GİRİŞ
Vergisel uygulamalarda kullanılan belgeleri düzenlemeyenler veya bu belgeleri almayanlara uygulanan özel usulsüzlük cezası 213 Sayılı VUK’nun 353. Maddesinde düzenlenmiştir. E-belge uygulamalarının yaygınlaşmasıyla birlikte bu belgeleri düzenlemeyen veya almayanlara uygulanan özel usulsüzlük cezalarında artış yaşanmaktadır.
E- fatura yerine kağıt fatura alanlara/verenlere verilen özel usulsüzlük cezalara dair idare aleyhine yargı kararları yayınlanmaktadır. Sosyal medyada “e-fatura yerine kağıt fatura alınması/verilmesi fiillerine özel usulsüzlük kesilmez.” şeklinde paylaşımlar yer almaktadır. Yazımız bu konudaki kafa karışıklığının giderilmesi amacıyla kaleme alınmıştır.
ÖTEDEN BERİ VAR OLAN DÜZENLEME
Vergi uygulamalarında kullanılan fatura, serbest meslek makbuzu, gider pusulası, müstahsil makbuzu, ödeme kaydedici cihaz fişi, sevk irsaliyesi ve benzeri evrak verilmemesi ve alınmaması ile diğer şekil ve usul hükümlerine uyulmaması nedeniyle kesilecek özel usulsüzlük cezalarına ilişkin düzenlemeler 213 Sayılı VUK’nun 353. Maddesinde yer almaktadır. Buna göre, verilmesi ve alınması icabeden bu belgelerin verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için yıllık olarak belirlenen tutardan aşağı olmamak üzere, bu belgelerde yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilmektedir.
YARGI KARARLARINA KONU OLAN DURUM
E-belge vermek/almak zorunda olan mükelleflerce, bu belgeler yerine kağıt belge alınması/verilmesi fiilleri idare tarafından hiç belge verilmemesi/alınmaması olarak değerlendirilmiş ve bu mükelleflere özel usulsüzlük cezaları kesilmiştir. Cezaların gerekçesi 397, 421, 448 ve 454 No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ hükümleridir. Bu tebliğ hükümlerine göre e-fatura yerine kağıt fatura düzenleyenler için bu belge hiç düzenlenmemiş, alanlar için de bu belge hiç alınmamış sayılmaktadır. Dolayısıyla e-belgeyi düzenlemeyen ve almayan mükelleflere özel usulsüzlük cezaları uygulanmıştır.
E-fatura yerine düzenlenen kağıt faturalardaki katma değer vergisinin 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. Maddesi kapsamında indirim konusu yapılması kabul edilmiştir. Ancak, yine de muhataplarına özel usulsüzlük cezaları kesilmiştir. Bu durum verilen özelgelere de konu edilmiştir. (Örnek: Sakarya Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 24/11/2015 Tarih ve 41931384-105[Mük.257-2014-11]-73 Sayılı Özelgesi)
Bu şekilde kesilen özel usulsüzlük cezaları dava konu edilmiştir. Yargı makamları kanunda yer almayan bir düzenlemenin tebliğ ile düzenlenemeyeceği, dolayısıyla 213 Sayılı VUK’nun 353. Maddesinde belirtilmeyen bir fiil nedeniyle ceza kesilmeyeceği gerekçesiyle mükellefler lehine kararlar vermiştir. 27/03/2018 tarihinden önce işlenen fiiller nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezalarına karşı açılan bir kısım davalar halihazırda da devam etmektedir. Kararlar da mükellefler lehine çıkmaktadır. Nitekim bu konudaki en aktüel karar sayılan, 13.05.2020 Tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Danıştay 9. Dairesi Başkanlığının E:2017/3885 K:2019/7414 sayılı kanun yararına bozma kararında da hem satıcı, hem de alıçı adına kanunda açıkça düzenlenmiş cezayı gerektiren bir fiilin gerçekleşmesi halinde, özel usulsüzlük cezasının kesilebileceği, 213 Sayılı VUK’nun 353. Maddesinde tarif edilmemiş bir cezanın verilemeyeceği hususu açıkça belirtilmiştir,
7103 SAYILI KANUN İLE GETİRİLEN DÜZENLEME
Yukarıda izah edildiği üzere, Bakanlık tarafından kesilen özel usulsüzlük cezalarının dayanağı VUK tebliğlerinde yer alan düzenlemedir. Danıştay’ın bozma kararı ise, kanunda düzenlenmemiş ve tarif edilmemiş bir suçun ve cezanın tebliğ ile düzenlenemeyeceği görüşüne dayanmaktadır. Yani Tebliğ hükümlerine göre ceza kesilemeyecektir. Danıştay kararı esas itibariyle kanunsuz vergi ve ceza olmaz ilkesine dayanmaktadır.
27.03.2018 tarih ve 30373 2. Mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” başlıklı 7103 Sayılı Kanun ile 213 Sayılı VUK’nun 353. Maddesinin 1. Ve 2. Fıkralarının başına “Elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekenler de dâhil olmak üzere,” ibaresi eklenerek bu fıkralar yeniden düzenlenmiştir. Bu değişiklikle yargı kararlarına konu olan bozma gerekçesi ortadan kaldırılarak yasal zemin oluşturulmuştur.
Dolayısıyla, Danıştay kararlarına konu olan “tebliğ hükmüne dayanılarak ceza verilemeyeceği” şeklindeki gerekçe ortadan kaldırılmış ve elektronik ortamda belge düzenlemeyenlere ve almayanlara verilmesi gereken özel usulsüzlük cezaları 213 Sayılı VUK kapsamına dahil edilmiştir.
SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMLARI
Yukarıda izah edildiği üzere, elektronik belge yerine kağıt fatura düzenlenmesi nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezalarına karşı açılan davalar mükellefler lehine sonuçlanmıştır. Bu konu ile ilgili yargı kararları elektronik fatura yerine kağıt fatura düzenlenmesi halinde özel usulsüzlük cezasının hiçbir şekilde kesilemeyeceği şeklinde değildir. Kararların gerekçesi; genel tebliğ hükümlerine dayanılarak özel usulsüzlük cezası kesilemeyeceği, yani vergi ve cezaların kanuni olması gerektiği ilkesidir. 27.03.2018 tarih ve 30373 2. Mük. sayılı Resmi Gazetede yayımlanan değişiklikle birlikte bu gerekçe ortadan kalkmıştır. Vergi idaresi artık genel tebliğ hükmüne değil 213 Sayılı VUK’nun 353. Maddesine dayanılarak özel usulsüzlük cezası kesebilecektir. Yani, 27.03.2018 tarihinden sonra işlenecek fiiller için sözü edilen Danıştay kararları emsal niteliğinde değildir.
Hal böyle iken sosyal medyada; e-fatura yerine kağıt fatura düzenlenmesi halinde hiçbir şekilde özel usulsüzlük cezasının kesilemeyeceğine ve Danıştay kararlarının da bu yönde olduğuna dair paylaşımlar yapılmaktadır. Dikkatle incelendiğinde görüleceği üzere, bu yargı kararlarının tamamında 27.03.2018 tarihinden önce işlenen fiiller konu edilmektedir. Kararların idare aleyhine sonuçlanmasının gerekçesi ise yukarıda izah edildiği üzere, özel usulsüzlük cezasının tebliğ ile düzenlenemeyeceği gerekçesidir. Oysa 27.03.2018 tarihinden sonra işlenen fiiller için böyle bir gerekçe sözkonusu değildir. Bu nedenle bu tarihten önce işlenen fiiller için verilen yargı kararlarının bu tarihten sonra işlenen fiiller için emsal kabul edilemeyeceğinin bilinmesi gerekmektedir.
SONUÇ
Vergi uygulamalarında doğru bilinen yanlışlar zaman zaman bu köşede konu edilmektedir ve edilmeye devam edilecektir. Bu yanlışlardan biri de; “e-fatura yerine kağıt fatura düzenlenmesi halinde hiçbir şekilde özel usulsüzlük cezası kesilemez. Danıştay kararları da bu yöndedir.” şeklinde algıya neden olan sosyal medya paylaşımlarıdır. Oysa yukarıda izah edildiği üzere, bu şekilde verilen yargı kararları 27.03.2018 tarihinden önce işlenen fiiller için emsal teşkil etmekle birlikte, bu tarihten sonra işlenen fiiller için emsal teşkil etmemektedir. Yargı kararlarının esas itibariyle ilgili olduğu mükellef için hüküm ifade ettiğini de belirtmekte yarar vardır. Dolayısıyla e fatura yerine kağıt fatura düzenlenmesi fiillerine verilecek özel usulsüzlük cezalarıyla ilgili değerlendirmenin fiilin işlendiği tarih esas alınarak yapılması daha doğru olacaktır. Bilimsel ve hukuksal geçerliliği olmayan sosyal medya paylaşımlarına itibar edilerek değerlendirme yapılmamalıdır.
İsmet Polat
Yeminli Mali Müşavir
E. Vergi Müfettişi
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
10.08.2021
Kaynak: www.MuhasebeTR.com