İlk defa 2012 yılında yürürlüğe konulan ‘iş sağlığı ve güvenliği’ sistemi bugüne kadar çeşitli değişiklikler ve ertelemelere uğradı. Daha önce, 50 ve üstü çalışanı olan iş yerleri için zorunlu iken, 1/1/2025 tarihinden itibaren 50’den az, bir çalışanı bile olsa tüm iş yerlerini kapsayacak şekilde zorunlu hale gelmiş bulunuyor. Ancak, uygulamadaki sorunlar dikkate alınarak, uygulanabilir kolaylıklar sağlanmalıdır.
Yasal mevzuat
Bilindiği gibi 6331 sayılı Kanuna göre; tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri ile 50’den fazla işçi çalıştıran az tehlikeli sınıfta yer alan iş yeri için iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi bulundurma zorunluğu başlamıştı. 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinde ise; iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi bulundurma zorunluluğu, 28 Aralık 2023 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 7491 Sayılı Kanun gereğince 31/12/2024 tarihine ertelenmişti. Böylelikle 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerine ilişkin iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi bulundurma zorunluluğu 1/1/2025 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş bulunuyor.
Buna göre;
Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan iş yerleri çalışan sayısına bakılmaksızın İSG hizmeti (İş yeri Hekimi ve İş Güvenliği Uzmanı hizmeti) almak zorundadır.
Az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerleri, çalışan sayısı 50 kişiyi geçer ise İSG hizmeti almak zorundadır.
Az tehlikeli sınıfta yer alan ve 50’den az çalışanı olan iş yerleri için de 1/1/2025 tarihinden itibaren İSG hizmeti alma zorunluluğu başlamıştır.
Bu kapsamda 50’den az çalışanı bulunan; hukuk bürosu, SMMM ve YMM bürosu, terzi, dükkânı, manav, market vb. işyerlerinin tamamının İSG hizmeti almaları gerekecektir.
İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin işverenlerce üstlenilebilmesinin şartları
Elliden az çalışanı olan az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde sağlık gözetimi dışındaki hizmetler, Genel Müdürlükle protokol imzalamış kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları, işçi ve işveren kuruluşları veya üniversiteler aracılığıyla verilen eğitimleri tamamlayarak yapılacak sınavda başarılı olmaları hâlinde işveren veya işveren vekilince de yerine getirilebilir.
Bu kapsamda 50’den az çalışanı bulunan; bir şirket, hukuk bürosu, muhasebe bürosu terzi dükkânı, manav, market, apartman yönetimi vb. iş yerlerinin işveren veya işveren vekilleri gerekli eğitimi görerek sağlık gözetimi dışında hizmetleri kendileri verebilirler. Sağlık raporları ise, kamu hizmet sunucuları veya aile hekimlerinden alınabilir.
Elliden az çalışanı olup az tehlikeli sınıfta yer alan ve yapılan eğitime katılarak e-sertifika almaya hak kazanan işveren veya işveren vekillerinin kendi işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetini üstlenmeleri hâlinde görevlendirmelerin İSG-KATİP üzerinde yapılması gerekmektedir. Ancak, uygulamanın başladığı1/1/2025 tarihinin üzerinden bir ay geçmek üzereyken henüz anlaşmalı eğitim kurumlarının açıklanamamış olması da bir eksiklik olarak duruyor.
Kanuna uymamanın cezası var
İş sağlığı ve güvenliği (İSG) zorunluluğuna tabi iş yerlerinin 1/1/2025 tarihinden itibaren mevzuatta uymamaları halinde, aşağıda belirtilen ciddi cezaları ödemek zorunda kalacaklardır.
Aykırılığın devamı halinde belirtilen cezalar her ay için uygulanabilecektir.
Netice itibariyle 1/1/2025 tarihinden itibaren iş yeri tehlike sınıfı ve çalışan sayısına bakılmaksızın; tüm özel sektör işyerleri için iş güvenliği uzmanı ile iş yeri hekimi görevlendirme zorunluluğu başlamış bulunuyor. İş verenlerin, ciddi cezalar ve müeyyidelerle karşılaşmamaları adına, çalışan işçi sayısı ve iş yeri tehlike sınıfına göre getirilen zorunluğa, ilgili kurum ve kuruluş düzenlemeleri başta olmak üzere İSG hizmeti veren meslek mensuplarından alacakları bilgi ve danışmanlık hizmeti doğrultusunda hareket etmelerinde fayda vardır.
Uzun yıllardır uygulanmakta olan ‘iş sağlığı ve güvenliği’ sisteminin uygulamasında yaşanan sorunlar veya gerekli verimin alınamaması halen tartışılmaktadır. Her vakadan sonra en çok tartışılan konu, iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının görevlerini yapıp yapmadıkları veya ne kadar kusurlu olup/olmadıklarıdır. Bu konuda yargıya intikal etmiş çok sayıda vaka ve dosya bulunmaktadır. En çok tartışılan husus ise; ücretini işverenden alan İSG şirketinin görevini eksik yaptığı veya iş yerinin mevzuatta uygun denetlemediği konusuydu.
İş sağlığı ve güvenliği, sadece bir yasal zorunluluk değil, aynı zamanda insan hayatının korunması ve iş verimliliğinin artırılması için vazgeçilmez bir unsurdur. Son günlerde ülkemizde yaşanan felaketler de dikkate alındığında, özellikle iş yerleri için denetimin (sağlıklı uygulanması halinde) faydalı olduğu bir gerçek. Ancak, bir çalışanı olan işyerini de aynı koşullara tabi tutmak bir o kadar tartışmalıdır. Ekonomik koşuların bu kadar ağır olduğu günümüzde hiç değilse, 10 kişiden az çalışanı olan az tehlikeli işyerlerine bir kolaylık veya istisna getirilmesi ve kapsama giren işyerlerinin ise mevzuatta uygun denetlenmesi konusunda taraflara ciddi yaptırımlar uygulanmalıdır.
Talha APAK YMM