Mükellefler ve Maliye arasında uyuşmazlığa neden olan çok sayıda vergisel konu var. Bu konularla ilgili olarak açılan davaların bazıları Maliye, bazıları ise mükellefler lehine sonuçlanıyor. Mükellefler lehine sonuçlanan uyuşmazlıklarda Maliye ya yargı kararlarına uyuyor ya da yargı kararlarının gerekçelerini ortadan kaldıracak yasal düzenlemeleri yapıyor. Genel uygulama bu şekilde.
Ancak, öyle konular var ki, Maliye, yargı tarafından verilen kararların tamamına yakın kısmı mükellefler lehine olsa da, faiz, mahkeme masrafı ve avukatlık vekalet ücreti ödese de, mevcut görüşü ve uygulamasından vazgeçmiyor. Yani, Maliye, yerleşik hale gelen yargı kararlarına rağmen, görüşü ve uygulamasında ısrar ediyor.
Peki, bundan kim mi zarar görüyor? Hem Maliye hem de mükellefler. Kim mi karlı çıkıyor? Onu da ben söylemeyim!
Bu konulardan birisi de, Gecekondu Kanunu’nda yer alan vergi ve harç istisnası ile ilgili.
Kentsel dönüşüm ülkemiz için önemli!
Şehirlerdeki afet riski taşıyan alanların belirlenerek sağlıklı ve yaşanılabilir hale getirilmesi, ekonomik ömrünü tamamlamış, depreme dayanıklı olmayan ve yıkılma riski taşıyan binaların devletin sağladığı kredi, kira yardımı, harç - vergi avantajlarından da yararlanılmak suretiyle yeniden yapılarak olası doğal afetler sonucu oluşacak zararların en aza indirilmesi, kaçak yapılaşmanın önüne geçilmesi, yerleşim yerlerinin kongre ve kültür merkezleri, park ve eğlence alanları gibi modern ihtiyaçlarının karşılanması bir devlet politikası haline gelmiş bulunuyor. Uygulamada bu politika kısaca “kentsel dönüşüm” olarak adlandırılıyor.
Deprem kuşağında bulunan ülkemiz açısından kentsel dönüşüm çok önemli ve öncelikli. Bunun için de bugüne kadar iki Kanun çıkarıldı, kentsel dönüşüm işlemleri bu iki Kanun çerçevesinde yürütülüyor. Bunlar:
- 775 sayılı Gecekondu Kanunu,
- 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun.
Kentsel dönüşümle ilgili vergisel çok sorun yaşandı?
Bu iki Kanunda düzenlenen vergi ve harç istisnalarının uygulaması ile ilgili olarak hak sahipleri, müteahhitler ve Maliye arasında ciddi uyuşmazlıklar yaşandı, çok sayıda uyuşmazlık yargıya taşındı. Halen de kısmen taşınmaya devam ediliyor!
Uyuşmazlıkların ana nedeni ise, Maliye’nin belirtilen Kanunlarda yer alan istisna düzenlemelerini daraltarak, müteahhitler ve hak sahiplerinin ise olabildiğince geniş ve esnek olarak uygulamak istemeleri.
Açılan davaların tamamına yakın kısmı maliye aleyhine sonuçlanıyor!
6306 ve 775 sayılı Kanunlarda yer alan vergi ve harç istisnası düzenlemeleriyle ilgili açılan davaların tamamına yakın kısmı Maliye aleyhine sonuçlanıyor.
Müteahhitler ve alıcılar, Maliye’nin görüşü çerçevesinde tapu harcı ödemelerini ihtirazi kayıtla yaparak, bilahare dava açıyor, dava sonucunda da yatırdıkları tapu harçlarını faiziyle geri alıyorlar. Olay bununla da bitmiyor, Maliye bir de bunların üstüne ayrıca mahkeme masrafı ve avukatlık vekalet ücreti ödüyor. Yani, açılan davaların Maliye’ye maliyeti oldukça fazla.
Maliye, 6306 Sayılı Kanun’da düzenleme yaptı, bu kanun yönünden sorunu çözdü!
Kentsel dönüşümde vergi ve harç istisna düzenlemesiyle ilgili olarak yaşanan sorunlar ve kaybedilen davalar, ödenen yüksek mahkeme masrafları ve vekalet ücretleri, mevcut düzenlemede değişiklik yapılmasına neden oldu!
6306 sayılı Kanunda 7153 sayılı Kanunla gerekli değişiklikler yapılarak, Kanunda yer alan vergi ve harç istisnalarının kapsamı, istisnalardan yararlanacak olanlar ve faydalanma şartları yeniden ve açıkça düzenlendi (6306 sayılı Kanun Mad.7/9). Bu şekilde uygulamada yaşanan tereddütler de giderildi, Maliye’nin yüksek tutarlarda faiz, avukatlık vekalet ücreti ve mahkeme masrafı ödemesine de engel olundu.
Yapılan düzenleme ile, 6306 sayılı Kanun kapsamında yapılacak uygulamalar neticesinde meydana gelen yeni yapıların işi yüklenen müteahhitler tarafından 3. kişilere ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri hem müteahhitler hem de alıcılar açısından tapu harcından istisna tutuldu.
Gecekondu Kanunu’nda değişiklik yapılmadı, buradaki sorun devam ediyor!
6306 sayılı Kanunda yer alan vergi ve harç istisnalarına yönelik düzenlemedeki eksiklikler 7153 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle giderildi, yaşanan sorunlar çözümlendi. Yapılan değişiklik son derece doğru ve yerinde, ancak eksik. Benzer değişikliğin Gecekondu Kanunu’nda da yapılması gerekiyordu. Bu değişiklik yapılmayarak, bir anlamda Gecekondu Kanunu kapsamında iş yapan müteahhitler ve bunlardan yeni yapı alan 3. Kişiler cezalandırılmış oldu.
Bunlar yine tapu harçlarını ihtirazi kayıtla ödeyerek dava açacaklar ve sonrasında da ödedikleri bu tutarları faiziyle geri alacaklar. Maliye de yine tapu harcı iadesi, faiz, mahkeme masrafları ve avukatlık vekalet ücreti ödemeye devam edecek!
Gecekondu Kanunu’nda neden değişiklik yapılmadı? yoksa unutuldu mu?
Hayır, unutulmadı! Sadece, 6306 sayılı Kanunda yapılan söz konusu değişiklikle 775 sayılı Kanunda yaşanan benzer sorunların da çözüldüğü yanılgısına düşüldü. 6306 sayılı Kanunda yapılan değişikliğin 775 sayılı Kanun açısından da geçerli olacağı, bu Kanunu da kapsayacağı şeklinde değerlendirmelerde bulunuldu.
Ancak, uygulamada hiç de öyle olmadı. Maliye, yapılan değişikliğin sadece 6306 sayılı Kanun açısından geçerli olduğunu, 775 sayılı Kanun açısından bir geçerliliğinin olmadığını açıkladı ve bunu da yazılı olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bildirdi.
Peki, yaşanan sorunun çözümü için ne yapılabilir?
Maliye’ye göre Gecekondu Kanunu’nun 33. Maddesinde yer alan istisna düzenlemesi, açık değil, Yargı Kararlarına göre ise son derece açık. Maliye’nin görüşü nedeniyle bu Kanun kapsamında inşa edilen yeni yapıların satışında tapu harcı istisnası uygulanamıyor. Yani, tapu harcının önce ödenmesi, daha sonra ise dava açılarak faiziyle geri alınması söz konusu.
Müteahhide ve vatandaşa bu kadar eziyete ne gerek var! Bunlar her işlem için neden dava açsınlar? Benzer durum 6306 sayılı Kanun uygulamasında yaşandı, yapılan değişiklikle sorun giderildi.
Bu sorunun yargıya taşınmadan çözümlenmesi, ortaya çıkan haksız durumun önlenmesi ve Maliye’nin yüksek tutarlarda faiz, mahkeme masrafı ve avukatlık vekalet ücreti ödemesinin önlenmesi bakımından, Gecekondu Kanunu’nun 33. Maddesinde de, 6306 sayılı Kanunda yapılan değişiklikle aynı mahiyette bir değişikliğin yapılması gerekiyor.
Bize göre, bu değişikliğin bir an önce yapılmasında fayda var.
Gelin bu haksız durumu düzeltelim, vatandaş eziyet çekmesin, mahkemeler bu davalarla kilitlenmesin, Maliye yüksek tutarlarda faiz, mahkeme masrafı ve avukatlık vekalet ücreti ödemesin, müteahhitler kendi işlerine odaklansınlar.
Ne dersiniz? ABDULLAH TOLU
https://www.dunya.com/kose-yazisi/gecekonduda-tapu-harci-sorunu-devam-ediyor/608225