Ülkemizde holding şirketlere yönelik yasal düzenlemelerin sayısı yok denecek kadar azdır. Hatta, holding şirketlerin kuruluşlarına dayanak teşkil eden Türk Ticaret Kanunu’nda bile “holding şirket” ibaresine sadece bir maddede değinilmiştir. Ayrıca, 6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanunu’nun yasalaştığı dönemde, ülkemizde herhangi bir holding şirketin varlığı da söz konusu değil idi. Bu eksikliğin giderilmesi ve holding şirket kuruluşunun teşvik edilmesi amacı ile 6762 sayılı Yasa’dan dört yıl sonra 86 sayılı Yatırımlar (Holding) Anonim Şirketine Bazı İstisna Ve Muaflıklar Verilmesine Dair Kanun kabul edilmiş ve ülkemiz ilk holding şirketine 1963 yılının sonlarında kavuşmuştur. Ülkemizde, holding şirket uygulaması, geçen yarım asır içerisinde muazzam bir seviyeye ulaşmıştır. Halihazırda ülkemizde sadece anonim şirket statüsünde ve saf holding kuruluşuna izin verilmektedir.

Bahsettiğimiz 86 sayılı Yatırımlar (Holding) Anonim Şirketine Bazı İstisna Ve Muaflıklar Verilmesine Dair Kanun, kanımızca, uygulamada holding şirket ortakları ve yöneticileri tarafından fazlaca bilinmeyen ve hatta hiç duyulmayan bir yasadır. Oysa, bu yasa ülkemizdeki ilk holdingden daha yaşlıdır. Holding şirket kuruluşunu teşvik etmek üzere kabul edilen yasa, holding şirketlere birtakım istisna ve muafiyler tanımaktadır. Anılan yasaya göre; holding şirketin kuruluşu, Türk Ticaret Kanunu’nun kuruluşa ait hükümlerinden, tahvil ihracı ise Türk Ticaret Kanunu’ndaki miktar sınırlamasından muaftır. 86 sayılı Kanun’da, holding şirkete ortak olacak yabancı sermayedarlar için de birtakım teşvikler öngörülmüş, ayrıca, şirket kurulduktan sonra verilecek iştirak taahhütnameleriyle esas sözleşmenin tanzim, tasdik, tescil ve ilanı, hisse senedi ve tahvillerinin ihracı harç ve damga vergisinden muaf tutulmuştur.

86 sayılı Kanun uyarınca, holding anonim şirketler, ticaret ve sanayi odalarına kayıt esnasında ödenecek olan kayıt ücreti ile sair ücretlerden de muaftırlar. Holding şirketlerden yanlışlıkla bu ücretler alınmış ya da holding şirketler bu Yasadan haberdar olmadıkları için ödemişler ise, alınan ücretlerin iade edilmesi gerekir. Bu itibarla, holding şirketlerin, geçmişe dönük olarak ödedikleri ücretleri belirleyip üyesi oldukları ticaret ve sanayi odalarından talep edebilecekleri kanısındayız.

Bununla birlikte, ülkemiz holding şirket uygulamasının yarım asırda ulaştığı seviye ve gelinen noktada holding şirketlerin büyük sermaye yapılarına sahip olması, ayrıca 86 sayılı Kanun ile tanınan teşviklerden bazılarının zaman içerisinde yapılan yasal düzenlemeler sonucu işlevsiz kalması, anılan yasanın yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kılmaktadır. Yasalaştığı dönemde ülkemizin herhangi bir holding şirkete sahip olmadığı dikkate alındığında, 86 sayılı Kanunun teşvik edici bir kanun olduğu söylenebilirse de, günümüz koşullarında anılan yasanın işlevini ve amacını yitirdiği düşünüldüğünden, yürürlükten kaldırılmasının uygun olacağı kanısındayız. Dr. Soner ALTAŞ  This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

https://www.dunya.com/kose-yazisi/holding-sirketleri-tesvik-yasasi/633395

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • AK Parti'den Açıklama Geldi: Genel Sağlık Sigortası (GSS) Borçları Silinecek AK Parti Grup Başkanvekili Usta, AK Parti grubunun Meclis Başkanlığı'na…
  • TAM İSTİSNA KAPSAMINDA YÜKLENİM KDV İADESİ ANALİZİ * Yüklenilen KDV’nin Yüklenildiği Dönem İle İadenin Talep Edildiği Dönem…
  • İTUS, HİS , ATU KAPSAMINDA KDV İADE HADLERİ İndirimli Teminat Uygulama Sistemi ( İTUS) Hızlandırılmış İade Sistemi (…
Top