Emeklilik insanın çalışma yaşamından düşmesinden sonraki hayatıdır. Her yaşın güzelliği vardır derler ama emeklilik dönemi bireyler için görece olarak hastalıklarla, düşkünlükle daha çok mücadele edildiği bir dönemdir. O nedenle de parasal desteğe daha çok ihtiyaç olabilir. İşte bu dönemde bireyin en sadık dostu emeklilik hakkı olacaktır.
Gençler emeklilik düşlemez, giderek çoklarının gençliğinde “Sigorta istemem sen bana parasını ver gösterme” demişliği vardır. Taşı sıksa suyunu çıkarmaktadır, buna güvenir. Bunların istisnasız hepsi de ileri yaşlarda ya da bir vakitsiz ağır hastalık veya kaza halinde derin pişmanlık yaşarlar.
Bir kesim de bağımsız çalışmakta ve iyi de para kazanmakta olanlar arasından çıkar. İyi para kazandığı içi yüksek hayat standardı içinde yaşayanlardan bazıları bu standardın etkisinde kalarak emeklilik hakkını küçümser ve “Oooo emekli aylığına kaldıysak öldük” der ve hiç bu konuya özen göstermez.
Oysa emeklilik hayatında en önemli desteğin biri sadık bir eş ise diğer bir önemli destek emekli aylığıdır. Zira mala mülke haciz gelebilir tüm maddi birikim kaybedilebilir ama emekli aylığı tuğla gibi durur, destek olmayı sürdürür.
Elbette gerçek emekliliği kastediyorum. Bugünlerin flaş gündem konusu “BES”i kastetmiyorum elbette. Zira ölene kadar destek ile bir ilgisi olmayan, daha çok yatırım danışmanlığını andıran bu tasarruf uygulamasını bildiğimiz anlamda emeklilik olarak görmek mümkün değil.
Gerçek emeklilik kamunun Sosyal Güvenlik Kurumu eliyle sağladığı emeklilik, ondan bahsediyorum. Ama burada da bir handikap var, halkımızın “Saldım çayıra Mevlam kayıra” anlayışından kaynaklanan vurdumduymazlığı. Bu huyu ona çok kaybettiriyor, o bunun farkından oluyor veya olmuyor ama kaybettiriyor.
Kimi her ay prim ödüyor, bankaya yatırır gibi her ay prim yatırıyor, ama bu prim neyine yarıyor ya da yaramıyor, üzerinde hiç düşünmüyor.
Kimi bir dönem prim ödemiş bir gayretle iyi bir hakka kavuşacak ama oralı bile değil, üstelik ihtiyacı da varken. 1965 sigorta girişi olup 15 yıldan beri 3600 günle emekli aylığı alabilecek iken hala emekliliğe hak kazanamamışlar olabiliyor.
Oysa emekliliğine 3 yıl kalan 5 yıl kalan veya 10 yıl kalanın bile vakit yitirmeksizin emekliliğini planlaması gerekiyor. Aksi halde bir kesim vakit yitirirken bir kesim boş yere parasını her ay götürüp çöp tenekesine atmış oluyor.
Bütün bunları atlayan halkımızdan 2018 yılının son üç ayında emekliliğe hak kazananlardan bazıları bugünlerde şunu merak ediyor, şimdi mi emekli olsam, yeni yılın ilk ayında mı?
İşte yazımın başlığını da bu amaçla attım, oysa bugünleirn gözde sorusu olsa da "Hangi yıl" sorusu emeklilik planlamasının son adımlarından sadece biridir.
2018 yılı ikinci altı aylık dönemindeki % 9,17 ve ilk altı ayındaki % 5,69 oranları 2018 yılında emekli olanların yararlandığı bir aylık unsuru. 2019 yılında emekli olacaklar ise halen belli olmayan ama yüzde 25’ler gibi tahmin edilen 2018 yılı total TÜFE oranı ile ülke büyüme hızı oranından müteşekkil yeni bir güncelleme katsayısı ile kazançlarını bir fazla çarpan ile güncelletmek hakkını elde edecekler. Ocak ayı enflasyon farkını ise zaten her iki kesim de almış olacak.
Tabii 2018 yılında emekli olan örneğin Kasım ayında olan Ocak ayında olana göre iki maaş daha fazla almış olacak. İşte bam teli de burada, oransal fazlalığın tutarı ile kayıp iki maaşın tutarı kaç yılda birbiriyle eşitlenecek, kararda bu nokta önemli.
Eylül ayı dâhil TÜFE oranı henüz % 24,80 olup 2018 yılının son üç ayının ne getireceği henüz belli olmamakla birlikte mevcut fiyat artışları göz önüne alındığında yıllık bu oranın biraz daha üzerinde oluşabilecektir.
Güncelleme katsayısını oluşturan TÜFE dışındaki diğer unsur olan ülke büyüme hızı (Yüzde 30’u) ise Nisan ayında belli olacağından 2019 yılı başlarında bağlanan aylıklar o tarihte bir daha güncellenecektir.
Bu fazla güncelleme katsayısından net kazanım sigortalının gün sayısının üç döneme dağılımına, bağlanacak aylığın düşüklüğü ya da yüksekliğine göre değişeceğinden herkes için kişiye özel bir hesaplama yapılarak net farkın görülüp ona göre karar verilmesinde yarar bulunuyor.
Son tahlilde; 2018 sonunda mı yoksa 2019 başında mı emekli olsam sorusu bazıları için elbette önemlidir, ancak emeklilik planlaması herkes için çok daha önemlidir. Şevket Tezel