Binek otomobil bilmecesi hayatımıza 24 Ekim 2019’da Meclis Başkanlığına sunulan bir yasa teklifi ile girdi. Yasa teklifi Plan ve Bütçe Komisyonunda tartışıldı, Meclis kabul etti, Cumhurbaşkanı veto etti derken 7 Aralık 2019 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 7194 sayılı Kanun’la binek otomobil giderlerine sınırlama getirildi. Böylece ticari kazançtan indirilecek giderlerin sayıldığı Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinde binek otomobillerle ilgili çeşitli değişiklikler yapıldı.

Kanundaki binek otomobile ilişkin düzenlemeler

Kiralanan binek otomobillerin her birine ait aylık kira bedelinin 2020 yılı için 5.500 lirayı aşan kısmı gider kabul edilmeyecek.

İktisap edilen binek otomobillerin ise ÖTV ve KDV tutarlarının en fazla 140.000 TL’lik kısmı gider kabul edilecek.

Ayrıca binek otomobillere ilişkin giderlerin de en fazla yüzde 70’lik kısmı gider olarak dikkate alınabilecek.

Binek otomobiller üzerinden ayrılabilecek amortismanlara da sınırlama getirildi. Buna göre ÖTV ve KDV hariç ilk iktisap bedeli 160.000 TL’yi, bu vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak satın alındığı hallerde, amortismana tabi tutarı 300.000 TL’yi aşan binek otomobillerinde, en fazla bu tutarlara isabet eden amortismanlar indirilebilecek.

Faaliyetleri binek otomobilleri kiralamak veya çeşitli şekillerde işletmek olan mükellefler, bu amaçla kullandıkları binek otomobiller için söz konusu sınırlamalar kapsamı dışındalar.

Yukarıda yer verilen tutarlar 2020 yılı için geçerli olup her yıl yeniden değerleme oranında artacak.

Yasalaşma sürecindeki tartışmalar

Kanunun gerekçesinde mevcut uygulamada, işletme aktifine kayıtlı olup ticari faaliyetin elde edilmesinde kullanılan binek otomobillerin amortisman başta olmak üzere bütün giderleri (MTV hariç) kazancın tespitinde gider olarak kabul edildiği ancak söz konusu düzenlemenin gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince suistimal edilebildiği ve şahsi ihtiyaçlar için kullanılan binek otomobillere ait giderlerin de kurum kazancından indirilebildiği belirtilmişti. Şahsi ihtiyaçlar için kullanılmayan örneğin işletmelerde satış ve pazarlama ekibinin kullanımında olan binek otomobillerde de gider kısıtlamasına gidilmesi pek adil olmayan sonuçlara yol açacaktır.

Döviz üzerinden sözleşme yasağı ve son yıllarda ekonomide yaşanan dalgalanmalar oto kiralama sektöründe ciddi daralmalara neden olmuştur. Bu etkilere ek olarak söz konusu binek otomobil gider kısıtlamaları özellikle 5.500 TL’nin üzerindeki araçların müşteriler tarafından pazarlık unsuru yapılmasına ve sektörü daha da olumsuz etkilemesine neden olabilecektir.

Bu hususlardaki tartışmalar Plan ve Bütçe Komisyonunda da ele alınmış ve tutanaklara geçmiş olmakla birlikte yasa teklifinin ilgili hükümleri değiştirilmeden aynen yasalaşmıştır.

Teklifin yasalaşması ile binek otomobil gider kısıtlamasına ilişkin cevabı net olmayan soru işareti doğuran pek çok husus mükellefler tarafından tartışılmaya başlanmış ve bir kısmı 7 Şubat 2020 tarihinde kamuoyunun inceleme ve görüşüne sunulan 311 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğ Taslağı ile açıklığa kavuşturulmuştur.

Tebliğ Taslağı ile ilgili mükelleflerin soruları ve sorularını aydınlatabilecek hususlar aşağıda özetlenmektedir:

Binek otomobilin tanımı nedir?

Binek otomobil tanımı Türk Gümrük Tarife Cetvelinin 87.03 pozisyonunda tanımlanan binek otomobiller ile esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş (87.02 pozisyonuna girenler hariç) (steyşın vagonlar ve yarış arabaları dâhil) hem insan hem eşya taşıyabilen motorlu araçlar gibi çok amaçlı araçları kapsadığı belirtilmiştir.

BSMV mükellefleri için 5.500 TL KDV dahil mi hariç mi?

Gider olarak dikkate alınabilecek tutar olan aylık kira bedelinin 2020 yılı için 5.500 Türk lirasına kadarlık kısmı, Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununa göre hesaplanan katma değer vergisi hariç bedeldir. Ancak, söz konusu Kanun’a göre KDV’nin indirim konusu yapılamadığı durumlarda, indirim konusu yapılamayan KDV dahil 5.500 TL’lik tutarın, safi kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabileceği belirtilmiştir. Taslak Tebliğ’deki bu ayrımın başta banka ve sigorta şirketleri ile faaliyetleri banker statüsünde olan finansman, faktoring, varlık yönetim şirketi ve elektronik para ve ödeme kuruluşları açısından doğru bir yaklaşım olmadığı düşünülmektedir.

1/1/2020 tarihinden önce başlayan kiralamalarda kiralama bedelleri kısıtlamaya dahil mi?

1/1/2020 tarihinden önce başlayıp Kanun’un yürürlük tarihinden sonrasını da kapsayan kiralamalarda 1/1/2020 tarihinden sonrasına tekabül eden kira bedelleri gider kısıtlamasına tabi olacaktır.

1/1/2020 tarihinden önce satın alınan binek otomobillerin amortisman gideri kısıtlamaya dahil mi?

Amortismanlara ilişkin gider kısıtlaması ise Kanun’un yayımlandığı 7/12/2019 tarihinden itibaren iktisap edilen binek otomobillere uygulanacak olup 7/12/2019-31/12/2019 tarih aralığında iktisap edilenlerde gider olarak dikkate alınabilecek amortismana esas bedel; özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç ilk iktisap bedeli 135.000 Türk lirası, söz konusu vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hâllerde, amortismana tâbi tutarı 250.000 Türk lirasıdır.

7/12/2019 tarihinden önce iktisap edilmiş binek otomobillerde ise amortisman, değişiklik öncesi hükümlere göre gider yazılabilecektir.

Binek otomobil giderlerinden kasıt nedir?

Tamir, bakım, yakıt, sigorta, köprü ve otoyol geçiş ücretleri gibi giderlerin en fazla %70’i gider olarak indirim konusu yapılabilecektir. MTV Kanunu uyarınca binek otomobiller için ödenen vergilerin ise tamamı gider olarak kabul edilmemektedir.

Finansal kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerin faiz giderleri kısıtlamaya tabi mi?

Finansal kiralama yoluyla edinilen binek otomobillere ilişkin aktife alındığı dönemi izleyen dönemler için yapılan faiz giderlerinin tercihen doğrudan gider olarak dikkate alınması halinde en fazla %70’i indirim konusu yapılabilecektir. Diğer taraftan finansal kiralama yoluyla edinilen binek otomobillere ilişkin yapılan ödemeler aylık kiralama gideri kısıtlamasına tabi değildir.

Kıst amortisman uygulamasından dolayı ilk yıl ayrılmayan amortisman son yıl gider yazılabilir mi?

Aktife girdiği hesap döneminde kıst amortisman uygulamasından dolayı amortisman ayrılmayan süreye isabet eden amortisman giderleri itfa süresinin son yılında amortismana esas bedel uygulamasından bağımsız olarak safi kazancın tespitinde doğrudan gider olarak dikkate alınabilecektir.

Aktif değeri 300.000 TL üzerinde olup sadece 300.000 TL’ye tekabül eden amortisman ayrılınca binek otomobilin satışında önceki yıllarda ayrılmayan amortisman gider yazılabilir mi?

Taslak Tebliğ’de yer verilen örneğe göre 300.000 TL üzerinde aktif değeri olan binek otomobile 300.000 TL’ye tekabül edecek kadar amortisman ayrıldığında amortisman ayrılmayarak kanunen kabul edilmeyen gider yapılmayan amortismanın binek otomobilin satışının yapıldığı yılda gider olarak dikkate alınabileceği anlaşılmaktadır.

Tebliğ Taslağı ile açıklığa kavuşmayan konular

- Günlük binek otomobil kiralanması durumunda günlük kira gider kısıtlaması olacak mı ve olacaksa günlük sınır ne kadar olacak?

- Yukarıda yer verildiği üzere yıllık amortisman gider sınırından fazla amortisman ayrılmayan ve dolayısıyla kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınmayan amortismanın binek otomobilin satışının yapıldığı yılda gider olarak dikkate alınabileceği anlaşılmaktadır. Bu kapsamda amortismanı olması gerektiği kadar ayıran ve aşan kısmı kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alan mükellefler de binek otomobilin satışının yapıldığı yılda vergi hesabında önceki yıllarda ilave edilen tutarları indirim konusu yapabilecek mi?

Gündelik sorunların çözümü telaşında olmadan vergi politikalarına paralel olarak Taslak Tebliğ’in yakın zamanda mükelleflerin sorunlarını çözecek şekilde yayınlanması ümidiyle, Nevra Kafkasgil https://www.vergidegundem.com

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • Enflasyon Düzeltmesi Uygulayan Şirketlerde Kar Dağıtımı Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan “Enflasyon Düzeltmesi Uygulayan Şirketlerde Esas Alınacak…
  • 1 TL için 532.000 TL Fazla Vergi Ödeme Riski Sosyal içerik üreticilerinden ile Appstore, Google Play üzerinden gelir elde…
Top