- 2002 yılında inşa edilen ve TUGS’a kayıtlı olan ticari yatın Yunanistan’da yerleşik firmaya satışı nedeniyle elde edilen kazanç, söz konusu yatın 4490 sayılı Kanunda tanımlanan yat veya gemi tanımına girmesi kaydıyla, anılan Kanunun 12. maddesi kapsamında kurumlar vergisinden istisnadır. Satış kazancının istisnaya konu olması halinde, bu kazanca ilişkin giderlerin veya zararların, diğer faaliyetlerinizden doğan kurum kazancından indirilmesi mümkün değildir. Söz konusu ticari yat teslimi, KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II/A-1.) bölümünde açıklanan şartların yerine getirilmesi halinde KDV'den istisna olması da mümkündür. (Muğla Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 227260 sayı ve 9.11.2022 tarihli Özelgesi)
- Holding bünyesinde bulunan grup şirketlerinden birisinin yurt dışında mukim bir bankadan kullandığı kredinin alınma koşulu gereği krediyi veren banka ile aynı ülkede faaliyet gösteren yabancı denetim firmasına bağımsız denetiminin yaptırılması, ancak denetimi yapan yabancı denetim firmasının faturayı ödemeyi yapan şirketin adına değil de şirketin denetlenmesini isteyen yurt dışında mukim banka adına düzenlemesi halinde, ödeme şirket tarafından banka kanalıyla denetim firmasına yapılıp daha sonra bu tutarın şirketiniz bünyesindeki grup şirketine yansıtıldığı durumda, kredi veren banka adına/unvanına kesilen faturanın kayıtların tevsikinde tevsik edici belge olarak dikkate alınması mümkün bulunmamakta olup şirket hesaplarında - adınıza fatura veya fatura yerine geçen belge ya da bulundukları ülke mevzuatına uygun muteber belgenin bulunmaması sebebiyle - gider olarak gösterilmesi mümkün değildir (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 1317753 sayı ve 11.11.2022 tarihli Özelgesi)
- Altın ve mücevherat imali ve alım-satımı ile iştigal eden şirketin, geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapması, pasif hesapların parasal olmayan kıymetlerinde enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan enflasyon zararının ortaya çıkması, bu zararların "658 Enflasyon Düzeltmesi Zararları" hesabında izlenmesi durumunda enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan zararların finansman gider kısıtlaması hesabında dikkate alınması söz konusu değildir (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 1317755 sayı ve 11.11.2022 tarihli Özelgesi)
- Şirket aktifinde en az iki tam yıl süreyle tutulan iştirak hisselerinin KVK md. 19‘da belirtilen şartlara uyulmak kaydıyla kısmi bölünme yoluyla mevcut bir AŞ'ye devredilmesi ve devredilen kıymetlere karşılık edinilen hisselerin, bölünen şirketin hisselerinin %100'üne sahip olan ortağına verilmesi mümkündür (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 1317757 sayı ve 11.11.2022 tarihli Özelgesi)
- Şirketin çalışanları adına yaptırdığı grup ferdi kaza sigorta poliçeleri için ödenen bedeller ücret kapsamında olup ücretin matrahına eklenmesi gerekmektedir. İş yeri için yaptırılan yangın, deprem ve doğal afetlere yönelik sigorta poliçe bedelleri ise GVK md. 40/1- (1) çerçevesinde gider olarak dikkate alınabilir. İş kazası geçiren ve hastanede tedavi edilmesi zarureti olan personelin sigorta şirketi tarafından karşılanmayan tedavi masraflarının, şirket tarafından karşılanması ve şirket adına düzenlenecek belgelerle tevsik edilmesi halinde, doğrudan gider olarak dikkate alınması da mümkündür bulunmaktadır (Aydın Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 122038 sayı ve 14.11.2022 tarihli Özelgesi)
- Yurt dışındaki şirket ortağı firmadan kredi alınması işleminde ödenen faizin, KVK. md. 12 ve 13’te düzenlenen örtülü sermaye ve/veya transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı koşullarını oluşturmamak -ihlal etmemek-kaydı ile gider olarak kabulü mümkündür. Öte yandan ana ortak veya ilişkili firmalar arasındaki borç verme işlemleri, KDV Kanunu md. 1/1 uyarınca finansman hizmeti niteliğindedir. Dolayısıyla bu işlemler nedeniyle hesaplanacak faiz tutarları KDV’ye tabidir. Burada faiz tutarları üzerinden hesaplanan KDV’nin sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenmesi ve ödenen KDV'nin Kanunun 30/d maddesi çerçevesinde indirimi mümkün bulunmaktadır (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 1328479 sayı ve 14.11.2022 tarihli Özelgesi)
- Şirketin kanuni merkezi yurt dışında bulunan ortağının kendi faaliyetleri doğrultusunda katlandığı ve sadece kendisinin yararlandığı hukuk hizmetleri, IT hizmetleri, halkla ilişkiler hizmetleri vb. hizmetler için yaptığı harcamaların belli bir kısmının çeşitli ülkelerde faaliyet gösteren iştiraklerine belirli bir oranda dağıtması durumda, merkezin söz konusu hizmetlerinin Şirketiniz ile herhangi bir ilgisinin bulunmaması, hizmetlerin kullanıcısı veya yararlanıcı durumunda bulunulmaması sebebiyle Şirkete fatura edilen bu hizmetler, transfer fiyatlandırması hükümleri açısından "grup içi hizmet" kapsamında değerlendirilemez. Bu hizmetler için yapılan ödemelerin gider olarak dikkate alınması mümkün olmayıp "kabul edilmeyen indirim" olarak kurum kazancına dahil edilmesi, diğer taraftan da KVK md. 13/6 uyarınca dağıtılmış kâr payı sayılarak vergi kesintisine tabi tutulması gerekmektedir. Yansıtmaya konu hizmetler yurt dışında yapıldığından ve hizmetlerden yurt dışında faydalanıldığından KDV’nin konusuna girmemektedir)
- Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) destek projesi olan "Kayıtlı İstihdama Geçiş Programı" kapsamında istihdam ettiğiniz Suriyeli personeller dolayısıyla şirketiniz banka hesaplarına aktarılan destek ödemesi tutarlarının kurum kazancına dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir (Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 275479 sayı ve 21.11.2022 tarihli Özelgesi)
- Serbest muhasebeci mali müşavirler tarafından müşterilerinin defterlerini tutmak, beyannamelerini düzenlemek ve vermek şeklinde yapmış oldukları hizmetler KDV Kanunu Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.2.2.) bölümünde yer alan danışmanlık, müşavirlik ve denetim hizmetleri kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, söz konusu hizmetlere ilişkin isteğe bağlı tam tevkifat kapsamında işlem tesis edilmesi mümkün değildir (Şanlıurfa Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 54145 sayı ve 26.10.2022 tarihli Özelgesi) Bumin DOĞRUSÖZ
https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/kasim-ayi-ozelgeleri-2/677652