29 Aralık 2021 tarihinde yayınlanan “KDV'de neler yapılabilir, neler yapılmalı?” başlıklı köşe yazımda; iş dünyasının KDV konusunda en fazla problemi KDV iadelerinde yaşadığını, bunun en büyük nedeninin ise yüklenilen (daha önce ödenen) KDV’nin iade edilmesi olduğunu, KDV iadelerinde yaşanan sorunların kökten çözümlenebilmesi için “yüklenilen verginin iadesi” yönteminden vazgeçilerek, “satış bedelinin belli bir oranı” kadar KDV iadesi yapılması gerektiğini ifade etmiştim.

Evet, bu önerimiz nihayet hayata geçiyor.

Maliye, bu konuda ilk adımı atarak, KDV iadesinde önerdiğimiz şekilde devrim gibi bir düzenleme yapıyor. Bu düzenlemenin kısa bir süre içerisinde yürürlüğe girmesi bekleniyor!

KDV iadelerinde yaşanan sorun ne?

İş dünyası KDV konusunda en fazla problemi KDV iadelerinde yaşıyor. Bunun en büyük nedeni ise, yüklenilen (daha önce ödenen) KDV’nin iade edilmesi. Çünkü, iade hakkı sahibi mükelleflerin tedarikçilerinde yaşanan her sorun, örneğin özel esaslarda olmaları, doğrudan KDV iadelerini etkiliyor. KDV iadesi talep eden mükelleflerin tedarikçilerini ve onların mal ve hizmet satın aldıkları mükellefleri kontrol etmeleri veya kontrol altında tutmaları mümkün değil. Kaldı ki, bu görev esas itibariyle KDV iadesi talep eden mükelleflerin değil, Maliye’nin görevi!

Maliye, KDV iadelerini hızlandırmak için hangi önlemleri aldı?

Aslında KDV iadeleri önceki yıllara göre oldukça hızlandı. Ancak, Maliye’nin aldığı tüm önlemlere, getirdiği yeni sistemlere, iyi niyetli, gayretli ve çözüme dönük çalışmalarına rağmen KDV iadelerinde yine de sorunlar yaşanmaya devam ediyor. Bu da, iadelerde gecikmelere ve dolayısıyla iade hakkı sahibi sektörler ve mükellefler üzerinde ciddi finansman yüküne neden oluyor.

Maliye bugüne kadar iade işlemlerinin hızlandırılmasına dönük olarak; YMM Raporu ile iade, KDVİRA sistemi, yüzde 100 teminat uygulaması, İTUS (indirimli teminat uygulaması), HİS (hızlandırılmış iade sistemi), ATUS (artırılmış teminat uygulaması), KDV iadesi ön kontrol raporuna dayalı iade uygulaması, ihtisas vergi dairesi kurulması sistemlerini denedi, uyguladı ve halen de uygulamaya devam ediliyor. Ancak, yine de gecikmeleri önleyemiyor. Tüm bu gecikmelere ve olumsuz koşullara rağmen, iade süreçleriyle ilgili mükellefleri rahatlatacak uygulamaları hayata geçirmeye de devam ediyor.

Sorunun çözümü için hangi öneride bulunmuştuk?

Dünya Gazetesi’nde 29 Aralık 2021 tarihinde yayınlanan köşe yazımda; iş dünyasının KDV konusunda en fazla problemi KDV iadelerinde yaşadığını, bunun en büyük nedeninin ise yüklenilen (daha önce ödenen) KDV’nin iade edilmesi olduğunu, KDV iadelerinde yaşanan sorunların çözümlenebilmesi için KDV iade yönteminde esaslı bir değişikliğin şart olduğunu, bu nedenle “yüklenilen verginin iadesi” yönteminden vazgeçilerek, “satış bedelinin belli bir oranı” kadar KDV iadesi yapılması gerektiğini, bu şekilde, iadede ortaya çıkan sorunların kökten çözümleneceğini ve iade işlemlerinin daha da basitleştirilmiş olacağını ifade etmiştim.

Maliye nihayet bu konuda ilk adımı atıyor

Maliye, Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Dr. Nureddin NEBATİ Bey’in açıkladığı “KDV’de basitleştirme” çalışmaları kapsamında hazırladığı KDV Genel Tebliğ Taslağını geçtiğimiz hafta görüş almak üzere kamuoyuyla paylaştı.

Söz konusu Taslak ile, şimdilik sınırlı bir sektör için de olsa KDV iadesinde önerdiğimiz şekilde devrim gibi bir düzenleme yapılıyor. Taslak Tebliğin, kamuoyu görüşleri alındıktan sonra son şekli verilerek, kısa süre içerisinde yayınlanması bekleniyor. KDV Genel Tebliğ Taslağına https://www.gib.gov.tr/sites/default/files/fileadmin/mevzuatek/KDVTebligTaslak41.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.

Hangi mükelleflerin KDV iadesinde yöntem değişikliğine gidiliyor?

Maliye, KDV iadesinde ilk yöntem değişikliğini, sektör ayrımı yapmaksızın imal ettikleri malları doğrudan ihraç eden imalatçılar için gerçekleştiriyor.

İmalatçılar ihracat bedelinin yüzde 10’una kadar KDV iadesi talep edebilecek

Tebliğ Taslağında yer alan düzenlemeye göre, sektör ayrımı yapılmaksızın imal ettikleri malları doğrudan ihraç eden imalatçılar, ihracat teslimlerine ilişkin olarak yüklendikleri KDV tutarına bakılmaksızın ihracat bedelinin yüzde 10’una kadar KDV iadesi talep edebilecekler. Tabi, iade tutarı, devreden KDV tutarı ile sınırlı olacak, yani yüzde 10 olarak talep edilecek KDV iade tutarı, devir KDV tutarı ile karşılaştırılacak, hangisi küçükse o tutar iade edilecek, devir KDV yoksa iade de olmayacak.

Yeni KDV iade düzenlemesinden yararlanacak imalatçılarda hangi şartlar aranılacak?

Tebliğ Taslağında yapılan açıklamalara göre, bu yeni uygulamadan yararlanacak imalatçıların;

- Sanayi siciline kayıtlı ve sanayi sicil belgesini haiz olması veya Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan alınmış çiftçi kayıt belgesi, gıda işletmesi kayıt belgesi ve işletme onay belgelerinden (üretici belgesi) herhangi birine sahip olması (kısaca imalatçı belgesi),

- İlgili meslek odasına kayıtlı bulunması,

- Üretimin yapıldığı dönemde yürürlükte bulunan Sanayi Sicil Tebliğlerinde öngörülen sayıda işçi çalıştırması ve gerekli araç parkına sahip olması veya kapasite raporundaki üretim altyapısına sahip olması

gerekiyor.

İmalatçıların ihraç ettikleri hangi mallar bu kapsamda?

İmalatçılar, imalatçı belgelerinde yer alan üretim kapasitesinde öngörülen ve imal edip ihraç ettikleri mallar için bu düzenleme kapsamında iade talep edebilecekler. Yani, imalatçı belgesinde yer alan üretim kapasitesine göre imal edilebilecek mallar ile bu kapsamda fason olarak imal ettirilen mallar için bu uygulamadan yararlanılabilecek. İmalatçı belgesindeki üretim konusu malların tamamının fason olarak imal ettirilmesi, iade yapılmasına engel oluşturmayacak.

Ancak, imalatçılar, piyasadan hazır olarak satın alıp ihraç ettikleri mallar için bu yeni uygulamadan yararlanamayacaklar.

Yüzde 10 KDV iadesi uygulaması zorunlu değil, ihtiyari

Evet, sektör ayrımı yapılmaksızın imalatçılara getirilen “yüklendikleri KDV tutarına bakılmaksızın ihracat bedelinin yüzde 10’una kadar KDV iadesi talep etme uygulaması” zorunlu değil, ihtiyari.

İmalatçılar ihraç ettikleri mallar nedeniyle doğan KDV iadelerini yüklenilen KDV yöntemi veya bu yeni yönteme göre alma konusunda seçimlik hakka sahip bulunuyorlar.

Bu yeni iade yöntemi için kanun değişikliği yapılması gerekir miydi?

Hayır, bunun için KDV Kanunu’nda yeni bir değişiklik yapılmasına gerek bulunmuyor. Çünkü, KDV Kanununun 32. Maddesinde 7104 sayılı Kanunla yapılan değişiklik ile, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na; imalatçılar tarafından yapılan ihracat işlemlerinden kaynaklanan iadelerde, yüklenilen KDV yerine sektörler itibarıyla ihracat bedelinin belli bir oranına kadar iade yaptırma yetkisi verildi. Ancak, bu yetki bugüne kadar hiç kullanılmadı!

Tebliğ Taslağı ile, bu yetki ilk defa kullanılarak, sektör ayrımı yapılmaksızın imal ettikleri malları doğrudan ihraç eden imalatçılara, ihracat teslimlerine ilişkin olarak yüklendikleri KDV tutarına bakılmaksızın ihracat bedelinin yüzde 10’una kadar KDV iadesi talep etme imkanı getiriliyor.

Peki, diğer sektörler bu yeni uygulamadan yararlanabilecek mi?

Hayır, bu yeni düzenlemeden tüm sektörler değil, sadece sektör ayrımı yapılmaksızın imal ettikleri malları doğrudan ihraç eden imalatçılar yararlanabiliyor. Diğer KDV iadesi doğuran işlemlerin bu uygulamadan yararlanabilmesi için, KDV Kanununun 32. Maddesinde bu yönde yeni bir değişiklik yapılması gerekiyor. Böyle bir değişiklik yapılmadığı sürece, diğer KDV iadelerinde bu yeni yöntemin uygulanması söz konusu olmayacak.

Bize göre, KDV Kanununun ilgili maddesinde gerekli değişikliğin yapılarak, tüm KDV iadelerinde “yüklenilen verginin iadesi” yönteminden vazgeçilerek, “satış bedelinin belli bir oranı” kadar KDV iadesi yapılmalı.

İş dünyasının içinden gelen, reel sektörü ve yaşanan sorunları çok iyi bilen Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Dr. Nureddin NEBATİ’nin tüm KDV iadelerinde bu yeni yönteme geçilmesi konusunda gerekli adımları atacağını düşünüyorum.

Ayrıca, imalatçı ihracatçıların KDV iadelerine getirilen bu devrim gibi düzenleme için Gelir İdaresi Başkanlığı‘na ve değerli yetkililerine teşekkür ediyorum. ABDULLAH TOLU

https://www.dunya.com/kose-yazisi/maliyeden-kdv-iadesine-devrim-gibi-duzenleme/654596

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • TAM İSTİSNA KAPSAMINDA YÜKLENİM KDV İADESİ ANALİZİ * Yüklenilen KDV’nin Yüklenildiği Dönem İle İadenin Talep Edildiği Dönem…
  • İTUS, HİS , ATU KAPSAMINDA KDV İADE HADLERİ İndirimli Teminat Uygulama Sistemi ( İTUS) Hızlandırılmış İade Sistemi (…
  • Araç Alım Satımlarında Yeni Dönem Başlıyor, Trafik Sigortasında 15 Gün Kuralı Kalkıyor Böylece araç alım satımlarında trafik sigortası kaynaklı sorunlar ortadan kalkacak…
Top