18/09/2018 Tarihinde yayınlanan genelge ile birlikte 2012/27 sayılı genelge de değişikliğe gidilmiştir.
93 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre, Kurumun prim ve diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak on yıllık zamanaşımına tâbidir.
BORÇ ZAMANAŞIMINA GİRMİŞSE ÖDE DENİLECEK
SGK tarafından yazılımı devam eden program çalışmaları bitene kadar, İl Müdürlükleri tarafından işyeri dosyalarının ve sigortalıların borçları düzenli aralıklarla taranarak, en eski borçtan başlamak üzere işyeri ve sigortalı borçları belirlenecek. 6183 sayılı Kanunun 103 üncü ve 104 üncü maddelerinde ve 5510 sayılı Kanunun 91 inci maddesinde sayılan zamanaşımını kesen ve durduran sebepler ile diğer gerekli araştırmalar yapılarak, yapılan tarama sonucunda tespit edilen borcun zamanaşımına girdiğinin anlaşılması halinde borçlulara genelge ekinde yer alan
“Borç Bilgilendirme Formu”
gönderilmek suretiyle yazının tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde ödeme yapılması istenilecektir.
Bunun adı ‘’Kurum alacağı için yapılacak olan rızaen ödemeler’’ kabul edilecektir. Burada İşverenler yada sigortalılar bu ödemeleri istekleri ile ödeyecektir.
Oysa gerçekte bu ödeme biçimi zorlama olduğundan yasa da rızaen ödeme kelimesine yer verilmediği için kanuna aykırı uygulama olarak karşımıza çıkıyor.
KURUM DA RIZAEN ÖDEME DÖNEMİ
Borçlular tarafından ödeme yapılmaması halinde herhangi bir mahkeme ilamı aranmaksızın zamanaşımına girmiş borcun 6183 sayılı Kanun kapsamında takibi mümkün olmadığından, bu borçlar icra servisine gönderilmeyecek olup muhasebe sisteminin ilgili hesabında tutulacaktır.
Muhasebe birimleri aslında bu borçları prim alacakları olarak göstereceklerdir,oysa muhasebe bilimini bilenler bu tip borçlar kanunen tahsilatı sona ermiş alacaklardır ona göre karşılık verilir,bu gibi borçlar kamu kurumunun zararlandırılmasına neden olmuştur,ilgili çalışanlar için sıkıntılıdır.
Kamu alacağının takip edilmemesi ve tahsilatının imkansızlaşması ise suçtur,bunun içinde ilgililer hakkında soruşturma açılır.
BORÇ ZAMANAŞIMINA UĞRAMASI
Borcun zamanaşımına uğraması sonucunda söz konusu alacak için artık borçlu hakkında icra ve haciz yoluna başvurulamamakta dolayısıyla zamanaşımına uğramış olan alacak, alacaklı için alacak hakkını (borçlu için de borçluluk niteliğini) sona erdirmeyip onu “eksik bir borç” haline dönüştürdüğünden, diğer bir ifade ile ilgili kişilerin borçlarını ortadan kaldırmadığından bu kişiler Kuruma karşı halen borçlu sayılmaktadır. Bu nedenle zamanaşımına girmiş borçlar;
– Kurumca verilecek borcu yoktur yazılarında veya Kurum ve Kuruluşlarca yapılacak borç sorgulamalarında,
-Kurumca uygulanan teşvik, destek ve indirimlerde,
– Primlerini kendileri ödeyen sigortalıların sağlık hizmetlerinden yararlanılmasında,
– KDV Mahsubu ile prim ödenmesinde kullanılan “Borç Döküm Formunda”, işverenin/sigortalıların borcu olarak dikkate alınacaktır.
Kısaca 10 yıllık zamanaşımına girdiğini iddia etseniz bile borcunuzdan dolayı yukarıdaki haklarınız kısıtlamaya uğrayacaktır.
Kısaca işin özü SGK Prim alacağından vazgeçmem diyerek son noktayı koymuş oluyor.
Sonuç işverenler ve sigortalılar için İş Mahkemesinden dava açılarak zamanaşımına giren borçlarını mahkeme kararı ile kaldırma kaldığı yerden devam ediyor.
Kaybeden taraf SGK olursa mahkeme açan tarafın avukat ve mahkeme masraflarını ödüyor.
Bu genelge de öğrendiğimiz küçük borçlar için uğraşma ‘’rıazen’’ öde kurtul formülü uygulanıyor.
Not:Hukuka aykırı olduğunu iddia edenler tarafından Danıştay bu genelgeyi iptal edebilir mi?Bunu da hukukçular bilir derim. VEDAT İLKİ This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.