Okurlara yararlı olabileceği inancı ile her ay, bir önceki ayın önemli ve pek çok mükellefi ilgilendirebilecek özelgelerinin özetlerini yayınlama geleneğine devam ediyorum. Bu yazımda da Ekim ayında verilmiş önemli kurumlar vergisi özelgelerinin özetlerini aktaracağım. Ancak önceki yazılarımda özetlediğim özelgelerle aynı veya aynı yönde olan özelgeler ile çifte vergilendirme anlaşmalarının uygulamalarına ilişkin özelgeler, özetlerim kapsamına dahil değildir.

- Tapuda önce arsa olarak gözüken ve daha sonra fabrika olarak kullanılan binanın tapuda tescil edilmesinden sonra satılması halinde, satılan binanın iki yıllık aktifte bulundurulma süresinin başlangıç tarihi olarak taşınmazın tapuya tescil edildiği tarih dikkate alınacaktır. Ancak, söz konusu taşınmazın bu tarihten önce kullanılmaya başlanılması durumunda, resmî belgelerle tevsik edilmesi kaydıyla, inşaatın tamamlandığı ve bina olarak kullanılmaya başlandığı iki yıllık aktifte bulundurulma süresinin başlangıç tarihi olarak kabul edilebilecektir. Binanın fiilen kullanıldığı yapı inşaatı ruhsatı, vergi dairesi tespiti veya resmi kurum kayıtlarından birisi ile tevsik edilebilir. Taşınmazın, tapuda bina olarak tescil edilmeden önce satılması durumunda ise yalnızca arsaya isabet eden kısma ilişkin oluşacak kazanç istisnadan yararlanabilir. (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 1119726 sayı ve 4.10.2022 tarihli Özelgesi).

- Şirketin yurt dışından getirdiği bileşenlerle serbest bölge şubesinde montajını yaptığı ürünleri test amacıyla "Geçici İthalat Rejimi" kapsamında serbest bölge dışındaki merkez şubeye göndermesi ve test edildikten sonra tekrar serbest bölgede bulunan şubeye ihraç olunmak getirmesi, 3218 sayılı Kanun’un geçici 3’üncü maddesinde yer alan kurumlar vergisi istisnasına ilişkin şartın ihlali sayılmaz. (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 1123435 sayı ve 4.10.2022 tarihli Özelgesi).

- Gümrük Müdürlüğü tarafından kesilen ilave gümrük vergisinin uzlaşma yoluyla ödenmesi ve ithal edilen malların işletmede bulunması durumunda malın maliyetine eklenmesi, ithal edilen malların işletmede bulunmaması durumunda ise doğrudan gider olarak dikkate alınması mümkündür. Ancak uzlaşma sonucunda ödenen para cezaları ile gecikme faizlerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 1123247 sayı ve 4.10.2022 tarihli Özelgesi).

- Şirket tarafından satın alınan binek otomobile ilişkin yüklenilen özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi tercihen binek otomobilin maliyetine eklenebilir, ilgili mevzuatı uyarınca amortisman ayırmak ihtiyari olduğundan aktife alınan binek otomobili için amortisman ayrılmayabilir. Ancak bu vergilerin, maliyete eklenmesine karşılık amortisman ayrılmaması durumunda GVK md. 40/1-(1) uyarınca ayrıca doğrudan gider olarak indirilmesi mümkün değildir. 2020 yılında satın alınan aracın iktisabında ödenen söz konusu vergi tutarlarının maliyet bedeline eklenmeyerek doğrudan gider olarak dikkate alınması durumunda, GVK. md. 40/1-(1) uyarınca en fazla 140.000 Türk lirası, kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabilir. (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 1122633 sayı ve 4.10.2022 tarihli Özelgesi).

- Kısmi bölünme sonucu şirketlerin faaliyetine devam etmesi esas olup, üretim ve hizmet işletmeleri ile fiziki veya teknik bütünlük arz eden ve bu işletmelerden ayrılması mümkün olmayan taşınmazların işletmeden ayrı olarak kısmi bölünmeye konu edilmesi mümkün değildir. Mevcut üretim faaliyetlerinin yürütüldüğü fabrika binasının üretim işletmesinden ayrı olarak kısmi bölünmeye konu edilmesi mümkün değildir (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 1196005 sayı ve 18.10.2022 tarihli Özelgesi).

- Kredi kartı ile yapılan satışlara ilişkin tutarların vadesinden önce tahsil edilebilmesi için bankalara ödenen komisyon bedelleri, yabancı kaynakların kullanımına bağlı olarak ödenen bir finansman gideri mahiyetinde olmadığından, bu komisyon ödemelerinin KVK md. 11/1(i) kapsamında finansman gider kısıtlamasına tabi tutulması söz konusu değildir (Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 476079 sayı ve 18.10.2022 tarihli Özelgesi).

- 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında yetkilendirilerek faaliyet gösteren şirketler 5411 sayılı Kanun kapsamında finansal kuruluştur ve finansman gider kısıtlaması uygulamasına tabi değildir (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 1196024 sayı ve 18.10.2022 tarihli Özelgesi).

- Nakdi sermaye artışından sağlanan kaynağın, üretim ve sanayi tesisine yönelik yatırım teşvik belgeli yatırımın finansmanında doğrudan kullanılmaksızın, daha önce gerçekleştirilen yatırımın finansmanı için kullanılmış kredinin erken ödenmesinde kullanılması halinde, KVK md. 10/1-(ı)  bendinde yer alan sermaye artırımı indirimi kapsamındaki ilave 25 puan indirim hakkından yararlanmak mümkün değildir (Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 482081 sayı ve 20.10.2022 tarihli Özelgesi).

- Satışları teşvik gayesiyle sözleşmeli bayi ve tesisatçı firmaların bordrosunda kayıtlı olan personele verilen BES primi ödemesi desteği, bayi ve tesisatçı firmalara ödenen ciro primi niteliğindedir. Bu ciro primlerinin, bayi ve tesisatçı firmalar tarafından şirketinize fatura edilmesi koşuluyla, şirketiniz tarafından kurum kazancının tespitinde pazarlama ve satış gideri, bayi ve tesisatçı firmalar tarafından da gelir olarak dikkate alınması gerekmektedir. Öte yandan bayi ve tesisatçı firmalar tarafından söz konusu BES ödemelerinin, ücretle ilişkilendirilmeksizin GVK md. 40/1-(9) hükmü uyarınca gider olarak dikkate alınması mümkündür (Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 19610 sayı ve 21.10.2022 tarihli Özelgesi).

- Şirketin geçmiş yıl kârlarını sermayesine eklemesi dolayısıyla gerçek kişi ortaklarına bedelsiz hisse senedi vermesi işlemi kâr dağıtımı niteliğinde değildir (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 1222362 sayı ve 21.10.2022 tarihli Özelgesi).

- Şirketin taahhüt edilen sermayesine ilişkin olarak yapılan ödemenin, şirketin ticaret siciline tescilinden 24 ay sonra ilgili banka hesabına yatırılması halinde, banka hesabına yatırıldığı ay esas alınarak KVK md. 10/1-(ı) bendinde yer alan nakdi sermaye artırımında faiz indirimi uygulamasından yararlanmak mümkündür (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 1239144 sayı ve 25.10.2022 tarihli Özelgesi).

- Emisyon primlerinin sermayeye ilave edilmesi durumunda sermayeye ekleme işlemi, bilançoda yer alan öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesi mahiyetinde olduğundan, sermayedeki bu artış nedeniyle KVK md. 10/1-(ı) bendinde yer alan nakdi sermaye artışı indiriminden faydalanılması mümkün değildir. (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 1239258 sayı ve 26.10.2022 tarihli Özelgesi).Bumin DOĞRUSÖZ

https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/ekim-ayi-ozelgeleri/675505

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • AK Parti'den Açıklama Geldi: Genel Sağlık Sigortası (GSS) Borçları Silinecek AK Parti Grup Başkanvekili Usta, AK Parti grubunun Meclis Başkanlığı'na…
  • TAM İSTİSNA KAPSAMINDA YÜKLENİM KDV İADESİ ANALİZİ * Yüklenilen KDV’nin Yüklenildiği Dönem İle İadenin Talep Edildiği Dönem…
  • İTUS, HİS , ATU KAPSAMINDA KDV İADE HADLERİ İndirimli Teminat Uygulama Sistemi ( İTUS) Hızlandırılmış İade Sistemi (…
Top