Transfer Fiyatlaması İnceleme Grubu dağıtıldıktan sonra, uzunca bir süredir sadece bu konu odaklı veya ağırlıklı incelemeler görmüyorduk. Şimdilerde grup içinde üretilen hizmetlerin fiyatlanması konusu başta olmak üzere, holding ve grup şirketlerde; çok uluslu şirketlerin kendi merkezleriyle olan mal veya hizmet fiyatlamalarına dönük olarak, tekrar transfer fiyatlaması incelemelerinin başladığına şahit olmaktayız.
Bu incelemelerde, ilişkili şirketler arasında mal veya hizmet satışlarında, emsali 3.kişilerle mukayese edildiğinde, ilişkili şirketler arasında mal veya hizmetin fiyatının, emsale-piyasa fiyatına uygun olup olmadığı, dolayısıyla, fiyat mekanizması ile ilişkili şirketler arasında, vergi kaybı yaratacak şekilde bir işlem yapılıp yapılmadığı araştırılmaktadır.
Emsal karşılaştırması yaparken dikkate alınacak unsurlar.
Örtülü kazanç dağıtımı üzerine bir inceleme yapılır, emsal araştırması-karşılaştırması yapılırken, ilk etapta aşağıda sıraladığımız ve benzeri birçok soruya cevap aranması gerekmektedir.
-Vade, teslim şekli,
-Menşei, kalitesi,
-Markası, ürün adı,
-Başkaca bir ödeme (lisans, teknik yardım, know-how vb.) yapıp yapmadıkları,
-Maliyet yapıları, pazar payları,
-Stratejileri, kullandıkları markalar,
-Kullandıkları ürün adları,
-Ürün adının ulusal ve uluslararası literatürde bilinirliği veya saygınlığı,
-Pazarlama harcamaları,
-Pazar payları,
-Pazarda bulunma süreleri,
-Pazarlama stratejisi, pazarlama materyalleri konusunda destek alınıp alınmadığı.
Bu çerçeveden olmak üzere incelemelerde;
-İlişkili şirketler arasında fonksiyonların, risklerin nasıl dağıtıldığı analiz edilmeli,
-Faaliyetle ilgili varlıklar analiz edilmeli,
-Benzer durumdaki şirketlerin karlılıklarına bakılır ve varsa pazar (3.kişiler arasında oluşmuş) fiyatları tespite çalışılmalı,
-Sektör ve sektördeki iş yapış şekilleri irdelenmelidir.
Bu çalışmalar sonucunda, şayet ilişkili şirkete fazladan ödenmiş bir tutar tespit edilebilmişse örtülü kazanç dağıtımı iddiasında bulunulabilmesi gerekmektedir.
Danıştay kararlarıyla da sabit olduğu üzere, transfer fiyatlaması tarhiyatı yapabilmek için emsal karşılaştırması yapmak şart olduğu gibi, farklı firmaların birbirine emsal olarak kabul edilebilmesi için, aynı sektörde yer almaları da tek başına yeterli bir ölçüt değildir.
Grup içi hizmetlerle ilgili sorunlar
Öteden beri grup içi hizmetlerin fiyatlamaları çok çeşitli açılardan eleştiri konusu yapılagelmiştir.
Bir keresinde grup içi firmalara düzenlenen hizmet faturası için, şirketin kendi yönetim kurulunun olduğu, dolaysıyla böyle bir hizmete ihtiyaç olmadığı, bu nedenle grup içi hizmet faturasının sahte olduğu iddiası yapılmış ve yöneticiler için suç duyurusunda bulunulmuştu.
lHizmetin gerçekten verilip verilmediği,
lHizmete gerçekten ihtiyaç olup olmadığı,
lHizmetin gelir getirici faaliyetle ilgili olup olmadığı,
lFaturada alınan hizmetlerin ayrı ayrı belirtilip belirtilmediği,
lHer bir hizmetin ayrı ayrı fiyatlarına faturada yer verilme gereği ..vb iddialarla sorgulama ve eleştiriler yapılagelmiştir
Bu konuda 8 ve 15 Ocak 2024 tarihinde DÜNYA Gazetesi’nde yayınlanan yazılarımı, ayrıca, “Türk Vergi Hukukunda İlişkili İşlem Tanımı” ve ”Uygulamada Transfer Fiyatlaması İncelemeleri” kitaplarını gözden geçirmenizi tavsiye ederim.
Masraf yansıtmaları, masraf paylaşımları, ortak proje masraflarının bölüşümü, dağıtım anahtarlarının yerindeliği,
kullanılan metodoloji, kullanılan metodolojinin belgelenebilip, raporlanabilirliğinin; inceleme sırasında (ki aslında çok öncesinde bu konuda yapılması gereken çalışmalar) inceleme elemanlarına olabildiğince detaylı, mantıklı, tutarlı şekilde açıklanabilmesi önem arz etmektedir.
Yurt dışından alınan grup içi hizmetlerle ilgili olarak bir de yapılan ödemenin gayri maddi hak bedeli ödemesi olmadığı hususunun da ortaya konması gerekmektedir.
Gizli emsaller
İncelemelerde şirketler kendilerinde gizlenen birtakım emsallerle mukayese edilerek eleştirilmektedir. Bu durum ‘’savunmada silahların eşitliği’’ gibi en temel hukuk ilkesine aykırılık teşkil etmektedir.
Bir şekilde şirketlerin açık kaynaklardan erişilebilecekleri bilgiler dışında ancak casusluk ya da bilgi hırsızlığı yaparak, suç işlemek suretiyle elde edebilecekleri bilgilerden hareketle şirketleri eleştiriyor olmak hukuki değildir.
İnceleme elemanları yasal yetkilerine dayanarak rakip şirketlerden bilgi toplamakta, daha sonra da şirketleri rakipleriniz daha karlıymış diye eleştirmektedirler.
Gizli emsalin emsal olarak kabul edilemeyeceği yönünde Danıştay kararı da mevcuttur.
Sadece tedarik ilişkisinin varlığı ilişkili işlem yapmaz
Geçmişte, bir sektör incelemesinde, sadece bir yıldan fazla süredir aynı tedarikçiden mal alıyor olmak nedeniyle o tedarikçinin ilişkili şirket sayıldığına şahit olduk. Takdir edersiniz ki bu durumda birbiriyle ilişkisiz şirket kalmaz.
Teknik olarak bu yaklaşımın izahı mümkün değildir.
Kendi kendinin emsali
Geçmişte, serbest bölgeler incelenirken, yapılan çok sayıda incelemede serbest bölgelerdeki grup şirketleri yok sayıldı.
Giderleri dahi dikkate alınmadı.
“Bu şirket ne yapıyor?
Neyle yapıyor?
Hadi kâr marjı abartılı da hiç mi pay bırakılmamalı?”
Bu vb. birçok soru cevaplanmaksızın aradaki grup şirketi yok sayılarak, 3. kişilere alınır veya satılırken oluşan fiyat her ne ise malın emsal fiyatı o dur, dendi.
Gümrük ve Gelir İdaresi konuyu birlikte ele almalı
Değerli okurlar, transfer fiyatlaması konusunda, özellikle taraflardan biri yurt dışında ise ne İsa ya ne de Musa ya yaranmak mümkün olmayabilmektedir. İthal fiyatı düşse Gümrük İdaresi, çıksa Mali İdare rahatsızlık duyacaktır.
Halka açık bir şirketse işin SPK boyutu da var. Sektörüne göre başka idari birimleri de ilgilendirebilir. Örneğin ilaç ithalatında Sağlık Bakanlığı ve ilgili mevzuat da göz önünde bulundurulacaktır.
Zeki GÜNDÜZ
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
https://www.dunya.com/kose-yazisi/transfer-fiyatlamasi-incelemeleri-yeniden-basladi/762894