I- GİRİŞ
İlk kez Çin’de ortaya çıkan korona virüsün etkisi dünyada hala artarak devam etmektedir. Dünyada şuana kadar 21 milyona yakın vaka tespit edilmiş olup 756 binden fazla hasta hayatını kaybetmiştir. Ülkemizde de şu ana kadar korona virüsle ilgili beş buçuk milyondan fazla test yapılmış olup 255 bine yakın vaka tespit edilmiştir. 230 bine yakın hastamız iyileşmiş olup maalesef 6 bine yakın vatandaşımız da hayatını kaybetmiştir.
Korona virüs ülkemizde her alanı etkilediği gibi iş hayatını da olumsuz etkilemektedir. Bu yazımızda iş yerinde korona virüs çıkması durumunda işçi-işverenin iş feshini güncel mevzuatla birlikte inceleyeceğiz.
II- KORONAVİRÜS PANDEMİSİ
Koronavirüs, ilk kez Çin’in Vuhan şehrinde 2019 Aralık ayının sonlarında solunum yolu rahatsızlığı yaşayan hastalarda yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkmış ve 2020 yılı Ocak ayında tespit edilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü (W.H.O.) tarafından 11 Mart 2020 tarihinde bu virüsü Pandemi ilan etmiştir. Dünyada tüm ülkelerde hızlı bir şekilde yayılan Korona virüs, ülkemizde ilk kez 11 Mart 2020 tarihinde tespit edilmiştir. Dünyada şuana kadar 21 milyona yakın vaka tespit edilmiş olup 756 binden fazla hasta hayatını kaybetmiştir. Ülkemizde de şu ana kadar 255 bine yakın vaka tespit edilmiştir. 230 bine yakın hastamız iyileşmiş olup maalesef 6bine yakın vatandaşımız da hayatını kaybetmiştir.
Çalışma hayatında zorlayıcı sebep olarak ortaya çıkan Korona virüs nedeniyle işyerlerinin ve çalışanların zarar görmemesi ve mağdur olmaması için tedbirler alınmaktadır. Öncelikli amaç bu süreci sağlıklı bir şekilde atlatarak işçi ve işverenin bu süreçten en az hasarla atlatmasını sağlamaktır. Pandeminin ilk evresinde sıkı tedbirler alınmış olup daha sonra tedbirler kontrollü bir şekilde gevşetilerek normalleşmeye geçilmeye çalışılmaktadır. Maalesef ülkemizde ve dünyada hala istenilen noktaya varılamamış olup vakalar hala yüksek seyretmektedir.
Korona virüsün bulaşıcı özeliği yüksek olduğu için, korona virüsle mücadele de sosyal mesafe kurallarına uymak ve hijyen kurallarına dikkat etmek önem arz etmektedir. Sosyal hayatta olduğu gibi iş hayatında da virüs hala kendisini hissettirmektedir. Sağlık bakanlığı tarafından iş yerlerinde çalışanlar da korona virüs testine tabi tutulmaktadır. Taşıyıcı olan hastaların tespit edilerek hastalığın yayılması engellenmeye çalışılmaktadır.
III- KORONAVİRÜS DOLAYISIYLA ÇALIŞMAKTAN KAÇINMA HAKKI
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 1. maddesinde, Kanun’un amacının işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemek olduğu belirtilmiştir. Kanun iş sağlığı ve güveliğine ilişkin işyerlerinde alınması gereken önlemleri, yapılması gerekenleri ve çalışanların iş sağlığı ve güvenliği alanındaki yükümlülüklerini ayrıntılı olarak düzenlemiştir. Kanun’un 4. maddesinde, işverenin çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğu belirtilerek, işverenin mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapacağı, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izler, denetler ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlayacağı, risk değerlendirmesi yapar veya yaptıracağı … şeklinde işverenin yükümlülükleri sıralanmıştır.
Kanun’un 13. maddesinde de işçiye koşullarının oluşması halinde çalışmaktan kaçınma hakkı verilmiştir. Buna göre; “ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışanlar kurula, kurulun bulunmadığı işyerlerinde ise işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilir. Kurul acilen toplanarak, işveren ise derhâl kararını verir ve durumu tutanakla tespit eder. Karar, çalışana ve çalışan temsilcisine yazılı olarak bildirilir.”
Yukarıdaki hükümler gereği, işçi işyerinde koronavirüs tehlikesi ile karşı karşıya kalırsa, virüsle ilgili gerekli tedbirler alınmadıysa alınması için varsa kurula yoksa işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli önlemlerin alınmasını isteyebilmektedir. Diğer yandan korona virüsün bulaşıcılığı yüksek olduğu için tehlikenin yakın ve ciddi olması durumunda işçinin işyerini veya tehlikeli bölgeyi terk ederek güvenli bir yere gitmesi önem arzetmektedir
Kurul veya işverenin çalışanın talebi yönünde karar vermesi hâlinde çalışan, gerekli tedbirler alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilmektedir. Çalışanların çalışmaktan kaçındığı dönemdeki ücreti ile kanunlardan ve iş sözleşmesinden doğan diğer hakları saklıdır. Çalışanlar ciddi ve yakın tehlikenin önlenemez olduğu durumlarda birinci fıkradaki usule uymak zorunda olmaksızın işyerini veya tehlikeli bölgeyi terk ederek belirlenen güvenli yere gider. Çalışanların bu hareketlerinden dolayı hakları kısıtlanamaz.
İşçilerin, talep etmelerine rağmen gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda iş sözleşmesinin feshi gündeme gelmektedir. Örneğin; işçi işyerinde sosyal mesafe kuralına uyulmadığını gerekçe gösterip gerekli önlemin alınmasını isteyebilir. Buna rağmen gerekli önlem alınmıyorsa çalışmaktan kaçınabilir, talebi makul bir süre içinde karşılanmazsa iş sözleşmesinin haklı nedenle feshi gündeme gelecektir.
IV- KORONAVİRÜS DOLAYISIYLA İŞÇİNİN FESİH HAKKI
4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesinde, işçinin sağlık sebeplerine dayanarak iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebileceği haller sıralanmıştır. Buna göre;
a) İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa.
b) İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa, işçi süresi belirli olsun veya olmasın, iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin haklı neden dayanarak feshedebilir.
İşçi işyerinde Koronavirüs nedenine dayalı bir hastalığın işveren ya da işçilerde görülmesi halinde iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilme hakkına sahiptir. İşveren, işyerinde Korona virüs salgınına karşı her türlü önlemi almış olsa da işçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçinin Koronavirüs ya da başka bir bulaşıcı hastalığa yakalanması halinde haklı nedene dayalı fesih hakkını kullanabilir. İşyerinde her türlü önlem alınmış olsa da bulaşıcı hastalık risk teşkil ettiğinden bu riski işçinin üstlenmesini beklemek doğru değildir. Burada hastalığa yakalanan işçi iş yerine hiç gelmemişse, hastalığın bulaşma riski yoksa haklı nedenle fesihten bahsedilemez.
Eğer İşçi Kanunu’nun 24/I-b’ye dayanarak haklı nedenle fesih hakkını kullanarak iş sözleşmesini feshederse, kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Ama ihbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle ihbar tazminatına hak kazanması kazanamayacaktır. Ayrıca işe iade davası açma hakkı da kalmayacaktır.
İşçi kendi korona virüse yakalanırsa, bu durum kendine haklı nedenle fesih hakkı vermemektedir. Kanun da bu durulma ilgili bir düzenleme mevcut değildir. Ancak işçi hastalığa yakalanma sebebi olarak işverenin gerekli tedbirleri almadığı için yakalandığını iddia ederse işveren de yeterli tedbirleri aldığını ispatlayamazsa haklı nedenle fesih hakkı doğacaktır. 6331 sayılı Kanun gereği işçinin sağlığını korumak ve güvenliğini sağlamak işverenin görevi olduğu için gerekli tedbirleri alan işveren bunu ispatlamakla yükümlüdür. Diğer yandan işçinin korona virüse iş yerinde yakalandığını ispatlaması gerekmektedir. İşçi iş saatleri dışındaki sosyal hayatında da virüse yakalanabileceği işçinin virüse iş yerinde mi yoksa sosyal hayatında mı yakalandığının tespiti çok zor olacaktır. Korona virüse yakalanan işçinin kendisinden önce aile bireylerinden veya yakın çevresinden birilerinin de virüse yakalanmış olması işçinin virüse yakın çevresinden yakalandığı tezini arttıracaktır. Ama işçi iş yerinde yakın çalıştığı iş arkadaşından sonra virüse yakalandıysa bu durumda virüse yakalanan işçinin virüse iş yerinde yakalanmış olma olasılığı kuvvetle muhtemeldir. O yüzden her olay kendi içinde ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.
Yine İş Kanunu md. 24/III’de; “İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa” işçi, iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir. Hükümde işçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durması arandığı için, işyerinde iş durmadığı sürece işçinin zorlayıcı bir nedene dayalı olarak haklı nedene dayalı fesih hakkı yoktur. Koronavirüs nedeniyle iş yeri karantinaya alınıp bir haftadan fazla süre ile işin durması işçiye fesih hakkı verecektir. Bu durumda işçi kıdem tazminatını alabilir lakin ihbar tazminatı alamayacaktır.
V- KORONAVİRÜS DOLAYISIYLA İŞVERENİN İŞ SÖZLEŞMELERİNİ FESİH HAKKI/YASAĞI
Koronavirüs salgını nedeniyle, işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı konusunda İş Kanunu m.25/III’de; “İşçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması” halinde işveren süresi belirli olsun veya olmasın, iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilirdi.
Ancak 7244 sayılı Kanunla 4857 sayılı İş Kanunu’na geçici 10. madde eklenmiştir. Bu düzenlemeye göre, “Bu Kanun’un kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın her türlü iş veya hizmet sözleşmesi, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay süreyle 25. maddenin birinci fıkrasının (II) numaralı bendinde ve diğer kanunların ilgili hükümlerinde yer alan ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler dışında işveren tarafından feshedilemez.” Düzenleme 17 Nisan 2020 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş olup 3 ay süre dolunca Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile 1 ay daha uzatılmıştır.
İş Kanunu’nun Geçici 10. maddesiyle 17 Nisan 2020 tarihinden itibaren 4857 sayılı Kanun’un 25. maddenin birinci fıkrasının (II) numaralı bendinde ve diğer kanunların ilgili hükümlerinde yer alan ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler dışında işveren tarafından fesih edilememektedir. İşveren sadece kanun 25/II’de yer alan ya da diğer kanunlarda yer verilen ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebeplere dayalı olarak iş sözleşmesini feshedebilmektedir. Bu madde hükümlerine aykırı olarak iş sözleşmesini fesheden işveren veya işveren vekiline, sözleşmesi feshedilen her işçi için fiilin işlendiği tarihteki aylık brüt asgari ücret tutarında idari para cezası verilmektedir.
Bu düzenlemenin süresi 17.08.2020 tarihinde dolduğu için 7252 sayılı Kanun ile işten çıkarma yasağı güncellenmiştir. İlgili kanun 23.07.2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir. İlgili düzenleme ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun geçici 10. maddesinin birinci fıkrasına “haller ve benzeri sebepler” ibaresinden sonra gelmek üzere “belirli süreli iş veya hizmet sözleşmelerinde sürenin sona ermesi, işyerinin herhangi bir sebeple kapanması ve faaliyetinin sona ermesi, ilgili mevzuatına göre yapılan her türlü hizmet alımları ile yapım işlerinde işin sona ermesi halleri” ibaresi eklenmiş ve dördüncü fıkrasında yer alan “altı aya” ibaresi “her defasında en fazla üçer aylık sürelerle 30.06.2021 tarihine” şeklinde değiştirilmiştir. Yeni düzenleme ile “sözleşmenin dolması işyerinin kapanması veya faaliyetinin sona ermesi, işyerinin herhangi bir sebeple kapanması ve faaliyetinin sona ermesi, ilgili mevzuatına göre yapılan her türlü hizmet alımları ile yapım işlerinde işin sona ermesi hallerinde” işveren işten çıkarabilecek. Diğer yandan Cumhurbaşkanına işten çıkarma yasağını 30.06.2021 tarihine kadar uzatabilmesi için yetki verilmiş oldu.
Yukarıdaki düzenlemeler ışığında işveren işyerinde koronavirüs vakasının ortaya çıkması ile işçinin sözleşmesini feshedemez. İş yerinde çalışmaya ara verilmiş olması, karantina uygulanması işçiye fesih hakkı vermemektedir. Ancak işçi kanun 25/II maddesinde belirtilen iyi niyet kurallarına uymayarak korona virüse yakalanırsa ve bu durumun ispatı durumunda işveren 25/II gereği işçinin sözleşmesini feshedebilecektir. Bu işlem yapılırken gerekli disiplin mevzuatının uygulanması, tutanakların tutulması ileride doğacak uyuşmazlık anında önem arz etmektedir.
VI- SONUÇ
İş yerinde koronavirüs vakası ortaya çıkması durumunda gerekli önlemler iş veren tarafından alınmadıysa işçi gerekli önlemlerin alınması için talepte bulunma ve bu süreçte gerekli önlemler alınana kadar işten kaçınma hakkına sahiptir. İşveren gerekli önemleri almazsa işçi sözleşmesini haklı nedenlerle feshedebilecektir.
İşyerinde koronavirüs meydana gelirse işçi İş Kanunu’nun 24.maddesi gereği bulaşıcı hastalığın kendine bulaşma riskinden dolayı iş sözleşmesini feshedebilecektir. İş yerinde karantina uygulaması yapılırda iş yeri bir hafta çalışmazsa işçi sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir.
İşveren işyerinde korona virüs vaksı ortaya çıktı gerekçesiyle faaliyete bir hafta ara verilmiş olsa bile iş kanunda eklenen geçici 10. Madde gereği işçinin sözleşmesini feshedemez. Bu süreçte işveren sadece İş Kanunu’nun 25/II bendi gereğince iyi niyet ve ahlak kurallarına uymadığı gerekçesiyle işçinin sözleşmesini feshedebilir. 7252 sayılı Kanun ile Cumhurbaşkanı’na işten çıkarma yasağını 30.06.2021 tarihine kadar uzatma yetkisi verilmiştir.
Bu pandemi sürecinin sağlıklı atlatılması için sosyal mesafe, maske ve hijyen kurallarına uymaya devam edelim…
Cemil UZUN* Yaklaşım / Eylül 2020 / Sayı: 333