13 Eylül 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı 85 sayılı Kararında döviz cinsinden işlemlere yasaklar getirilmişti. Özellikle bu karar sonrasında dövizli fatura düzenlenip düzenlenemeyeceği yönünde yoğun tartışmalar yaşanmaya başladı. Bu tartışmaların yaşanmasının temel nedeni Hazine ve Maliye Bakanlığının yapması gereken düzenlemeyi geciktirmiş olmasından kaynaklanmakla birlikte, çok ilgisiz görüşler ileri sunulabilmektedir. Bu nedenle konunun tekrardan ele alınma ihtiyacı hasıl olmuştur.
13 Eylül 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren karara göre,
Türkiye’de yerleşik kişilerin, kendi aralarında (Bakanlıkça belirlenen haller dışında)
1- Menkul ve gayrimenkul alım satım,
2- Taşıt ve finansal kiralama dâhil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile
3- İş, hizmet ve eser sözleşmelerinde
sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamaz.
Bu düzenleme Türkiye’de yerleşik olanların kendi aralarında yapacakları işlemleri kapsamaktadır. Taraflardan biri yurt dışında yerleşik ise bu düzenleme o işlemler için geçerli olmayacaktır.
Üç maddede saydığımız ilk iki madde bakımından konu anlaşılır durumda diye yazmıştık ama sanırım ilk iki madde içinde anlaşılamayan huşular bulunmakta.
Birinci maddede menkul ve gayrimenkul alım satımı denilmektedir. Menkul ’taşınabilir’’ anlamına gelmekte ve hukuki bir terim olarak da bir yerden başka bir yere taşınabilen malları tanımlamaktadır.
Menkul mallar, taşınabilir özelliğe sahip, bir ekonomik değeri bulunan ve bu özelliği ile paraya çevrilebilen mallardır. Bu anlamda mobilya, vazo, kitap, televizyon, bilgisayar, hesap makinası, araba, kumaş vb. taşınabilen ve nakde çevrilebilen tüm mallar menkul mallar olarak ifade edilebilir. Menkul malı oldukça geniş olarak ele almak gerekir. Gayrimenkullerin neler olduğu ise hukuksal anlamda tanımlıdır. İkinci maddenin yeterince açık olduğunu düşünmekteyim.
Üçüncü madde ise konu hakkında yorum yapanların en çok tartıştığı bir konudur. İş sözleşmesi, hizmet sözleşmesi ve eser sözleşmesi nedir?
Bildiğimiz anlamda iş sözleşmesi, İş Kanunu’na göre bir çalışan ve bir işveren arasında kurulan iş ilişkisine dayalı, işçinin iş görmeyi, işverenin de bu işe karşılık ücret ödemeyi taahhüt ettiğini gösteren sözleşme midir? Yoksa daha geniş anlamda yorumlanacak bir sözleşme midir?
Diğer yandan Borçlar Kanununa göre hizmet sözleşmesi, işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle işgörmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Diğer yandan işçinin işverene bir hizmeti kısmi süreli olarak düzenli biçimde yerine getirmeyi üstlendiği sözleşmeler de hizmet sözleşmesidir.
Bu halde iş sözleşmesi ile hizmet sözleşmesini yukarıdaki anlamda ele alacak isek, ikisi arasındaki fark nedir ve bu kadar dar mı yorumlamak gerekecektir? Daha geniş anlamda yorumlamak gerekiyor ise de kapsam ne olacaktır. Menkul ve gayrimenkul alım satımı ve kiralanması döviz cinsinden yasaklanıyor iken hizmet sektörü dışarıda mı kalacaktır?
İki şirket kendi arasında ticari olarak hizmet sözleşmesi düzenliyor ise bu yasak kapsamına girmeyecek midir? Kanaatimce iş ve hizmet sözleşmeleri 32 sayılı Karar kapsamında bu kadar dar yorumlanamayacaktır. Bir taraftan her türlü menkul ve gayrimenkul alım satımı ile kiralanması yasaklanıyor iken diğer yandan yapılacak büyük çaplı ticari sözleşmelerin kapsama girmeyeceğini düşünmek yasağın kapsamı ve getiriliş amacına uygun olmayacaktır.
Bu sorular dövizle işlem yapma yasağını düzenleyen kamu tarafından açıklanmaya muhtaç sorulardır ve bu soruların cevabı yapılan düzenlemede bulunmamaktadır.
VERGİ USUL KANUNU DÜZENLEMESİ DÖVİZ YASAĞINI ORTADAN KALDIRIR MI?
VUK Md 215/2. a)’ ya göre, kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılır. Belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebilir. Şu kadar ki yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranmaz.
Yukarıda yer verdiğimiz düzenlemeye göre dövizle işlem yapma yasağının döviz cinsinden fatura düzenlenmesine engel olmayacağı yönünde görüşler bulunmaktadır.
Vergi Usul Kanunu adından da anlaşılacağı üzere bir usul kanunudur. Maddenin başlığı da, “Türtkçe tutma ve Türk Parası kullanma zorunluluğu”dur. Bu düzenleme faturanın mahiyetine değil şekline yönelik bir düzenlemedir. 32 sayılı Karar düzenlemesi ise mahiyete yönelik bir düzenlemedir. VUK düzenlemesi düzenlenecek faturanın şeklen biçimine yönelik genel bir düzenlemedir. 32 sayılı Karar daha özel ve içeriğe yönelik, yani dövizle işlem yapılamayacağına yönelik bir düzenlemedir. Bu nedenle VUK’da yer alan bu hükümden hareketle dövizle fatura düzenlenemez. Hangi durumlarda dövizle faturanın düzenlenebileceğini görmek için Hazine ve Maliye Bakanlığının açıklamasını görmek gerekecektir.
Hazine ve Maliye Bakanlığı konu hakkında yapacağı açıklamayı kapsamlı bir şekilde ve hızlıca yapmalıdır. Ticari hayat devam etmektedir ve iş yapanların düzenleme sonrası iş yapalım deme şansları bulunmamaktadır. Ekrem Öncü
http://www.borsagundem.com/yazarlar/doviz-cinsinden-fatura-duzenlenebilir-mi-yazisi/1348372