Danıştay 9. Daire |
Tarih : 12.11.2019 |
Esas No : 2016/8014 |
Karar No : 2019/5666 VUK Md. 101 |
MÜKELLEFİYET KAYDININ RE’SEN KAPATILMASI |
Vergi dairesi tarafından usulüne uygun biçimde yapılan yoklamaların sonucunda şirketin bilinen adresinde bulunmadığı ve Mahkeme ara kararıyla davacı şirketten adres değişikliği yapılıp durumun vergi dairesine bildirilip bildirilmediği hususunun sorulması üzerine cevaben adres değişikliği yapılmadığının belirtilmiş olması durumunda, davacı şirketin mükellefiyetinin re’sen terkin edilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı hk.
İstemin konusu: Vergi Mahkemesinin kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Dava konusu istem: Davacının mükellefiyet kaydının re’sen kapatılması işleminin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Olayda; vergi dairesi tarafından, usulüne uygun biçimde gerekli yoklamaların yapıldığı, bu yoklamaların sonucunda şirketin bilinen adresinde bulunmadığı ve Mahkemelerince 18.12.2014 tarihli ara kararla davacı şirketten adres değişikliği yapılıp durumun vergi dairesine bildirilip bildirilmediği hususunun sorulduğu, cevaben adres değişikliği yapılmadığının belirtildiği, bu durumda davacı şirketin mükellefiyetinin re’sen terkin edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, her ne kadar; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 101. maddesinde Vergi Mahkemelerinde açılan davalarda dilekçede belirtilen adresin bilinen adres kapsamında olduğu öngörülmüş ise de dava dilekçesinde yazılı adrese 25.07.2014 tarihli “YD Ara Kararından Sonra” kararının tebliğine ilişkin alındı belgesinin incelenmesinden söz konusu adresin SMMM (…)’a ait olduğu görüldüğünden bahse konu adresin davacı şirketin bilinen adresi olarak da görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Temyiz edenin iddiaları: Vergi dairesinin önceden hiçbir uyarıda bulunmaksızın tek taraflı olarak mükellefiyet kaydını sildiği, ticaret sicili kaydının halen açık olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
Karar: İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacının temyiz isteminin reddine, yukarıda gerekçesi özetlenen Vergi Mahkemesi’nin kararının onanmasına, 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.