193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na göre serbest meslek faaliyeti, serbest meslek erbapları tarafından sermayeden çok şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari niteliği olmayan işlerin işverene bağlı olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır. Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar ise serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenler serbest meslek erbabı sayılmakta olup avukat, doktor, mimar, mali müşavir, diş hekimi, mühendis, aile danışmanı, iş güvenliği uzmanı, noter, veteriner hekim, müşavir, serbest öğretmen, yazar, bestekar, yönetmen, menajer, sanatçı gibi serbest meslek faaliyetini devamlı olarak yapan kişiler serbest meslek erbabıdır. Serbest meslek kazançlarının vergilendirilmesinde, serbest meslek kazancının tespit edilmesi için yapılan mesleki faaliyetle ilgili olarak yıl içinde elde edilen hasılattan, bu faaliyetle ilgili giderlerin düşülmesi gerekmektedir. Bu açıdan, hasılattan indirim konusu yapılacak giderler ile indirimi mümkün olmayan giderlerin bilinmesi, vergilendirilecek kazancın doğru tespit edilmesinde büyük önem taşımaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na göre serbest meslek kazancı, bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığında tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer şekillerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden, bu faaliyet dolayısıyla yapılan giderlerin düşülmesi sonucunda gerçek usulde tespit edilmektedir. Vergi tekniği ve uygulaması açısından serbest meslek kazançlarının vergilendirilmesi diğer gelir unsurlarına göre daha kolay ve anlaşılırdır. Sermayeden ziyade emeğe dayalı olan serbest meslek faaliyetinin yanında başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılması bu vasfı değiştirmez, dolayısıyla serbest meslek erbabı olan bir kimse aynı zamanda ticari kazanç sahibi veya ücretli de olabilir. Bu durum onun serbest meslek erbabı olma niteliğini değiştirmez. Bu çalışmada, serbest meslek kazancının tespitinde indirim konusu yapılacak giderler ile indirim konusu yapılamayacak giderler konusu etraflıca incelenecektir. Ancak, esas konumuza geçmeden önce serbest meslek kazancının vergilendirilmesinde bilinmesi gereken genel hükümlere kısaca değinelim.

1.Serbest Meslek Faaliyeti/Erbabı/Kazancı

Gelir Vergisi Kanunu’nun 65 inci maddesinde, her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançların serbest meslek kazancı olduğu belirtilmiş ve serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi ve mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması olarak tanımlanmıştır. Ayrıca, tahkim işleri dolayısıyla hakemlerin aldıkları ücretler ile kollektif, adi komandit ve adi şirketler tarafından yapılan serbest meslek faaliyeti neticesinde doğan kazançlar da serbest meslek kazancı olarak kabul edilmiştir. Buna göre, bir faaliyetin serbest meslek faaliyeti olup olmadığı, faaliyetin;

  • Sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa (uzmanlığa) dayanması,
  • Bir işverene bağlı olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması,
  • Devamlı olması,

unsurlarını taşıyıp taşımadığına bağlı bulunmaktadır. Ayrıca, faaliyetin devamlı olması özelliği de serbest meslek faaliyetini, arızi olarak yapılan serbest meslek faaliyetinden ayırmaktadır. Yukarıda yer alan unsurlar aynı zamanda serbest meslek kazancı ile ticari kazanç, ücret ve arızi olarak yapılan serbest meslek faaliyetinin de sınırlarını belirlemektedir. (Türkay, 2016, 24-25) Serbest meslek kazancı hakkında detaylı açıklamaların yer aldığı 221 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde (Maliye Bakanlığı, 1999) yer alan açıklama ve örneklere bakıldığında (Üniversitede kadrolu öğretim görevlisi olan akademisyenin başka bir atölyede zaman zaman heykel yapması veya Devlet memuru olan bir kişinin bir dergide yılda birden fazla makalesinin yayınlanması gibi); faaliyetin yılda birden fazla yapılmasıyla yapılan faaliyetin devamlı olarak yapıldığı anlamına geldiği sayılarak yeterli olacağı anlamına gelmemekte ve mutlaka mutad meslek halinde yapılması şartının da aranması gerekmektedir. Dolayısıyla, “mutad meslek halinde ifa” tabiri, faaliyetin devamlılığından söz edilebilmesi için bu işin asli uğraş (asıl faaliyet) konusu olması gerektiğini vurgulamaktadır. Serbest meslek işinin yılda birkaç defa tekrarlanmış olması serbest meslek faaliyetinin sürekli yapıldığı anlamına gelmemektedir. (Beyanname Düzenleme Rehberi, 270)

Örneğin, serbest meslek faaliyetinin bir işverene tabi olarak yapılması halinde, elde edilen gelir ücret geliri olmaktadır. Bu kapsamda, son yıllarda yapılan yasal düzenlemeler sonucunda yeni meslekler olarak kamuoyunun gündemine gelen aile danışmanlığı, iş güvenliği uzmanlığı ve işyeri hekimliği gibi faaliyetler sonucunda elde edilen gelirin ücret olarak mı, yoksa serbest meslek kazancı olarak mı vergilendirileceği konusunda da yukarıda yer alan unsurların dikkate alınarak vergilendirmenin yapılması gerekmektedir.

GVK’nın 66 ncı maddesine göre; serbest meslek faaliyetini mutad (devamlı olarak yapılan, adet edinilen iş) meslek halinde ifa edenler, serbest meslek erbabıdır. Kendi nam ve hesabına, mutad meslek halinde faaliyette bulunan; avukat, doktor, diş hekimi, veteriner hekim, mimar, mühendis, müşavir, serbest muhasebeci mali müşavir, yeminli mali müşavir, danışman, ressam, yazar, bestekar, kimyager, noter, serbest öğretmen, artist, menajer, senarist, yönetmen, ebe, sünnetçi, arzuhalci, rehber ve sağlık memuru vb. kişiler serbest meslek erbabıdır. GVK’da serbest meslek erbabının genel tanımlamasının dışında bazı meslek gruplarının da serbest meslek erbabı sayılacağı ayrıca belirtilmiştir. Adı geçen kişilerin bu faaliyetlerinden elde edecekleri kazançları başka bir şart aranmaksızın doğrudan serbest meslek kazancı olarak dikkate alınacaktır. Buna göre, aşağıda sayılanlarda serbest meslek erbabı olarak kabul edilmektedir.

  • Gümrük komisyoncuları, bilumum borsa ajan ve acenteleri, noterler, noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar,
  • Bizzat serbest meslek erbabı tarifine girmemekle beraber serbest meslek erbabını bir araya getirerek teşkilat kurmak veya bunlara sermaye temin etmek suretiyle veya sair suretlerle serbest meslek kazancından hisse alanlar,
  • Dava vekilleri, müşavirler, kurumlar ve tüccarlarla serbest meslek erbabının ticarî ve meslekî işlerini takip edenler ve konser veren müzik sanatçıları,
  • Vergi Usul Kanununun 155 inci maddesinde belirtilen şartlardan en az ikisini taşıyan ebe, sünnetçi, sağlık memuru, arzuhalci, rehber gibi mesleki faaliyette bulunanlar,
  • Serbest meslek faaliyetinde bulunan kollektif ve adi şirketlerde ortaklar, adi komandit şirketlerde komandite ortaklar.

Kanun hükmüne göre, bir kimsenin serbest meslek erbabı olabilmesi için hem serbest meslek faaliyetinde bulunması hem de bu faaliyeti mutad meslek halinde yapması gerekmektedir. Serbest meslek faaliyetine konu olan işlerin devamlı olarak yapılıp yapılmadığı, Vergi Usul Kanununun 155 inci maddesinde sayılan ölçülerden hareket etmek suretiyle saptanacaktır. Diğer taraftan, GVK’nın 66 ncı maddesinde serbest meslek faaliyetinin yanında başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılmasının bu vasfı değiştirmeyeceği belirlenmiştir. Dolayısıyla, serbest meslek erbabı olan bir kimse, aynı zamanda ticari kazanç sahibi veya ücretli de olabilmektedir. Bu durum onun serbest meslek erbabı olma niteliğini değiştirmeyecek ve her gelir unsuru ayrı ayrı tespit edilip, ona göre değerlendirilecektir. Ancak, bazı durumlarda ilave olarak yapılan faaliyet sonucunda elde edilen gelir, serbest meslek faaliyetinin devamı niteliğinde kabul edilebilmektedir.

Gelir Vergisi Kanunu’nun “Serbest meslek kazancının tespiti” başlıklı 67’nci maddesinde; "Serbest meslek kazancı bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısıyla yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır. Müşteri veya müvekkilinden, serbest meslek faaliyeti ile ilgili olmak üzere para ve ayın şeklinde alınan gider karşılıkları kazanca ilave edilir. Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması halinde Vergi Usul Kanunu’nun 328’inci maddesine göre hesaplanan müspet fark kazanca eklenir. Vergi, resim, harç, keşif, şahitlik, bilirkişilik ve ekspertiz gibi hususlara harcanmak üzere müşteri veya müvekkilden alınan ve tamamen bu hususlara sarf edilen para ve ayınlar kazanç sayılmaz." hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre serbest meslek kazancında hasılatın tespitinde açık bir şekilde tahsil esası geçerli bulunmaktadır.

Serbest meslek erbabı “Serbest meslek kazanç defteri” tutmak zorundadır. Kollektif, adi komandit ve adi şirketler de mesleki kazançlarını Serbest Meslek Kazanç Defteri üzerinden tespit ederler. Bu şirketlerin bilanço esasına göre tuttukları defterler serbest meslek kazancı defteri yerine geçer. Serbest meslek kazanç defterine işlemlerin günü gününe kaydedilmesi zorunludur. Serbest meslek faaliyetinde bulunan serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha “Serbest meslek makbuzu” düzenlemek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteri de bu makbuzu istemek ve almak zorundadır. Serbest meslek erbabı için, nakden tahsil edilmemiş olmasına rağmen, aşağıda belirtilen bazı haller de tahsil olarak kabul edilmektedir.

  • Serbest meslek erbabının haberdar olması şartıyla kendi adına, kamu müessesesine, icra dairesine, bankaya, notere veya postaya para yatırılması tahsil hükmündedir.
  • Serbest meslek kazancı olarak doğan alacağın başka bir şahsa temliki veya müşterisine olan borcu ile takası da tahsil hükmündedir.

GVK’nın 65, 66, 67 ve 68 inci maddeleri kapsamında serbest meslek erbabının elde ettiği serbest meslek kazancı, aynı Kanunun 85 inci maddesinde belirtildiği üzere yıllık beyanname ile beyan edilmek zorundadır. Öte yandan, serbest meslek kazancında en bilinen istisna uygulaması GVK’nın 18 inci maddesinde düzenlenmiş bulunan telif hakkı ve ihtira beratı kazançlarına ilişkin olan istisnadır. Ayrıca, dar mükellefiyete tabi olanların hükümetin izniyle açılan sergi ve panayırlarda yaptıkları serbest meslek faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar gelir vergisinden istisna edilmiştir.

GVK’nın 18 inci maddesinde yer alan ve kısaca telif kazançları istisnası olarak bilinen bu istisnada sadece tevkifat uygulaması söz konusu olup, herhangi bir limite bağlı olmaksızın yıllık beyanname verilmesi söz konusu değildir. İstisna kapsamındaki çalışmaların GVK’nın 94/1 üncü maddesi hükmüne göre vergi tevkifatı yapmakla yükümlü olanlarca satın alınması halinde, bedeli üzerinden aynı maddenin 2/a bendi uyarınca %17 nispetinde gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekir. İstisna kapsamındaki çalışmaların arızi olarak yapılması durumunda da gelir vergisi tevkifatının yapılması gerekmektedir. Söz konusu çalışmaların, yapmış oldukları ödemelerden tevkifat yapmak mecburiyetinde bulunmayanlara (memur, öğrenci gibi) satılması halinde ise gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır. 224 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği (Maliye Bakanlığı, 1999) ile münhasıran GVK’nın 18 inci maddesinde belirtilen türden faaliyetlerde bulunan ve eserlerini sadece aynı Kanunun 94 üncü maddesinde belirtilen kişi veya kurumlara teslim eden serbest meslek erbabından isteyenlerin; defter tasdik ettirme ve tutma, belge düzenleme zorunlulukları hasılat tutarına bağlı olmaksızın kaldırılmıştır.


3. Serbest Meslek Kazancının Tespitinde İndirilebilecek Giderler

5035 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla (T.C. Yasalar, 2004) Gelir Vergisi Kanunu’nun 68’inci maddesi değiştirilmiş ve mesleki kazancın tespitinde indirilecek giderler genişletilmiştir. Böylece ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılan ancak serbest meslek kazancının tespitinde indirim konusu yapılamayan birçok genel giderin indirimi mümkün hale gelmiştir. GVK’nın 5035 sayılı Kanunla değişik 68’inci maddesinde, serbest meslek kazancının tespitinde hasılattan indirim konusu yapılacak giderler (10) bent halinde sayılmış olup; serbest meslek erbabı tarafından yapılan bir giderin hasılattan indirim konusu yapılabilmesi için, söz konusu giderin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belgelendirilmesi gerekmektedir. Aynı maddenin son fıkrasında da her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile serbest meslek erbabının suçlarından doğan tazminatların hasılattan gider olarak indirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Serbest meslek kazancı bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısıyla yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır. GVK’nın 5035 sayılı Kanunla değişik 68’inci maddesinde yer alan hükümlere göre serbest meslek kazancının tespitinde aşağıda yazılı giderler hasılattan indirilmektedir.

Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler (İkametgâhlarının bir kısmını iş yeri olarak kullananlar, ikametgâh için ödedikleri kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin yarısını indirebilirler. İş yeri kendi mülkü olanlar kira yerine amortismanı, ikametgâhı kendi mülkü olup bunun bir kısmını iş yeri olarak kullananlar amortismanın yarısını gider yazabilirler.).Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatındaki iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (bu primlerin ve aidatın geri alınmamak üzere Türkiye'de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartıyla) ile 27’nci maddede yazılı giyim giderleri.Mesleki faaliyetle ilgili seyahat ve ikamet giderleri (seyahat maksadının gerektirdiği süre ile sınırlı olmak şartıyla).Mesleki faaliyette kullanılan tesisat, demirbaş eşya ve envantere dahil taşıtlar için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar (amortismana tâbi iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması halinde aynı Kanunun 328’inci maddesine göre hesaplanacak zararlar dahil).Kiralanan veya envantere dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri.Alınan mesleki yayınlar için ödenen bedeller.Mesleki faaliyetin ifası için ödenen mal ve hizmet alım bedelleri.Serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla emekli sandıklarına ödenen giriş ve emeklilik aidatları ile mesleki teşekküllere ödenen aidatlar.Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen meslek, ilan ve reklam vergileri ile iş yerleriyle ilgili ayni vergi, resim ve harçlar.Mesleki faaliyetle ilgili olarak kanun, ilam ve mukavelenameye göre ödenen tazminatlar.

Aynı maddede yer alan hükme göre; her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile serbest meslek erbabının suçlarından doğan tazminatlar gider olarak indirilemez. Yukarıdaki bentlerde görüldüğü üzere genellikle giderlerin indirilmesinde ödenen ifadesi kullanılmıştır. Ödenen giderlerin tamamı ödendiği takvim yılında, tahsil edilen hasılatın tamamı da tahsil edildiği takvim yılında defter ve yıllık beyannameye intikal ettirilir. GVK’nın 68 inci maddesinde ödenen ifadesi ile hasılatta nasıl ki tahsil edilmesi şart iken, giderde de ödenmesi şart koşularak tamamıyla tahsil esasının geçerli olduğuna hükmedilmiştir. Giderleri tanımlayan bentlerin çoğunda ödenen ifadesi geçmekle birlikte bazı bentlerde yapılan ifadesi kullanılmıştır. Bununla birlikte ödenen genel giderler ifadesi tüm giderleri kapsayacak niteliktedir. Yani, serbest meslek kazancında giderler açısından da tahsil esasının geçerli olduğu madde hükümleri ile sabittir. Zaten hasılatı tahsil esasına bağlayan bir gelir unsurunun giderinin farklı bir esasa bağlanması düşünülemez. Çünkü esas olan safi kazancın vergilendirilmesi için hasılat ve giderlerin dönemsel olarak karşılaştırılmasıdır. (Akın, 2016, 140-141) Serbest meslek kazançlarında cari olan “tahsil esası” kuralı gelirler ve giderler yönünden geçerli olduğundan, yıl içerisinde mal ve hizmet alım bedeli yapılan ödemenin tamamının ödemenin yapıldığı yılda gider olarak dikkate alınması gerekir. (İstanbul Vergi dairesi Başkanlığı, 2015)

Şimdi yukarıda yer alan serbest meslek kazancının tespitinde indirim konusu yapılacak olan giderleri biraz daha etraflıca inceleyelim.

2.1. Mesleki Kazancın Elde Edilmesi ve İdame Ettirilmesi İçin Ödenen Genel Giderler

GVK’nın 68’inci maddenin (1) numaralı bendine göre, mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler hasılattan indirilebilmektedir. Kanunun bu maddesinde yapılan bu düzenleme 40/1 inci maddesindeki düzenleme ile aynıdır. Ancak, bu giderlerin hasılattan indirim konusu yapılabilmesi için ödenmiş olması gerekmektedir. Her şeyden önce yapılan giderin genel gider olarak dikkate alınması için gider ile kazancın elde edilmesi veya idamesi arasında açık bir illiyet bağı olması gerekir. Söz konusu bu giderin kazanç ile illiyet bağı direk ve etkisi görülebilir şekilde olması gerekir. Yapılan giderin bir iktisadi kıymetin maliyet bedelinin bir unsuru olmaması gerekir. Şayet gider bir iktisadi kıymetin maliyet bedelinin unsuru olur ise maliyet bedeline eklenir ve amortisman yoluyla itfa edilir. Yapılan giderin keyfilik unsuru taşımaması gerekir. Gider olarak indirim konusu yapılabilecek genel giderlerin tespitinde sübjektif değerlendirmeye tabi bu unsuru tespit etmekle oransal uyuma bakmak gerekir. Sürdürülen faaliyet ile yapılan gider ve niteliği arasında oransal bir uyum yoksa bu giderin yapımında keyfilik unsurunun olduğu söylenebilir. Yapılan harcamanın sonunda maddi veya gayri maddi bir kıymet elde edilirse bir genel gider değil amortismana tabi bir iktisadi kıymetten bahsedilir. (Yalçın, 2011, 1525-1526)

Yapılan bir genel giderin mesleki kazancın safi tutarının tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için şu üç koşulun gerçekleşmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır. (Bıyık, Kıratlı, 2005, 507)

  • Yapılan gider mesleki kazancın elde edilmesi ve idamesi ile doğrudan ilgili olmalıdır.
  • Gider karşılığında sabit kıymet iktisap edilmiş olmamalıdır.
  • Gider kanunen kabul edilebilir nitelikte olmalıdır.

Buna göre genel giderlerin, serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak indirilebilmesi için kazancın elde edilmesi ve idamesi ile açık ve doğrudan bir bağının bulunması, yapılan işin mahiyetine uygun olması ve iş hacmi ile mütenasip olması gerekmektedir. Yapılan harcamaların serbest meslek kazancının tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için aranan diğer bir şart ise bu harcamaların Vergi Usul Kanunu’nda belirlenen belgelerden biri ile tevsik edilmesidir. Genel giderler kapsamına giren bazı giderler şöyledir;

  • İşyeri kirası, aydınlatma, ısıtma ve su giderleri,
  • İletişim giderleri (cep ve araç telefonu dahil),
  • Mükellef tarafından işyerinde kullanılan, ancak aboneliği başkası adına olan telefon, su ve elektrik giderleri,
  • Hizmetli ve işçi ücretleri, (Meslek lisesinde okuyan öğrencileri çalıştıran serbest meslek erbabı tarafından ücret bordrosuna dayanarak yapılan ücret ödemeleri ile işyerinde çalıştırılan eş ve çocuklara hizmet akdine dayalı olarak ödenen ücretler dahil)
  • İhbar ve kıdem tazminatları,
  • Sigorta giderleri,
  • Hizmet erbabına yemek verilmek suretiyle sağlanan ve ücret olarak değerlendirilen, ancak 23/8’inci maddeye göre gelir vergisinden istisna edilen menfaatler,
  • Personele işyeri dışında yediği yemek karşılığında ödenen ve ücret olarak vergiye tabi tutulan yemek gideri,
  • Kırtasiye giderleri (kalem, kağıt, cetvel, dosya, klasör, vb.),
  • Temsil ve ağırlama giderleri,
  • Reklam giderleri,
  • İşle ilgili olmak şartıyla bilgisayar, bilgisayar yazılım ve internet giderleri,
  • İşyeri ile ilgili normal tamir, bakım ve temizlik harcamaları,
  • İşle ilgili şehir içi ulaşım, otoyol gişe ücreti, posta ve kargo giderleri,
  • Mesleki kurslara ödenen giderler, personel için yapılan eğitim giderleri,
  • İşle ilgili çay-kahve-meşrubat giderleri,
  • Finansman giderleri (Banka teminat mektubu ile ilgili masraflar ile oluşan faiz giderleri dahil),
  • İşle ilgili veya taşıt alımlarında kullanılan krediler için ödenen kredi faizleri,
  • Değeri amortisman ayırma sınırını geçmeyen demirbaş alımları,
  • Mesleki faaliyetle ilgili davalarda ödenen vekalet ücreti,
  • Serbest meslek faaliyeti ile ilgili olan eşyanın işyerine nakli ile ilgili olarak ödenen hamaliye ve diğer nakliye giderleri,
  • İşyerinde kullanılan ofis malzemeleri (masa, koltuk, vb),
  • Personelle ilgili diğer giderler (eğitim vb.),
  • Diğer genel giderler.

2.1.1. İşyeri kirası, aydınlatma ve ısıtma giderleri

GVK’nın 68 inci maddesinin birinci bende yer alan parantez içinde; “İkametgâhlarının bir kısmını iş yeri olarak kullananlar, ikametgâh için ödedikleri kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin yarısını indirebilirler. İş yeri kendi mülkü olanlar kira yerine amortismanı, ikametgâhı kendi mülkü olup bunun bir kısmını iş yeri olarak kullananlar amortismanın yarısını gider yazabilirler.” hükmü yer almaktadır.

Genel giderler içerisinde en büyük gider unsurlarından biri de kiralanan işyeri için ödenen işyeri kirası, aydınlatma ve ısıtma (havagazı, doğalgaz ve elektrik vb.) giderleridir. Serbest meslek erbabı faaliyetini gerçekleştirirken kullandığı işyeri; yazıhane, muayenehane, büro, home ofis denen belli bir oda, apartman dairesi gibi yerlerdir. Serbest meslek erbabının kullandığı işyerlerinin mülkü kendisine ait olabileceği gibi kiralanmış da olabilmektedir. Kiralanan işyeri için ödenen kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma giderlerinin tamamı indirim konusu yapılacaktır. Ancak kira bedelinin indirim konusu yapılabilmesi için mutlaka ödenmiş olması gerekmektedir. Şimdi, 68’inci maddesinin (1) numaralı bendinin parantez içi hükmüne göre bazı farklı durumlarda bir bakalım.

İşyeri kendi mülkü olanların durumu

İşyeri kendi mülkü olup tamamını işyeri olarak kullananlar kira bedeli yerine işyerinin amortismanını gider yazabilirler. Aydınlatma ve ısıtma gibi mülkiyete ilişkin giderlerin tamamını da indirim konusu yapabileceklerdir. İşyeri kendi mülkü olanlar ve bir kısmını ikametgah olarak kullananlar amortismanların yarısı ile aydınlatma ve ısıtma gibi mülkiyete ilişkin giderlerin yarısını indirim konusu yapabileceklerdir. Amortisman hesaplanması, işyerinin maliyet bedeli biliniyorsa bu maliyet bedeli üzerinden, şayet maliyet bedeli bilinmiyorsa vergi değeri üzerinden yapılacaktır.

Örnek: İşyeri kendi mülkü olan bir avukat bu mülk için 2016 yılında 10.000 TL amortisman ayırmıştır. Bu durumda kira yerine 10.000 TL amortismanın tamamını gider yazacaktır.

Kiralanan ikametgahın bir kısmını işyeri olarak kullananların durumu

İkametgahının bir kısmını işyeri olarak kullananların, ikametgah için ödedikleri kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi sair masrafların yarısını gider olarak indirebileceklerdir. Eğer kira ödenmiyor ise işyerinin emsal kira bedelinin tespit edilmesi ve bu miktarın gayrimenkulün sahibi ortak yönünden gayrimenkul sermaye iradı sayılması ve serbest meslek faaliyeti yönünden de gider yazılması gerekir.

Örnek: Kiraladığı apartman dairesinin bir kısmını muayenehane bir kısmını ikametgah olarak kullanan bir avukat, 2016 yılı için 24.000 TL kira gideri ile 5.000 TL ısıtma ve aydınlatma gideri yapmıştır. Bu durumda ödevli, kira gideri olan 24.000 TL’nin tamamını ve 5.000 TL ısıtma ve aydınlatma giderinin yarısı olan 2.500 TL’yi serbest meslek kazancının tespitinde hasılatından gider olarak indirebilecektir.

İkametgahı kendi mülkü olup bunun bir kısmını işyeri olarak kullananların durumu

İkametgahı kendi mülkü olup bunun bir kısmını işyeri olarak kullananların amortismanın yarısını gider yazabileceklerdir.

Örnek: Serbest meslek faaliyetinde bulunan mimar kendi mülkü olan ikametgahının bir kısmını işyeri olarak kullanmaktadır. Mükellef, bu mülk için 2016 yılında 30.000 TL amortisman ayırmıştır. Bu durumda, bu mülk için ayrılan amortismanın yarısı olan 15.000 TL serbest meslek kazancının tespitinde hasılatından gider olarak indirebilecektir.

Örnek: Doktor, 2016 yılında kendi mülkü olan ve ikamet ettiği apartman dairesinde muayenehane açmıştır. Apartman dairesi için ayrılmış olan amortisman tutarı 20.000 TL, ısıtma ve aydınlatma gideri ise 10.000 TL’dir. Bu durumda mükellefin amortisman tutarının yarısı olan 10.000 TL ile aynı işyeri ile ilgili olarak ödemiş olduğu aydınlatma ve ısıtma giderinin yarısı olan 5.000 TL’yi gider olarak yazılabilecektir.

İşyerinin kira ile tutulması durumunda serbest meslek kazancının tespitinde kira bedelinin gider yazılabilmesi için ödenmiş olması şarttır. Kira bedeli hangi dönemde ödenmiş ise o dönemde gider yazılabilir. Gelecek dönemlere ait ödenen kira bedellerinin peşin ödenmesi halinde ödenen kira bedelinin tamamı ödendiği yılda gider yazılabilir. Gelecek dönemlere ait kirası peşin ödenen işyerinden sözleşmede belirtilen süreden önce boşaltılarak peşin ödenen kiranın bir kısmının geri alınması durumunda alınan kira bedeli alındığı yıla hasılat olarak kaydedilir.

Bazı durumlarda mükellef eşine ait bir binayı işyeri olarak kullanmakta veya adi ortaklık şeklinde yürütülen serbest meslek faaliyeti ortaklardan birisinin işyerinde yapılmaktadır. Bu durumlarda eşe veya ortağa ödenen kiranın tamamının gider yazılması gerekmektedir. Mükellefin eşine ait bir binayı hem işyeri hem de ikametgah olarak kullanması durumunda ise ödenen kiranın tamamını, ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin ise yarısını gider yazabilecektir. Eğer kira ödenmiyorsa işyerinin emsal kira bedelinin gider yazılması söz konusu değildir.

Yukarıda yapılan açıklamalara göre serbest meslek erbabı tarafından ödenen kira, ısıtma, aydınlatma vb. giderler ile amortismanların kazancın tespitinde indirilebilecek kısımları şöyle olmaktadır. (Beyanname Düzenleme Rehberi, 281)

İşyeri kiralanmış olup işyerinde serbest meslek erbabı ikamet etmiyorsa
Kira ödemelerinin TAMAMI gider yazılır. Isıtma ve aydınlatma gibi diğer ödemelerin TAMAMI gider yazılır.
İşyeri kiralanmış olup işyerinde serbest meslek erbabı ikamet ediyorsa
Kira ödemelerinin TAMAMI gider yazılır. Isıtma ve aydınlatma gibi diğer ödemelerin YARISI gider yazılır.
İşyeri kendi mülkü olan serbest meslek erbabı işyerinde ikamet etmiyorsa
Amortismanın TAMAMI gider yazılır. Isıtma ve aydınlatma gibi diğer ödemelerin TAMAMI gider yazılır.
İşyeri kendi mülkü olan serbest meslek erbabı işyerinde ikamet ediyorsa
Amortismanın YARISI gider yazılır. Isıtma ve aydınlatma gibi diğer ödemelerin YARISI gider yazılır.

Aynı zamanda hem işyeri hem de ikametgah olarak kiralanan gayrimenkuller, vergi mevzuatımız açısından işyeri olarak kabul edildiğinden, serbest meslek erbabının mesken olarak kullanmış olduğu evde, aynı zamanda serbest meslek faaliyetini de sürdürmesi durumunda, bu gayrimenkulün işyeri olarak kabul edilerek ödenen kira bedelinin tamamı üzerinden GVK’nın 94/5’inci maddesine göre %20 oranında gelir vergisi tevkifatının yapılması gerekir. Serbest meslek erbabına ait gayrimenkulün tamamının veya bir kısmının kendisi tarafından serbest meslek faaliyetinin icrası için kullanılması, kiralama olarak değerlendirilemez. Bu durumda gayrimenkul sermaye iradının elde edilmesi gerçekleşmemiş olacağından, serbest meslek erbabının sahibi olduğu gayrimenkulü kendi işinde büro olarak kullanılması nedeniyle gayrimenkul sermaye iradı elde edilmiş sayılması söz konusu değildir. Ayrıca mükelleflerce kullanılmakta olan, ancak abonesi başka kişiler adına kayıtlı olan telefon, su, elektrik ve benzeri genel giderlerin ödevlilerin faaliyette bulundukları işyerlerine ilişkin olduğunun tevsiki halinde bunların serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak indirilmesi mümkündür.

2.1.2. Serbest meslek erbabının kiraladığı işyerini kiraya vermesi

İşyeri kiralarının yüksekliği veya diğer sebeplerden dolayı doktor, avukat, mühendis, serbest muhasebeci ve mali müşavir gibi serbest meslek faaliyetinde bulunan mükellefler, kiraladıkları işyerinin bir kısmını (bir veya birkaç odasını veya bir bölümünü) başka bir serbest meslek erbabına kiraya verebilmektedir. GVK’nın 70’inci maddesinde, maddede belirtilen mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyedleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratlar gayrimenkul sermaye iradı olarak tanımlanmıştır. Buna göre, serbest meslek faaliyetinde bulunan bir mükellefin, kiraladığı işyerinin bir kısmını başka bir serbest meslek erbabına kiraya vermesi durumunda, elde edilen kira gelirinin gayrimenkul sermaye iradı olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

Bu durumda serbest meslek erbabı kiraladığı gayrimenkul için ödemiş olduğu kira bedelinin ve diğer giderlerinin kendi faaliyetine isabet eden kısmını serbest meslek kazancının tespitinde; kalan kısmını ise gerçek gider usulünü seçmesi şartıyla gayrimenkul sermaye iradının tespitinde dikkate alabilecektir. Buna göre, gayrimenkulü ilk kiralayan serbest meslek erbabının ödediği kira üzerinden yapması gereken gelir vergisi tevkifatı da sadece serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak dikkate alabileceği tutar ile sınırlı olacaktır. (Türkay, 2016, 205) Bu durumda, yeni kiracı olan serbest meslek erbabı GVK’nın 94’üncü maddesinde sayılanlardan biri ise ödediği kira tutarından 94/5-a maddesine göre %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapacaktır. Tevkifata tabi kira geliri elde eden serbest meslek erbabı ise 86/1-c’ncı maddesine göre serbest meslek kazancı ile kira geliri toplamı 2017 yılı için 30.000 TL’yi aşması halinde, elde ettiği kira gelirini yıllık beyannamesine dahil edecek, bu tutarın altında kalması durumunda tevkifata tabi gayrimenkul sermaye iradını beyannameye dahil etmeyecektir.

Öte yandan serbest meslek erbabının, işyerinin bir kısmını kiraya verdiği kişinin 94’üncü maddede sayılanlardan olmaması durumunda, tevkifatsız olarak elde edilen işyeri kirasının GVK’nın 86/1-d maddesine göre bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 2017 yılı için 1.600 TL’yi aşmayan, tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan gayrimenkul sermaye iratları için yıllık beyanname verilmeyecektir. Beyanname verme sınırının aşılması halinde ise, kira gelirinin tamamının beyan edilmesi gerekmektedir.

2.1.3. İletişim giderleri

Serbest meslek faaliyetinin yapılması sırasında kullanılan iletişim giderleri; telefon, faks, internet, posta vb. giderlerdir. Mesleki faaliyetle ilgili olarak işyerinde kullanılan abonesi serbest meslek erbabının adına kayıtlı olan telefonlar (işyeri, özel araç ve cep telefonları) ile abonesi başka kişiler adına kayıtlı olmakla beraber telefonun ödevlinin faaliyette bulunduğu işyerine ilişkin olduğunun tevsiki edilmesi halinde, söz konusu telefonlar için yapılan giderler indirim konusu yapılacaktır. Diğer bir hususta, özel araç telefonları ve cep telefonlarına ilişkin haberleşme giderlerinin serbest meslek kazancından indirim konusu yapılmasıdır. Telefon giderleri ile internet sağlayıcılarına ödenen abonelik bedellerinde herhangi bir sınırlama bulunmamaktadır. Özel araç ve cep telefonlarına ilişkin haberleşme giderlerinin indirim konusu yapılabilmesi için;

Serbest meslek kazancının elde edilmesi ve idamesi ile açık ve doğrudan bir bağının bulunması,Yapılan işin mahiyetine uygun olması,İş hacmi ile mütenasip bulunması gerekmektedir.

Öte yandan, serbest meslek erbabının kendi adına kayıtlı olmayan, bürosunda ücretli olarak çalışan hizmet erbabına ait cep telefonlarına veya eşine ait cep telefonlarına ilişkin haberleşme ücretlerinin bu kapsamda değerlendirilmesi mümkün bulunmadığından, serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Yine, ortaklık olarak faaliyette bulunan serbest meslek erbaplarının kendi şahıslarına ait cep telefonu giderlerini, ortaklığın hasılatından indirim konusu yapmaları da mümkün değildir.

2.1.4. Kırtasiye giderleri

Mesleki faaliyette kullanılan her türlü kırtasiye giderleri (örneğin; kağıt, kalem, zarf, makbuz, kartvizit vb.), kazancın tespitinde hasılattan indirilir. Satın alınan kırtasiye malzemelerinin satın alındığı yılda tüketilmeyip bir sonraki yıla devretmesi durumunda da ödenen kırtasiye giderinin tamamı satın alındığı yılda gider kaydedilir. Çünkü serbest meslek kazancının tespitinde, ticari kazançlarda olduğu gibi envanter çıkarılması ve sonraki yılla ilgili olarak peşin ödenen giderlerin aktifleştirilerek değerlenmesi söz konusu değildir. (Bıyık-Kıratlı, 2005, 508-509.)

2.1.5. Personel ücretleri

GVK’nın 61’inci maddesine göre ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez. Aynı Kanunun 62’nci maddesinde ise işverenler, hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler olarak tanımlanmıştır. Buna göre, serbest meslek erbabı tarafından serbest meslek faaliyeti ile ilgili olarak çalıştırmış olduğu hizmet erbabına ödenen ücret ve ücret kapsamındaki ödemeler, GVK’nın 68/1inci bendi uyarınca serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak indirim konusu yapılacaktır. Personel giderlerinin hasılattan indirim konusu yapılmasında bir sınırlama yoktur. Serbest meslek erbabının işyerinde çalıştırmış olduğu eşine ödemiş olduğu ücretlerde gider olarak dikkate alınacaktır.

Serbest meslek erbabının muayenehanesinde; temizlik, iş önlüklerinin yıkanması, ütülenmesi ve benzeri işleri yapması için görevlendirilen kişileri bir iş akdi ile emir ve talimatları doğrultusunda çalıştırması halinde, bu kişilere yapılan ödemelerin ücret olarak değerlendirilmesi ve söz konusu ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılarak muhtasar beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, söz konusu hizmetlerin arızi olarak temin edilmesi ve hizmeti verenin Gelir Vergisi Kanunu’nun 9’uncu maddesinin (2) numaralı bendi kapsamında esnaf muaflığından faydalanıyor olması halinde ise gider pusulası düzenlenmesi suretiyle ödemede bulunulması mümkün olup, bu ödeme üzerinden anılan Kanunun 94’üncü maddesinin 13/d numaralı maddesi gereği %10 oranında tevkifat yapılması ve muhtasar beyannameyle beyan edilmesi gerekmektedir. Bu durumda, serbest meslek erbabı tarafından temizlik işlerini yapan kişilere yapılan ücret ödemelerinin GVK’nın 68/1’inci maddesi uyarınca serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması gerekmektedir.

2.1.5.1. Serbest meslek erbabının eşine ve çocuğuna ücret ödenmesi

Bilindiği üzere, serbest meslek faaliyeti ile ilgili olarak çalıştırılan personele ödenen ücret ve ücret kapsamında değerlendirilen ödemeler, GVK’nın 68/1’inci maddesine göre serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabilmektedir. Serbest meslek erbabının işyerinde hizmet akdine dayalı olarak eşini veya çocuğunu çalıştırması ve belli bir ücret ödemesi durumunda da söz konusu ödemelerin ücret olarak vergilendirilmesi ve ödenen ücretin mesleki kazancın tespitinde gider olarak indirmesi mümkün bulunmaktadır. Örneğin bir avukatın, doktorun veya noterin serbest meslek faaliyetlerini yürüttükleri işyerlerinde hizmet aktine dayalı olarak eşini veya çocuklarını çalıştırmaları durumunda, ödemiş oldukları ücret üzerinden vergi tarifesini uygulamak suretiyle vergi tevkifatı yapacaklar ve ücret ödemesi için ücret bordrosu düzenleyeceklerdir. Dolayısıyla diğer çalışanlarına yapılan ücret ödemesi nasıl gider yazılıyorsa bu kapsamdaki ücret ödemeleri de mesleki kazancın tespitinde gider olarak indirilebilecektir.

2.1.6. Şehir içi ulaşım giderlerinin indirimi

Serbest meslek faaliyetinin yapılması sırasında işle ilgili şehir içi ulaşım, otoyol gişe ücreti, posta ve kargo giderleri hasılattan gider olarak indirim konusu yapılabilmektedir. Konuya ilişkin olarak, serbest muhasebeci ve mali müşavir olarak faaliyette bulunan bir mükellef tarafından; faaliyeti ile ilgili şehir içinde yapmış olduğu seyahatlerde “akbil” kullandığını belirterek, kullanılan akbil fişlerinin serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak yazılıp yazılamayacağı, akbil fişlerinin KDV oranı ile söz konusu harcamalara ait KDV tutarlarının indirim konusu yapılıp yapılamayacağının sorulması üzerine, Gelir İdaresi tarafından verilen özelgede; öncelikle Gelir Vergisi Kanunu’nun 65 ve 67’nci maddeleri ile anılan Kanunun "Mesleki giderler" başlıklı 68’inci maddesinin birinci fıkrasının 1’inci bendinde yer alan, mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderlerin serbest meslek kazancının tespitinde hasılattan indirileceği hükümlerinden bahsedildikten sonra; “Diğer taraftan, serbest meslek kazancının elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler ile kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında bir illiyet bağının bulunması, giderlerin kazancın elde edilmesine yönelik olması ve söz konusu giderlerin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun hükümlerine göre belgelendirilmesi gerekmektedir. Bu hüküm ve açıklamalara göre, serbest meslek erbabı olarak faaliyetin icrası için şehir içi toplu taşıma hizmeti karşılığı ödenen bedelin (akbil için ödenen bedel) Gelir Vergisi Kanunu’nun 68’inci maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı bendine göre serbest meslek kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.” açıklaması yapılmıştır. (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı, 2014)

2.1.7. Finansman giderleri

Finansman gideri en genel tanımıyla yabancı bir kaynağın kullanılması ile ilgili olarak ortaya çıkan her türlü faiz, komisyon, vade farkı vb. nitelikteki giderlerdir. Her ne kadar serbest meslek faaliyeti esas olarak sermayeye değil emeğe dayalı bir faaliyet ve gelir unsuru olmakla beraber; serbest meslek faaliyeti icra edilirken herhangi bir nedenle bu faaliyetin gerçekleştirilmesi veya devam ettirilmesi için bir finansman kaynağına ihtiyaç duyulabilmektedir. Bu finansman gideri gerçekleştikten sonra da çeşitli sebeplerle kur farkı, gecikme faizi veya gecikme zammı doğabilmektedir. Özellikle mesleki faaliyetin icrasında büyük oranda tıbbi cihaz ve makinalara ihtiyaç duyan doktorların söz konusu cihazları satın alırken kredi kuruluşlarından kredi almaları ve finansman gideri yapmaları mümkün bulunmaktadır. Doktorların muayenehanesinde kullanmış olduğu modern görüntüleme cihazlarının yüzbinlerce dolar olduğunu düşündüğümüzde, bu cihazların temininde kredi kullanılması doğal bir sonuçtur. Bu kapsamda, serbest meslek kazancının tespitinde finansman giderlerinin hasılattan indirimi mümkün bulunmaktadır. Ancak, ödenen finansman gideri ile serbest meslek faaliyeti arasındaki illiyet bağının açık olarak ortaya konması gerekmektedir. (Yalçın, Hasan, 2011, 1555)

Diğer taraftan, serbest meslek erbabı tarafından, yıl içinde tevkif yoluyla kesilen vergilerin yıllık beyannamede hesaplanan gelir vergisinden mahsup edildikten sonra arta kalan tutarın nakden iadesi için vergi dairesine verilen banka teminat mektubu ile ilgili olarak bankaya ödenen masraf ve faiz giderlerinin finansman gideri olarak kabul edilerek, ödenen faiz ve masrafların serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak hasılattan indirilmesi mümkün bulunmaktadır.


2.2. Hizmetli ve İşçilerle İlgili Diğer Giderler

GVK’nın 68’inci maddenin (2) numaralı bendine göre;

  • Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatındaki iaşe ve ibate giderleri,
  • Tedavi ve ilaç giderleri,
  • Sigorta primleri ve emekli aidatı (bu primlerin ve aidatın geri alınmamak üzere Türkiye'de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartıyla),
  • GVK’nın 27’nci maddesinde yazılı giyim giderleri,

mesleki kazancın tespitinde hasılattan indirilir. Görüldüğü üzere GVK’nın 40/2 nci bendinde ticari kazançlar için indirim konusu yapılacak giderler ile bu bentteki giderler paralellik göstermektedir.

2.2.1. Hizmet erbabı için ödenen yemek giderleri

İşyerinde veya müştemilatında personele yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerin, GVK’nın 61’inci maddesine göre ücret olarak değerlendirilmesi, ancak sağlanan bu menfaatlerin aynı Kanunun 23’üncü maddesinin (8) numaralı bendi uyarınca gelir vergisinden istisna edilmesi gerekmektedir. Bu suretle sağlanan menfaat, mesleki kazancın tespitinde hasılattan gider olarak indirilebilecektir. Söz konusu istisnanın uygulanması ve gider indirimi için işverenin işyerinde yemek hazırlatması şart olmayıp, yemeğin hazır olarak lokanta veya diğer yemek şirketlerinden temin edilerek işyeri veya müştemilatında verilmesi de mümkündür. Konu ile ilgili olarak gerekli açıklamalar 186 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılmış bulunmaktadır.

Öte yandan, hizmet erbabına civar lokantalar veya yemek verme hizmeti sağlayan yerlerde yemek verilmesi halinde çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 2017 yılı için 14 TL’nin gelir vergisinden istisna edilmesi, aşan kısmın ücret hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekir. Ancak söz konusu istisnanın uygulanabilmesi için yemek bedelinin, yemek verme hizmetini sağlayan mükelleflere ödenmesi ve yemek bedeli faturasının işveren adına düzenlenmesi; ayrıca bu faturaya yemek yiyen hizmet erbabının adı ve soyadı ile yemek yediği gün sayısını belirten bir listenin eklenmesi şarttır. Ayrıca, serbest meslek erbabının kendisi, işyerinde çalıştırmış olduğu personel ve gelen misafirlere ikram edilen çay, kahve ve meşrubat giderlerinin de işle ilgili olması nedeniyle serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün bulunmaktadır.

2.2.1.1. Personele işyeri dışında yediği yemek bedelinin ödenmesi

Personele, işyeri dışında yediği yemek bedelinin ödenmesi durumunda, yapılan ödemenin serbest meslek kazancının tespitinde indirim konusu yapılıp yapılmayacağı konusu iş hayatında sıkça karşılaşılan bir husustur. GVK’nın 61’inci maddesine göre ücret; işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. GVK’nın 65’inci maddesinin birinci fıkrasına göre ise; her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. Aynı Kanunun 67’nci maddesinde serbest meslek kazancının nasıl tespit edileceği belirtilmiş, 68’inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ise, mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderlerin indirim konusu yapılacağı belirtilmiştir. GVK’nın 94’üncü maddesinin birinci fıkrasında tevkifat yapmak zorunda olanlar sayılmış, fıkranın (1) numaralı bendinde ise hizmet erbabına ödenen ücretler ile ücret sayılan ödemelerden gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre, serbest meslek erbabı tarafından personele işyeri dışında yediği yemeğin karşılığı olarak yapılan ödemelerinin ücret kabul edilerek, Gelir Vergisi Kanunu’nun 61, 94, 103 ve 104’üncü maddelerine göre vergilendirilmesi kaydıyla; aynı Kanunun 68’inci maddesinin birinci fıkrasının(1) numaralı bendi kapsamında gider olarak yazılması mümkün bulunmaktadır. (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı, 2013)

2.2.2. Hizmet erbabına verilen giyim eşyası

GVK’nın 27/2’nci maddesinde “Demirbaş olarak verilen giyim eşyası (Resmi ve özel daire ve müesseselerce hizmet erbabına işin icabı olarak verilen ve bunların işten ayrılmaları halinde geri alınan giyim eşyası)”nın gelir vergisinden istisna edildiği hükme bağlanmıştır. Madde hükmünde bahsedilen giyim giderleri, işyerinde çalıştırılan hizmetli ve işçilere verilen giyim eşyalarıyla sınırlı olup, bu giyim eşyalarının işçilerce kullanımının işin gereği olması, bunların giyime hazır şekilde ve ayın olarak verilmesi, ticari teamüllere göre bu eşyanın işverence temininin alışılagelmiş olması ve hizmetli ve işçilerin işten ayrılmaları durumunda bunların geri teslim edilmesi gerekmektedir. Bu istisnanın uygulanabilmesi için, hizmet erbabına verilen giyim eşyasının işin icabı olarak verilmesi, çalışanın işten ayrılması halinde geri alınması, işte giyilen ve demirbaş niteliğinde bulunan giyim eşyası olması gerekir. Bu şartları taşıyan giyim eşyalarına örnek olarak; iş tulumları, kask, üniforma ve eldiven verilebilir. Personele giyim eşyası alınması veya diktirilmesi için kişilere nakden yapılan ödemeler ile personele ayakkabı ve elbise gibi giyim eşyası verilmesi istisna kapsamında değildir. Serbest meslek erbabı tarafından personele demirbaş olarak verilen giyim eşyası gelir vergisinden istisna olmakla birlikte, kazanç tespitinde indirim konusu yapılabilmektedir. İstisna kapsamında olmayan giyim eşyalarının ise ücret olarak vergilendirilmesi gerektiğinden, hizmet erbabına ödenen ücret olarak genel giderler kapsamında indirim konusu yapılacaktır.

Buna göre, serbest meslek erbabının personeline yapacağı giyim giderleri nitelik itibariyle, bunları alan personel açısından ücret olmakla birlikte Gelir Vergisi Kanunu’nun 27’nci maddesinde yer alan şartlar dahilinde yapılması halinde gelir vergisinden istisnadır. Diğer taraftan, belirlenen şartlarda yapılan giyim giderlerinin serbest meslek kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır. Öte yandan, belirtilen şartlar dışında personele verilen giyim eşyaları bedellerinin ise GVK’nın 63’üncü maddesine göre emsal bedelle değerlendirilip, ücret geliri olarak vergilendirilmesi ve personele bu şekilde ödenen ücretin de serbest meslek kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, serbest meslek erbabının özel giyim harcamalarının serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Çünkü, GVK’nın 68/2’nci bendi ve 27’nci maddesinde yer alan hükümlere göre, serbest meslek kazancının elde edilmesi amacıyla işyerinde çalıştırılan hizmetli ve işçilere verilecek giyim eşyasının işçilerce kullanımının işin gereği zorunlu olması, (iş önlüğü, üniforma, şapka vb.) bunların giyime hazır şekilde ve ayın olarak verilmesi, ticari teamüllere göre bu eşyanın işverence temininin mutad hale gelmiş olması ve hizmetli ve işçilerin işten ayrılmaları durumunda bunların geri teslim edilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, serbest meslek faaliyetinin icrası esnasında gerek işyerinde gerekse işyerinin dışında kullanılan özel giyim eşyalarının serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün değildir. (Türkay, 2016, 211)

2.2.3. Hizmet erbabı için bireysel emeklilik katkı payı ödenmesi veya hizmet erbabının kendisi, eşi ve çocukları için özel sağlık sigortası yaptırılması

4697 sayılı Kanunla değişik GVK’nın 40/9’uncu maddesine göre ticari kazanç sahiplerinin çalıştırdıkları hizmet erbabı için bireysel emeklilik şirketlerine ödenen katkı paylarının ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilmesine karşın, serbest meslek kazancının tespitinde çalıştırılan hizmet erbabı için ödenecek katkı paylarının gider olarak indirim konusu yapılması mümkün değildir. Bu nedenle, serbest meslek erbabı tarafından ödenen katkı payının hizmet erbabına sağlanan bir menfaat olarak ücret kapsamında vergilendirilmesi ve 68/1’e göre genel gider olarak indirim konusu yapılması gerekir.

Ayrıca, serbest meslek erbabı tarafından hizmet erbabı için özel sağlık sigortası yaptırılması ve özel sağlık sigortasının tamamının veya bir kısmının serbest meslek erbabı tarafından karşılanması halinde; hizmet erbabı için yapılan sağlık sigortalarının ücret kapsamında değerlendirilmesi ve hizmet erbabının kümülatif ücret matrahına dahil edilerek gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması gerekmektedir. İşverenler tarafından ücretlilerin sağlık sigortaları için şahıs sigortalarına ödemiş olduğu primlerin ise normal ücretlerin giderleştirilmesinde olduğu gibi 68/1’inci maddeye göre gider yazılması gerekir. Öte yandan, serbest meslek erbabının mesleki kazancın tespitinde gider olarak indiremediği (kendisine, eşine ve küçük çocuklarına ait) sağlık harcamaları (muayene, ilaç, tedavi, ameliyat, tahlil, gözlük, lens vb.); GVK’nın 89/2’nci maddesine göre yıllık beyannamede beyan edilen gelirin %10’unu aşmamak ve belge ile tevsik edilmek şartıyla indirim konusu yapılabilmesi de mümkün bulunmaktadır.

2.3. Mesleki Faaliyetle İlgili Seyahat ve İkamet Giderleri

GVK’nın 68/3’üncü maddesine göre, mesleki faaliyetle ilgili seyahat ve ikamet giderleri, seyahat maksadının gerektirdiği süre ile sınırlı olmak şartıyla hasılattan indirilir. Mesleki faaliyetle ilgili seyahat ve konaklama giderinin gider yazılabilmesi için;

  • Seyahatin işle ilgili olması, bir başka deyişle seyahatin mesleki faaliyetle ilgili olduğuna dair açık bir illiyet bağının bulunması gerekir. Diğer taraftan, işle ilgili seyahatin yurtiçine veya yurtdışına yapılmasının gider uygulaması açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır.
  • Seyahatin amacının gerektirdiği süreyle sınırlı olması gerekmektedir. Söz konusu süre sınırı konusunda belirli bir süre tayin edilmemiştir. Ancak, her olayın kendi şartlarına göre değerlendirilerek karar verilmesi gerekir.
  • Seyahat harcamaları, yolculuklar nedeniyle taşıma araçlarına (uçak, tren, hızlı tren, otobüs vb.) ödenen ücretlerden; konaklama nedeniyle (otel, motel, vb.) yapılan ödemelerden ve seyahat süresince şehir içi ulaşım araçlarına ödenen ücretlerden oluşur.
  • Yurt içi ve yurt dışında yapılan seyahat harcamalarının Vergi Usul Kanunu’nun ilgili maddelerinde düzenlenen vesikalarla tevsik edilmesi gerekmektedir.

Mesleki faaliyetle ilgili seyahat ve ikamet giderlerinin götürü olarak bir kalemde gider kaydedilmesi mümkün değildir. Buna göre, serbest meslek erbabının mesleği ile ilgili olarak yaptığı yol, konaklama, yeme ve içme gibi harcamalarının; mesleki faaliyetle ilgili seyahat ve ikamet giderleri olarak kabul edilerek, seyahat maksadının gerektirdiği süre ile sınırlı olmak şartıyla serbest meslek kazancının tespitinde hasılattan indirilmesi mümkün bulunmaktadır.

Hem şehirlerarası otobüs hem tren hem uçak hem de kendi aracı ile gitme imkanı olan bir yere gidilecek vasıtayı seçmek mükellefe aittir. Ancak; şehirlerarası mesafelere başka ulaşım aracı varken, şehir içi taksi ile gidilmesi gider olarak kabul edilmez. Şehir içinde ise mesleki faaliyetle ilgili yapılan tüm ulaşım giderleri, gider kabul edilerek hasılattan indirilebilir. İkamet edilen mekanın otel, pansiyon, misafirhane vb. olması, giderin kalınan yerin niteliğine göre farklı olması mükellefin ihtiyarındadır. Ancak, tüm harcamaların 213 sayılı VUK hükümleri çerçevesinde belgelendirilmesi gerekir.

2.3.1. Serbest meslek erbabının ikametgah olarak kullandığı otele ait harcamalar ve buna ilişkin yüklenilen KDV’nin indirimi

GVK’nın 68 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan genel giderler ile (3) numaralı bendinde yer alan mesleki faaliyetle ilgili seyahat ve ikamet giderlerinin serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak indirilebilmesi için kazancın elde edilmesi ve idamesi ile açık ve doğrudan bir bağının bulunması, yapılan işin mahiyetine uygun olması ve iş hacmi ile mütenasip olması gerekmektedir. Diğer taraftan KDV Kanunu’nun 1/1 inci maddesinde; Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu, 29/1 inci maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV den faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV yi indirebilecekleri, 30/d maddesinde Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen KDV nin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV’den indirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Buna göre, mesleğin icrası için kullanılması zorunlu olmayan otel odasının ikamet olarak kullanılması için yapılan harcamaların Gelir Vergisi Kanununa göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen gider olduğundan, KDV Kanununun 30/d maddesi uyarınca bu harcamalar nedeniyle yüklenilen KDV’nin de indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır. (Tunceli Defterdarlığı, 2017)

Gerçekten de otelde ikamet eden serbest meslek erbabının yapmış olduğu otel harcamaları; ikamet edilen yerin tamamının veya bir kısmının iş yeri olarak kullanılmaması, ikamet edilen otel odasının seyahat maksatlı olmaması ve kazancın elde edilmesi veya idamesi açısından doğrudan bir bağ bulunmaması nedeniyle, serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınamaz. Mesleğin icrası için kullanılması zorunlu olmayan otel odasının ikamet olarak kullanılması için yapılan harcamalar, kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen gider olduğundan, bu harcamalar nedeniyle yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılması da mümkün bulunmamaktadır. İmdat TÜRKAY

Makalenin Devamı için Tıklayınız

Kaynak; https://vergialgi.net/vergi/serbest-meslek-kazancinin-tespitinde-indirilebilecek-indirilemeyecek-giderler-1

  • T.C. Yasalar (06.01.1961). 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu. Ankara: Resmi Gazete (10700 sayılı)
  • T.C. Yasalar (02.01.2004). 5035 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun. Ankara: Resmi Gazete (25334 mükerrer sayılı)
  • Maliye Bakanlığı (08.03.1973). Gelir Vergisi 110 Seri No’lu Genel Tebliği. Ankara: Resmi Gazete (sayısı yok)
  • Maliye Bakanlığı (31.01.1981). Gelir Vergisi 128 Seri No’lu Genel Tebliği. Ankara: Resmi Gazete (17237 sayılı)
  • Maliye Bakanlığı (19.02.1999). Gelir Vergisi 221 Seri No’lu Genel Tebliği. Ankara: Resmi Gazete (23616 sayılı)
  • Maliye Bakanlığı (07.04.1999). Gelir Vergisi 223 Seri No’lu Genel Tebliği. Ankara: Resmi Gazete (23659 sayılı)
  • Akın, Emre (2016), “Vergi Tekniği ve Mütalaat-193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu”, Minyatür Ajans. 2016
  • Bahar, Cevdet Okan (2005), “Ücret gelirlerinin Vergilendirilmesi”, Yaklaşım Yayıncılık. 2005:6
  • Yalçın, Hasan (2011), “Giderler”, Uygulama Yayıncılık. 2011:5
  • Kildiş, Yusuf (2009), “Gelir Vergisinde Matrahın Tespitinde Giderler ve İndirimler”, “Maliye ve Hukuk Yayınları”
  • Bıyık, Recep-Kıratlı, Aydın, “Giderler ve İndirimler”, Yaklaşım Yayıncılık. 2005:2
  • Türkay, İmdat (2016), “Serbest Meslek Kazançlarının Vergilendirilmesi”, Seçkin Yayıncılık. 2016:3
  • Türkay, İmdat (2010) “Serbest Meslek Erbabının Gider Yazacağı İşyeri Kirası, Isıtma ve Aydınlatma Giderleri” Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi. 2010:75
  • Beyanname Düzenleme Rehberi, Vergi Müfettişleri Derneği. 2017
  • www.gib.gov.tr/Rehberler/Serbest Meslek Kazancı Elde Eden Mükellefler İçin Vergi Rehberi, Yayın No:244, 2017
  • www.gib.gov.tr/Özelge Sistemi
  • Kanun koyucu, tam olarak serbest melek faaliyetinin tanımına girmeyen ya da serbest meslek faaliyeti olduğu konusunda tereddütler yaşanabilen kişiler için genel belirlemenin dışında ayrıca bir düzenleme yaparak bazı kişilerin direk olarak serbest meslek erbabı olduğunu belirtmiştir.

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • 1 TL için 532.000 TL Fazla Vergi Ödeme Riski Sosyal içerik üreticilerinden ile Appstore, Google Play üzerinden gelir elde…
  • BORSAYA AÇILAN ŞİRKETLER AÇISINDAN EMİSYON PRİMLİ PAYLARA YÖNELİK ÖRNEK UYGULAMA EMİSYON PRİMİ TİCARİ KARA DÂHİL DEĞİLDİR. ÖZKAYNAKLAR ARASINDA 520 PAY…
Top