Bilindiği üzere, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK);
- 12’nci maddesinde, bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa kendi adına işleten kişinin tacir olduğu,
-16’ncı maddesinde, ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlarının da tacir sayılacağı,
-124’üncü maddesinde, kollektif, komandit, anonim, limitet ve kooperatif şirketlerin ticaret şirketi olduğu,
-18’inci maddesinde de, her tacirin, bu kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmakla yükümlü bulunduğu,
belirtilmiştir.
Türk Ticaret Kanunu’na göre yevmiye defteri, defter-i kebir ve envanter defteri ticari defterler olarak sayılmış ancak, aynı maddenin 4’üncü fıkrasında, yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri gibi işletmenin muhasebesiyle ilgili olan defterlerin yanı sıra pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defteri gibi işletmenin muhasebesiyle ilgili olmayan defterlerin de ticari defter olduğunu belirtmiştir.
Uygulamaya bakıldığında ise onaya tabi ticari defterler olarak yevmiye, kebir ve envanter defterinin temel alındığı ve diğer defterlerin çok da dikkate alınmadığı görülmektedir. Oysa Kanunda düzenlenen bütün ticari defterler aynı önemi haiz olup kanuna uygun tutulmaması halinde aynı idari para cezası uygulanmaktadır.
Dolayısıyla kanun bakımından yevmiye defteri ne kadar önemliyse yönetim kurulu karar defteri de o derecede önemlidir ve yevmiye defteri için getirilen cezaların aynısı yönetim kurulu karar defteri ve pay defteri gibi defterler için de geçerlidir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 64/3 maddesine göre, fiziki ortamda tutulan yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri ile bu maddenin dördüncü fıkrasında sayılan defterlerin açılış onayları, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan önce noter tarafından yapılır. Bu defterlerin izleyen faaliyet dönemlerindeki açılış onayları, defterlerin kullanılacağı faaliyet döneminin ilk ayından önceki ayın sonuna kadar, yönetim kurulu karar defterinin kapanış onayı ise izleyen faaliyet döneminin birinci ayının (Ocak) sonuna kadar notere yaptırılır.
Türk Ticaret Kanunu’nun suç ve cezaları tanımlayan 562’nci maddesinde belirtilen ticari defterlere ilişkin hükümlere uyulmaması halinde dört bin TL idari para cezası verilecektir. Söz konusu para cezası, 2022 yılı için, %36,2 olarak belirlenen yeniden değerleme oranına göre, 13.949 TL olarak uygulanacaktır. Yine aynı maddenin 15’inci fıkrasında, “Bu kanunda tanımlanan kabahatlerden birinin idari yaptırım kararı verilinceye kadar birden çok işlenmesi hâlinde, ilgili gerçek veya tüzel kişiye bir idari para cezası verilir ve ilgili hükme göre verilecek ceza iki kat artırılır(…)” hükmüne yer verilmiştir.
Dolayısıyla faaliyeti devam eden bir şirketin yönetim kurulu karar defterinin, kullanılacağı faaliyet döneminin ilk ayından önceki ayın (Aralık) sonuna kadar açılış onayının ve izleyen faaliyet döneminin birinci ayının sonuna kadar da kapanış onay işleminin yapılmaması halinde her bir yapılmayan onay için 13 bin 949 TL idari para cezası uygulanacaktır. Açılış ve kapanış onayının her ikisinin de yapılmaması halinde kabahatlerden birinin idari yaptırım kararı verilinceye kadar birden çok işlenmiş sayılacağından, verilecek ceza iki kat artırılarak 2022 yılı için (13.949+13.949x2=) 41.847 TL olarak uygulanacaktır. Öte yandan örneğin yönetim kurulu karar defteri yanında pay defterinin de açılış onayı yapılmaması halinde de kabahat birden fazla işlenmiş olacağından ceza, yine iki kat arttırılarak uygulanacaktır.
Bunun yanında, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun, 20’nci maddesine göre, 50 bin Türk Lirası’ndan az idari para cezasını gerektiren kabahatlerde soruşturma zaman aşımı süresinin üç yıl olduğu, bu sürenin dolması halinde kabahatten dolayı kişi hakkında idari para cezasına karar verilemeyecektir. Örneğin 2018 yılında yapılması gereken onayların yapılmamış olması halinde 3 yıllık zamanaşımı dolmuş olacağından herhangi bir idari para cezası verilmesi mümkün olmayacaktır.
Son olarak 11.04.2013 tarihli “Ticari Defterlere İlişkin Suç ve Kabahatlerin Tespiti, Raporlanması ve Yetkili Mercilere İletilmesi Hakkında” Ticaret Bakanlığı Genelgesi’nin 16’ncı maddesi uyarınca, ticari defterlerle ilgili öngörülen idari para cezasının, tüzel kişilik hakkında uygulanacağının belirtildiğini, ancak tüzel kişiliğe kesilen para cezasının sorumluluğu ölçüsünde yönetim kurulu üyelerinden tahsili yönünde karar alınması için genel kurulda görüşme yapılabileceğini de belirtmek isteriz
Ümit IŞIK
Ticaret Başmüfettişi