Önemli olan buradan kaynaklanan kayıp kaçağın minimize edilmesidir.

  1. Vergi iadesi talebiyle incelemeye sevk

Mükelleflerin hangi vergi türlerinden iade alabilecekleri ilgili kanunlarda açıklanmıştır. Vergi iadelerinin büyük kısmını katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi iadeleri oluşturmaktadır. Vergi iade talebi olan mükelleflerin iade talep ettikleri konu ile ilgili olarak inceleme yapılmakta ve iadenin şartları sağlayıp sağlamadığı kontrol edilmektedir.

  1. Veraset ve İntikal işlemleri nedeniyle incelemeye sevk

Gerçek/tüzel kişiler arasındaki tasarruf intikalleri veraset/ivazlı/ivazsız şekillerde olabilmektedir. Kanun koyucu servet aktarımı olan tasarruf intikallerini kimi durumlarda vergi dışında bırakırken kimi durumlarda ise vergilendirme alanına dahil etmiştir. Veraset ve intikal incelemelerinde yapılan tasarrufun vergilendirme kapsamında olup olmadığı hususları incelenmektedir.

  1. Sektör denetimi amacıyla incelemeye sevk

Vergi kayıp ve kaçağının olduğu sektörlerde yer alan gerçek/tüzel kişi mükelleflerin tespiti yapılan hususlar doğrultusunda incelenmesidir.

  1. Savcılık, MASAK, Kamu Kurumları, Müfettiş tespit/talepleri nedeniyle incelemeye sevk

Yukarıda sayılan nedenlerin dışında savcılık-mahkeme talebi, kamu kurumları ve Vergi Müfettişi talepleri ile gerçek/tüzel kişi mükelleflerin incelemeye sevk edilmesidir.

Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) talebi doğrultusunda yapılan 2021, 2022 güncel vergi incelemelerine ise buradan erişebilirsiniz.

Vergi incelemesine sevk nedenlerine yukarıda genel hatlarıyla yer verilmiştir. Yedi başlık altında tespit edilen hususların nüfuz ettiği vergi türlerine göre mükellefler hakkında vergi incelemesinin kapsamı belirlenmektedir.

Vergi incelemesinin kapsamı

1.Sınırlı Vergi İncelemesi: Tam inceleme dışında kalan vergi incelemesi.

2.Tam Vergi İncelemesi: Bir mükellef hakkında, bir veya birden fazla vergi türü itibarıyla bir veya daha fazla vergilendirme dönemine ilişkin her türlü iş ve işlemlerinin bütün matrah unsurlarını içerecek şekilde yapılan vergi incelemesi.

Vergi incelemesinin süresi

Vergi incelemesinin süreleri 213 sayılı VUK’un 140. Maddesinde açıklanmıştır. İncelemeye başlanıldığı tarihten itibaren, tam inceleme yapılması halinde en fazla bir yıl, sınırlı inceleme yapılması halinde en fazla altı ay, katma değer vergisi iade incelemelerinde ise en fazla üç ay içinde incelemelerin tamamlanması kanun tarafından öngörülmüştür. Bu süreler içinde incelemenin bitirilememesi halinde tam ve sınırlı incelemelerde altı ayı, katma değer vergisi iade incelemelerinde ise iki ayı geçmemek üzere ek süre verilebilir.

Her ne kadar kanun tarafından incelemelerin tamamlanması için süre belirlense de bu sürelerin hak düşürücü süreler olmadığı ortadadır.

Vergi Denetim Kurulu ve Gelir İdaresi Başkanlığı’nın ticari ve iktisadi hayatın her geçen gün gelişmesinden kaynaklı olarak tespit edilen hususlar doğrultusunda, yukarıda tadadi olarak sayılan nedenlere bağlı kalınmaksızın mükellefleri incelemeye sevk edebileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

Uğur KÜÇÜKKAHYAOĞLU

Vergi Müfettişi

https://www.ugurkucukkahyaoglu.com/2022/11/vergi-incelemesine-sevk-nedenleri.html

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • AK Parti'den Açıklama Geldi: Genel Sağlık Sigortası (GSS) Borçları Silinecek AK Parti Grup Başkanvekili Usta, AK Parti grubunun Meclis Başkanlığı'na…
  • TAM İSTİSNA KAPSAMINDA YÜKLENİM KDV İADESİ ANALİZİ * Yüklenilen KDV’nin Yüklenildiği Dönem İle İadenin Talep Edildiği Dönem…
  • İTUS, HİS , ATU KAPSAMINDA KDV İADE HADLERİ İndirimli Teminat Uygulama Sistemi ( İTUS) Hızlandırılmış İade Sistemi (…
Top