2020-2022 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program 4 Ekim 2019 tarihli mükerrer Resmî Gazetede yayımlandı. 2019-2021 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program 20 Eylül 2018 tarihli Resmî Gazetede yayımlanmış, bu programda yer alan vergi konularını 28 Eylül 2018 tarihli DÜNYA’da yazmıştım. 2020-2022 dönemi Orta Vadeli Programında kayda değer bir revize veya yeni eklenen bir eylem yok. Programları izleyen, ilgi duyanlar için yine de yeni Programda yer alan vergi konularını özetlemek istedim.
Vergide temel kanunların yeniden yazılması 2022 sonrasında
Programda Gelir Vergisi Kanunu ve Vergi Usul Kanunu’nun yeniden yazımına ilişkin bir eylem yok. Daha önce de yazmıştım, Hazine ve Maliye Bakanının 10 Ağustos 2018 tarihinde yaptığı açıklamalarda, bu çalışmaların 2022-2023 dönemini kapsayan süreçte yapılacağı söylenmişti. Bu takvimde bir değişiklik olmadığı anlaşılıyor.
Temel hedefler
Programın “Temel Hedefler” bölümünde;
- Yapılacak vergi reformu ile mükellef haklarının daha etkin bir şekilde korunacağı,
- Beyanname sisteminin yaygınlaştırılacağı,
- Vergi tahsilatında etkinliğin artırılacağı,
- Kurumlar vergisi oranının kademeli olarak azaltılacağı,
- Halka yeni açılan şirketlere kurumlar vergisi indirimi sağlanacağı,
- Vergi oranlarında ve vergi politikalarında yapılacak bazı düzenlemelerle vergi gelirlerinin artırılacağı ve
- Vergi adaletinin sağlanacağı
hedefleri belirlenmiş.
Bu hedeflerden, mükellef hakları konusunda yakın zamanda somut gelişmeler olmasını bekleyebiliriz. Tahsilatın etkinliğinin artırılması kapsamında gelecek adımlar da bütçe ihtiyaçları dikkate alındığında sürpriz olmaz.
Kurumlar vergisi oranının genel olarak düşürülmesi ve halka açılacak şirketler için kurumlar vergisi indirimi çoktandır hedeflenen ve ifade edilen konular. Ancak bu eylemlerin kısa vadede gerçekleşmesi bütçe kısıtları nedeniyle bence sürpriz olur. Yakın zamanda düzenlemesi yapılabilir ancak yürürlüğü 2022 - 2023 gibi belirlenebilir.
Teşviklerin sadeleştirilmesi, indirim, istisna ve muafiyetlerin azaltılması
Orta Vadeli Programda;
- Teşvik ve destek sistemlerinin sadeleştirileceği, yapılacak etki analizleri çerçevesinde etkin olmayanların kaldırılması, teşviklerin makroekonomik hedefler ve bütçe hedefleri ile uyumunun sağlanması,
- Etkinliği olmayan istisna, muafiyet ve indirimlerin kademeli olarak kaldırılması ve vergi mevzuatının sadeleştirilmesi,
hedefleri yer alıyor.
Programda hangi istisna ve muaflıkların kaldırılacağına ilişkin bir belirleme yok. Muhtemelen vergi kanunlarında yer alan istisna ve muaflıklar listelenip bir analizleri yapılacak ve bir kısmının kaldırılması gündeme gelecektir.
Sadeleştirilecek teşvik ve destekler dendiğinde benim aklıma başta yatırım ve istihdam teşvikleri geliyor. Her iki alan da öncelikle sadeleştirmeye ve basitleştirmeye ihtiyaç duyulan alanlar.
Yapılandırmaya bir süreliğine son
Geçen yıl yayınlanan Programda “Vergi, prim ve diğer kamu alacaklarına ilişkin yapılandırmaya gidilmeyecektir” denmişti. Bu Programda, “Program süresince, vergi alacaklarına ilişkin yapılandırmaya gidilmeyecektir.” denmiş. Bu ifadelerden, prim alacaklarında yapılandırmaya gidilebilir anlamı çıkar mı bilmiyorum ama vergi alacaklarıyla ilgili bir yapılandırma olmayacağı açıkça ifade edilmiş. Programın 2020-2022 dönemini kapsadığını düşünürsek, Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yılı olan 2023 yılında af olur mu olmaz mı, önümüzdeki süreçte merakla beklenen konu olacak.
Yatırım teşvikte öne çıkan sektörler
Programda, proje bazlı yatırım teşvik sistemi başta olmak üzere; Ar-Ge, yenilikçilik ve teknolojik dönüşüm ile yüksek katma değerli ürünlerin üretimini desteklemeye yönelik uygulamalara devam edileceği belirtilmiş. Öncelikli olarak belirlenen imalat sanayi sektörleri de; kimya, ilaç, tıbbi cihaz, makine, elektrikli teçhizat, otomotiv, elektronik ve raylı sistem araçları olarak ifade edilmiş.
İnteraktif Vergi Dairesi üzerinden mükellef hizmetleri
Programın, “Eylemler ve Projeler” bölümünde, Mükellef Hizmetleri Merkezi’nin etkinleştirilmesi ve uygulamaya geçirilen İnteraktif Vergi Dairesi projesi ile tüm hizmetlerin elektronik ortamda sunulması ve küçük ölçekli mükelleflerin vergi kayıtlarını elektronik ortamda tutması ile vergiye gönüllü uyumun artırılacağı ifade edilmiş ve bu eylemin takvimi Aralık 2020 olarak belirlenmiş.
Özel Tüketim Vergisi kapsamının yeniden belirlenmesi
Programda, lüks ve/veya ithal yoğunluğu yüksek ürünler listesinin güncellenerek vergi düzenlemesi yapılması hedefi yer alıyor.
Bu ifadeden, özel tüketim vergisine tabi mallar listesinin yenileneceği, bazı malların vergi kapsamına alınacağı anlaşılıyor. Bir süredir, bazı malların listeden çıkartılması talepleri de tartışılıyor. Her ne kadar Programda yer alan ifadeden listenin genişletilmesi anlamı çıkıyorsa da sınırlı da olsa, bazı malların listeden çıkartılması sürpriz olmaz.
Birden fazla konut edinimine sınırlama
Programda, ikinci ve sonraki konut alımlarında vergileme ve kredi kullanımına ilişkin düzenleme ve uygulamaların, üretken olmayan yatırımların cazibesini azaltma saikiyle gözden geçirileceği belirtilmiş.
Bu ifadeyle belirtilmek istenen konunun ne olduğunu bilmiyorum. Benim bu ifadeye ilk tepkim, ikinci ve sonraki konut alımlarında, bu alımlar yabancı kaynakla alınmışsa, ödenen faizlerin gider olarak dikkate alınmamasına ilişkin bir düzenleme yapılmak istendiği şeklinde. Başka bir eylem de olabilir, emin değilim.
Diğer hedefler
Yukarıda özetlediğim konular dışında Programda şu hedefler de yer alıyor.
- Tapu harçları ve emlak vergilerinin gerçek değerler üzerinden alınmasını sağlayacak şekilde gayrimenkul vergilendirme sisteminin yeniden düzenlenmesi.
- İmar değişikliklerinden kaynaklanan değer artışlarının vergilendirilmesine ilişkin mevzuat ve uygulamanın güçlendirilmesi.
- İhracat teşvik sisteminin daha verimli ve etkin olarak yeniden yapılandırılması.
- Vergi incelemelerinde sektörel uzmanlaşma ve elektronik denetimin artırılması.
- Kayıt dışı istihdamın azaltılması amacıyla, veri analizine dayalı, risk odaklı denetim faaliyetlerinin yaygınlaştırılması.
- İstihdam teşviklerinin etki analizinin yapılarak, teşviklerin ihtiyaçlara göre yeniden tasarlanması.
Sonuç olarak
Programdan, önümüzdeki üç yıllık süreçte vergi mevzuatında çok fazla değişiklik yapılmasının düşünülmediği anlaşılıyor. Hem son yıllarda yapılan çok sayıda düzenlemenin iyi uygulamasına odaklanılması, hem de kapsamlı düzenlemeler için yeterli zaman ayırarak gerekli hazırlıkların yapılması için iyi bir fırsat diye düşünüyorum.
Gecikme zammı tutarı = Aylık gecikme zammı oranı x ay sayısı x gecikme zammı uygulanacak tutar |
Ay kesirleri için:
Gecikme zammı tutarı = Günlük gecikme zammı oranı x gün sayısı x gecikme zammı uygulanacak tutar |
Ay kesirlerine isabet eden gecikme zammı günlük olarak hesaplanıyor. Hesaplamada 1 ay 30 gün olarak dikkate alınıyor ve günlük gecikme zammı oranı, (aylık oran/30) formülüyle bulunuyor.
Gecikme zammı oranının değiştirildiği hallerde, zammın hesaplanmasında aşağıdaki şekilde işlem yapılıyor:
- Aylık esasa göre gecikme zammının hesaplandığı bir aylık süre içindeki bir tarihte oran değişikliği yapılırsa, bu bir aylık sürenin tamamına eski oran uygulanıyor.
- Ay kesirleri için zammın hesaplanması günlük esasa göre yapılırsa, Cumhurbaşkanlığı Kararının yürürlüğe girdiği gün dahil olmak üzere daha sonraki günler için yeni oran, yürürlük tarihinden önceki günler için ise eski oran dikkate alınıyor.
2. Gecikme Faizi
a) Uygulandığı vergi borçları
Gecikme faizi özetle, sonradan yapılan tarhiyatlarda, kesinleşen vergilere, kendi vergi kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren, son yapılan tarhiyatın tahakkuk tarihine kadar (tarhiyat dava konusu olmuşsa, yargı organı kararının tebliğ tarihine kadar) geçen süre için uygulanıyor.
b) Oran
Vergi Usul Kanunu’nun 112. maddesinde yer alan düzenleme nedeniyle, gecikme faizi gecikme zammı oranında uygulandığından, 2 Ekim 2019 tarihinden itibaren uygulanacak gecikme faizi oranı % 2 oldu.
c) Hesap şekli
Gecikme faizi aşağıdaki formülle hesaplanıyor
Gecikme faizi tutarı = Gecikme zammı oranı x ay sayısı x gecikme faizi uygulanacak tutar |
Vergi Usul Kanunu’nun 112. maddesinde yer alan düzenleme çerçevesinde, gecikme faizinin hesabında ay kesirleri dikkate alınmıyor.
3. Pişmanlık Zammı
a) Uygulandığı vergi borçları
Pişmanlık zammı, beyana dayanan vergilerde vergi ziyaı cezasını gerektiren fiilleri işleyen mükelleflerin, kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber verip, zamanında tahakkuk etmemiş vergilerin bu yolla tahakkuk ettiği durumda, mükellefçe haber verilen ve vadesi geçmiş bulunan vergiler için, ödemenin geciktiği süre için uygulanıyor.
b) Oran
Vergi Usul Kanunu’nun 371. maddesinde yer alan düzenleme nedeniyle, pişmanlık zammı gecikme zammı oranında uygulandığından, 2 Ekim 2019 tarihinden itibaren uygulanan pişmanlık zammı oranı % 2’dir.
c) Hesap şekli
Pişmanlık zammı aşağıdaki formülle hesaplanıyor:
Pişmanlık zammı tutarı = Ödeme süresi geçen vergi tutarı x gecikme zammı oranı x borcun normal vade tarihi ile ödendiği tarih arasında geçen ay sayısı. |
Vergi Usul Kanunu’nun 371. maddesinde yer alan düzenleme çerçevesinde, pişmanlık zammı hesabında ay kesirleri tam ay sayılıyor.
4. Tecil Faizi
a) Uygulandığı vergi borçları
Tecil faizi, yasal düzenlemeler çerçevesinde tecil edilerek taksite bağlanan vergi borçlarına uygulanıyor.
b) Oran
6183 sayılı Kanun’un 48. maddesi çerçevesinde tecil faizi oranı Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirleniyor. Bakanlık son olarak 6 Eylül 2018 tarihinde oranı değiştirdi. Halen uygulanan tecil faizi oranı yıllık % 22.
c) Hesap şekli
Tecil faizi aşağıdaki formülle hesaplanıyor:
Tecil faizi = Taksit tutarı x Yıllık tecil faiz oranı x Gün sayısı / 36.000 |
Tecil faizi, borcun tamamı üzerinden değil, her taksit için öngörülen tutar üzerinden hesaplanıyor. Her taksit için gün sayısının hesaplanmasında, başvuru tarihi esas alınıyor ve ödeme günü dahil geçen gün sayısı belirleniyor.
5. Faiz ve Zamların Hesaplama Farklılıkları
Yukarıda yaptığım özetten de görüldüğü gibi, dört farklı faiz uygulaması söz konusu. Her bir faiz ve zam için ay kesirlerine ilişkin uygulama farklılıklarını aşağıdaki tabloda görebilirsiniz. Görüldüğü gibi ay kesirleri konusunda uygulama, her faiz ve zam için farklı. Bence gereksiz bir farklılaştırma ve uygulamayı teke indirmekte yarar var
Faiz/Zam Oranı |
Ay Kesrinde Uygulama | |
Gecikme zammı | Aylık % 2 | Ay kesri günlük dikkate alınır |
Gecikme faizi | Aylık % 2 | Ay kesri dikkate alınmaz |
Pişmanlık zammı | Aylık % 2 | Ay kesri tam ay olarak dikkate alınır |
Tecil faizi | Yıllık % 22 | Günlük hesaplama yapılır |
6. Faiz ve zamların gider olarak kabul edilmemesi
Yukarıda yer alan faiz ve zamların vergi matrahının hesaplanmasında gider olarak dikkate alma olanağı yok. Dolayısıyla faizlerin yüksek olup olmadığını değerlendirirken bu durumun da dikkate alınması gerekiyor. Recep Bıyık https://www.pwc.com.tr/