1. Kurumlar Vergisi Kanunu
Sulh Protokolüne göre ödenen geçmiş yıl kiraları hangi yılın gideri olarak dikkate alınmalıdır?
(04.08.2020 tarih ve 567807 sayılı özelge)
Ticari kazancın tespitinde “dönemsellik ilkesi” ile “tahakkuk esası ilkesi” olmak üzere iki temel ilke geçerlidir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, dolayısıyla geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Bu esas dikkate alındığında, bir gelir veya gider unsurunun özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönemin kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. “Dönemsellik” kavramı gereği işletmeler, gelir ve giderlerini tahakkuk esasına göre muhasebeleştirmek, hasılat, gelir ve karlarını aynı döneme ait maliyet, gider ve zararlarla karşılaştırmak durumundadırlar. Bu ilke uyarınca, gelir ve giderlerin ilgili oldukları dönemde kaydedilmesi gerekir.
Buna göre, mahkeme süreci devam ederken 2015-2016-2017 yıllarına ait kira ödemelerinin mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem olarak uzlaşma sonucu yapılan Sulh Protokolünün imzalandığı 11.07.2017 tarihinin dikkate alınması ve kira ödemelerinin de 2017 hesap dönemine ilişkin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.
(11.06.2020 tarih ve 409908 sayılı özelge)
Teknoloji geliştirme bölgesinde oyun yazılımı faaliyetine ilişkin olarak yapılan uyarlama, yerleştirme, geliştirme, revizyon ve ek yazılım gibi faaliyetler dolayısıyla elde edilen kazançlar 31.12.2023 tarihine kadar kurumlar vergisinden istisnadır. Ancak, teknoloji geliştirme bölgesi dışında gerçekleştirilen faaliyetlerden elde edilen kazançlarla ilgili olarak, yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde edilmiş olsa dahi istisnadan yararlanılması mümkün değildir.
Ayrıca, yukarıda açıklanan şekilde yapılan faaliyetler, teknoloji geliştirme bölgesinde yürütülen oyun yazılımı faaliyetine bağlı olarak ortaya çıkan bir ürünün seri üretime tabi tutularak pazarlanması durumunda ise bu ürünlerden elde edilen kazançların sadece lisans, patent gibi gayrimaddi haklara isabet eden kısmı için, transfer fiyatlandırması esaslarına göre gerekli ayrıştırma yapılmak suretiyle istisna hükümlerinden yararlanılabilecektir.
Vakfın eurobond alım satım faaliyeti iktisadi işletme oluşturur mu?
(04.08.2020 tarih ve 567732 sayılı özelge)
Tüzel kişiliği itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayan vakıfların yürüttüğü faaliyetlerin, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde devamlı surette ve bir bedel mukabilinde gerçekleştirilen ticari, sınai ve zirai faaliyetlerden oluşması halinde; bu faaliyetler dolayısıyla vakıf bünyesinde oluşacak iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi gerekir.
Vakfın nakit varlıklarının bir kısmının, vakıf amaçlarını gerçekleştirebilmek için ihtiyaç duyduğu gelirleri sağlamak amacıyla menkul kıymet alımına tahsis edilmesi, daha sonra bu menkul kıymetlerin yıl içinde farklı tarihlerde birkaç kez elden çıkarılması veya itfa tarihinde neması ile birlikte tahsil edilmesi durumunda, devamlılık arz eden ticari, sınai ve zirai bir faaliyetten söz edilemeyeceğinden, vakfa bağlı bir iktisadi işletmenin varlığı söz konusu olmayacaktır. Bu durumda, eurobond faiz geliri ve bu kıymetlerin elden çıkartılmasından elde edilen kazançlar beyana konu edilmeyecektir.
Ancak, vakfın nakit varlıklarıyla müstakil bir eleman istihdamını gerektirecek boyutta menkul kıymet alım-satım faaliyetinde bulunulması ve sadece bu faaliyet için eleman istihdam edilmesi halinde, bu faaliyet dolayısıyla vakfa bağlı iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi gerekmektedir.
Üç yıldan az faaliyette bulunan bir mükellef yüzde beş vergi indiriminden yararlanabilir mi?
(17.06.2020 tarih ve 166431 sayılı, 04.08.2020 tarih ve 567753 sayılı özelgeler)
Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 121. maddesinde yer alan vergi indiriminden yararlanabilmek için indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş olması şartının sağlanması gerekmekte olup, bu şart gereğince indirimden yararlanılabilmesi için en az üç hesap dönemi faaliyette bulunulması gerekmektedir.
(04.08.2020 tarih ve 567870 sayılı özelge)
Ticari faaliyetiyle ilgili olarak Yurt dışı Birim Marka ve Tanıtım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkındaki 2010/6 sayılı Tebliğ kapsamında, birim kira giderlerinin desteklenmesi ile ilgili olarak ihracatı destekleme fonu tarafından karşılanan destek tutarının, kurum kazancınıza dahil edilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, söz konusu yurt dışı şubeler için ödenen kira tutarlarının bu şubelerin bulunduğu ülkede elde ettiği kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmekte olup bu kiraların doğrudan şirketin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir.
(12.08.2020 tarih ve 114305 sayılı özelge)
SGK primlerinin gider olarak dikkate alınabilmesi için, bu primlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna fiilen ödenmiş olması gerektiğinden, dönemine veya ait olduğu yıla bakılmaksızın sigorta primleri fiilen ödendiği tarihte kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.
Öte yandan, ilgili mevzuat gereği bir aya ait sigorta primleri ertesi ayın sonuna kadar ödenebileceğinden yalnızca Aralık ayına ait SGK primlerinin ertesi yılın Ocak ayı içinde ödenmesi durumunda, 174 sıra no.lu Vergi Usul Genel Tebliğinde yer alan açıklamalar çerçevesinde, Aralık ayının gideri olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.
01 Nisan - 31 Mart özel hesap döneminin kullanıldığı durumda, özel hesap döneminin son ayı olan Mart ayına ait SGK primlerinin Nisan ayı içinde ödenmesi durumunda söz konusu SGK primleri Mart ayının gideri olarak dikkate alınabilecektir. Mart ayına ait SGK primlerinin Nisan ayından sonraki aylarda ödenmesi halinde ise SGK primlerinin fiilen ödendiği tarihin içinde bulunduğu geçici vergilendirme dönemi ve yıllık dönem esas alınarak kurum kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.
(18.06.2020 tarih ve 160473 sayılı özelge)
6736 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında beyan edilen kasa mevcutları ve ortaklardan alacaklar tutarları ile bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan tutarların, bilançonun aktifinde herhangi geçici bir hesapta izlenmesi halinde, bilançonun aktifinde geçici bir hesapta izlenen tutarın daha sonraki hesap dönemlerinde “681. Önceki Dönem Gider ve Zararları” hesabına aktarılmak suretiyle bilançodan çıkarılması mümkündür. Ancak, bu hesaplardan hangisinde izlenirse izlensin bu tutarların kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir.
Öte yandan, 6736 sayılı Kanun’un 6. maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında kayıtların düzeltmesi nedeniyle “296-Geçici Hesap”a kaydedilen tutarın geçmiş yıl kârlarından veya yedek akçelerden mahsup edilmesi halinde, bu mahsup işlemi kâr dağıtımı olarak değerlendirilecek ve mahsubu yapılan tutar üzerinden de kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılması gerekecektir.
(12.08.2020 tarih ve 124405 sayılı özelge)
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5-1/e maddesinde yer alan istisnayla, kurumların bağlı değerlerinin nakde çevrilerek, işletmelerin sağlam mali kaynaklara kavuşturulması ve maddenin gerekçesinde de açıkça belirtildiği üzere işletmelerin bağlı değerlerinin nakde dönüştürülmesi yoluyla aktif bir şekilde ekonomiye katılması, finansman sıkıntılarının giderilmesi, faaliyetlerinin öz kaynaklarla devam ettirilebilmesi ve mali yapılarının güçlendirilmesi amaçlanmıştır. Bir işletmenin bağlı değerlerinin satılarak sağlanan hasılatın aynı veya başkaca bağlı değerler alınması amacıyla kullanılması halinde kanun koyucunun bu istisnayla gerçekleştirmeye çalıştığı amaç sağlanamayacaktır.
Özelge talep formunuz ekinde yer alan faturaların incelenmesinden, şirket tarafından satın alınan otobüslerin 06.02.2018 tarihli ve 23.02.2018 tarihli faturalarla fatura edildiği; tarla vasıflı taşınmazların da 30.03.2018 tarihinde bir başka şirkete satılarak fatura edildiği anlaşılmıştır.
Buna göre, esas faaliyeti taşımacılık olan şirketin tarla vasıflı taşınmazları otobüs niteliğindeki taşıtlarla trampa etmesinden doğan kazancın yukarıda belirtilen istisnaya konu edilmesi mümkün değildir.
Ar-Ge merkezi kapsamında bir patentin ikiye çıkartılması halinde ek indirimden yararlanılabilir mi?
(15.06.2020 tarih ve 163405 sayılı özelge)
Şirket bünyesinde faaliyet gösteren Ar-Ge merkezi kapsamında 2017 yılında tescil edilen bir adet ulusal patent sayısını 2018 yılında bir tescilli patent daha eklenmek suretiyle ikiye çıkartılması, dolayısıyla en az %20 oranında arttırma koşulunun yerine getirilmesi nedeniyle, diğer şartların da sağlanması durumunda, 2018 hesap döneminde yapılan Ar-Ge ve yenilik veya tasarım harcamalarının bir önceki (2017) yıla göre artış tutarının yüzde ellisinin 2016/9092 sayılı BKK kapsamında ilave indirim olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.
(15.06.2020 tarih ve 9706 sayılı özelge)
Mevcut bir kurumun başka bir kurumu devralması suretiyle gerçekleşen birleşmelerde devralan kurumun Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 121. maddesinde yer alan indirim hükmünden faydalanılabilmesi için devralan ve devrolunan kurumların her ikisinin de maddede yer alan şartları sağlaması gerekmektedir.
Buna göre, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19 ve 20. maddeleri kapsamında devralınan şirketlerin 2016 ve 2017 yıllarında kanuni süresinde verilmemiş beyannamelerinin, kanuni süresinde ödenmemiş tahakkuk eden vergilerinin, 2016 yılında ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış tarhiyatlarının bulunması nedeniyle, Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 121. maddesinde yer alan şartlar sağlanamadığından, vergi indiriminden yararlanılması mümkün değildir.
Devralınan Teşvik Belgesine istinaden indirimli kurumlar vergisinden yararlanılabilir mi?
(15.06.2020 tarih ve 22727 sayılı özelge)
Teşvik belgesi kapsamındaki yatırımın kısmen veya tamamen faaliyete geçmesinden sonra devredilmesi halinde, indirimli vergi oranından devir tarihine kadar devreden, devir tarihinden sonra ise devralan, aynı koşulları yerine getirmek kaydıyla yararlanabileceğinden devralınan yatırıma ilişkin yatırıma katkı tutarının devreden tarafından kullanılmamış kısmı için yatırımdan elde edilen kazanca indirimli kurumlar vergisi oranı uygulanmak suretiyle faydalanılması mümkündür. Yatırıma katkı tutarının hesabında, söz konusu yatırımın devralınması için yapılan harcama tutarının değil, yatırımı gerçekleştiren şirket tarafından teşvik belgesi kapsamında yapılan yatırım harcamalarının dikkate alınması gerekir.
Öte yandan, 2012/3305 sayılı Kararın geçici 8. maddesinde yer alan artırımlı yatırıma katkı tutarı ve indirimli kurumlar vergisi oranı, 01.01.2017 – 31.12.2018 tarihleri arasında gerçekleştirilecek yatırım harcamaları için uygulanabileceğinden, 22.05.2015 tarihinde tamamlama vizesi yapılarak tamamlanan yatırım teşvik belgesine konu yatırımlar dolayısıyla geçici 8. maddenin uygulanmasına imkân bulunmamaktadır.
İnternet ortamında verilen reklam hizmetleri için yapılan ödemelerden stopaja tabi midir?
(14.08.2020 tarih ve 595945 sayılı özelge)
İnternet ortamında verilen reklam hizmetlerine ilişkin olarak, bu hizmeti veren veya internet ortamında reklam hizmeti verilmesine aracılık eden dar mükellef kurumlara yapılan ödemeler üzerinden, 476 sayılı Kararın eki Karar gereğince, %15 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.
Dolayısıyla, yurt dışı mukimi firmalardan alınan internet ortamında reklam hizmetlerine ilişkin olarak yurt dışı mukimi firmalara 01.01.2019 tarihinden itibaren yapılacak ödemeler üzerinden, 476 sayılı Kararın eki Karar gereği %15 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.
Öte yandan, şube tarafından yurt dışı mukimi firmalardan alınan reklam hizmetinden Türkiye’de faydalanıldığından bu hizmet KDV’ye tabi olup hizmet bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin Şube tarafından sorumlu sıfatıyla 2 No.lu KDV beyannamesiyle beyan edilip ödenmesi gerekmektedir.
İnternet ortamında alınan ilan yayın hizmetleri için ödenen tutar stopaja tabi midir?
(04.08.2020 tarih ve 567768 sayılı özelge)
476 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı eki Karar gereğince internet ortamında verilen reklam mahiyetinde olan işler için tam mükellef bir kurum tarafından dar mükellef kuruma 01.01.2019 tarihinden itibaren yapılan ödemelerden Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30. maddesi uyarınca % 15 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, İrlanda mukimi Linkedin …unvanlı şirketten Linkedin platformunda, reklam mahiyetinde olmaksızın sadece Şirketin personel ihtiyacı doğrultusunda aradığı özelliklere uygun adayları bulmak amacıyla yayınlanan iş ilanları ve gelişen teknolojiye uyum sağlanması adına eğitim hizmetleri almak için yapılan ödemeler üzerinden söz konusu karar kapsamında tevkifat yapılmasına gerek bulunmamaktadır.
(15.06.2020 tarih ve 43746 sayılı özelge)
Başkasının arsası üzerine inşaat yapanların arsa sahibine vermiş oldukları dairelerin inşası için yapmış oldukları harcamalarla, kendilerine ait daireler için yapmış oldukları harcamaların toplamı inşaat maliyetini oluşturur. Müteahhide ait dairelerin maliyeti, toplam inşaat maliyetinin bu dairelere dağıtımı suretiyle bulunur. İnşaatın toplam maliyetinin arsa sahibine verilen dairelere isabet eden kısmı müteahhidin kendisine ait dairelerin arsa maliyetini oluşturmaktadır.
Buna göre; Şirket tarafından kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden inşası bitirilerek satışı yapılan ve teslimi gerçekleştirilen dairelerin birim metrekare inşaat maliyetleri (rekreasyon, alt yapı, üst yapı ve peyzaj işlerinden düşen paylar da dahil) dikkate alınarak arsa sahiplerine verilecek olan fakat inşaatı henüz tamamlanmamış olan dairelerin yaklaşık maliyetlerinin hesaplanması ve bu şekilde bulunan tutarın da inşaatı bitirilerek satışı yapılan ve teslimi gerçekleştirilen şirkete ait dairelerin arsa payı maliyeti olarak dikkate alınması suretiyle satışı gerçekleştirilen dairelere ilişkin kazancın satış tarihi itibarıyla hesaplanması gerekmektedir. Arsa sahiplerine ait dairelerin inşaatı ile bunlara isabet eden rekreasyon, alt yapı, üst yapı ve peyzaj işleri tamamlandığında arsa maliyeti tam olarak belirlenecek olup, daha önce yapılan hesaplamalara göre gerekli düzeltmeler yapılabilir.
Diğer taraftan, Şirket tarafından inşa edilen dairelere ilişkin olarak inşaatın devamı sırasında yapılan satışlar karşılığında alınan tutarların avans olarak dikkate alınması ve inşaatı tamamlanan dairelerin müşterilere teslim edildiği dönem kazancına dahil edilmesi gerekmektedir. Ancak, dairelerin tamamlanması ile ilgili muvazaalı bir durumun tespit edilmesi durumunda, gerekli cezai işlemler uygulanabilir.
(16.06.2020 tarih ve 41915 sayılı özelge)
24.09.2018 ve 25.09.2018 tarihlerinde ortaklarca sermaye artırım avans ödemesi olarak şirketin banka hesabına yatırılan ve yatırıldığı tarihten itibaren şirketin bilançosunda “Diğer sermaye yedekleri” hesabında izlenen 7.560.000,00 TL’nin banka hesabına yatırıldığı tarihin içinde bulunduğu hesap döneminin sonuna kadar sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil ettirilmemesi nedeniyle, söz konusu tutar için Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi kapsamında indirimden yararlanılması mümkün değildir.
(17.06.2020 tarih ve 166439 sayılı özelge)
Dar mükellefiyete tabi kurumların ticari kazançlarının Türkiye’de kurumlar vergisine tabi tutulabilmesi için Türkiye’de Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun bir işyeri bulunması veya daimi temsilci bulundurmaları ve kazancın bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumların;
- Yurt dışında elde ettikleri ticari kazançları Türkiye’de kurumlar vergisine tabi olmadığından ve
- Sözleşme de dahil olmak üzere hizmete ilişkin süreçlerin Türkiye’deki işyerinde veya daimi temsilcisi vasıtasıyla yürütülmemesi kaydıyla yurt dışında yayınlanmak üzere vermiş oldukları internet ortamında reklam hizmetleri Türkiye’deki işyerinde veya daimi temsilcisi vasıtasıyla yapılan işler olarak değerlendirilemeyeceğinden
yurt dışında yayınlanan internet ortamında reklam hizmetlerine ilişkin olarak anılan kurumlara yapılacak ödemelerden 476 sayılı Karar kapsamında vergi kesintisi yapılmasına gerek bulunmamaktadır.
(15.06.2020 tarih ve 155653 sayılı özelge)
Ana sözleşmesinde faaliyet konuları arasında “inşaat taahhüt işleri yapmak veya yaptırmak, emlak ve arsa komisyonculuğu yapmak” ibaresine yer verilmiş olan şirket tarafından, okul inşa edilmek üzere satın alındığı ancak belediyeden gerekli izinlerin alınamaması nedeniyle üzerinde okul inşaatına başlanılmadığı için atıl hale geldiği belirtilen taşınmazların iktisap tarihinden bugüne kadar taşınmaz ticareti veya kiralanmasına konu edilmemiş ya da bu amaçla iktisap edilmemiş olması kaydıyla, bu taşınmazların satışından elde edilen kazancın Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan istisnaya konu edilmesi mümkün bulunmaktadır.
İştirakin elden çıkartılmasından doğan zarar kurum kazancının tespitinde dikkate alınabilir mi?
(05.08.2020 tarih ve 569174 sayılı özelge)
Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8. maddesinde kazancın tespitinde indirilecek giderler sayılmış olup Vergi Usul Kanunu’nun üçüncü kitabında da “Değerleme” hükümlerine yer verilmiştir.
Anılan maddelerde iştirak edilen kuruma sermaye olarak konulan tutarın kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabileceğine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
Öte yandan, özelge talep formu ekinde yer alan “Ortaklık Hakları Alım Sözleşmesinde” Amerika Birleşik Devletlerindeki … şirketi ile şirketin bir ortak girişim olarak faaliyetlerin yürütülmesi amacıyla kurulduğu ve ortaklık haklarının yüzde ellisini (%50) elinde bulundurduğu anlaşılmıştır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, Amerika Birleşik Devletlerinde kurulan ve ortaklığından bedelsiz olarak çekilinen şirkete koyulan sermaye tutarının (2013, 2014, 2015 ve 2016 yıllarında söz konusu şirketin zarar etmesi dolayısıyla bu zararın karşılanması için sermaye transferi olarak gönderilen 1.091.200,00 USD dahil) şirketinizin safi kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir.
(19.06.2020 tarih ve 437797 sayılı özelge)
Şirket ortaklarının annelerine ait iken anlaşarak bir bedel karşılığı şirket aktifine alınan, 2016 yılında miras kaçırıldığına dair açılan dava sonucunda 2018 yılında mahkemece davacı haklı bulunarak mahkeme kararına istinaden %50’si davacı adına bedelsiz olarak tescil edilen ve daha sonra davacı ile anlaşma sonucu şirket aktifine yeniden alınan gayrimenkuller için yapılmış olan geçmişe dönük kira ödemelerinin Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 11. maddesinin (g) bendi uyarınca indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.
(04.08.2020 tarih ve 567951 sayılı özelge)
Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi çerçevesinde kıdem ve ihbar tazminatının kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilebilmesi için, işçinin İş Kanunu’na göre kıdem tazminatına hak kazanması ve hak edilen kıdem tazminatının da işçiye ödenmiş olması gerekir. Tahakkuk etmiş olsa da ödenmemiş kıdem tazminatının kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir.
Bu nedenle, mahkeme kararı kapsamında şirket tarafından çalışanlara yapılan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti (mesai), izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti gibi ödemelerin ödemenin yapıldığı dönemde kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
Ayrıca, mahkeme kararına istinaden ödenen faiz, vekalet ücreti ve mahkeme masrafı tutarlarının Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi kapsamında kurum kazancının tespitinde gider olarak kayıtlara alınması mümkündür.
Diğer yandan, kıdem tazminatının varsa istisnayı aşan kısmı, ihbar tazminatının tamamı, fazla çalışma ücreti (mesai), izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri gibi ödemeler ücret olarak değerlendirilerek, tahakkuk ve ödemesinin yapıldığı dönemin ücreti sayılması ve Gelir Vergisi Kanunu’nun 61, 63, 94 ve 103. maddelerine göre gelir vergisine tabi tutulması gerekmektedir.
Öte yandan, söz konusu ödemelerin hak sahibine geç ödenmesi nedeniyle ödenen faizlerin ücret olarak nitelendirilmesi mümkün bulunmamakta olup, faiz ödemeleri Gelir Vergisi Kanunu uygulamasında alacak faizi niteliğinde olduğundan, tevkif yoluyla vergilendirilmeyen bu ödemelerin elde edenlerce Gelir Vergisi Kanunu’nun 85 ve 86. maddeleri uyarınca menkul sermaye iradı olarak yıllık beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir.
2. Katma Değer Vergisi Kanunu
Soğuk hava depolama hizmetinde KDV oranı nedir?
(21.09.2020 tarih ve 690837 sayılı özelge)
KDV oranları, 2007/13033 sayılı BKK eki (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %8, bu listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler içinse %18 olarak tespit edilmiştir.
31.07.2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 2812 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının 1. maddesi ile 2007/13033 sayılı BKK’ya eklenen geçici 6. maddenin (1/a) bendi uyarınca, 31.12.2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) işyeri kiralama hizmetleri için KDV oranı %8’e indirilmiştir.
Soğuk hava depolama hizmeti, 2007/13033 sayılı BKK’nın geçici 6. maddesi kapsamında “işyeri kiralama hizmeti” olarak değerlendirilemeyeceğinden, söz konusu hizmette genel oranda (%18) KDV hesaplanması gerekmektedir.
(11.06.2020 tarih ve 409908 sayılı özelge)
Münhasıran teknoloji geliştirme bölgesi ve ihtisas teknoloji geliştirme bölgesinde üretilen sistem yönetimi, veri yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet, oyun, mobil ve askeri komuta kontrol uygulama yazılımı şeklindeki teslim ve hizmetler KDV’den istisna olup, teknoloji geliştirme bölgesi dışında üretilip halihazırda pazarlanmakta olan oyun yazılımlarıyla ilgili yeni sürüm ve güncellemelere ilişkin uyarlama, yerleştirme, geliştirme, revizyon ve ek yazılım gibi yazılımların münhasıran teknoloji geliştirme bölgesi içerisinde üretilmesi, bakım, destek (otomasyon) hizmetleri kapsamında olmaması ve teknoloji geliştirme bölgesi dışında üretilen oyundan bağımsız olarak ayrıca satışa konu edilmesi koşuluyla satışı KDV’den istisnadır. Ancak, söz konusu yazılımların, teknoloji geliştirme bölgeleri dışında üretilen yazılımla birlikte (bir bütün halinde) satışa konu edilmesi durumunda işleme istisna uygulanamayacaktır.
31.12.2020 tarihine kadar verilen asansör bakım ve onarım hizmetlerinde KDV oranı nedir?
(03.09.2020 tarih ve 231360 sayılı özelge)
31.07.2020 tarihli ve 31202 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2812 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının 1. maddesi ile 2007/13033 sayılı BKK’ya eklenen geçici 6. maddenin (1) numaralı fıkrasının (ö) bendi uyarınca hane sakinlerine verilen konut bakım, onarım, boya ve temizlik hizmetlerinde (malzemeler hariç) KDV oranı 31.12.2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) %8’e indirilmiştir.
Buna göre, asansör bakım, onarım ve tamir hizmetleri, 2007/13033 sayılı BKK’nın geçici 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ö) bendi kapsamında olmadığından genel oranda (%18) KDV’ye tabi bulunmaktadır.
ATM alanı kiralanma işlemi iş yeri kiralama hizmetleri kapsamında değerlendirilebilir mi?
(25.09.2020 tarih ve 143205 sayılı özelge)
31.07.2020 tarihli ve 31202 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 2812 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının 1. maddesi ile 2007/13033 sayılı BKK’ya eklenen geçici 6. maddenin (1/a) bendiyle işyeri kiralama hizmetinde KDV oranı 31.12.2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) %8’e indirilmiştir.
Diğer taraftan, 2007/13033 sayılı BKK’nın (2/1) maddesinde, bu Karar kapsamındaki mal ve hizmetleri tanımlamaya Hazine ve Maliye Bakanlığının yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır.
İşyeri kiralama hizmetleri, işyeri olarak kullanılan bina, ofis, dükkân gibi taşınmazların kira sözleşmesi ile kuru mülkiyetinin kiralamasını kapsamaktadır. Bununla birlikte, taşınmazların, iktisadi bir faaliyetin icrasına tahsis edilerek ve/veya işletilmeye hazır hale getirilerek kiracıların kullanımına bırakılması halinde, bu tür kiralama işlemleri taşınmaza bağlı işletme hakkının kiralanması niteliğinde olduğundan bu işlemlerin işyeri kiralama hizmeti olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.
Bu bağlamda, ATM alanı kiralama hizmeti, 2007/13033 sayılı BKK’nın geçici 6. maddesi kapsamında işyeri kiralama hizmeti olarak değerlendirilemeyeceğinden, genel oranda (%18) KDV’ye tabi tutulması gerekmektedir.
31.12.2020 tarihine kadar olan işletme hakkının kiralamasında KDV oranı nedir?
(16.09.2020 tarih ve 142415 sayılı özelge)
İşyeri kiralama hizmetleri, işyeri olarak kullanılan bina, ofis, dükkân gibi taşınmazların kira sözleşmesi ile kuru mülkiyetinin kiralamasını kapsamaktadır. Bununla birlikte, taşınmazların, iktisadi bir faaliyetin icrasına tahsis edilerek ve/veya işletilmeye hazır hale getirilerek kiracıların kullanımına bırakılması halinde, bu tür kiralama işlemleri taşınmaza bağlı işletme hakkının kiralanması niteliğinde olduğundan bu işlemlerin işyeri kiralama hizmeti olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.
Bu bağlamda, …. İşletmesi Genel Müdürlüğü ile Şirket arasında imzalanan “…. Havalimanı 1. ve 2. Etap Dış Hatlar Terminalleri, CIP, İç Hatlar Terminali ile Mütemmimlerine Ait Kira Sözleşmesi”ne istinaden yapılan kiralama işlemi, işletme hakkının kiralanması mahiyetinde olduğundan, 2007/13033 sayılı BKK’nın geçici 6. maddesi kapsamında olmayan bu hizmete genel oranda (%18) KDV uygulanması gerekmektedir.
31.12.2020 tarihine kadar olan öğrenci yurdu kiralamasında KDV Oranı nedir?
(25.09.2020 tarih ve 10470 sayılı özelge)
İşyeri kiralama hizmetleri, işyeri olarak kullanılan bina, ofis, dükkan gibi taşınmazların kira sözleşmesi ile kuru mülkiyetinin kiralamasını kapsamaktadır. Bununla birlikte, taşınmazların, iktisadi bir faaliyetin icrasına tahsis edilerek ve/veya işletilmeye hazır hale getirilerek kiracıların kullanımına bırakılması halinde, bu tür kiralama işlemleri taşınmaza bağlı işletme hakkının kiralanması niteliğinde olduğundan bu işlemlerin işyeri kiralama hizmeti olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.
Bu çerçevede, …. Genel Müdürlüğüyle imzalanan protokol gereğince, tefriş edilen öğrenci yurdunun aynı amaçla kullanılmak üzere anılan Kuruma kiraya verilmesi işleminin, 2007/13033 sayılı BKK’nın geçici 6. maddesi kapsamında işyeri kiralama hizmeti olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından, işletme hakkının kiralanması niteliğindeki bu hizmete genel oranda (%18) KDV uygulanması gerekmektedir.
(15.06.2020 tarih ve 155653 sayılı özelge)
Ana sözleşmesinde faaliyet konuları arasında, “inşaat taahhüt işleri yapmak veya yaptırmak, emlak ve arsa komisyonculuğu yapmak” ibaresine yer verilmiş olan Şirketiniz tarafından, okul inşa edilmek üzere satın alındığı ancak belediyeden gerekli izinlerin alınamaması nedeniyle üzerinde okul inşaatına başlanılmadığı için atıl hale geldiği belirtilen taşınmazların iktisap tarihinden bugüne kadar taşınmaz ticareti veya kiralanmasına konu edilmemiş ya da bu amaçla iktisap edilmemiş olması kaydıyla, söz konusu taşınmazların satışının, KDV Kanunu’nun 17/4-r maddesi kapsamında KDV’den istisna tutulması mümkün bulunmaktadır.
Sanal ofis kiralama hizmetinde uygulanması gereken KDV oranı nedir?
(24.09.2020 tarih ve 702055 sayılı özelge)
Sanal ofis hizmeti, 2007/13033 sayılı BKK’nın geçici 6. maddesinin (1/a) bendi kapsamında işyeri kiralama hizmeti olarak değerlendirilemeyeceğinden, bu hizmete genel oranda (%18) KDV uygulanması gerekmektedir.
(23.09.2020 tarih ve 141328 sayılı özelge)
Site yönetimlerine verilen ısı yalıtım, mantolama ve boya hizmetleri, 2007/13033 sayılı BKK’ya ekli (I) ve (II) sayılı listelerde yer almadığından ve 2007/13033 sayılı BKK’nın geçici 6. maddesi uyarınca hane sakinlerine verilen konut bakım, onarım, boya ve temizlik hizmetleri (malzemeler hariç) kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmadığından, söz konusu hizmetlere genel oranda (%18) KDV hesaplanması gerekmektedir.
Yukarıda özetlenen özelgeler ile diğer çok sayıda özelgenin tam metnine www.gelirler.gov.tr internet adresinin mevzuat bölümünden ulaşabilirsiniz