Geçtiğimiz günlerde bazıları eski Gelirler Genel Müdürü olan bir grup mali danışman ile yaptığımız bir toplantıda, bana bir soru sordular. Dediler ki, “sana aileden bir miktar taşınmaz kalsa ve sende bunları satsan, satış kazancın vergiye tabi olur mu?”

“Kazanç, devamlı surette taşınmaz alım-satımı ile uğraşan bir kişi olsam, alım yapmadığıma, zaten ticari işletmeme dahil de olmayacağına göre satışım ticari kazanç olmaz, değer artış kazançlarında da verginin konusunu belirleyen hüküm ‘ivazsız surette elde edilenler hariç olmak’ şeklinde parantez içi ibare taşıdığına göre değer artış kazancı da olmaz” şeklinde düşünüp, “bana miras kalan taşınmazları satarsam kazancım vergiye tabi olmaz” şeklinde yanıtladım soruyu.

Meğer kazın ayağı öyle değilmiş. Gelir vergisine tabi olurmuş. “Dalga geçmeyin, biri sınavda vergiye tabi diye yazsa, çakar” dedim. Ne de olsa hocayız. Beni inandıramadılar.

Bunun üzerine kanıt olarak bir özelge gösterdiler. İnanamadım. İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı’nca 14.8.2012 tarihinde 84098128- 120-762 sayı ile verilmiş bir özelge.

Aynen şöyle diyor.

“Alım satıma konu edilen gayrimenkulün ivazsız iktisap edilmesi nedeniyle, bu gayrimenkulün satışından elde edilen kazancın değer artış kazancı olarak vergilendirilmesi söz konusu olmayacaktır.

Ancak söz konusu gayrimenkul satışının ticari bir organizasyon içerisinde yürütülmesi veya bu tür organizasyon içerisinde yürütülmemekle beraber, aynı kişiye farklı tarihlerde veya farklı kişilere aynı tarihte satılması veya birbirini izleyen yıllarda satılması durumunda ise yapılan satışlar devamlı olarak alım-satım işleri ile uğraşıldığına karine teşkil edeceğinden elde edilen kazancın Gelir Vergisi Kanunu’nun (GVK) 37. maddesi çerçevesinde ticari kazanç olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.”

Aynen böyle diyor.

Yani özelgeye göre, bir kişiye 3 tane arsa veya 5 tane daire kalsa, bir ticari organizasyon oluşturmasa bile, taşınmazların aynı kişiye farklı tarihlerde veya farklı kişilere aynı tarihte satılması veya birbirini izleyen yıllarda satılması durumunda mirasçının ticari kazanç mükellefi olması gerekmektedir. Mirasçı ilk satışından itibaren defter tutacak, fatura kesecek ve satışlarında KDV hesaplayacaktır. Ticari kazanç oluşmamasının tek yolu, bunları aynen torunlarına intikal ettirmesi.

Burada mirasçı veya mirasçılar ticari organizasyon oluştursa bile, ticari kazanç oluşmaz. GVK md. 37 hem alımda hem da satımda devamlılık arıyor. Bence ticari kazancın genel yapısından hareketle bu dahi yetmez. Zira ticari kazancın özünde, alım-satım işleminin kazanç elde etme saikine yönelik olması, bir başka deyişle ticari işletme yapısının oluşması yatmaktadır. Burada mirasçının alımı yoktur. Miras yolu ile bedelsiz edinim vardır. Dolayısıyla miras kalan taşınmazlar, mirasçının ticari servetine değil, kişisel mal varlığına dahil olur. Şöyle açıklayayım; diyelim ki, zaten tacir olan birisine, bilanço usulüne göre defter tutan bir market sahibine 5 daire miras kalsa, bunları aktife kaydedemez. Kiraya verse, kira geliri gayrimenkul sermaye iradıdır. Çünkü taşınmaz ticareti yapmamaktadır.

Hadi “ticari kazanç oluştu” diyelim. Satış kazancı nasıl saptanacak. İvazsız intikal söz konusu olduğuna göre bütün hasılat, kazanç olacaktır. Hiç olmazsa özelgede, tahakkuk eden veraset ve intikal vergisinin gider olacağı vurgulansa idi. Gerçi bu da GVK md. 40’a aykırı olurdu ama.

Şimdi bu durumda mirasçı, yakınlarına ucuz bedelle satış da yapamaz. Zira transfer fiyatlandırması hükümleri dolayısıyla yanar (GVK md. 41/5).

Burada sırf gelir vergisi ödememek, muvazaa yapmak için bir kişinin taşınmazlarını vefat ederek mirasçılarına bırakması da pek düşünülemez. Neyse ben yine de inanmıyorum, böyle bir yoruma. Çünkü bu özelgeye, GİB’in web sayfasında göremedim. Galiba bana şaka yaptılar. Bir yandan da özelgeyi okudukça, “iyi ki rahmetli babam bize birden fazla taşınmaz bırakmadı” diye sevinmiyor da değilim.

Yine de konu Gelir İdaresi veya İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı’nın açıklamasına muhtaç gibi görünüyor.

Siz siz olun, şakaya kurban gitmeyin. Bumin Doğrusöz

https://www.dunya.com/kose-yazisi/miras-kalan-tasinmazlari-satmak-gelir-vergisine-mi-tabidir/381514

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • İNDİRİMLİ KURUMLAR VERGİSİ 32/A MADDESİ KAPSAMINDA VERGİ ZİYAI CEZASI İndirimli Kurumlar Vergisi uygulamasında; KVK 32/A maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen…
  • MADEN İŞLETMELERİNDE İMTİYAZ BEDELLERİNİN TESPİTİ ve AMORTİSMAN TUTARLARININ HESAPLANMASI 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Madenlerde Amortisman” başlıklı 316’ncı maddesinde…
  • ENFLASYON DÜZELTMESİNE TABİ TUTULMUŞ BİNEK OTOMOBİLLERİNDE AMORTİSMAN AYRILMASI 31.12.2023 tarihli bilançoda yer alan binek otomobilleri enflasyon düzeltmesine tabi…
Top