Arabuluculuk, aralarında uyuşmazlık bulunan tarafların bir veya daha fazla arabulucunun yardımı ile bir anlaşmaya varmak için uyuşmazlık konuları üzerinde görüşme yaptıkları anlaşmazlık konuları üzerinde müzakere edebilmelerinin sağlandığı ve aralarındaki iletişimin kolaylaştırıldığı, çözüme ilişkin karar verme yetkisinin taraflarda kaldığı uyuşmazlık çözüm sürecidir.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle beraber ihtiyarî bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olan arabuluculuk, belirli iş uyuşmazlıkları bakımından 01.01.2018 tarihinden itibaren zorunlu hâle gelmiştir. İşçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıklar daha çok, iş ilişkisinin feshinden kaynaklanan alacak ve tazminatlar, iş sözleşmesinin haksız olarak feshi sebebiyle ödenmesi talep edilen işe iade, işe iadesinin sağlanmaması durumunda, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ve diğer sosyal haklar yönündeki taleplerdir. Bu taleplere detaylı olarak bakacak olursak; kıdem ve ihbar tazminatı alacağı, kötü niyet tazminatı alacağı, ücret alacağı, fazla çalışma ücreti alacağı, yıllık ücretli izin alacağı, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacağıdır. Bunun yanında asgari geçim indirimi, yol, yemek, prim, ikramiye, temettü alacaklarının bulunması halinde yine dava şartı arabuluculuk kapsamında değerlendirilmektedir.
I) Arabuluculuğun taraflara sağladığı avantajlar
- Menfaat ve ihtiyaç odaklı bir çözüm yaratır.
- Zaman yönünden tasarruf yaratır.
- Masraf yönünden tasarruf sağlar.
- Anlaşıp anlaşmama ve anlaşmanın içeriğini belirleme yetkisi taraflardadır.
- Arabuluculuk süreci gizli olarak yürütülür.
- Yargının iş yükü azalacağından dolaylı fayda sağlar.
II) Arabuluculuk Anlaşması Yapılmasının Sonuçları
1-Taraflar arasında bağlayıcı bir anlaşma oluşur.
2-Anlaşma, icra edilebilirlik şerhi alınması koşulu ile mahkeme ilamı niteliğinde belge sayılır.
3-Anlaşma belgesi ile anlaşma sağlanan konularda dava açılamaz.
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18. maddesine eklenen ek beşinci fıkraya göre, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşma sağlanması durumunda, üzerinde anlaşılan konularda taraflarca dava açılamayacaktır. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin 26/02/2020 tarihli 2019/3278 E, 2020/443 K sayılı ilamı ile ihtiyari arabuluculuk faaliyeti sonucunda, işveren ve çalışanın anlaşmaya varması halinde üzerinde anlaşılan işçilik alacakları hakkında tekrar dava açılamayacağı yönünde karar vermiş olup mahkeme tarafından verilen karar Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 06/10/2020 tarih ve 2020/2649 E, 2020/10704 K sayılı ilamı ile onanmıştır.
Bu nedenle iş sözleşmelerinin sona ermesi durumunda işçilik ödemelerinin arabuluculuk anlaşması sonunda yapılması uzun vadede dava riskini ortadan kaldıracak şekilde fayda sağladığından, iş sözleşmelerinin sona ermesinden sonra arabuluculuk yolu ile anlaşma sağlandıktan sonra ödemelerin yapılması önerilmektedir. Özden Yağmuroğlu