Ülkemizde e-devlet uygulamaları genişlemiş ve TC kimlik numarası birçok kurumda geçerlilik kazanmıştır. TC kimlik numarasının kullanımı ile nüfus ve ikametgah belgeleri şirket kuruluşlarında ve vergi dairesi mükellefiyet tesislerinde istenilmemesi gerekecektir. Nüfus idaresinden alınan “yerleşim yeri ve diğer adres belgesi” pek çok alanda geçerli olup, bu belgenin uygulanması ile beraber nüfus ve ikametgah belgeleri tarihe karışmış bulunmaktadır.
25.07.2003 tarihli ve 25179 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anonim ve Limited Şirketlerin Kuruluş ve Ana Sözleşme Değişikliği İşlemlerine İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğinde, 17.06.2003 tarih ve 25141 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4884 sayılı kanun ile Türk Ceza Kanununda yapılan değişiklikler uyarınca; anonim ve limited şirketlerin kuruluş ve ana sözleşme değişikliğine ilişkin ilkeler belirlenmiş ve açıklanmış bulunmaktadır. Buna göre, şirket kuruluşlarında ticaret sicil müdürlükleri nüfus ve ikametgah belgelerini talep etmeyecektir.
Söz konusu tebliğin 1 nolu ekinde Anonim ve Limited Şirketlerin Kuruluş İşlemleri İçin Gerekli Belgeler belirlenmiştir. Bu defa Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca çıkarılan, 17.03.2009 tarih ve 27172 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anonim ve Limited Şirketlerin Kuruluş ve Ana Sözleşme Değişikliği İşlemlerine İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğide Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No: İç Ticaret 2009/1) ile Anonim ve Limited Şirketlerin Kuruluş ve Ana Sözleşme Değişikliği İşlemlerine İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğin EK-1’inin (G) maddesinde yer alan “nüfus cüzdanı suretiyle ikametgah ilmühaberleri” ibaresi “TC Kimlik numaraları” olarak değiştirilmiştir. Yapılan değişiklik, bu tebliğin yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla AŞ ve sadece TC kimlik numarasının yazılması yeterli görülmektedir.
Diğer taraftan, şirket ortağı gerçek kişinin TC uyruklu olmaması durumunda, 20 Ekim 2006 tarih ve 26325 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2006/1157 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile “Türkiye’de Oturan Yabancı Nüfus Kayıtlarının Tutulması Hakkında Yönetmelik” uyarınca Türkiye’de herhangi bir amaçla en az 6 ay süreli yabancılara mahsus ikamet tezkeresi alan yabancılar kimlik bilgilerinin ve beyan edecekleri nüfus olayları, yabancılar kütüğünde tutulmaktadır. Bu yönetmelik uyarınca yabancılara kimlik numarası verilebilmektedir. Yeri gelmişken burada belirtilmesi gereken önemli bir konu: yabancı uyruklu kişilerin Türkiye’de müstakil olarak iş yapmaları durumunda mutlak surette izin almaları gerekmektedir. Şöyle ki, konuyla ilgili olarak yayımlanan 29/8/2003 gün ve 25214 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliği bu konuda yabancıların izin ve başvuru işlemlerini düzenlemektedir.[1]Söz konusu yönetmeliğin incelenmesinde yarar bulunmaktadır. (Bkz. 4817 yasa md. 22). Yabancı uyruklu gerçek kişilerin Türkiye’de izinsiz çalışmaları halinde kesilecek idari para cezası 4817 sayılı kanunun değişik 21/5 md. hükmüne göre 2.240,00 TL’dir. Bu ceza her yıl arttırılabilmektedir. Söz konusu cezalara 15 gün içerisinde itiraz veya dava açma başvuru mercii ise sulh ceza mahkemeleridir. Bu mahkemelerin kararlarına karşı da temyiz yolu ağır ceza mahkemeleridir.
Dolayısıyla yabancı uyruklu gerçek kişilerin TC kimlik numarası alması halinde, şirket kuruluşlarında bunların da TC kimlik numaralarının yazılması yeterlidir. Bunlardan da ayrıca nüfus veya ikametgah senedi talep edilmeyecektir.
Bundan böyle uygulamada gerek vergi dairelerinde ve gerekse diğer kurumlarda şirket kuruluşları sırasında, gerçek kişilerin mükellefiyet kayıtlarının tesisi sırasında nüfus ve ikametgah senedi talep edilmemelidir. Böylece, mükellefiyet kayıtlarının açılması ile ilgili aranan belgeler arasında nüfus ve ikametgah evrakları vergi daireleri tarafından istenmemesi bürokratik işlemleri azaltmış olacaktır. Aksi yöndeki uygulamalar için Başbakanlık nezdinde oluşturulan Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü veya bürokrasi ile mücadele ile ilgili birimlere konuyla ilgili şikayetler iletilebilir. Nazlı Gaye Alpaslan
-------------------------------------
[1]Ayrıntılı açıklamalar için bkz. ŞAKAR Müjdat, “İş Kanunu Yorumu” 4. Baskı, Yaklaşım Yayıncılık, 2009.