Genel olarak sosyal güvenlik; kişilere belirli sosyal riskler (iş kazası, meslek hastalığı, hastalık, analık, malullük, yaşlılık, ölüm, işsizlik) karşısında gelir ve sağlık güvencesi sağlama görevini yerine getiren uygulamalar topluluğudur.
Bu çerçevede, sosyal güvenlik hem aktif çalışma dönemi, hem de sonrası için kişilere güvence sağlamayı amaçlamaktadır.
Ülkemizdeki sosyal güvenliğin genel yapısı “sosyal devlet anlayışı” ve “sigortacılık” esaslarına dayanmaktadır. Sigortalılara verilecek sigorta yardımlarının ise hangi hallerde ve ne miktarda verileceği yasayla ve ikincil mevzuatla önceden belirli kurallara bağlanmıştır.
Sistemin finansmanı ise, işverenler ve sigortalılardan alınan primler vasıtasıyla sağlanmakta ve aktif sigortalılardan alınan primler, tüm sigortalıların ödemelerini karşılamak üzere kullanılmaktadır. Bu tür finansman, “dağıtım yöntemi” olarak adlandırılmakta ve “nesiller arası paylaşım” esasına dayanmaktadır. Ayrıca, sosyal devlet ilkesi gereği belli oranlarda ve sistemin açığı oluştuğu durumlarda genel bütçe gelirlerinden Devlet katkısı olarak transfer de söz konusu olmaktadır.
Ülkemizdeki sosyal güvenlik sistemi; iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık sigorta kollarını kapsayan “kısa vadeli sigorta kolları”, malullük, ölüm ve yaşlılık sigorta kollarını kapsayan “uzun vadeli sigorta kolları” ile sağlık hizmetlerini kapsayan “genel sağlık sigortası’ndan” oluşmaktadır.
Kısa vadeli sigorta kolları kapsamında;
- Sigortalıya, geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği,
- İş kazası veya meslek hastalığı olayları nedeniyle sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri,
- İş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanması,
- Gelir bağlanmış olan kız çocuklarına evlenme ödeneği,
- Hastalık ve analık sigortasından sigortalıya hastalık veya analık hallerine bağlı olarak ortaya çıkan iş göremezlik süresince, günlük geçici iş göremezlik ödeneği,
- Analık sigortası kapsamında emzirme ödeneği,
- Cenaze ödeneği,
şeklinde yardımlar yapılmaktadır.
Uzun vadeli sigorta kolları kapsamında;
- Malullük sigortası kapsamında malullük aylığı,
- Yaşlılık sigortası kapsamında yaşlılık aylığı ve toptan ödeme,
- Ölüm sigortası kapsamında ölüm aylığı, ölüm toptan ödemesi ve aylık almakta olan kız çocuklarına evlenme ödeneği ile cenaze ödeneği,
şeklinde yardımlar yapılmaktadır.
Genel sağlık sigortası kapsamında ise;
- Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere tıbbî ürün ve hizmetlerin verilmesi,
- Genel sağlık sigortalıları ile hak sahiplerinin hastalıklardan korunması amacıyla ilgili kamu idareleriyle kişisel koruyucu sağlık hizmetleri politikalarının tespitine ve etkin bir şekilde uygulanmasına katkı sağlanması,
- Genel sağlık sigortalıları ile hak sahipleri ve işverenlerin genel sağlık sigortası mevzuatından doğan hakları ve ödevleri konusunda her türlü iletişim araçları ile bilgilendirilmesi,
şeklinde hizmetler verilmektedir.
Türk sosyal güvenlik sistemi, sosyal sigorta tekniğine dayalı yapısı içerisinde çalışanlar, yaptıkları faaliyetlere göre; “iş sözleşmesine göre çalışma”, “kendi adına ve hesabına serbest çalışma” ve “memur veya kamu görevlisi olarak çalışma”, şeklinde gruplara ayrılmış ve her bir grup yönünden farklı sosyal sigorta programı öngörülmüştür.
Yine, sosyal güvenlik mevzuatında, işverenler ve sigortalılar için çeşitli yükümlülükler getirilmiş ve bu yükümlülüklerin yerine getirilmesi belli kurallara bağlanmıştır.
Örneğin; bir kişinin SGK’ya 4/a (SSK) kapsamında sigortalı olarak bildirilebilmesi için, işçi ve işveren arasındaki ilişkinin kural olarak iş sözleşmesine/hizmet akdine dayanması ve iş sözleşmesinin bütün unsurlarının (işçinin iş görme ediminin yerine getirilmesi, işverenin ücret ödemesi, işverene bağımlılık, süreklilik) bulunması gerekmektedir.
Aynı şekilde, bir sigortalının SGK’dan emekli olabilmesi için, kanunda belirtilen şartları (sigortalılık süresi, prim gün sayısı, yaş) yerine getirmiş olması ve sigortalılık hizmetlerinde gerçeğe aykırı olarak nitelenebilecek bir durumun olmaması gerekmektedir.
Kayıtdışı istihdam (sigortasız çalışma/çalıştırma) sosyal güvenlik sisteminin mali yapısını nasıl olumsuz etkiliyorsa, gerçeğe aykırı sigortalılık ve gerçeğe aykırı işlemler de aynı şekilde olumsuz etkilemektedir.
Uygulamada zaman zaman çeşitli amaçlarla SGK’ya gerçeğe aykırı belge, bildirge ve beyanname verilebilmektedir.
Buradaki amaç;
- Daha az sigorta primi ödemek,
- Yararlanılamayacak olan sigorta primi teşvik, destek veya indirimlerinden yararlanmak veya daha fazla yararlanmak,
- Özel nitelikteki inşaat isleri ve ihale konusu islerde asgari isçilik tutarını tamamlamak,
- İş kazası ve meslek hastalığı, hastalık, analık, genel sağlık, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından haksız menfaat sağlamak,
şeklinde olabilmektedir.
Belge, bildirge ve beyannamelerin kasten gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi durumda uygulanan yaptırımlar
Sosyal güvenlik mevzuatına göre, SGK’ya verilmesi gereken belge, bildirge ve beyannamelerin (sigortalı işe giriş bildirgesi, aylık prim ve hizmet belgesi/muhtasar ve prim hizmet beyannamesi) daha az sigorta primi ödemek, yararlanılamayacak olan sigorta primi teşvik, destek veya indirimlerinden yararlanmak veya daha fazla yararlanmak, özel nitelikteki inşaat isleri ve ihale konusu islerde asgari isçilik tutarını tamamlamak, iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık, analık, genel sağlık, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından haksız menfaat sağlamak gibi amaçlarla kasten gerçeğe aykırı olarak düzenlendiği hususunun mahkeme kararıyla, SGK’nın denetim ve kontrol ile görevlendirilmis memurlarınca,(Müfettiş ve Denetmenlerce) fiilen yapılan denetimler sonucunda veya isyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden ya da kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları geregince yapacakları sorusturma, denetim ve incelemeler neticesinde veya kamu kurum ve kurulusları ile bankalar tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden tespit edilmesi halinde;
- Gerçeğe aykırı işlemler (yararlanılan teşvikler, bağlanan emekli aylığı, verilen ilişiksizlik belgesi, ödenekler, yersiz yararlanılan teşvikler vd. ) iptal edilmekte,
- SGK tarafından yapılan yersiz harcamalar (sağlık haracamaları, ödenen emekli aylıkları yersiz yararlanılan teşvikler vd.) faiziyle geri alınmakta,
- İlgili kişiler hakkında SGK hukuk birimleri tarafından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204’üncü (Resmi belgede sahtecilik), 206’ncı (Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan) ve 207 nci ( Özel belgede sahtecilik) maddeleri kapsamında Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunulmakta,
- Gerçeğe aykırı bildirimler sonucunda SGK’ya prim ödenmis oldugunun tespiti halinde, ödenen primler Kuruma irat kaydedilmekte,
Örneğin: Yapılan bir denetim neticesinde, (X) işverenine ait bir işyerinden, A kişisinin fiilen çalışmadığı halde, 2015/Ocak-2020/Aralık döneminde SGK’ya bildirildiği ve bu sigortalılık hizmetleri de dikkate alınarak ilgili kişiye 2021/Ocak ayından itibaren SGK tarafından yaşlılık aylığı bağlandığının denetim raporu ile tespit edildiğini varsayalım.
Bu durumda, SGK tarafından bu kişinin 2015/Ocak-2020/Aralık dönemine ait sigortalılık hizmetleri iptal edilecek, gerçeğe aykırı bu sigortalılık hizmetinden dolayı sigorta primi ödenmişse, bunlar SGK tarafından irat kaydedilecek, 2021/Ocak ayından itibaren ödenmiş olan emekli aylıkları ve varsa yapılmış olan sağlık harcamaları faiziyle geri alınacak, ayrıca hem işveren, hem de ilgili kişi hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulacaktır.
Kasten haksız menfaat elde etme amacı olmadan yapılan hatalı işlemler
Diğer taraftan, haksız menfaat elde etme amacı güdülmeden, aynı işverene ait birden fazla işyerinin bulunması ve sigortalıların fiilen çalıştırıldığı tespit edilen işyerinden değil de aynı işverene ait (fiilen çalışmadığı) diğer bir işyerinden bildirim yapıldığının tespit edilmesi ve düzenlenen raporda sigortalılara ait belgelerin, fiilen çalıştırıldığı işyerine aktarılmasının önerilmesi halinde; bildirim yapılan işyerinden yasal süresinde verilen belgeler ile bu belgelere ilişkin tahsilatların aktarım işlemi yapılmaktadır.
Örneğin; (A) ve (B) isyerlerinin aynı isverene ait oldugu, (A) isyeri hakkında yapılan denetim sonucunda düzenlenen denetim raporunda, (A) isyerinden bildirilen 3 sigortalının, (B) isyerinde fiilen çalıstırıldıgının muvazaalı bir durum söz konusu olmadan tespit edildigi ve bu bildirimlerin (B) isyerine aktarılmasının önerildigi varsayıldıgında; sigortalılara iliskin yükümlülüklerin (A) işyerinden yasal süreler içinde yerine getirildiginin anlasılması halinde, her hangi bir idari para cezası, gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmadan, sigortalı hizmetleri ile varsa bu hizmetler karsılıgında yapılan tahsilatlar (B) isyerine aktarılacaktır.
Sonuç olarak; daha az sigorta primi ödemek, yararlanılamayacak olan sigorta primi teşvik, destek veya indirimlerinden yararlanmak veya daha fazla yararlanmak, özel nitelikteki inşaat isleri ve ihale konusu islerde asgari isçilik tutarını tamamlamak, iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık, analık, genel sağlık, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası kollarından sağlanan yardımlardan (geçici iş göremezlik ödeneği, emekli aylığı, sağlık hizmeti vd.) haksız menfaat sağlamak amacıyla SGK’ya gerçeğe aykırı belge, bildirge ve beyanname (sigortalı işe giriş bildirgesi, aylık prim ve hizmet belgesi/muhtasar ve prim hizmet beyannamesi) verilmesinin hem mali, hem de cezai ağır yaptırımları bulunduğundan işverenlerin ve ilgili kişilerin gerçeğe aykırı olarak kabul edilen bu işlemlere başvurmadan önce bir kere daha düşünmelerinde fayda vardır. Celal ÖZCAN
https://www.dunya.com/kose-yazisi/sosyal-guvenlikte-gercege-aykiri-islemler-ve-yaptirimlar/654815