İnternet üzerinden alışverişin yaygınlaşması, standart dışı istihdam biçimlerine yönelişi de beraberinde getirdi. Asgari ücret, kıdem-ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, sosyal güvenlik primi gibi yükümlülüklerden kurtulmak isteyen e-ticaret platformları esnaf kurye modeli olarak adlandırılan standart dışı bir istihdam şeklini çalışma hayatına soktular.
Sistemin özü şu; Eskiden ücretle hizmet sözleşmesiyle çalıştırılan kuryeler yerine, serbest çalışan kuryeler ile istisna-eser, taşıma sözleşmesi yaparak iş ve sosyal güvenlik mevzuatının getirdiği mali külfeti e-ticaret sitelerinin üzerinden almak. Yani, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Sigortalar Kanunu ile 4857 İş Kanunu’nun arkasından dolanarak, sosyal güvenlik ve iş mevzuatımızda olmayan serbest (bağımsız) işçi gibi bir ucube meydana getirmek.
Bağımlılık
İş sözleşmesinde de ayırt edici unsur bağımlılık unsurudur. Bu unsur işçinin işin yapılması sırasında işverenin talimatlarına sıkı sıkıya bağlı olması ve işverence denetlenmesi anlamındadır. Bağımlılık unsuru iş sözleşmesini eser ve vekâlet gibi diğer iş görme borcu doğuran sözleşmelerden de ayırmaktadır. Eser sözleşmesinde mütaahhit, bir bedel karşılığı olarak iş sahibine bir eser yapıp teslim eder ama işini yaparken bağımsız hareket eder. İş sahibinden işin yapılması ile ilgili talimat almaz. Burada önemli olan eserin anlaşmada belirlenen niteliklere uygun olarak ve belirtilen sürede yapılıp teslim edilmesidir. (SGK 11.12.2014 tarihli ve 2014/32 sayılı Genelge)
Gerçekte kurye e-ticaret platformuna bağlı çalışmaya devam etmektedir. Çünkü kurye teslimatı işveren konumunda olan dijital platformunun talimatıyla, belirli sürede yapmak ve yeni bir taşıma talimatı almak için aynı işverenin buyruğu altında beklemek zorundadır.
Bu nedenle, bekleme süresi içinde kuryenin başka bir dijital platformdan iş alması pratikte mümkün değildir. Uygulamada da böyle olmaktadır. Yani, kurye adına esnaf dense de, gerçekte işverene bağımlı çalışmaktadır.
Kuryeye mali yük
Bu itibarla, kuryeye eser veya taşıma sözleşmesi imzalatılarak, 5510 sayılı Kanun 4/1-b maddesi kapsamına -eski deyimle BAĞKUR kapsamına- sokulması suretiyle sigorta primini kendi ödemek mecburiyetinde bırakılması, bu minvalde vergi mükellefiyeti tesis ederek vergi dairesine kayıt olma ve hizmet verdiği dijital platform adına fatura kesme ve kazancından gelir vergisi ödeme külfeti altına sokulması hatalıdır.
Sonuç
Adına esnaf kurye dense de, gerçekte kurye e-ticaret platformuna bağımlı olarak çalışmaktadır. Bu nedenle, kurye 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4/1-a maddesi kapsamında (eski deyimle SSK’lı) olup, 4857 sayılı sayılı İş Kanunu’nda yer alan tüm haklardan yararlanmalıdır.
Ahmet Metin Aysoy
SGK E. Başmüfettişi
https://www.dunya.com/kose-yazisi/kurye-esnaf-olur-mu/661280