Daha önce tarh zamanaşımının durması sınırsız iken 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 114 üncü maddesinin ikinci fıkrası Anayasa Mahkemesi tarafından (Anayasa Mahkemesi'nin 15/10/2009 tarihli ve E: 2006/124, K.: 2009/146 sayılı Kararı ile) iptal edilmiş olup Yasamaya verilen sürede yeniden yasal düzenleme yapılmış ve duran zamanaşımının en fazla bir yıl olması kabul edilmiştir. Diğer yandan, vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar, tarh zamanaşımının son yılına ait incelemelerde, bazı durumlarda tarh zamanaşımına engel olmak için incelenen mükellef hakkında takdir komisyonuna sevk işlemi yapılmasını ilgili vergi dairesinden istemektedir. Bu durumda ilgili mükellef için takdir komisyonuna başvurulması ile tarh zamanaşımı süresinin durdurduğu değerlendirmesi yapılarak vergi incelemesi yapılmakta, yapılan inceleme neticesinde “Takdire Done” olmak üzere inceleme raporu tanzim edilmekte, takdir komisyonu bu raporu done alarak matrah takdiri yapmakta, vergi dairesi de takdir komisyonu kararı üzerine vergi tarhiyatı yapılmaktadır.

Ancak sırf zamanaşımını durdurmak amacıyla takdir komisyonuna başvurulmasının hukuka uygun olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 114. maddesinde belirtilen zamanaşımı süresini durdurup durdurmayacağı halen tartışılmaktadır. Ayrıca, katma değer vergisi indirimlerinin reddini gerektiren incelemelerde takdir komisyonu tarafından ilave matrah takdir edilmesinin veya takdir komisyonu kararı üzerine katma değer vergisi indirimlerinin reddedilmesinin mümkün olup olmadığı tartışmalı bir husus olmaya devam etmektedir. Bu bakımdan, idarenin sırf zamanaşımını durdurmak amacıyla takdir komisyonuna başvurmasının hukuka uygun olmadığı, bu işlemin tarh zamanaşımını durdurmayacağı, takdir komisyonlarının katma değer vergisi indirimlerini reddetme ve KDV beyan tablosunu yeniden düzenleme gibi bir yetkisinin bulunmadığı gerekçe gösterilerek çok sayıda dava açılmıştır.

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun son kararlarına kadar, ilk derece mahkemelerde ve Danıştay'da mükellefler lehine verilen bu kararlarda; sırf zamanaşımını kesmek amacıyla takdire sevk işleminin 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 114 üncü maddesinde belirtilen zamanaşımı süresini durdurmadığı, katma değer vergisi indirim reddi yetkisi bulunmayan takdir komisyonlarınca takdir edilen matrah üzerinden cezalı tarhiyat yapılmasının mümkün olmadığı, takdir komisyonuna sevk işleminin zamanaşımı hükmünü aşmak amacıyla bir yöntem olarak kullanılmasının idare hukukunda geçerli olan kanuni idare ilkesi ve hukuki güvenliğin korunması prensibine aykırı olduğu, zamanaşımı süresinin takdir komisyonuna başvurulması nedeniyle durması için olayda gerçek bir resen takdir nedeninin saptanmış olması gerektiği yönünde birçok Danıştay kararı bulunmaktadır.

Tarh zamanaşımının son yılına ait sahte belge kullanma incelemelerinde ve mükelleflerin yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmedikleri durumlarda, zamanaşımına engel olmak için incelenen mükellef hakkında takdir komisyonuna sevk işlemi yapıldıktan sonra yapılan vergi incelemesi neticesinde tanzim edilmiş olan “Takdire Done” raporlarında katma değer vergisi indirimlerinin reddi talep edilmektedir. İndirimlerin reddi ve KDV beyanlarının revize edilmesinin mümkün olmayacağından hareketle takdir komisyonları tarafından indirime isabet eden tutarda ilave matrah takdir edildiği, bu matrahlar üzerinden doğrudan tarhiyat önerildiği ve bu tarhiyatların dava konusu bilinmektedir. Yapılan bu uygulamanın kanunlara ve hukuka uygun olduğunun kabulü mümkün değildir. Kaldı ki bu şekildeki tarhiyatlar yargı mercileri tarafından iptal edilmekte olup bu hususta bir tartışma bulunmadığını düşünmekteyiz.

Bununla birlikte, bu son durum dışında, son zamanlarda verilen Danıştay kararlarında görüş değişmiş ve 213 sayılı Kanun'un 30. maddesine göre vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde matrahın takdir komisyonu tarafından takdir edilebileceği, bu durumdaki bir mükellefin vergi incelemesine başlanılmadan önce takdire sevk edilmesine ve düzenlenen raporların takdir komisyonunca done olarak kullanılmasına yasal bir engel bulunmadığı ifade edilerek idare lehine kararlar verilmiştir. Nitekim, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 2022/224 E, 2022/1018 K. Sayılı kararında “Kanun'da takdir komisyonuna başvurulmasına bağlanan, belirlilik ve öngörülebilirlik arz eden hukuki sonuç zamanaşımının durması olduğundan, takdir komisyonuna sevkle tarh zamanaşımının durduğunun kabulü gerekmektedir.” Denilmiştir.

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun Esas No : 2022/1537 Karar No : 2024/238 nolu kararında ise “Tarh zamanaşımı süresi dolmadan önce yapılan takdire sevk işlemi, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 114. maddesi uyarınca işlemeye devam eden tarh zamanaşımı süresini durduracağından, ihbarnamelerin takdir komisyonu kararlarının vergi dairesine tevdi tarihinden itibaren kalan zamanaşımı süresi içinde tebliğ edilip edilmediği araştırılıp zamanaşımının bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı takdirde işin esası incelenerek karar verilmesi gerektiği” ifade edilmiş ve tarhiyatı iptal eden Danıştay kararının bozulmasına hükmedilmiştir.

Son Danıştay kararlarına göre;

1- Zamanaşımını durdurmak için Takdir komisyonuna başvurulması tarh zamanaşımının durdurur.

2- Zamanaşımını durdurmak için vergi incelemesine başlanılmadan önce mükellefin takdire sevk edilmesine ve daha sonra düzenlenecek takdire done raporunun takdir komisyonunca done olarak kullanılmasına yasal bir engel bulunmamaktadır.

3- Takdir komisyonları, katma değer vergisi indiriminden yararlanma şartlarının yerine getirilip getirilmediğini inceleme yetkisine sahip olduğundan takdir komisyonu kararı üzerine katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle katma değer vergisi beyan tablosu yeniden düzenlenebilecek ve bu doğrultuda vergi dairesince katma değer vergisi tarhiyatı yapılabilecektir.

4- Tarh zamanaşımı süresi dolmadan önce yapılan takdire sevk işlemi, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 114. maddesi uyarınca işlemeye devam eden tarh zamanaşımı süresini durduracağından, ihbarnamelerin takdir komisyonu kararlarının vergi dairesine tevdi tarihinden itibaren kalan zamanaşımı süresi içinde tebliğ edilmesi gerekir.

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • İŞE İADE DAVASI SÜRECİ ? Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az…
  • MALİYE, İZAHA DAVET VE HASILAT TESPİTİNE BAŞLADI! Maliye’nin başlattığı izaha davet ve hasılat tespiti denetimleri başarılı ama…
  • 2024 YILI KİRA GELİRLERİNİN BEYANI Mal ve hakların kiraya verilmesinden elde edilen gelirleri, Gelir Vergisi…
Top