Danıştay 9. Daire |
Tarih : 24.09.2020 |
Esas No : 2020/2722 |
Karar No : 2020/4025 KDVK Md. 29 |
İNCELEMEYE İBRAZ EDİLMEYEN DEFTER VE BELGELERİN MAHKEMEYE İBRAZI |
Defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi nedeniyle katma değer vergisi indirimlerinin tamamının reddi suretiyle yapılan tarhiyata karşı açılan davada defter ve belgelerin mahkemeye ibrazı üzerine vergi dairesi müdürlüğünce yapılan incelemedeki tespitlere göre, söz konusu indirimlerin hukuka uygun olup olmadığı hususunun mahkemece değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği hk.
İstemin Konusu: Vergi Mahkemesinin kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Dava Konusu İstem: Davacı adına, 2011 yılına ilişkin defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediğinden bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2011/Ocak-Aralık dönemlerine ilişkin re’sen tarh edilen katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Danıştay Dokuzuncu Dairesi’nce re’sen araştırma ilkesi ve vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelenin gerçek mahiyetinin esas olduğuna ilişkin kural gereğince, davacının Mahkemeye ibraz edeceği defter ve belgelerden vergi dairesinin de haberdar edilerek gerekli inceleme yapılarak karar verilmesi gerektiği yolundaki bozma kararına uyan Vergi Mahkemesince dosyanın yeniden incelenmesi suretiyle; davacı tarafından ibraz edilen defter ve belgelerin davalı idareye gönderilmesi üzerine düzenlenen 19.12.2019 tarih ve 2019-A-../.. sayılı Görüş ve Öneri Raporunda; davacının Germencik Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün ... vergi numaralı mükellefi ... Akaryakıt Nak. İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti’den 2011 ve 2012 yıllarında aldığı faturaların sahte olduğunun tespit edildiği, anılan mükellef hakkında düzenlenen 19.12.2012 tarih ve 2012-A-…/.. sayılı vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerin, düzenlenen faturaların sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğu hususunu ortaya koyamadığı ve uyuşmazlık konusu dönemlerde düzenlenen diğer faturalara ilişkin sahte belge iddiasının da bulunulmadığı görüldüğünden, defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmediğinden bahisle katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle tarh edilen katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen üç kat vergi ziyaı cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, cezalı tarhiyatı kaldırılmasına karar verilmiştir.
Temyiz Edenin İddiaları: ... Akaryakıt Nak. İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda hukuken geçerli, somut tespitlerle faturalar içeriği emtia alışlarının gerçek olmadığının ortaya konulduğu iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.
Karşı Tarafın Savunması: Savunma verilmemiştir.
Karar: Davacı adına, 2011 yılına ilişkin defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediğinden bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2011/Ocak-Aralık dönemlerine ilişkin re’sen tarh edilen katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanun’da aksine hüküm olmadıkça, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, 34. maddesinde ise, indirilecek katma değer vergilerinin, alış faturası veya benzeri vesikalar üzerinde ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi gerektiği kurala bağlanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği ve iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu belirtilmiş; 229. maddesinde fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari belge olarak tanımlanmıştır.
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan bozma sebeplerinden birinin varlığı halinde mümkündür.
Vergi Mahkemesi kararının, ... Akaryakıt Nak. İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti’den alınan faturalar nedeniyle salınan cezalı tarhiyat dışındaki kısmına yönelik ileri sürülen temyiz iddiaları kararın belirtilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Vergi Mahkemesi kararının, ... Akaryakıt Nak. İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti’den alınan faturalar nedeniyle re’sen tarh edilen katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen üç kat vergi ziyaı cezasına ilişkin temyiz iddialarının incelenmesine gelince;
Yukarıda metni verilen madde hükümlerinin değerlendirilmesinden, yükümlülerin mal alışları nedeniyle yüklendiği katma değer vergilerinin, indirim ve iade konusu yapılabilmesi için faturaların gerçek bir mal alım satımı karşılığı düzenlenmesi gerekmektedir.
Vergilendirme işlemi yapılırken, Kanuna uygun olarak biçimlendirilen muamelelerin bu biçimselliğinin ötesine geçilerek, muamelenin tarafları arasında oluşan maddi ve hukuki ilişkinin gerçek mahiyetinin araştırılması gerekmektedir. Kanun, gerçek mahiyetin ortaya çıkarılmasında yemin hariç her türlü delile izin vermiştir. Bu deliller, tarafların ikrarı, vergiyi doğuran olayla ilişkisi doğal ve açık bulunan tanık ifadesi, muamelenin taraflarının ekonomik ve ticari konumları, işyerlerinin durumu, arandığında bulunup bulunamamasına ilişkin tespitler olabilir.
Gerçekleşmemiş teslim ve hizmetler dolayısıyla katma değer vergisi ödenmesi ve bunun sonucu olarak da bir vergi indirimi söz konusu olamayacağından, vergi indirimine dayanak teşkil eden faturaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığı ortaya konulmalıdır.
... Akaryakıt Nakliyat inşaat Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen 19.12.2012 tarih ve 2012-A-…/.. sayılı vergi tekniği raporunda yer alan; ihtilaflı dönemde faaliyetine devam edip etmediğine ilişkin yoklama bulunmamakla birlikte, 11.12.2009 tarihli yoklamada işyerinin kapalı ve boş olması işyerinde sadece bekçinin bulunması, akaryakıt depolarının boş olması, katma değer vergisi beyannamelerinin tetkiki sonucu ise; ortaklık yapısının değiştiği 2009 Temmuz ayından itibaren katma değer vergisi matrahında çok yüksek artış olması, 2009 yılının ilk altı ayı katma değer vergisi matrahının 278.828,55 TL, 2009 yılının Temmuz ayından itibaren ikinci altı aylık dönemde 19.536.708,50 TL, 2010 yılı katma değer vergisi matrahının 51.745.039,03 TL, 2011 yılı katma değer vergisi matrahının ise 63.914.183,61 TL olması, 2009-2012 yılına ilişkin çok sayıda fatura bastırmış olması, vergi borçlarının ödenmemiş olması, şirket adına kayıtlı motorlu taşıtın bulunmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, bu miktarda hasılatı elde edecek ticari kapasite ve organizasyona sahip olmayan şirketin davacıya düzenlediği faturaların sahte olduğu sonucuna varıldığından, bu mükellef tarafından düzenlenen faturalar nedeniyle davacı adına katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle tarh edilen vergi zıyaı cezalı katma değer vergisini kaldıran Vergi Mahkemesi kararının bu kısmında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, bozma kararı üzerine verilecek kararda ... Akaryakıt Nak. İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti’den alınan faturalar nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezasına uygulanan tekerrür hükümleri yönünden de vergi mahkemesince değerlendirme yapılacağı açıktır.
Açıklanan nedenlerle; davalının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine, Vergi Mahkemesinin kararının … Akaryakıt Nak. İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti’den alınan faturalar nedeniyle re’sen tarh edilen katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen üç kat vergi ziyaı cezasına ilişkin kısmının bozulmasına, diğer kısmının onanmasına, 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.