Danıştay 3. Daire |
Tarih : 05.02.2018 |
Esas No : 2017/4342 |
Karar No : 2018/230 VUK Md. 13, 30 |
DEFTER VE BELGELERİN ZAYİ OLDUĞUNUN MAHKEME KARARIYLA KANITLANMASI HALİNDE İBRAZ YÜKÜMLÜLÜĞÜ |
Defter ve belgelerin taşınma esnasında kaybolması sonucu zayi olduğunun Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla kanıtlı olduğu olayda, ibraz yükümlülüğü mücbir sebep nedeniyle yerine getirilemediğinden, re’sen takdir nedeninin varlığından söz edilemeyeceği hk.
İstemin Özeti: Davacı adına, yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediğinden bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden, 2013 yılı Şubat ila Aralık dönemleri için re’sen salınan katma değer vergileri ile tekerrür hükümleri uyarınca % 50 oranında artırılarak kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı; yasal defter ve belgelerini verilen süre içinde incelemeye ve mahkemeye ibraz etmediği, taşınma esnasında kaybolduğunu belirttiği yasal defter ve belgelere ilişkin zayi belgesi verilmesi için adli yargı yerine yaptığı başvurunun 2013 yılına değil 2010, 2011 ve 2012 yıllarına yönelik olduğu gerekçesiyle reddeden Vergi Mahkemesinin kararının üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen temyiz istemini aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle reddeden, vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan kısmı hakkında hüküm kurulmak üzere bozan Danıştay Üçüncü Dairesi’nin 02.02.2017 gün ve E.2016/6312, K.2017/516 sayılı kararının; ilgili dönemlere ilişkin defter ve belgelerin zayi olduğuna ilişkin mahkeme kararının bulunduğu ve söz konusu kararın kesinleştiği ileri sürülerek düzeltilmesi istenmiştir.
Karar: Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen sebepler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi hükmüne uygun bulunduğundan, kararın düzeltilmesi isteminin kabulüne ve Danıştay Üçüncü Dairesi’nin 02.02.2017 gün ve E.2016/6312, K.2017/516 sayılı kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra temyiz istemi yeniden incelenerek işin gereği görüşülüp düşünüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 13. maddesinin 2. bendinde; vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler mücbir sebep olarak kabul edilmiş; Kanun’un 30. maddesinin ikinci fıkrasının 3. bendinde de; bu Kanun’a göre tutulması mecburi olan defter ve belgelerin hepsinin veya bir kısmının vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemesi hali re’sen takdir nedeni sayılmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1/a bendinde ise, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, aynı Kanun’un 34. maddesinin 1. bendinde, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hüküm altına alınmıştır. Buna göre, katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin defterlere kaydedilmiş olması gerekmektedir.
Bu şartlardan herhangi birinin, 213 sayılı Kanun’da belirtilen mücbir sebepler mevcut bulunmaksızın yerine getirilememesi halinde, mükelleflerin yüklendikleri katma değer vergisini indirim konusu yapabilmelerine olanak bulunmamaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; 2013 yılı defter ve belgelerinin ibrazının istenmesine ilişkin yazının davacı şirkete tebliğ edildiği, ancak verilen süre içinde defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmediği, şirketin taşınması sırasında defter ve belgelerin kaybolduğunun iddia edildiği adli yargıda zayi belgesi verilmesi istemiyle açılan davanın halen derdest olduğu, bunun üzerine 2013 yılı katma değer vergisi beyannamelerinde belirtilen katma değer vergisi indirimleri reddedilmek suretiyle cezalı tarhiyatın yapıldığı, Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı ile zayi belgesi verilmesine ilişkin davanın kabul edilerek sözü edilen kararın kesinleştiği, ayrıca söz konusu kararda 2013 yılına ait defter ve belgelerin zayi olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, defter ve belgelerin taşınma esnasında kaybolması sonucu zayi olduğu hususu davacı şirket tarafından tevsik ve ispat edildiğinden, defter ve belgeleri ibraz yükümlülüğünün mücbir sebep nedeniyle yerine getirilemediği açık olup, re’sen takdir nedeninin varlığından söz edilemeyeceğinden yazılı gerekçeyle davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüyle Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, oyçokluğuyla karar verildi(*).
(*) KARŞI OY: Kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.