Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının önlenmesine yönelik yaptırım kararlarının uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen “Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun”, Meclis Genel Kurulu’nda tümüyle kabul edildi. Sanırım bu hafta içerisinde de Resmi Gazete’de yayımlanır.
Kanun ile bu amaçla bazı kanunlarda da değişiklikler yapılıyor. Kanunun adında “ve Bazı Kanunlarda Değişiklikler Yapılması” şekilde bir ibarenin bulunmaması dolayısıyla bütün bu değişiklikleri, amaç doğrultusunda düşünmek ve yorumlamak gerekiyor.
Kanun ile özellikle şirketler hukukunu etkileyecek şekilde Türk Ticaret Kanununda da muhtelif değişiklikler yapılıyor. Ayrıntıları ileriki yazılarımıza bırakıp, bu değişiklikleri kısaca aktaralım.
Sermaye Piyasası Kanunu’na tâbi şirketler dışındaki şirketlerde, pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul defterini elektronik ortamda tutulmasını zorunlu kılma yetkisi, Ticaret Bakanlığı’na veriliyor.
Hamiline yazılı payların bastırılmasına ilişkin zorunluluk ve konuya ilişkin yönetim kurulu kararının tescil zorunluluğu aynen devam etmekle birlikte, yenilik olarak Şirketlere hamiline yazılı pay sahipleri ile sahip oldukları paya ilişkin bilgileri, senetleri pay sahiplerine dağıtmadan önce Merkezi Kayıt Kuruluşu’na bildirme yükümlülüğü getiriliyor. Bu yükümlülüğe uymadan dağıtım yapılmasına da 20 bin TL idari para cezası öngörülüyor. Bu yükümlülük 1.4.2021 tarihinde yürürlüğe giriyor. Dolayısıyla bu tarihten sonra bastırılacak ve dağıtılacak hamile pay senetleri için geçerli.
Kanunda hamiline yazılı payların devir usulüne yönelik bir değişiklik yok. Hamiline yazılı pay senetleri yine teslim ile el değiştirebilecek. Ancak Kanun ile bu el değiştirmenin, Şirkete ve üçüncü şahıslara karşı hüküm ifade edebilmesi, bir başka deyişle yeni malikin pay sahipliği haklarını kullanabilmesi (örneğin genel kurula katılması, yönetim kurulu seçilmesi, bilgi isteme hakkını kullanabilmesi), bu devrin alıcı tarafından Merkezi Kayıt Kuruluşu’na bildirilmesi koşuluna bağlanıyor. Bildirim yapılıncaya kadar, bu payların içerdiği hakların askıya mı alınacağı, yoksa payların eski sahibi tarafından mı kullanılacağı açık olmamakla birlikte kanaatimce haklar eski malik tarafından kullanılmaya devam olunacaktır. Hamiline yazılı pay senedine bağlı hakların yeni malik tarafından şirkete ve üçüncü kişilere karşı ileri sürütebilmesi, ancak Merkezi Kayıt Kuruluşu’na yapılan bildirim tarihinden itibaren mümkün olabilecektir. Yeni malikin bu bildirimi yapmamasının yaptırımı ise 5.000 TL idari para cezası olacak. Bu düzenlemeler de 1.4.2021 tarihinde yürürlüğe giriyor.
Ayrıca kanunun yayımı tarihinde mevcut ve hamiline yazılı pay senedi ihraç etmiş olan Şirketler ve hamiline pay sahipleri için de bir düzenleme / yükümlülük getiriliyor. Hamiline yazılı pay senetlerine sahip olan gerçek veya tüzel kişiler, 31.12.2021 tarihine kadar Merkezi Kayıt Kuruluşu’na bildirilmek üzere pay senetleri ile birlikte anonim şirkete başvuracaklar, başvuru üzerine şirket yönetim kurulu da beş iş günü içinde hamiline yazılı pay sahipleri ile sahip oldukları paylara ilişkin bilgileri Merkezi Kayıt Kuruluşu’na bildireceklerdir. Pay sahipleri şirkete başvuru yükümlülüğünü yerine getirmedikleri takdirde pay sahipliğinden kaynaklanan haklarını kullanamayacaklardır. Ayrıca bu başvuruda bulunmayanlara ve başvuruya rağmen keyfiyeti bildirmeyen şirketlere (yönetim kurulu üyelerine) 20 bin TL idari para cezası verilmesi öngörülmektedir.
Hamiline yazılı pay senedi ihraç etmiş şirketler, 1.1.2022 tarihinden sonra genel kurul hazirun cetvelinin hazırlanmasında Merkezi kayıt Kuruluşundan alacakları çizelgeleri esas alacaklardır.
Bu konudaki ayrıntılı düzenlemeler (usul ve esaslar) Ticaret Bakanlığı tarafından çıkartılacak tebliğler ile belirlenecek. Bu nedenle çıkacak tebliğleri izlemek gerek.
Burada hamiline yazılı pay senetlerini ihraç koşulu oluşmamış şirketlerin ihraç ettikleri ilmühaberlerin de kapsamda olup olmayacağı sorusu gündeme getirilebilir. Ancak söz konusu ilmühaberler hakkında kıyas yolu ile nama yazılı pay senetlerine ilişkin hükümlerin uygulanacak olması sebebi ile kapsam dışı oldukları söylenebilir.
Merkezi kayıt Kuruluşu hamiline yazılı paylar ve sahipleri ile ilgili bilgileri, ilgili kanunlarla yetkili kılınmış mercilerle paylaşacaktır. Böylece hamiline payların mülkiyeti konusunda vergi idaresi, MASAK, icra daireleri, bankalar bilgi sahibi olabileceklerdir. Kısaca artık hamilinelik, devletin ıttılaındaki hamilinelik olacaktır.
Şirketler dünyasında, şirket mülkiyetini saklayan, gizliliğe ve saklanmaya elverişli bir hamilinelik sistemini, zaten yıllar öncesinden kayıt dışılığa hizmet ediyor diye eleştiren birisi olarak, bu düzenlemeleri yerinde bulduğumu söyleyebilirim. Ancak bu düzenlemelerin kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının önlenmesine ilişkin bir kanun kapsamında yapılmasının şirketler açısından şık olmadığı düşünülebilir. Bunun sebebi ise bu kanun teklifinin genel gerekçesinde, “halka açık olmayan şirketlerde hamiline yazılı pay senetlerinin devrinin yalnızca zilyetliğin devredilmesi suretiyle aktarılabilmesi durumu suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama ve terörizmin finansmanı suçları açısından önemli bir risk oluşturmaktadır” şeklinde açıklanmıştır.
Anonim şirketlerin bu yükümlülüklerden kaçmasının tek yolu ise paylarının ivedi olarak nev’ini nama yazılı şekle dönüştürmektedir. Bumin Doğrusöz