11 temel ilke, 9 amaç, 50 hedef ve 393 faaliyetten oluşan ve kademeli olarak 2 yıl içinde hayata geçirilmesi öngörülen İnsan Hakları Eylem Planı’nın ekonomiyle ilgili detaylarını araştırıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından salı günü kamuoyuna duyurulan İnsan Hakları Eylem Planı’nın vergi mevzuatına ilişkin içerdiği köklü düzenlemelerin detayı merakla bekleniyor. Planda yıllara bağlı vergi suçlarının tek bir suç olarak kabul edilmesi başlığı, muhasebede dönemsellik ilkesinden vazgeçildiği tartışması yarattı. Ceza davalarında uygulanan etkin pişmanlık sisteminin vergi suçları için de uygulanması konusu ise vergi uzmanlarının kafasını karıştırdı. Borçluların, haczedilen mallarını kendi satmalarına imkan veren düzenlemenin de icra yoluyla satışların gelirlerini artırması bekleniyor.

Ekonomik düzenlemeler

11 temel ilke, 9 amaç, 50 hedef ve 393 faaliyetten oluşan ve kademeli olarak 2 yıl içinde hayata geçirilmesi öngörülen İnsan Hakları Eylem Planı’nın ekonomiyle ilgili unsurlarını derlendi. Aynı zamanda yargı reformunun da bir parçası olan düzenlemenin ekonomiyle ilgili en dikkat çekici kısmı, ‘vergi suçunun her yıl için ayrı ayrı oluşması yerine tek suç kabul edilerek zincirleme suç hükümlerinin uygulanması sağlanması’ olarak ön plana çıkıyor. Hâlen vergi ile ilgili suçlarda geriye dönük olarak, her bir dönem ve belge için ayrı ayrı ceza uygulanıyor.

Bu düzenlemenin hayata geçirilmesi halinde ise bunların tamamı tek bir suç olarak kabul edilecek. Vergi Usul Kanunu’nda vergi suçu ‘kaçakçılık suçları ve cezalar’ başlıklı 359’uncu maddede düzenleniyor. Bu madde kapsamında ise en çok cezanın naylon fatura ile ilgili kesildiği belirtiliyor. Uzmanlar bu konuda çok sayıda dürüst mükellefin mağduriyet yaşadığını fakat aynı zamanda naylon fatura ile ilgili suçların da hafifletildiğini kaydediyorlar.

Suçun itiraf edilmesi

Düzenlemenin bir diğer önemli başlığı ise ‘ceza davalarındaki etkin pişmanlık hükümlerinin vergi suçları için de uygulanabilmesini öngören’ düzenleme olarak gösteriliyor. Türk Ceza Kanunu’nda herhangi bir suça karışmış bir kişiye, suçunu itiraf etmesi halinde, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandırılarak, cezanın kaldırılması veya cezada indirimi uygulanıyor.

Vergi Usul Kanunu’nda ise ‘pişmanlık ve ıslah’ başlıklı 371’inci maddede, “vergi suçlarına karışan bir kişinin, bu suça karışan diğer kişileri de ilgili makamlara kendiliğinden bildirmesi halinde vergi cezası almaması” şeklinde yer alıyor. İhbar dışında, kişi kendi vergi suçuna yönelik de başvuruda bulabiliyor.

Haciz malı ucuza gitmeyecek

Öte yandan, önemli bir düzenleme de icralık malların satışıyla ilgili konuda getiriliyor. Buna göre, borçlular haczedilen mallarını kendileri satabilecekler. Ayrıca icra satışları tamamen elektronik ortamda gerçekleştirilecek.

“Muhasebede dönemsellik ilkesi zedelenmemeli"

Güncel Grup Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Sezer, vergide zincirleme suç hükümlerine uyulmasının, muhasebede dönemsellik ilkesini zedeleyici bir unsur olduğunu söyledi. Zincirleme suç kavramı ile “hesap dönemi” kavramının sona ereceğini belirten Sezer, “Oysa muhasebenin temel ilkelerinden bir tanesi dönemsellik ilkesidir. Dönemsellik ilkesinde istisna yaratılması uygulamada başta inceleme elemanları olmak üzere sorun çıkaracaktır” dedi. Bu kavramın daha çok sahte belge düzenleyenleri kapsadığının altını çizen Sezer, “Dolayısı ile her hesap dönemi ayrı ayrı suç olmaktan çıkarılacak, tek bir suçun varlığı gündeme gelecektir. Şirket 3 yıl üst üste sahte fatura düzenledi ise üç ayrı ceza değil, zincirleme olduğu gerekçesi ile bir ceza kesilecektir. Dolayısıyla örneğimizde olduğu gibi ceza 1/3 oranında indirime konu olmuş olacaktır” diye konuştu. Bunun ayrı hesap döneminde oluşan cezaların ödenebilir olmamasından dolayı yapılan bir uygulama olduğuna değinen Sezer, buna karşılık sahte fatura düzenlemesine ilişkin caydırıcılığın da ortadan kalkacağını savundu. Sezer, vergide etkin pişmanlık müessesesinin ise doğru bir uygulama olduğunu belirterek, “Çünkü herhangi bir gerekçe ile özel esaslara alınan mükellefler kolay kolay buradan silinmiyor. Yani Hazine ve Maliye Bakanlığı bunları yasaklı ilan ediyor. Ancak bu listeye kasten değil de hata ile girenler de var. Dolayısıyla bunların birbirinden ayırt edilmesi gerekir. Çünkü özel esaslarda iseniz ticaret yapmanız engelleniyor. Ancak bu konuda hata veya kasıt konusunun iyi ayırt edilmesi ve ceza veya pişmanlık uygulamasının buna göre tespit edilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde etkin pişmanlık süreci yine sahte fatura düzenleyicileri için can simidi olacaktır” şeklinde konuştu.

“Masumların cezalandırılması kabul edilemez"

Gelir İdaresi E. Strateji Geliştirme Daire Başkanı, Yeni Ekonomi Danışmanlık A.Ş. Kurucu Ortağı Nazmi Karyağdı, masum kişilerin cezalandırılmasının kabul edilemeyeceğini belirterek, vergi kaçakçılığı suçlarına ilişkin maddelerin yeniden ele alınmasının önemine işaret etti. Buna karşılık vergi kaçakçılığının devlete değil, topluma karşı işlenen bir suç olduğuna vurgu yapan Karyağdı, “Yapılacak düzenlemelerde bireyin yararı ve hakları ile toplumun yararı konusu arasındaki denge mutlaka gözetilmelidir” dedi. Etkin pişmanlık konusunu da değerlendiren Karyağdı, “Sayıları 8 bin 500’ü bulan vergi müfettişi varken, tamamen ekonomik hayat içinde gerçekleşen ve bu nedenle de bütün izleri ortada olan konularda etkin pişmanlık düzenlemesi olumlu sonuç doğurmayabilecektir. Bu nedenle de bu düzenleme, vergi kaçakçılığını düşük cezayla geçiştirme yoluna dönüşebilir” diye konuştu. Karyağdı, “Değişiklik sonucunda vergi kaçıran ve kaçırmasını sağlayan mükelleflerin aynı cezaya tabi olması prensibinden vazgeçilmiş olacak” ifadelerini kullandı. Karyağdı, VUK’ta pişmanlık ve ıslah düzenlemesi adı altında (Md. 371) bir imkan bulunduğunu, bunun da mükellefe vergi cezalarına ilişkin bazı ödeme kolaylığı sağladığını anlattı.

https://www.dunya.com/ekonomi/vergide-etkin-pismanlik-sistemi-kafalari-karistirdi-haberi-613225

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • Tek hakim Tarafından Görülecek Davaların Tespitine İlişkin Parasal Sınırların Dava Tarihindeki, Miktar Artırımı Yapılması Halinde İse Artırımın Yapıldığı Tarihin Esas Alınarak Belirlenmesine İlişkin Mevzuat Değişikliği 14.11.2024 tarih ve 32722 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7531 sayılı…
  • GİB, Elektronik Tebligat Sistemi Broşürü Yayımladı Elektronik Tebligat (e-Tebligat), tebligatı yapan birim tarafından düzenlenen ve 213 sayılı…
  • Geçici Vergi Beyan Verme Ve Ödeme Süresi Uzatıldı T.C. HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI Gelir İdaresi Başkanlığı   VERGİ…
Top