TBMM Adalet Komisyonu’nda İcra İflas Kanunu’nun 208/C maddesinde yapılan değişiklikle, konkordato durumunda banka alacaklarının işçi alacaklarının önüne geçmesinin önü açıldığı tartışması başladı.
2018 yılında İcra ve İflas Kanunu’nda yapılan değişikliğin ardından 3 yıllık uygulama sürecinde ortaya çıkan sorunların giderilmesi için konkordatoya ilişkin bazı maddelerin yeniden düzenlendiği kanun teklifi bu hafta Meclis Genel Kurulu’nda ele alınacak. Teklifle konkordato sürecinde zor duruma düşmüş şirketlere destek olan kredi kurumlarının alacakları öncelikli olarak ödenmesi öngörülüyor.
Yasa teklifinin 7. maddesiyle kredi kuruluşları ile ilgili yapılan düzenleme hakkında bilgi veren yasa teklifi sahibi AK Parti Çorum Milletvekili Oğuzhan Kaya, söz konusu düzenleme ile konkordato sürecinde borçlunun kredi bulabilmesini kolaylaştırmak amacıyla geçici mühlet kararından sonra komiserin izniyle akdedilmiş olan borçların adi konkordatoda konkordato şartlarına tabi olmayacağı ve temerrüdün oluşması durumunda konkordato sürecinde dahi icra takibine konu edilebileceğini belirtti. Kaya, bu alacakların rehinli alacaklardan hemen sonra ve diğer bütün alacaklardan önce ödeneceğinin düzenlenerek kredi vereceklerin hukuki durumlarının koruma altına alınmasının sağlandığını açıkladı.
Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Kale yasa teklifinin Adalet Komisyonu’ndaki görüşmelerinde düzenlemeye ilişkin olarak, “Konkordato sürecine girmiş bir şirketle karşı karşıyayız, herkes biliyor çünkü bunlar Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan ediliyor, benim konkordato sürecinde olduğum ortaya çıkıyor. Eğer birisi gelip bana destek verirse, yeni bir kredi verirse, yeni bir sözleşme akdederse işte, bunun korunması lazım. Modern hukuk sistemlerinde bunlar hep ön plana çıkıyor yani bu duruma düşmüş bir şirkete destek olan, para veren, mal veren, hizmet sağlayan birisinin diğer alacaklılardan önce olması gerekiyor ki o çerçevede bir sistem kurgulansın” açıklamasını yaptı.
“İşçiler açısından sorun teşkil etmiyor”
Muhalefet partilerinin önceliğin bankalara verilip işçi ödemelerinin geriye bırakıldığı yönünde eleştirilerini ise Prof. Dr. Kale “Mühletten sonra işçiler çalışmaya devam ederse, yani iş akitleri sona erdirilmemişse işçi alacakları da bu kapsamda değerlendirilen bir alacaktır. Zaten şu andaki mevcut durumda da işçi alacaklılarının mühlet içerisin de takip yapmasının önüne bir engel koymuyoruz. İşçi alacakları bakımından mühlet içerisinde hiçbir engel yok yani işçi, takip başlatabiliyor, haciz yapabiliyor, satış yapabiliyor. Bu kapsamda da aynı şekilde, mühletten sonra doğan işçi alacakları da korkulan gibi değil, onlar da aynı çerçevede öncelikli olacak ve rehinli alacaklılardan sonra, belki kamudan daha önce alacaklarını alabilecek. Endişeye mahal olduğunu düşünmüyorum” dedi.
Yeni madde ne diyor?
Kanun teklifiyle İcra İflas Kanunu’nun konkordatonun hükümlerini düzenleyen 308/c maddesinde kredi kuruluşlarına ilişkin olarak “Kredi kurumları tarafından verilen krediler de dâhil olmak üzere geçici mühlet kararından sonra komiserin izniyle akdedilmiş borçlar, adi konkordatoda konkordato şartlarına tabi değildir, temerrüt hâlinde mühlet sırasında dahi icra takibine konu edilebilir ve 206 ncı madde kapsamında rehinli alacaklardan hemen sonra, diğer bütün alacaklardan önce ödenir; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda yahut sonraki bir iflâsta 248 inci madde kapsamında masa borcu sayılır” şeklinde düzenleme yapılıyor.
Fıkranın eski hali
Kredi kurumları tarafından verilen krediler de dahil olmak üzere, mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçlar, adi konkordatoda konkordato şartlarına tabi değildir; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda yahut sonraki bir iflâsta masa borcu sayılır. Aynı kural karşı edimin ifasını komiserin izniyle kabul eden borçlunun taraf olduğu sürekli borç ilişkilerindeki karşı edimler için de geçerlidir.
İşçi kanadı: Düzenleme işçi aleyhine
DÜNYA’ya bilgi veren işçi kanadı temsilcileri düzenlemenin işçiler aleyhine sonuçlar doğuracağını vurguladılar. Konkordatonun iflas durumuna gelmiş bir şirketin borçlarının yapılandırılmasını ve mali durumunun düzeltilmesini hedeflediğini vurgulayan temsilciler, bu dönemde şirkete yönelik devlet dahil hiçbir alacaklının haciz işlemi yapamayacağını, başlatılan hacizlerin de duracağını hatırlattılar. Bu durumun bir istisnası olduğunu, işçi alacakları için imtiyaz tanınarak haciz işlemi başlatılabileceği hükmünün kanunda yer aldığını hatırlatan temsilciler şu görüşü vurguladılar:
“Yapılan düzenlemede ile işçinin imtiyazlı alacağı kağıt üstünde kalabilecektir. Çünkü bir başka imtiyazlı grup daha ortaya çıkmaktadır. Örneğin yapılan düzenleme ile kapsama dahil edilen alacaklı kredi kurumu ve işçi alacağını aynı anda almak isterse ne olacaktır? Kredi kurumu alacağın tamamını alıp gittiğinde işçi ne olacaktır? Kim önceliklidir? Bu nedenle düzenlemenin işçi aleyhine sonuç doğuracağı düşüncesindeyiz.
Kaldı ki işçi alacaklarının tüm alacaklardan önce gelmesi uzun yollardan beri işçi tarafının açık talebi olmuş, bu talepler üzerine şimdiki düzenlemeler yapılmıştır. Bu dahi yeterli gelmemiştir. İşçi kesimi çözüm için daha ileri gitmeyi beklerken bu düzenleme geri düşürücüdür. Öte yandan böylesi ciddi bir konuda işçi kesiminin görüşünün alınmamış olmasını da önemli bir eksiklik olarak görülmelidir.”
Birleşik Metal-İş: İşçi alacaklarının tahsili imkansız hale gelecek
Düzenleme ile batan şirketlerden zaten zor olan işçi alacaklarının tahsili imkansız hale gelecek. DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş sendikası da yazılı bir açıklama yaparak düzenlemeye karşı olduklarını bildirdi. İcra ve İflas Kanununda değişiklik yapan teklifle, konkordato aşamasında kredi borçlarının da işçi alacakları yanında imtiyazlı alacak sınıfına sokulduğuna işaret edilerek, düzenleme ile işçi alacaklarının daha da gerilere düşeceği belirtildi. Açıklamada “Yeni teklif ile konkordato sürecinin iflas ile sonuçlanması halinde, geçici mühlet kararından sonra komiserin izniyle akdedilmiş borçlar esas olarak kredi borçları işçilik alacaklarından öncelikli hale getirilmektedir. Böylece işçilik alacakları üçüncü sırada imtiyazlı alacak haline gelecektir. Değişiklik teklifinde belirtilen kredi borçları yani işverenlerin bankalara olan borçları, konkordato sürecinin iflas ile sonuçlanması halinde, işçilik alacaklarından daha imtiyazlı sayılmaktadır. Yapılan bu son düzenleme ile batan şirketlerden zaten zor olan işçi alacaklarının tahsili artık imkansız hale gelecektir” denildi.
https://www.dunya.com/ekonomi/veriyi-koruma-temel-hak-ve-ozgurluk-meselesi-haberi-624079