Yaygın ifadesiyle varlık barışı, diğer adıyla kayıt dışı varlıkların ekonomiye kazandırılmasıyla ilgili yeni bir düzenleme de öngören bir Kanun Teklifi geçtiğimiz hafta TBMM gündemine girdi. Teklif Plan ve Bütçe komisyonundan geçti, muhtemelen birkaç gün içinde yasalaşacaktır.
Varlık barışı uygulamaları daha önce defalarca yapıldı; 2008 yılında 5811 sayılı Kanun’la, 2013 yılında 6486 sayılı Kanun’la, 2016 yılında 6736 sayılı Kanun’la, 2018 yılında 7143 sayılı Kanun’la. Yeni Kanun teklifiyle önerilen düzenleme, öncekilerin, özellikle 7143 sayılı Kanun’la yapılan düzenlemenin büyük ölçüde benzeri ancak farklılaşan noktalar da var.
Aşağıda hem Kanun Teklifini özetledim hem de eski uygulamalarla benzerlik ve farklılıklarını.
Kanun Teklifiyle önerilen düzenlemenin genel çerçevesi
Yeni önerilen varlık barışı düzenlemesiyle, gerçek ve tüzel kişilere, yurt dışında ve yurt içinde bulunan varlıklarını kayda alma olanağı veriliyor. Teklif ayrıca, varlık barışından yararlanarak Türkiye’ye getirilen veya kayda alınan varlıklar nedeniyle vergi incelemesi veya vergi tarhiyatı yapılmamasını öngörüyor. Eski düzenlemelerle özünde bir farklılık yok.
Kapsama giren varlıklar
Teklif, 7143 sayılı Kanun’un kapsamıyla aynı kapsamı öngörüyor. Teklife göre, varlık barışı kapsamında yurda getirilecek veya kayda alınacak varlıklar şunlar:
- Yurt dışında bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları.
- Yurt içinde bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar.
Varlığın yurt dışında veya yurt içinde bulunma tarihi
Varlığın geçmişte belli bir tarih itibariyle var olduğunu ispat etme zorunluluğu yok. Verilen süre içinde varlığın yurda getirilmesi veya kayda alınması koşulunun sağlanması yeterli.
Beyan veya bildirim zamanı
Kanun Teklifine göre, önerilen düzenlemeyle getirilen avantajlardan yararlanabilmek için,
- Yurt dışında bulunan kapsamdaki varlıkların; 31 Aralık 2019 tarihine kadar Türkiye’deki banka veya aracı kuruma bildirilmesi
- Yurt içindeki kapsamdaki varlıkların, 31 Aralık 2019 tarihine kadar vergi dairelerine beyan edilmesi ve yasal defterlere kaydedilmesi
gerekiyor.
Yurt dışındaki varlıkları yurda getirilmesi
Yurt dışında bulunan ve düzenleme kapsamında olan varlıkların, bildirim yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi gerekiyor.
Varlıkları yurda getirilmesi zorunlu olmayan durumlar
Teklifte önerilen düzenleme kapsamına giren yurt dışındaki varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve düzenlemenin yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 31 Aralık 2019 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilir. Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye'ye getirilme şartı aranmıyor.
Yürürlük öncesi sermaye avansı olarak Türkiye’ye getirilen varlıklar
Düzenlemenin yürürlük tarihi itibarıyla yasal defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan kapsamdaki varlıkların düzenlemenin yürürlük tarihinden önce Türkiye'ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması hâlinde, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi şartıyla, düzenlemenin avantajlarından yararlanılması mümkün. Önerilen düzenlemede geçen defter kayıtlarından düşülmesinden kastedilenin ne olduğu açık değil. Sermaye avansının sermayeye eklenmesinin bu kapsamda olduğu açık. Ancak sermaye avansının ortaklara iade edilmesi veya başka bir hesaba aktarılmasının bu kapsamda olup olmadığı tartışma götürür.
Varlıkların beyan edilecek değeri
Kanun Teklifinde, hem yurt dışı hem de yurt içi varlıkların hangi değerle beyan edileceği konusunda bir hüküm yok. Varlıkların hangi değerle değerleneceği konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığına yetki veriliyor.
Beyan edilecek varlıkların nasıl değerleneceği önemli bir konu. Beyan değeri, hem varlık nedeniyle ödenecek verginin matrahı, hem de beyan edilen varlıkların elden çıkartılmasında satış bedelinin tespitinde bu değerin maliyet bedeli olmasından geliyor bu önem.
Beyan edilecek varlığın değerleme ölçüsünün Bakanlığa bırakılması, ödenecek vergi tutarının Bakanlıkça belirlenmesi sonucunu doğuruyor. Anayasal açıdan olmaması gereken bir durum.
Ödenecek vergi
Teklif hem yurt dışı hem de yurt içi varlıkların beyan edilen değerinin % 1’i kadar vergi ödenmesini öngörüyor.
2018 yılında uygulanan 7143 sayılı Kanun, yurt dışındaki varlıkların 31 Temmuz 2018 tarihine kadar yurda getirilmesi, yurt içindeki varlıkların da bu tarihe kadar defterlere kaydedilmesi durumunda, herhangi bir vergi ödenmemesini, bu tarihten sonra getirilmesi veya deftere kaydedilmesi durumunda ise % 2 vergi ödenmesini öngörüyordu. Bu defa bütün işlemler için tek oran öngörülüyor.
İlgilenenler için, geçmiş varlık barışlarında uygulanan değerleme ölçüsü ve vergi oranıyla ilgili tablo aşağıda.
Değerleme ölçüsü |
Vergi oranı (%) |
|
5811 sayılı Kanun | Rayiç bedel | Yurt dışı varlıklarda % 2, yurt içi varlıklarda % 5 |
6486 sayılı Kanun | Rayiç bedel | % 2 (Yurt içi varlıklar kapsam dışı) |
6736 sayılı Kanun | Kanun’da değerleme ölçüsü yok. 1 seri no.lu 6736 sayılı Kanun Genel Tebliğinde varlıkların Vergi Usul Kanunu’nun iktisadi işletmelere dahil varlıkların değerlemesine ilişkin hükümlerine göre tespit olunan değerlerinin esas alınacağı açıklandı. Ancak 4 seri no.lu 6736 sayılı Kanun Genel Tebliğinde görüş değiştirilerek varlıkların esas olarak rayiç bedelle değerlenmesi gerektiği belirtildi. | Vergi yok |
7143 sayılı Kanun | Kanun’da değerleme ölçüsü yok. 3 seri no.lu 7143 sayılı Kanun Genel Tebliğinde varlıkların esas olarak rayiç bedelle değerlenmesi gerektiği belirtildi. | 31 Temmuz 2018 tarihine kadar Türkiye’ye getirilen veya kayda alınan varlıklar için vergisiz, diğer durumlar için % 2. |
Kanun Teklifi | Teklifte değerleme ölçüsü yok. Ancak Hazine ve Maliye Bakanlığına, bildirim veya beyana esas değerin tespiti konusunda yetki veriliyor. | % 1 |
Vergi ödeme zamanı
Kanun Teklifine göre;
- Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak hesapladıkları vergiyi, bildirimi izleyen ayın onbeşinci günü akşamına kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyannameyle bağlı bulundukları vergi dairesine beyan edecekler ve aynı sürede vergiyi ödeyecekler,
- Yurt içindeki varlıklar nedeniyle tarh edilen vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenecek.
Kayda alınacak varlıkların elden çıkartılması
Teklifin mevcut haliyle yasalaşması durumunda, düzenleme kapsamında kayda alınan varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazançlar, genel düzenlemeler kapsamında vergilenecek. Varlıkların elden çıkartılmasından doğan zararların ise gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak dikkate alınması da mümkün değil.
Düzenlemeden yararlanmanın sağladığı avantajlar
Kanun Teklifi, varlık barışından yararlanarak Türkiye’ye getirilen veya kayda alınan varlıklar nedeniyle vergi incelemesi veya vergi tarhiyatı yapılmamasını öngörüyor. Ancak bu olanak, bildirilen veya beyan edilen verginin vadesinde ödenmesi ve istenen diğer koşulların yerine getirilmesi şartıyla sağlanıyor.
Takvim
Varlık barışı uygulamasında öngörülen takvimi yukarıda özetledim. Topluca görmek isteyenler için tekrarı aşağıdaki tabloda.
İşlem |
Tarih |
|
Yurtdışı varlıklar |
Banka veya aracı kurumlara bildirim |
31 Aralık 2019 |
Türkiye’ye getirme veya banka veya aracı kurumdaki bir hesaba transfer |
Bildirimin yapıldığı tarihten itibaren 3 ay |
|
Banka ve aracı kurumlarca vergi dairesine beyan |
Bildirimi izleyen ayın on beşinci günü |
|
Varlığın yurt dışındaki kredilerin kapatılmasında kullanılması |
31 Aralık 2019 |
|
Yurt içi varlıklar |
Vergi dairesine beyanı |
31 Aralık 2019 |
Verginin ödemesi |
Tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonu |
|
Yasal defterlere kayıt |
31 Aralık 2019 |
Recep Bıyık