3/6/2021 tarihli ve 31500 sayılı Resmi Gazete’de, KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 36 Seri No.lu Tebliğ yayımlanmıştır.
Bu tebliğde yapılan düzenlemeler aşağıdadır.
1- Belirlenmiş alıcılar kapsamına dahil edilen kuruluşlar
KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.1.) bölümüne yapılan eklemeler ile kısmi tevkifat uygulaması yapacak olan belirlenmiş alıcılar kapsamına;
- Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kurulan kamu kurum ve kuruluşları,
- Emeklilik şirketleri,
dahil edilmiştir.
Bu değişikliğe paralel olarak, Tebliğin (I/C-2.1.3.2.13.) bölümüne Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kurulan kamu kurum ve kuruluşları ile emeklilik şirketleri de eklenmek suretiyle, bu kuruluşların Tebliğde özel olarak belirlenen hizmetler dışında tüm hizmet alımlarında tevkifat uygulaması öngörülmüştür.
Bu uygulama 1 Temmuz 2021 tarihinde yürürlüğe girecektir.
2- SGK’ya verilen sağlık hizmetlerinde tevkifat uygulanmaması
KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.2.13.) bölümüne eklenen parantez içi hükümle, sağlık hizmet sunucuları tarafından verilen ve faturası Sosyal Güvenlik Kurumuna düzenlenen sağlık hizmetlerinde KDV tevkifatı uygulanmamasına karar verilmiştir.
Bu uygulama 1 Temmuz 2021 tarihinde yürürlüğe girecektir.
3- Kısmi tevkifat uygulaması alt sınırı 2.000 TL
KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.4.1.) bölümünün üçüncü paragrafında yer alan kısmi tevkifat uygulanacak teslim ve hizmetlerde uygulanacak KDV dahil 1.000 TL’lik alt sınır 2.000 TL’ye yükseltilmiştir.
Bu uygulama 1 Temmuz 2021 tarihinde yürürlüğe girecektir.
4- KDV mükellefi olmayanların tevkifat uyguladığı işlemlerde düzeltme
KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.4.1.) bölümünün sonuna eklenen bölümde, genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri dışında KDV mükellefi olmayan alıcıların tevkifat uyguladığı işlemlerde düzeltme işlemlerinin nasıl uygulanacağı konusunda açıklamalar yapılmıştır.
Buna göre alıcı tarafından, işlem bedeli ve tevkif edilmeyen KDV kısmı ayrıca gösterilmek suretiyle iade amaçlı bir belge (fatura, dekont vb.) düzenlenecektir. Söz konusu belgede gösterilen tutarlar alıcı ve satıcı tarafından ilgili iade işlemini gösterecek şekilde mevzuata uygun olarak kayıtlara alınacaktır. Düzeltmenin bu şekilde yapıldığının tevsik edilmesine istinaden, işleme ilişkin tevkif edilen KDV, bu vergiyi vergi dairesine beyan ederek ödeyen alıcıya iade edilecektir.
Diğer taraftan, satıcının tevkifat uygulamasından kaynaklanan iade talebi sonuçlandırıldıktan sonra KDV iadesini ortaya çıkaran işleme ilişkin olarak yukarıda belirtilen şekilde düzeltme yapılmasının gerekmesi durumunda aşağıdaki şekilde hareket edilecektir.
- Düzeltme yapılması gereğinin ortaya çıktığı vergilendirme döneminde, yukarıda belirtildiği şekilde düzeltmeyi yapan mükellefin ilgili beyannamede de düzeltme yaptıktan sonra vergi dairesine yazılı olarak müracaat edip, daha önce iadesini aldığı tutarı iade etmesi halinde bu tutar, gecikme faizi ve vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın mükelleften geri alınacaktır.
- Mükellefin, bu şekilde düzeltme işlemini yapmaması halinde tevkifat nedeniyle iade edilen KDV, değişikliğin vuku bulduğu dönemden düzeltmenin yapıldığı döneme kadar gecikme faizi uygulanarak vergi ziyaı cezası ile birlikte mükelleften aranacaktır.
Bu uygulama 36 Seri No.lu Tebliğin Resmi Gazete’de yayımlandığı 3 Haziran 2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
5- Ulusal güvenlik kuruluşlarının alımlarında KDV istisnası uygulaması
KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II/B-7.2.1.) bölümünün ikinci paragrafının birinci cümlesinde yapılan değişiklikle, KDV istisnası kapsamında mal ve hizmet temin etmek isteyen ulusal güvenlik kuruluşlarının, söz konusu mal ve hizmetlerin istisna kapsamında olduğuna dair Gelir İdaresi Başkanlığından uygunluk bildirimi alınması uygun görülmüştür. Alınan olumlu görüş üzerine ulusal güvenlik kuruluşları tarafından, faturayı düzenleyen yükleniciye istisna kapsamında yapılan işlemin belgelenmesi amacıyla yetkili birim amirinin kaşe ve imzasının tatbik edileceği bir belge verilecektir.
Bu değişikliğe paralel olarak Tebliğin (II/B-7.2.2.) bölümünün dördüncü paragrafının birinci cümlesi de “Ulusal güvenlik kuruluşu bu listeyi, nihai mal veya hizmetin üretimine yönelik olarak sarf edilecek mal ve hizmetlerden oluşup oluşmadığı bakımından inceleyip, üzerinde gerek duyduğu değişiklikleri yapar. Ayrıca, nihai mal veya hizmetin ve söz konusu listedeki mal ve hizmetlerin istisna kapsamında olduğuna dair Gelir İdaresi Başkanlığından uygunluk bildirimi alır. Alınan olumlu görüş üzerine ulusal güvenlik kuruluşu listeyi örneği (EK:11B)’de yer alan biçimde onaylar.” şeklinde değiştirilmiştir.
Bu uygulamalar 1 Temmuz 2021 tarihinde yürürlüğe girecektir.
6- Boyama ve etkinlik kitaplarında KDV istisnası
KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II/B-17.1.) bölümünün dördüncü paragrafında yapılan düzenleme ile tüm boyama kitapları yerine uluslararası standart kitap numarası (ISBN) bulunan boyama ve etkinlik kitapları tesliminin, KDV Kanununun 13/n maddesi uyarınca vergiden istisna tutulması öngörülmüştür.
Bu uygulama 3 Haziran 2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
7- Gayrimenkul yatırım fonları ile gayrimenkul yatırım ortaklıklarının ikinci el gayrimenkul teslimlerinde özel matrah şekli uygulaması
KDV Kanununun 23/f maddesinde, ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmaz ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce, KDV mükellefi olmayanlardan (mükellef olanlardan istisna kapsamında yapılan alımlar dâhil) alınarak vasfında esaslı değişiklik yapılmaksızın satılan ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmazların tesliminde KDV matrahı, alış bedeli düşüldükten sonra kalan tutar olduğu hükme bağlanmıştır.
Konu ile ilgili açıklamaların yapıldığı KDV Genel Uygulama Tebliğinin (III/A-4.9.) bölümünün beşinci paragrafında, taşınmaz ticareti ile iştigal edenlerin, Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik kapsamında yetki belgesi alan ticari işletmeler ile esnaf ve sanatkârlar olduğu, taşınmaz ticareti ile iştigal etmekle birlikte henüz yetki belgesi almamış olanların, söz konusu Yönetmeliğe göre yetki belgesi alınması için verilen süre ile sınırlı olmak üzere yetki belgesi olmaksızın, özel matrah uygulayabilecekleri belirtilmiştir.
36 Seri No.lu Tebliğle, bu açıklamanın sonuna eklenen cümle ile 6362 sayılı Kanun kapsamında faaliyette bulunan gayrimenkul yatırım fonları ile gayrimenkul yatırım ortaklıklarının, yetki belgesi aranmaksızın taşınmaz ticaretiyle iştigal eden mükelleflerden sayılacağı ifade edilmiştir.
Bu uygulama 3 Haziran 2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
8- Finansman gider kısıtlamasına tabi giderin KDV’sinin indirim konusu yapılması
KDV Genel Uygulama Tebliğinin (III/C-2.1.) bölümünde, KDV Kanununun 30. maddesi uyarınca indirim konusu yapılamayacak olan KDV’ye ilişkin açıklamalar yer almaktadır.
Bu bölümün (ç) bendinin ikinci paragrafından sonra gelmek üzere eklenen paragraflar ile finansman gider kısıtlamasına tabi giderlere isabet eden KDV’nin indirim konusu yapılabileceği açıklanmıştır.
Bu bölüme eklenen paragraflar şöyledir:
“193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 41. maddesinin birinci fıkrasının 9 numaralı bendi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 11. maddesinin birinci fıkrasının (i) bendindeki gider ve maliyet unsurlarından bir kısmının indiriminin kabul edilmeyeceğine yönelik düzenleme 3065 sayılı Kanunun 30/d maddesi hükmü ile paralellik arz etmemektedir. Doğrudan işletmenin faaliyetiyle ilgili olan bu giderler için yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılamaması, KDV’nin temel prensibi olan işle ilgili giderler için yüklenilen vergilerin mükellef üzerinde kalmaması prensibi ile de çelişmektedir.
3065 sayılı Kanunun 29/5. maddesinin verdiği yetki çerçevesinde 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 41. maddesinin birinci fıkrasının 9 numaralı bendi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 11. maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi kapsamında gider ve maliyet unsurlarından indirimi kabul edilmeyen kısma ilişkin 3065 sayılı Kanunun 30/d maddesi hükmünün uygulanmaması uygun görülmüştür.”
Bu uygulama 3 Haziran 2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
9- Birden fazla işlem için iade hakkı bulunan mükelleflerin bazılarında iade hakkını kullanmaması
KDV Genel Uygulama Tebliğinin (IV/D-1.) bölümünde, mükelleflerin iade hakkı doğuran işlemleri nedeniyle iadesini talep ettikleri tutarın bir kısmının iade alınıp kalan kısmının indirim yoluyla giderilmesi tercihinde bulunmalarının mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Ancak 36 Seri No.lu Tebliğle bu bölüme eklenen açıklama ile aynı vergilendirme döneminde birden fazla konuda veya işlem türünde iade hakkı bulunan mükelleflerin, bunların bazıları için iade
hakkını kullanmamasının mümkün olduğu ifade edilmiştir.
Bu uygulama 36 Seri No.lu Tebliğin Resmi Gazete’de yayımlandığı 3 Haziran 2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
03 Haziran 2021 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 31500
Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:
MADDE 1 – 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.1.) bölümünün üçüncü paragrafının (b) bendinde yer alan “- Yukarıda sayılanlar dışındaki, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları,” satırı “- Yukarıda sayılanlar dışındaki, kanunla veya Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle kurulan kamu kurum ve kuruluşları,” olarak, “- Sigorta ve reasürans şirketleri,” satırı “- Sigorta, reasürans ve emeklilik şirketleri,” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 2 – Aynı Tebliğin (I/C-2.1.3.2.13.) bölümünde yer alan “kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları,” ibaresi “kanunla veya Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle kurulan kamu kurum ve kuruluşları,” olarak, “sigorta ve reasürans şirketleri,” ibaresi “sigorta, reasürans ve emeklilik şirketleri,” olarak değiştirilmiş ve aynı bölümde yer alan “ifalarında” ibaresinden sonra gelmek üzere aşağıdaki parantez içi hüküm eklenmiştir.
“(sağlık hizmet sunucuları tarafından verilen ve faturası Sosyal Güvenlik Kurumuna düzenlenen sağlık hizmetleri hariç)”
MADDE 3 – Aynı Tebliğin (I/C-2.1.3.4.1.) bölümünün üçüncü paragrafında yer alan “1.000 TL’yi” ibaresi “2.000 TL’yi” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 4 – Aynı Tebliğin (I/C-2.1.4.1.) bölümünün sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
“Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri dışında KDV mükellefi olmayan alıcıların tevkifat uyguladığı işlemlerde düzeltme aşağıdaki şekilde gerçekleştirilir.
Alıcı tarafından, işlem bedeli ve tevkif edilmeyen KDV kısmını ayrıca göstermek suretiyle iade amaçlı bir belge (fatura, dekont vb.) düzenlenir. Söz konusu belgede gösterilen tutarlar alıcı ve satıcı tarafından ilgili iade işlemini gösterecek şekilde mevzuata uygun olarak kayıtlara alınır. Düzeltmenin bu şekilde yapıldığının tevsik edilmesine istinaden, işleme ilişkin tevkif edilen KDV, bu vergiyi vergi dairesine beyan ederek ödeyen alıcıya iade edilir.
Diğer taraftan, satıcının tevkifat uygulamasından kaynaklanan iade talebi sonuçlandırıldıktan sonra KDV iadesini ortaya çıkaran işleme ilişkin olarak yukarıda belirtilen şekilde düzeltme yapılmasının gerekmesi durumunda aşağıdaki şekilde hareket edilir:
-Düzeltme yapılması gereğinin ortaya çıktığı vergilendirme döneminde, yukarıda belirtildiği şekilde düzeltmeyi yapan mükellefin ilgili beyannamede de düzeltme yaptıktan sonra vergi dairesine yazılı olarak müracaat edip, daha önce iadesini aldığı tutarı iade etmesi halinde bu tutar, gecikme faizi ve vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın mükelleften geri alınır.
-Mükellefin, bu şekilde düzeltme işlemini yapmaması halinde, tevkifat nedeniyle iade edilen KDV, değişikliğin vuku bulduğu dönemden düzeltmenin yapıldığı döneme kadar gecikme faizi uygulanarak vergi ziyaı cezası ile birlikte mükelleften aranır.”
MADDE 5 – Aynı Tebliğin (II/B-7.2.1.) bölümünün ikinci paragrafının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“İstisna kapsamında mal ve hizmet temin etmek isteyen ulusal güvenlik kuruluşlarınca, söz konusu mal ve hizmetlerin istisna kapsamında olduğuna dair Gelir İdaresi Başkanlığından uygunluk bildirimi alınır. Alınan olumlu görüş üzerine ulusal güvenlik kuruluşları tarafından, faturayı düzenleyen yükleniciye istisna kapsamında yapılan işlemin belgelenmesi amacıyla (EK: 11A)’da yer alan yetkili birim amirinin kaşe ve imzasının tatbik edileceği bir belge verilir.”
MADDE 6 – Aynı Tebliğin (II/B-7.2.2.) bölümünün dördüncü paragrafının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Ulusal güvenlik kuruluşu bu listeyi, nihai mal veya hizmetin üretimine yönelik olarak sarf edilecek mal ve hizmetlerden oluşup oluşmadığı bakımından inceleyip, üzerinde gerek duyduğu değişiklikleri yapar. Ayrıca, nihai mal veya hizmetin ve söz konusu listedeki mal ve hizmetlerin istisna kapsamında olduğuna dair Gelir İdaresi Başkanlığından uygunluk bildirimi alır. Alınan olumlu görüş üzerine ulusal güvenlik kuruluşu listeyi örneği (EK:11B)’de yer alan biçimde onaylar.”
MADDE 7 – Aynı Tebliğin (II/B-17.1.) bölümünün dördüncü paragrafında yer alan “mevzuat seti kitapları” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Uluslararası Standart Kitap Numarası (ISBN) bulunan boyama ve etkinlik kitapları” ibaresi eklenmiş, beşinci paragrafında yer alan “Boyama defterleri, kitap” ibaresi “Kitap” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 8 – Aynı Tebliğin (III/A-4.9.) bölümünün beşinci paragrafının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“6362 sayılı Kanun kapsamında faaliyette bulunan gayrimenkul yatırım fonları ile gayrimenkul yatırım ortaklıkları, yetki belgesi aranmaksızın, taşınmaz ticaretiyle iştigal eden mükelleflerden sayılırlar.”
MADDE 9 – Aynı Tebliğin (III/C-2.1.) bölümünde yer alan “ç)” bendinin ikinci paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.
“Bununla birlikte, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 41 inci maddesinin birinci fıkrasının 9 numaralı bendi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendindeki gider ve maliyet unsurlarından bir kısmının indiriminin kabul edilmeyeceğine yönelik düzenleme 3065 sayılı Kanunun 30/d maddesi hükmü ile paralellik arz etmemektedir. Doğrudan işletmenin faaliyetiyle ilgili olan bu giderler için yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılamaması, KDV’nin temel prensibi olan işle ilgili giderler için yüklenilen vergilerin mükellef üzerinde kalmaması prensibi ile de çelişmektedir.
3065 sayılı Kanunun 29/5 inci maddesinin verdiği yetki çerçevesinde 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 41 inci maddesinin birinci fıkrasının 9 numaralı bendi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi kapsamında gider ve maliyet unsurlarından indirimi kabul edilmeyen kısma ilişkin 3065 sayılı Kanunun 30/d maddesi hükmünün uygulanmaması uygun görülmüştür.”
MADDE 10 – Aynı Tebliğin (IV/D-1.) bölümünün dördüncü paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Bununla birlikte, aynı vergilendirme döneminde birden fazla konuda veya işlem türünde iade hakkı bulunan mükelleflerin bunların bazıları için iade hakkını kullanmaması mümkündür.”
MADDE 11 – Bu Tebliğin;
– 1, 2, 3, 5 ve 6 ncı maddeleri yayımını izleyen ay başında,
– diğer maddeleri yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
MADDE 12 – Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.