Devletin bu işten kazancı, sağladığı nakdi bir süre faizsiz kullanmaktan ibaret. Bu durum bile devletin ne ölçüde nakde ihtiyacı olduğunu gösteriyor.
Değerli okurlar, 41 no.lu KDV Tebliği ile 1 Mayıs 2022 tarihinden başlamak üzere demir ve çelik ürünlerinin teslimi 4/10 oranında KDV tevkifatı kapsamına alınmıştı.
Bu tebliğin taslak olarak kamuoyu ile paylaşılmasından sonra 11 Nisan 2022 tarihli yazımda konuya ilişkin açıklamalarda bulunmuştum.
25 Ekim 2022 tarihinde yayımlanan 43 no.lu Tebliğ ile 1 Kasım 2022 tarihinden itibaren bu konuda iki önemli değişiklik yapıldı.
Değişiklikleri açıklamaya geçmeden önce bu tevkifatın kapsamına hangi mamullerin girdiğini hatırlatalım.
Demir-çelik ürünlerinde KDV tevkifatının kapsamı
Tevkifatın kapsamına demir-çelik ve alaşımlarından mamul ürünlerin teslimi giriyor.
Peki bu ürünler neler?
Bunlar cevherden, hurdadan veya diğer hammaddelerden üretilen demir-çelik ve alaşımlarından mamul her türlü uzun (çubuk, inşaat demiri, profil, kangal demir, filmaşin, tel, halat, hasır, boru, lama vb.) veya yassı (levha, sıcak haddelenmiş yassı ürünler, soğuk haddelenmiş yassı ürünler ve kaplanmış yassı ürünler vb.) ürünler…
Tevkifat uygulanmayan ürünler neler?
- Demir-çelik ve alaşımlarından mamul ürünlerin ithalatçılar tarafından yapılan teslimleri ile münhasıran cevherden üretilenlerinin üreticiler tarafından ilk teslimi (Kapsama giren ürünlerin hurda, cevher ve diğer hammaddeler birlikte kullanılarak üretilmesi halinde bu ürünlerin ilk üreticilerinin teslimi dâhil her safhasındaki teslimlerinde tevkifat uygulanıyor),
- Belirlenmiş alıcıların teslimleri,
- Demir-çelik ve alaşımlarından mamul eşya (kapı, kapı kolu, köşebent, vida, somun, vida soketi, dübel, kilit, çivi, flanş, maşon, dirsek, kanca, menteşe, yay, bilya, rulman, zincir vb.) teslimleri.
Belirlenmiş alıcılar
- 5018 sayılı Kanuna ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşlar, il özel idareleri ve bunların teşkil ettikleri birlikler, belediyelerin teşkil ettikleri birlikler ile köylere hizmet götürme birlikleri,
- Yukarıda sayılanlar dışındaki, kanunla veya Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle kurulan kamu kurum ve kuruluşları,
- Döner sermayeli kuruluşlar,
- Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları,
- Kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları,
- Bankalar,
- Sigorta, reasürans ve emeklilik şirketleri,
- Sendikalar ve üst kuruluşları,
- Vakıf üniversiteleri,
- Mobil elektronik haberleşme işletmecileri,
- Büyükşehir belediyelerinin su ve kanalizasyon idareleri,
- Kamu iktisadi teşebbüsleri (Kamu İktisadi Kuruluşları, İktisadi Devlet Teşekkülleri),
- Özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar,
- Türkiye Varlık Fonu ile alt fonlara devredilen kuruluşlar,
- Organize sanayi bölgeleri ile menkul kıymetler, vadeli işlemler borsaları dahil bütün borsalar,
- Yarıdan fazla hissesi doğrudan yukarıda sayılan idare, kurum ve kuruluşlara ait olan (tek başına ya da birlikte) kurum, kuruluş ve işletmeler,
- Payları Borsa İstanbul (BİST) A.Ş.nde işlem gören şirketler,
- Kalkınma ve yatırım ajansları.
Yapılan değişiklikler neler?
Bu yeni tevkifat türüyle ilgili olarak 43 no.lu KDV Tebliğinde, 1 Kasım 2022 tarihinden geçerli olmak üzere iki önemli değişiklik yapıldı:
- Demir-çelik ve alaşımlarından mamul ürünlere ilişkin kısmi tevkifat oranı 4/10’dan 5/10’a çıkarıldı.
- Payları Borsa İstanbul A.Ş.’de işlem gören şirketler, belirlenmiş alıcılar arasında sayıldığı için yaptıkları teslim ve hizmetlerin hiçbirinde KDV tevkifatı uygulanmaz iken, bunların demir-çelik ve alaşımlarından mamul ürün teslimlerinde KDV tevkifatı uygulanacağı yönünde özel bir düzenleme yapıldı. Diğer belirlenmiş alıcılar yönünden eski düzenleme geçerliğini koruyor.
Payları borsada işlem gören şirketler için bu tevkifat neden getirilmiş olabilir?
Sanırım bu şirketlerde yüksek tutarlarda devreden KDV olduğu için devlet KDV tahsilatı yapamıyor olabilir. Bu şirketler için tevkifat getirildiğinden artık işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin yarısı (5/10’u) bu şirketlere ödenmeyip alıcı tarafından doğrudan devlete ödenecek. Böylece devlet bu teslimler nedeniyle KDV tahsil etmiş olacak.
Ancak tevkifat nedeniyle bu şirketler tahsil edemedikleri (mahrum kaldıkları) KDV’yi iade alma hakkına sahip oldukları için doğal olarak KDV iadesi talebinde bulunacaklar ve belli bir süre sonra ve bir miktar maliyete katlanarak devreden KDV’leri ile sınırlı olarak tahsil edemedikleri bu KDV’yi devletten tahsil edecekler. Paranın zaman değerini (finansman maliyetini) ihmal edersek sonuç değişmeyecek. Yani devlet tevkifat yoluyla tahsil ettiği parayı belli bir süre sonra mükellefe geri verecek!
Devletin bu işten kazancı, sağladığı nakdi bir süre faizsiz kullanmaktan ibaret. Bu durum bile devletin ne ölçüde nakde ihtiyacı olduğunu gösteriyor.
Belki de bu değişikliğin yapılmasında, aynı sektörde faaliyet gösteren ancak payları borsada işlem görmeyen şirketlerin haksız rekabet eleştirilerinin de etkisi olabilir.
Açıklansa da bu değişikliğe neden ihtiyaç duyulduğunu öğrensek!
Son olarak, demir-çelik ve alaşımlarından mamul ürünlerin ithalatçılar tarafından tesliminde veya cevherden üretilen mamullerin ilk tesliminde, teslimi yapanın niteliğine bakılmaksızın tevkifat uygulanmayacağı yolundaki düzenlemenin geçerliliğini koruduğunu belirtmek isterim. Erdoğan Sağlam